Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump, Ukrayna özel temsilcisini seçti

Yayınlanma

Donald Trump, Ukrayna özel temsilcisi olarak emekli Korgeneral James Kellogg’u atadı. Kellogg, Biden yönetiminin Ukrayna politikasını küresel güvenlik için tehlikeli bulurken, Trump’ın Ukrayna stratejisinde müzakere ve güçlü pozisyon odaklı bir yaklaşımı savunuyor.

ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, eski ulusal güvenlik danışmanı ve 2018-2021 yılları arasında Mike Pence’in başkan yardımcılığı döneminde görev yapan James Kellogg’u Ukrayna özel temsilcisi olarak atadı.

Trump, bu kararı Truth Social platformunda duyurdu ve şu ifadeleri kullandı: “Birlikte güç yoluyla barışa ulaşacağız ve Amerika ile dünyayı yeniden güvenli hale getireceğiz!”

Kellogg, kariyerinin büyük bir kısmını (1967-2003) orduda subay olarak geçirdi. Vietnam Savaşı (1961-1975), ABD’nin 1989’daki Panama işgali ve Birinci Körfez Savaşı (1990-1991) gibi önemli çatışmalarda yer aldı.

Askeri kariyerini korgeneral rütbesiyle tamamladıktan sonra, özellikle Trump’ın 2017’deki başkanlık döneminde ulusal güvenlik alanında hükümet yetkilisi olarak çalışmaya başladı.

Trump ile Ukrayna politikası konusunda benzer görüşlere sahip olan Kellogg, mevcut Başkan Joe Biden’ın Kiev’e yönelik yaklaşımını yalnızca bir başarısızlık olarak değil, küresel güvenlik için de bir tehdit olarak değerlendiriyor.

Şubat ayında The Washington Times gazetesinde kaleme aldığı bir makalede, Ukrayna sorununa yönelik stratejinin değişmesi gerektiğini savunmuştu. Ona göre müzakereler, Washington tarafından çözüm yollarından biri olarak ciddiyetle ele alınmalı.

Kellogg, şu ifadeleri kullanmıştı: “Eğer Amerika, Rusya ile müzakerelere güçlü bir pozisyondan yaklaşabilirse —örneğin Ukrayna’ya savaş alanında önemli bir taktik avantaj sağlama fırsatı sunarak ve ABD’nin caydırıcı gücünü yeniden inşa ederek— bu çatışmanın sonunu getirmede öncü bir rol oynayabilir.”

Haziran 2024’te Trump’a sunulduğu iddia edilen “Ukrayna planı” hakkında konuşulurken, Kellogg’un bu planın yazarlarından biri olduğu belirtilmişti.

Plana göre, Kiev’in ABD yardımının devam etmesi için müzakerelere katılmayı kabul etmesi gerekiyor. Ateşkes şartları ise savaş alanındaki duruma bağlı olarak belirlenecek. Ayrıca, Kellogg’un, Moskova’nın müzakereleri reddetmesinin ABD’nin Ukrayna’ya desteğini artıracağına dair bir mesaj vermek istediği de ifade ediliyor.

Nisan ayında, Trump yanlısı düşünce kuruluşu America First Policy Institute’un internet sitesinde Kellogg ve Fred Fleitz tarafından bir makale yayımlandı.

Makalede, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin, güvenlik garantileri içeren kapsamlı bir barış anlaşması karşılığında ertelenmesi önerisi yer buldu. Eğer Rusya bu müzakere formatını kabul etmezse, enerji satışlarına vergi uygulanması ve bu gelirin Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılması gerektiği savunuldu.

Ayrıca makalede, Biden’ın Ukrayna politikasındaki en büyük hatalardan birinin, NATO üyeliği sürecinde Rusya’nın güvenlik çıkarlarını tamamen göz ardı etmesi olduğu vurgulandı.

