Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İran nükleer anlaşması siyasi kararları bekliyor

Yayınlanma

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan İran nükleer anlaşmasını ilerletmek üzere 5 aylık aranın ardından yapılan toplantı, belirsizliği ortadan kaldırmaya yetmedi.

2015 anlaşmasını yeniden canlandırma konusunda anlaşmaya varmaya çalışan diplomatlardan çelişkili mesajlar geldi. Verilen mesajlar umut verici olmasa da, o kadar kasvetli de değildi. Toplantıda zaman zaman çıkmazlar da yaşandı.

Şüphesiz, süreçte bazı ilerlemeler kaydedildi. Nükleer müzakere ekibinin İranlı üst düzey danışmanları, kendileri ile Avrupa veya Rusya arasında hiçbir fark olmadığını, ancak olası bir anlaşma olasılığının yüzde 50-50 olduğunu vurguladı. Aslında aydınlatılması gereken meseleler esasen, Washington ve Tahran, iki başkent arasında.

Rusya’nın büyükelçisi Mikahil Ulyanov iyimserliğini ifade ederken, ABD elçisi Rob Malley görüşmelerin kasvetli bir resmini çizerek hayal kırıklığını dile getirdi. Bu arada İran, Washington’u esnek olmaya ve süreci ciddiye almaya çağırdı.

Belirsiz bir şekilde sona eren altı aylık müzakerelerin ardından, İran ve ABD’li yetkililer, 2015 anlaşmasını kurtarmak için dolaylı olarak müzakerelere giriştiler. Anlaşmayı yeniden canlandırma müzakereleri Nisan 2021’de başladı.

Güven sorunu

İran ve ABD arasındaki ilişkiler hiçbir zaman samimi olmadı. ABD, Tahran’ı Washington’un söylediklerini yapmaya zorlamak için her aracı kullanıyor. Şiddetli yaptırımların yanı sıra ABD, İran’ın en büyük düşmanı olan İsrail ile bir anlaşma imzalamıştı ve burada her iki ülke de İran’ın asla nükleer silah elde etmemesini sağlamak için ulusal gücün tüm unsurlarını kullanma sözü vermişti. Aynı sözler Suudi Arabistan’a da verildi, ancak İran, Krallığı İsrail’e kıyasla düşman bir ulus olarak görmüyor.

ABD, COVID-19 salgını sırasında bile  sağlık durumunu etkileyen yaptırımlarını kaldırmadı, bunun yerine İran’a “salgının onu yaptırımlardan kurtarmayacağı” tehdidinde bulundu. ABD Hazine Bakanlığı İran’ın petrokimya sektörünü hedefleyerek, bu ürünlerin ihracatına yardımcı olan Çin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İran merkezli şirketler ile bağlantılı kişilere yaptırım uyguladı. İran bu baskıları insanlık suçu olarak değerlendirdi.

İran her zaman adil bir anlaşma için çağrıda bulundu. Ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, nükleer silahların İran’ın doktrininde yeri olmadığını ve ülkenin politikasına ve inançlarına aykırı olduğunu temin ederek nükleer silahların kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin dini bir kararname yayınladı. Viyana’dan ayrılan İran’ın baş müzakerecisi Ali Bagheri Kani siyasi istişareler için Tahran’a geri dönüyor. Dini lider Hamaney herhangi bir anlaşmada son sözü söyleyecek. Taslak metin üzerindeki siyasi istişarelerin ne kadar süreceği belli değil, çünkü Washington’un da son sözünü söylemesi gerekiyor.

Devrim Muhafızları talebi

Mevcut yaptırımdan kurtulmanın son yolu olarak gördüğü için anlaşmayla daha fazla ilgilenen İran, güçlü bir anlaşmaya sıkı sıkıya uymada ciddiyetini dile getirdi, ancak ne pahasına olursa olsun değil. İran, ABD ile ilişkilerde ve garanti arayışında son derece dikkatli davranıyor. Güvensizlik, eski Başkan Donald Trump’ın 2018’de İran’ın 2015 nükleer anlaşmasından tek taraflı çekilmesinden kaynaklanıyor. Bu, güven açığının üst seviyeye ulaştığı andı.

Kilit noktalardan biri de, Washington’ın, Tahran’ın temel taleplerinden biri olan İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu’nu “Yabancı Terör Örgütleri” listesinden çıkarma isteğini nasıl ele alacağıdır.

