Bizi Takip Edin

AMERİKA

USAID nedir ve dünya çapındaki rolü ne?

Yayınlanma

Elon Musk’ın USAID’in kapatılması yönündeki çağrısı, kurumun rolü ve geleceği hakkında tartışmalara yol açtı. Trump yönetiminin USAID’e yönelik adımları ve kurumun aldığı eleştiriler de gündeme geldi.

Geçtiğimiz hafta, Başkan Donald Trump’ın dünya çapında ABD dış yardımına getirdiği kapsamlı dondurma kararının ardından, USAID için çalışan yüzlerce sözleşmeli personel ücretsiz izne çıkarıldı ve bazılarının işine son verildi.

Fakat milyarder Elon Musk için USAID’in finansmanını geçici olarak dondurmak yeterli değil.

Musk, sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) yaptığı paylaşımda USAID’i “kriminal bir örgüt” olarak nitelendirerek, “Ölme zamanı geldi,” diye yazdı. Ayrı bir gönderide Musk, “Onarılamaz durumda,” diyerek Trump’ın da kapatılması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu ekledi.

Trump’ın yeni Hükümet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başına atadığı Musk’ın bu yorumları, yardım kuruluşunun geleceği hakkında büyüyen bir tartışma başlattı.

Neler oluyor?

Web sitesi cumartesi günü açıklama yapılmadan ortadan kaybolan USAID, Trump yönetiminin federal bürokrasiye ve programlarının çoğuna yönelik artan baskısında en çok hedef alınan federal kurumlardan biri oldu.

Trump, pazar gecesi USAID hakkında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bir grup radikal deli tarafından yönetiliyordu ve biz onları dışarı çıkarıyoruz,” ifadesini kullandı.

Musk’ın USAID’i kapatma çağrısı, güvenlik yetkililerinin maliyet düşürme görev gücünün üyelerinin kurumun Washington DC’deki genel merkezinin kısıtlı alanlarına erişimini reddetmesinin ardından geldi.

Adı açıklanmayan yetkililere atıfta bulunan çok sayıda Amerikalı medya kuruluşu, USAID’in güvenlik direktörü John Voorhees ve yardımcısı Brian McGill’in, DOGE personelinin güvenlik izinlerinin olmaması nedeniyle güvenli alanlara girişini reddettikten sonra izne çıkarıldığını bildirdi.

Trump’ın bir başkanlık kararnamesiyle oluşturduğu ancak bir hükümet departmanı olmayan DOGE temsilcileri, CNN tarafından ilk kez bildirilen olaydan sonra gizli bilgilere sahip alanlara erişmeyi başardı.

Beyaz Saray, DOGE personelinin kısıtlı alanlara erişmeye çalıştığını reddetti, ancak DOGE’de görev yapan Katie Miller, X’te “uygun güvenlik izinleri olmadan hiçbir gizli materyale erişilmedi,” diye yazarak görev gücünün giriş girişimini kabul etmiş görünüyor.

Musk’ın USAID’i kapatma çağrısına tepkiler nasıl oldu?

Musk’ın çağrısının ardından Kongre üyeleri, USAID’in kalıcı olarak kapatılıp kapatılamayacağını ve kapatılması gerekip gerekmediğini tartışmak için sosyal medyaya başvurdu. Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senato’daki Demokrat Parti lideri Chuck Schumer, X’te “Trump, USAID çalışanlarını tasfiye ediyor ve sindiriyor. Şimdi de USAID’in bağımsız bir kurum olarak feshedeceğine dair bir söylenti var. Bu yasa dışı ve ulusal çıkarlarımıza aykırı olur,” dedi.

Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul, Schumer’e yanıt olarak, “USAID’i ve tüm dış yardımı kaldırın,” dedi. Demokrat Senatör Chris Coons da X’te kurumu ortadan kaldırmanın ABD’yi “daha az güvenli” hale getireceğini söyleyerek konuya dahil oldu.

Pazar günü yaptığı açıklamada Coons, “Başkan Trump, iki hafta boyunca USAID çalışanlarını taciz etti ve işten çıkardı ve şimdi ekibi, kurumu tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bunlar, dünya çapında liderliğimizi destekleyen vatansever Amerikalılar,” diye ekledi.

O zamanki Başkan John F. Kennedy’nin öncülüğünde, USAID, 1961 tarihli Dış Yardım Yasası’nın bir parçası olarak kuruldu.

