Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

‘Suriyeli bakanla ayaküstü görüştüm’

Yayınlanma

Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Soçi dönüşü, ‘Putin, Suriye’deki sorunları rejimle birlikte çözmemizi tavsiye ediyor’ dedi, sonra hükümete yakın gazete ‘Erdoğan’la Esad telefonda görüşebilir’ haberini yayınladı. Hemen sonra Çavuşoğlu’ndan ‘Suriye Dışişleri Bakanıyla da ayaküstü kısa bir sohbetim oldu’ açıklaması geldi….

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bağlantısızlar Toplantısı’nda, Belgrad’da ayaküstü diğer bakanlarla sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanıyla da ayaküstü kısa bir sohbetim oldu” açıklamasında bulundu.

Ankara’da düzenlenen Büyükelçiler Konferansına ev sahipliği yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kapanış dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat ile ayaküstü sohbet ettiğini belirtti. Görüşmeye ilişkin Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Belgrad’da diğer bakanlarla sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanıyla kısa bir sohbetim oldu. Sonuçta orada da biraz önce söylediğim, bu ülkenin tek çıkar yolunun siyasi uzlaşı olduğunu… Kim olursa olsun, adı ne olursa olsun ama diğer taraftan muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak da böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi de söyledik.”

Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü herkesten daha çok desteklediğinin altını çizerek, “Yanı başımızda olan bir ülkenin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü ve barışı bizi doğrudan etkiliyor olumlu anlamda. Tersine gelişmeler bizi ne kadar etkiledi görüyoruz. Sonuçta bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeleyi de biz her zaman destekleriz. Sonuçta bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok” dedi.

Putin: Şam’la çözün

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Ağustos’ta Soçi dönüştü uçakta gazetecilere Rusya lideri Putin’in terörle mücadele konusunda Türkiye’ye destek verdiğini belirtmiş ve şöyle demişti: “Sayın Putin konuyla ilgili Türkiye’ye yönelik adil bir yaklaşım sürdürüyor. Terörle mücadele noktasında her zaman yanımızda olacağını özellikle de ifade ediyor. Burada şunu bize ima ediyor; ‘Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur’ gibi bir yaklaşımı var. Biz de diyoruz ki, şu anda bizim istihbarat örgütümüz Suriye istihbaratıyla zaten bu konuları yürütüyor ama bütün mesele netice almak. Eğer istihbaratımız, Suriye istihbaratıyla bu çalışmayı yürütürken, buna rağmen hala orada terör örgütleri fellik fellik at oynatıyorsa bu konuda bize destek vermeniz gerekiyor diyoruz. Bu konuda da mutabakatımız var.”

İddia: Türkiye’den ortak harekât teklifi

Erdoğan’ın açıklamasından sonra bugün hükümete yakın Türkiye gazetesinde “Suriye’de ateşi söndürecek adım” başlığıyla bir haber yayınlandı. Yılmaz Bilgen imzalı haberde “Türkiye; Rusya, İran ve Esad rejimi ile birlikte ülkenin doğusundaki PKK korsan devlet yapılanmasına karşı müşterek harekât teklifinde bulundu. Bir Körfez ülkesi ile Afrika’da yer alan bir başka İslam ülkesinin de Erdoğan-Esad görüşmesi için iki tarafla diplomasi trafiği yürüttüğü belirtiliyor” ifadeleri yer aldı. Erdoğan ile Esad görüşmesinin bir telefon düzeyinde de gerçekleşebileceği ancak Ankara’nın bu adım için “Henüz erken” değerlendirmesi yaptığı iddia edildi. Hürriyet gazetesi yazarı Fatih Çekirge de köşesinde “… bakanlar düzeyinde de olsa bir temas kuvvetle muhtemeldir” diye yazdı.

Yeni süreç

Daha önce de 4 Nisan’da Hürriyet’te yayınlanan “Suriye’de yeni süreç başlar mı” başlıklı habere göre hükümette, Rusya’nın Ukrayna’ya yoğunlaşmasının, Suriye sorununun çözümü için iyi bir zamanlama olabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Hükümet kaynaklarına dayandırılan Nuray Babacan imzalı haberde, “kaynağın” şu sözlerine yer veriliyor: “Türkiye’nin şu anki denge politikası, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke için önemli. Sorunun çözümüne sağlanacak katkı, diğer dış politika başlıklarına da çok katkı sağlar. Bu uzlaşma politikası, sorunlu alanlarda yeni adımlar atılmasını kolaylaştırabilir. Bu dönem özellikle Suriye ve PKK sorununun çözümü konusunda Türkiye için yeni bir fırsat kapısı açabilir. Devletten devlete zaten süren ilişki geliştirilebilir. Ne zaman Suriye ile bir ilerleme imkânı ortaya çıksa, İran ve Rusya faktörü devreye giriyordu. Olumlu hava engelleniyordu. Şimdi bu süreçte Rusya, hem Ukrayna, hem dünyadan gelen tepkiler, hem de kendi iç sorunlarıyla meşgulken, Suriye yönetimiyle göçmen sorununu da içini alan yeni bir başlangıç yapılabilir. Bu süreç doğru kullanılırsa, Türkiye’nin lehine olabilir. Hem Suriye yönetimiyle ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, göçmenlerin ülkelerine dönüşünün sağlanması için fırsat olabilir. Bu konuda Türkiye üç vazgeçilmezini tüm temaslarda söylüyor. 1- Üniter yapının korunması 2- Ülke bütünlüğünün korunması 3- Geri dönen göçmenlerin güvenliğinin sağlanması.”

Türkiye gazetesinin “Erdoğan’ın Esad’la telefonda görüşebileceği”ne ilişkin haber aynı gün Arap medyasına konuşan “Suriyeli kaynaklarca” teyit edilmedi ancak haberlerin hükümete yakın gazetelerde yayınlanması Türk kamuoyunun, hükümetin Şam yönetimi ile “normalleşmesine” hazırlandığını düşündürüyor.

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English