ORTADOĞU

İranlı Bakan Riyad’da: Lübnan ve Gazze masada

Yayınlanma

iran ve suudi bakanlar

İsrail’in İran’a yönelik misilleme saldırısı beklenirken İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal Bin Ferhan ile Riyad’da bir araya geldi. İki bakanın, İsrail’in saldırıları altındaki Lübnan ve Gazze’deki durum başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri istişare ettiği belirtildi

İran devlet televizyonuna göre, Erakçi, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da mevkidaşı Bin Ferhan ile bir araya geldi.

Görüşmeye ilişkin açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, iki bakanın, İsrail’in saldırıları altındaki Lübnan ve Gazze’deki durum başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeler üzerine “faydalı ve yapıcı” görüşmelerde bulunduğunu belirtti.

İranlı yetkili: Körfez ülkeleri hava sahasını İran’a karşı kullandırmamalı

Tarafların, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarının durdurulması ve sivillere derhal insani yardım sağlanması gerektiğini vurguladığını aktaran Bekayi, Erakçi ile Bin Ferhan’ın siyasi, güvenlik ve ekonomik alanlarda ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki ortak kararlılıklarını yinelediğini kaydetti.

Erakçi, görüşmeden önce yaptığı açıklamada, Riyad ziyaretinin İsrail’in Filistin ve Lübnan’da işlediği suçların durdurulmasına yönelik bölgesel istişarelerin devamı olduğunu söylemişti.

İranlı Bakan, Riyad’daki temaslarının ardından Katar’da üst düzey yetkililerle görüşmek için Doha’ya gidecek.

İranlı Bakan’ın ziyareti Körfez ülkelerinin geçen hafta olası İsrail-İran savaşında tarafsız kalacaklarını ilan etmesinden sonra geldi.

İsrail’in İran’ın petrol ve nükleer tesislerine saldırmayı planladığı yönündeki haberler üzerine geçen hafta acil toplanan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleri; Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Kuveyt, İran-İsrail çatışmasında tarafsız olduklarını ilan etti. Bu ülkeler, ABD’nin topraklarındaki hava üsslerini İran’a karşı kullanılmasına izin vermeyeceklerini duyurdu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas ve Fetih hareketleri Kahire’de buluştu

Yayınlanma

filistin bayrağı

Hamas ve Fetih hareketleri, Pekin’de vardıkları uzlaşma sonrası Filistin ulusal birliği görüşmeleri çerçevesinde Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya geldi.

Kahire el-İhbariye kanalının adını açıklamadığı bir güvenlik kaynağından aktardığına göre, toplantılarda geçiş kapıları, sağlık, yardım, barınma, sosyal kalkınma ve eğitim konularının idaresiyle ilgili komisyonun çalışma mekanizmalarının belirlenmesi tartışılacak.

Toplantıya ilişkin Hamas’tan yapılan açıklamaya göre, Hamas’tan Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye, Fetih’ten ise Başkan Yardımcısı Mahmud Alul heyetlere başkanlık yapıyor.

Filistinli gruplar anlaştı: Tüm Filistin topraklarında tek bir hükümet kurulacak

Toplantının Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail saldırıları, siyasi ve sahadaki gelişmeleri görüşme ile ulusal birlik çabalarının birleştirilmesini hedeflediği kaydedildi.

Temmuz ayında Çin hükümetinin davetiyle 14 Filistinli örgüt, başkent Pekin’de bir araya gelmişti. Yapılan toplantıların ardından sonuç bildirgesi yayımlanmıştı.

Bildirgede, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) çatısı altında tüm grupların yer aldığı “kapsamlı bir ulusal birliğe” ulaşma ve Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Kudüs’te Filistinlilerin yönetilmesi için geçici bir ulusal uzlaşı hükümeti kurma konusunda anlaşmaya varıldığı duyurulmuştu.

Pekin’deki Filistin uzlaşı anlaşması nasıl hayata geçirilecek?