Kellogg, dış politika görüşlerini 2016’da yayımlanan War by Other Means adlı kitabında detaylandırmıştı. Kitapta şu ifadelere yer vermişti:

“Rusya ve Çin ile barış içinde yaşamak istiyoruz. Bu iki ülkeyle ciddi anlaşmazlıklarımız var, ancak düşman olmak zorunda değiliz. Ortak çıkarlara dayalı bir zeminde buluşmalıyız.”

Ancak Kellogg, Amerika’nın çıkarlarına uygun olmayan bir anlaşma durumunda masadan hızla kalkılması gerektiğini de vurgulamıştı.

Ukrayna, Trump’ın dönüşüyle barış müzakerelerine hazırlanıyor

AMERİKA

Biden’ın Ukrayna’ya 20 milyar dolarlık yardımı göndermeye zamanı olmayacak

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden, 2025’te görevi devredecek olmasına rağmen, Ukrayna’ya yapmayı planladığı 20 milyar dolarlık askeri yardımı gönderebilmek için yeterli zamana sahip olmayacak. Beyaz Saray, Ukrayna’nın asker sayısını artırması gerektiğini savunurken, yeni ek taleplerle birlikte Pentagon’un Ukrayna’ya silah ve teçhizat gönderme süreci giderek daha karmaşık hale geliyor.

The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin Beyaz Saray kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, 20 Ocak 2025’te göreve başlayacak olan seçilmiş Başkan Donald Trump’ın görevi devralmadan önce Ukrayna’ya göndermeyi planladığı 20 milyar dolarlık askeri yardımı tamamlama şansı olmayacak.

Kaynaklara göre Biden yönetimi, bu büyük yardım miktarını göndermek için zaman sıkıntısı yaşıyor.

Halihazırda Pentagon’un kendi stoklarından Ukrayna’ya silah ve teçhizat göndermesine olanak tanıyan 6,5 milyar dolardan fazla bir fon mevcut.

Fakat bakanlık, ABD kuvvetlerinin muharebe etkinliğini etkilemeden her ay Ukrayna’ya gönderebileceği silah miktarının sınırına ulaşmış durumda.

Ayrıca, şu anda Ukrayna’ya yapılan silah teslimatlarında lojistik sorunlarla karşılaşılıyor.

Habere göre Beyaz Saray, iki hafta önce Biden’ın görev süresi bitmeden önce bu fonun tamamını göndereceğine dair bir açıklama yapmıştı.

Ancak, sonrasında bu açıklamayı geri çekerek, Ukrayna’nın seferberlik konusunda daha katı kurallar getirilmesi gerektiğini savunmaya başladı. Özellikle, Associated Press (AP) tarafından aktarılan bilgilere göre, ABD yönetimi, Ukraynalı yetkililere askere alma yaş sınırını 25’ten 18’e çekmeleri için çağrıda bulunuyor.

ABD, Ukrayna’dan zorunlu askerlik yaşını 18’e indirmesini istedi

Beyaz Saray, Ukrayna’nın yeterince silahlanmış olduğunu ancak daha fazla askere ihtiyaç duyduğunu düşünüyor.

Politico da 27 Kasım’da, Biden yönetiminin, Ukrayna’ya yapılacak yeni bir yardım için gizlice 24 milyar dolar daha talep ettiğini bildirdi.

Bu talep, Pentagon’un acil durum fonunun yeni dilimini kapsıyor ve Ukrayna’ya silah ve teçhizat alımının yanı sıra, ABD’nin kendi silah stoklarını yenilemek için kullanılacak.

Talep edilen fonların yaklaşık üçte ikisi, yani 16 milyar dolar, ABD stoklarının yenilenmesine ayrılacak. Kalan 8 milyar dolar ise, Pentagon’un, Ukrayna birliklerine silah tedarik etmek amacıyla Amerikalı şirketlerle yaptığı sözleşmelere aktarılacak.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, Florida’da Zuckerberg ile yemekte buluştu

Yayınlanma

Donald Trump Meta İcra Kurulu Başkanı Mark Zuckerberg ile çarşamba günü Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde akşam yemeği yedi.