USAID’in web sitesinin arşivlendiği bir sürümüne göre, mevcut çeşitli kuruluşları ve programları tek bir çatı altında birleştirerek ABD’nin denizaşırı programlarında büyük değişiklikler yaptı.

Web sitesine göre, “O zamana kadar, dış ekonomik kalkınmadan sorumlu tek bir kurum olmamıştı.”

ABD hükümetinin resmî web sitesine göre USAID, “felaketten kurtulan, yoksulluktan kurtulmaya çalışan ve demokratik reformlarla uğraşan ülkelere yardım eli uzatan başlıca Amerikan kurumu.”

Eski bir USAID yöneticisi olan Andrew Natsios, 2020’de kurumun Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği ile olan mücadelede ABD’nin başarısına katkıda bulunduğunu yazdı.

Natsios , “Soğuk Savaş sırasında USAID’in en büyük başarı öykülerinin doğrudan ABD’nin ulusal çıkarlarıyla bağlantılı olduğunu savunuyorum. Bu başarılar kesinlikle Amerika Birleşik Devletleri’ne fayda sağladı, ancak gelişmiş ülkelere dönüşürken gelişmekte olan ülkelere de fayda sağladı. Siyasi yardım başarısızlıkları kesinlikle olsa da çok daha fazla başarı olmuştur,” değerlendirmesini yaptı.

En çok yardım alan ülkeler hangileri?

2023’te en çok yardımı 14,4 milyar dolar ile Ukrayna aldı. En çok yardım alan ikinci ülke olan Ürdün, USAID aracılığıyla 770 milyon dolar ekonomik yardım aldı.

Yemen 359,9 milyon dolar ve Afganistan ise 332 milyon dolar aldı. Dış yardım dağıtan tek ABD kurumu USAID değil, ancak 42,45 milyar dolarlık bütçesiyle en büyük kurum, onu 19 milyar dolarla Dışişleri Bakanlığı izliyor.

USAID’in kirli geçmişi

Kuruma yönelik tepkiler, dış politika gündeminden verimsizliğine kadar uzanıyor. 2014 yılında USAID, Küba hükümetine zarar vermek ve huzursuzluğu körüklemek için ZunZuneo adlı gizli bir “Küba Twitter’ı” oluşturmakla suçlandı.

Ayrıca gizlilik uygulamaları nedeniyle de eleştirildi. USAID, projenin muhalefet yaratmak için tasarlanmadığını reddetti.

2023’te Meksika Cumhurbaşkanı, gazetecilere sunulan bir mektuba göre, ABD’li mevkidaşı Joe Biden’dan USAID’in hükümetine düşman grupları finanse etmeyi bırakmasını istedi ve bu, Meksika’nın ABD müdahaleciliğine yönelik önceki eleştirilerini yansıtıyordu.

O zamanki Başkan Andres Manuel Lopez Obrador, ABD’nin hangi Meksikalı grupları finanse etmeyi bırakması gerektiğini belirtmedi, ancak geçmişte çeşitli medya kuruluşlarını hükümet karşıtı muhafazakâr hareketin parçası olmakla suçladı.

Mektupta, “ABD hükümeti, özellikle USAID aracılığıyla, bir süredir açıkça temsil ettiğim yasal ve meşru hükümete karşı örgütleri finanse ediyor. Bu açıkça uluslararası hukuka ve özgür ve egemen devletler arasında hüküm sürmesi gereken ilişkilere aykırı müdahaleci bir eylemdir,” denildi.

ABD uzun zamandır dış yardım programlarını kısmen “genç demokrasileri güçlendirmeyi amaçladığını” iddia ederken, Soğuk Savaş sırasında USAID’i Tayvan ve Güney Kore askeri yönetim altındayken ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti Mobutu Sese Seko yönetimindeyken dost otoriter rejimleri desteklemek için kullandı.

Daha yakın zamanda, USAID Genel Müfettişliği Ofisi tarafından yaptırılan ve Williams, Adley & Company adlı bağımsız bir yeminli mali müşavirlik firması tarafından yürütülen bir performans denetimi, kurumun dolaylı maliyet oranlarıyla ilgili karşılaştığı verimsizlik ve bürokratik zorlukları vurguladı.