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İranlı yetkili: Körfez ülkeleri hava sahasını İran’a karşı kullandırmamalı

Yayınlanma

İranlı üst düzey bir yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada Tahran’ın, Körfez Arap ülkelerine, hava sahalarını veya askeri üslerini İran’a karşı kullandırmalarının “kabul edilemez” olacağını ilettiğini ve böyle bir adımın karşılık bulacağını konusunda uyardığını söyledi. Yetkili ayrıca, İsrail’in İran’a saldırması durumunda Körfez ülkelerinin petrol piyasalarını dengelemek için yapacakları herhangi bir hamlenin, şu ana kadar yapılan görüşmelerin bir parçası olmadığını belirtti.

Bu açıklamalar, geçen hafta İran’ın gerçekleştirdiği füze saldırısına karşı İsrail’in olası misillemesi konusundaki endişeler artarken geldi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Suudi Arabistan ve Katar da dahil diğer Körfez ülkeleriyle temasta bulundu.

Bu temaslar, geçen hafta Katar’daki bir konferans sırasında İran ve Körfez Arap ülkeleri arasında yapılan görüşmelerin ardından geldi. Körfez ülkeleri, Tahran’a İsrail ile herhangi bir çatışmada tarafsız kalacaklarına dair güvence verdiler.

Reuters’a konuşan üst düzey İranlı yetkili İran, “Herhangi bir Körfez ülkesinin hava sahası veya askeri üslerinin Tahran’a karşı kullanılması durumunda, bunun tüm grup tarafından atılmış bir adım olarak görüleceğini ve Tahran’ın buna uygun şekilde yanıt vereceğini net bir şekilde belirtti” dedi.

Yetkili şöyle devam etti: “Mesajda İsrail’e karşı bölgesel birliğin gerekliliği ve istikrarın güvence altına alınmasının önemi vurgulandı. Ayrıca, İran’a karşı eylemler için bir bölge ülkesinin hava sahasının kullanılmasına izin vermek gibi İsrail’e yapılacak herhangi bir yardımın kabul edilemez olduğu da açıkça ifade edildi.”

“OPEC tartışmaların bir parçası değil”

Öte yandan İranlı yetkili, Tahran’ın herhangi bir gerginlik sırasında İran üretiminin kesintiye uğraması halinde Körfez Arap petrol üreticilerinin üretimi artırması konusunu tartışmadığını söyledi.

ABD haber sitesi Axios geçen hafta İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde İsrail’in misilleme olarak İran’daki petrol üretim tesislerini hedef alabileceğini bildirmişti.
Suudi Arabistan’ın fiilen liderliğini yürüttüğü Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), İsrail’in misillemesi sonucu İran’ın bazı tesislerinin devre dışı kalması halinde bu ülkedeki arz kaybını telafi edebilecek yeterli yedek petrol kapasitesine sahip.

OPEC’in yedek kapasitesinin büyük bölümü Körfez bölgesinde bulunuyor. İran Körfez’deki petrol tesislerine saldırma tehdidinde bulunmadı ancak daha önce “İsrail destekçilerinin” doğrudan müdahale etmesi halinde bölgedeki çıkarlarının hedef alınacağı uyarısında bulunmuştu.

En büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan son yıllarda Tahran’la siyasi bir yakınlaşma yaşadı ve bu da bölgesel gerginliklerin azalmasına yardımcı oldu, ancak ilişkiler zor olmaya devam ediyor.

Suudi Arabistan, 2019’da Abqaiq’teki kilit rafinerisine düzenlenen ve küresel petrol arzının %5’inden fazlasını kısa süreliğine durduran saldırıdan bu yana İran’ın petrol tesislerine yönelik bir saldırısından çekiniyor. İran bu saldırıda dahli olduğu iddialarını reddetmişti.

Körfez’deki Batılı bir diplomat, geçen hafta perşembe günü Doha’da yapılan Körfez-İran toplantısında İran’ın İsrail saldırısı karşısında bölgesel birlik çağrısında bulunduğunu ve Körfez ülkelerinin tarafsızlığını asgari bir gereklilik olarak gördüğünü açıkça ifade ettiğini söyledi.

Diplomat, İran’ın bir İsrail saldırısı durumunda her bir Körfez ülkesinin nasıl tepki vereceğini ve ülkelerinde bulunan ABD üslerinin nasıl kullanıldığını yakından izleyeceğini açıkça belirttiğini söyledi.

Bahreyn, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ABD askeri tesislerine ya da birliklerine ev sahipliği yapıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English