Bir Meta temsilcisine göre Zuckerberg, Trump ve ekibinin üyeleriyle bir araya geldi ve toplantının ABD inovasyonu için çok önemli bir zamanda gerçekleştiğini ekledi. Temsilci ne konuşulduğunu detaylandırmadı fakat Zuckerberg’in Şükran Günü için kalmayacağını ekledi.

Trump sözcülerinden Steven Cheung çarşamba günkü görüşmeyle ilgili bir soru üzerine, “Gerçekleşen ya da gerçekleşmeyen özel toplantılarla ilgili haberler hakkında yorum yapmıyoruz,” dedi. 

Fakat seçilmiş başkanın danışmanlarından Stephen Miller Fox News’e yaptığı açıklamada Trump ve Zuckerberg’in bir araya geldiğini doğruladı.

Facebook’un kurucusu ve diğer teknoloji yöneticileri, büyük platformların muhafazakâr görüşleri sansürlediğini söyleyen Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ve yorumcuların sert eleştirilerine hedef olmuş ve şirketler bu suçlamaları reddetmişti.

Zuckerberg ve Trump’ın yıllar boyunca çekişmeli bir ilişkisi oldu ve bu ilişki, Facebook’un Ocak 2021’de ABD Kongre Binasına yapılan saldırının ardından dönemin başkanını yasaklamasının ardından daha da yoğunlaştı.

Trump daha sonra, 2020 seçimlerine müdahale ettiği suçlamaları nedeniyle Zuckerberg’i hapse atmayı bile deneyebileceğini öne sürdü.

Meta, Trump’ın Facebook ve Instagram hesaplarını 2023’ün başlarında yeniden kullanıma açtı.

Temmuz ayında Trump’a Pennsylvania’da düzenlenen suikast girişiminin ardından Zuckerberg Bloomberg’e verdiği bir röportajda, “Donald Trump’ın yüzünden vurulduktan sonra ayağa kalkıp Amerikan bayrağıyla birlikte yumruğunu havaya kaldırdığını görmek hayatımda gördüğüm en havalı şeylerden biriydi,” demişti.

Zuckerberg bu sonbaharda Trump ile telefonda görüşmüş ve bu ayın başlarında seçimi kazanmasının ardından bir tebrik notu yayınlamıştı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, Lighthizer’ın yardımcısı Greer’i ticaret şefi olarak seçti

Yayınlanma

ABD’de başkan seçilen Donald Trump, ABD Ticaret Temsilcisi (USTR) olarak Jamieson Greer’i seçti.

Eski bir Hava Kuvvetleri avukatı olan Greer, Trump’ın ilk yönetiminde ticaret temsilcisi olan ve Trump’ın ikinci döneminde ticaret politikasını etkilemesi beklenen Robert Lighthizer’ın himayesindeki bir isim.

Trump, Truth Social’da yayınlanan açıklamasında, “Jamieson, ABD Ticaret Temsilciliği Ofisini ülkenin devasa Ticaret Açığını dizginlemeye, Amerikan İmalatını, Tarımını ve Hizmetlerini savunmaya ve her yerde İhracat Pazarlarını açmaya odaklayacak,” dedi.

Senato tarafından onaylanması halinde 44 yaşındaki Greer, Trump’ın 3 trilyon dolar değerindeki tüm ABD ihracatına yüzde 20’ye varan bir temel gümrük vergisi ve Çin mallarına yüzde 60’lık ayrı bir gümrük vergisi uygulama tehdidinin ön cephesinde yer alacak.

İthalata karşı korumacılıktan yana olan ve Trump’ın ticaret konusundaki sert yaklaşımını destekleyen üreticileri temsil eden bir grup olan Coalition for a Prosperous America, adaylıktan memnun kaldı.

Grubun CEO’su Michael Stumo yaptığı açıklamada, “Jamieson’ın ekonomi, sanayi ve ticaret konularındaki derin anlayışı, özellikle de Çin’in ABD’nin ekonomik ve ulusal güvenliğini baltalama çabalarına karşı koyma konusundaki çalışmaları bu görevde çok önemli olacaktır,” dedi.

CEO, Greer’in Meksika, Vietnam ve AB’nin “Amerika’nın açık ekonomisini kendi çıkarları için nasıl kullandıklarını” ve “karşılığında Amerikan malı ürünleri satın almadıklarını anladığından emin olduklarını” söyledi.

USTR’nin önde gelen adaylarından biri olarak görülen Greer, Trump’ın ilk dönemindeki en önemli ticari başarılarından biri olan fakat bu ülkelerle olan ticaret açığını azaltmada başarısız olan ABD-Meksika-Kanada Anlaşmasının olası yeniden müzakeresini de denetleyecek.

Bu seçimle Trump’ın ekonomi ekibinin önemli bir parçası daha tamamlanmış oldu fakat geriye kalan en büyük gizemlerden biri Lighthizer’ın yönetimde nasıl bir resmi rol üstleneceği.

Greer geçen yıl Temsilciler Meclisi Yollar ve Araçlar ticaret alt komitesi önünde verdiği ifadede, Trump ve Lighthizer’ın Çin ile ticaret konusundaki “şahin” görüşlerini yinelemişti.

Greer, “Savunma perspektifinden bakıldığında, ABD’nin Çin’in tırmanışını inandırıcı bir şekilde caydırabilmesini ve gerekirse ulusal güvenlik çıkarlarını yurtiçinde ve yurtdışında savunabilmesini sağlamak için ABD üretim üssünü restore etmek kritik öneme sahiptir,” demişti.

Greer, Biden yönetiminin Çin’e yaklaşımını “anlamlı bir eylemin yerini alan ateşli bir retorik” olarak değerlendirdi ve Kongre üyelerine “daha fazla ticaretin çatışma olasılığını azalttığı efsanesine katılmadığını” söyledi.

Greer Kongreye, Çin ile daimi normal ticari ilişkilerin iptal edilmesi de dahil olmak üzere bir dizi sert eylemi değerlendirmesini tavsiye etmişti.

Greer, Biden yönetiminin etkisiz olmakla eleştirdiği ve büyük ölçüde göz ardı ettiği Trump yönetiminin Çin ile ticaret anlaşmasının agresif bir şekilde uygulanmasının yanı sıra Pekin’i hedef alan ihracat kontrolleri ve yaptırımların kullanılmaya devam edilmesi çağrısında bulundu.

Yeni temsilci, Birleşik Krallık, Hindistan, Kenya ve Filipinler gibi ülkelerle yeni “pazar açıcı” ticaret anlaşmalarının müzakere edilmesini tavsiye etmişti.

Lighthizer ve Greer, Trump 2016’da ilk kez seçilmeden önce Skadden Arps hukuk firmasında birlikte çalışmışlardı. Lighthizer Senato tarafından USTR olarak onaylandıktan sonra, çok daha genç olan meslektaşını özel kalem müdürü olarak göreve getirmişti.

Lighthizer, 2023 tarihli No Trade is Free [Hiçbir Ticaret Serbest Değildir] adlı kitabında Greer’in bu görevde geçirdiği üç yıl boyunca “mükemmel” bir iş çıkardığını söyledi.

Şu anda King & Spalding’de ortak olan Greer, Çin ile “birinci aşama” olarak adlandırılan ticaret anlaşması ve Kanada ve Meksika ile yaklaşık çeyrek asırlık Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın yenilenmesi müzakerelerine derinlemesine dahil oldu.

Greer, Trump’ın Çin’e uyguladığı gümrük vergilerinin maliyetinin “genellikle tüketicilere yansıtılmadığını ve işsizlik, enflasyon ve kişi başına düşen GSYİH gibi ekonomik göstergelerin ‘ticaret savaşının’ en yoğun olduğu dönemde geliştiğini” iddia ediyor.

Greer, “Anlamlı bir uygulama tedarik zincirinin yeniden düzenlenmesini gerektirebilir, bu da zor olabilir ve zaman alabilir,” diye ekliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English