Bu oranlar, bir kuruluşun federal bir hibe veya sözleşmeye yansıtabileceği genel veya idari maliyetleri ifade ediyor. USAID web sitesinde yer alan 2024 bulgularına göre, “dolaylı maliyetler, yalnızca makul, izin verilebilir ve tahsis edilebilir oldukları ölçüde meşru bir iş yapma maliyeti.”

Denetim, USAID’in sistemlerinin iyileştirilmesi gerektiğini ve dolaylı maliyetlerle bağlantılı uygun izleme süreçlerine sahip olmadığını tespit etti ve “USAID’in tahsil edilen dolaylı maliyetleri destekleyecek uygun belgeleri yok,” denildi.

Sırada ne var?

Şimdilik Trump, USAID’in kapatılacağına dair resmi bir açıklama yapmadı. Ancak birçok kişi, ABD fonlarının kesilmesinin Washington’ın müttefiklerine zarar verebileceğinden ve düşmanlarının memnuniyetle doldurmaya çalışabileceği bir boşluk yaratabileceğinden korkuyor.

Örneğin Doğu Avrupa, uzun süredir Batı dış politika çıkarlarının Moskova veya Pekin’in çıkarlarıyla çatıştığı jeopolitik bir savaş alanı oldu.

Çin’in Latin Amerika ve Sahra Altı Afrika’daki etkisi büyüyor ve ABD yardımı azaltırken son yıllarda giderek daha önemli bir ticaret ortağı ve yatırımcı haline geldi.

Ekim ayında Çin Kalkınma Bankası (CDB), Latin Amerika’daki yüzlerce projeyi finanse etmeye yardımcı olmak için yaklaşık 160 milyar dolar sağladığını duyurdu.

Sahra Altı Afrika, 2023’te ABD’den en fazla yardımı aldı, ancak Çin rekabetçi yardım sağlayarak oradaki varlığını artırıyor.

Senatör Coons, USAID’in olası kapanışının Çin’in gücünü genişletmesi için daha da fazla alan yarattığını söyledi. Coons, cumartesi günü X’te yaptığı açıklamada, “Amerikan liderliğini zayıflatıyor ve dünyayı Çin etkisine daha açık bırakıyor. Bu büyük bir hata olur,” yorumunu yaptı.

AMERİKA

Trump, ABD Hazinesine yeni madeni para basımını durdurma talimatı verdi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, bir sentlik madeni para üretiminin artan maliyetini gerekçe göstererek Hazine Bakanlığına yeni madeni para basımını durdurma talimatı verdiğini söyledi.

Trump Truth Social’da, “Amerika Birleşik Devletleri çok uzun zamandır bize 2 sentten daha pahalıya mal olan bozuk paralar basıyor. Bu çok büyük bir israf! ABD Hazine Bakanıma yeni kuruş üretimini durdurması talimatını verdim,” diye yazdı.

Trump paylaşımında, “Her seferinde bir kuruş bile olsa, büyük ulusumuzun bütçesinden israfı söküp atalım,” dedi.

Trump kampanyası sırasında peniyi ortadan kaldırma arzusundan bahsetmemişti. Fakat Elon Musk’ın başında bulunduğu Devlet Verimliliği Departmanı (DOGE), geçen ay X’te kuruşun maliyetini vurgulayan bir gönderide bu ihtimali gündeme getirmişti.

ABD Darphanesi, eylül ayında sona eren 2024 mali yılında ürettiği yaklaşık 3,2 milyar peniden 85,3 milyon dolar kaybettiğini bildirdi. Bir önceki yıl 0,031 dolar olan her bir kuruş yaklaşık 0,037 dolara mal oldu.

Darphane nikelden de para kaybediyor; 0,05 dolarlık madeni paraların her birinin üretimi yaklaşık 0,14 dolara mal oluyor.

Trump’ın bir sentlik düşük madeni parayı tek taraflı olarak ortadan kaldırma gücüne sahip olup olmadığı belli değil. Madeni paraların boyutu ve metal içeriği de dahil olmak üzere para birimi özellikleri Kongre tarafından belirleniyor.

Kongre üyeleri bakır kaplamalı çinko madeni paraları hedef alan yasaları defalarca gündeme getirdi. Kongre Araştırma Servisine göre, yıllar boyunca yapılan teklifler peninin üretimini geçici olarak durdurmayı, tedavülden kaldırmayı ya da fiyatların en yakın beş sente yuvarlanmasını zorunlu kılmayı denedi.

Madeni paranın kaldırılmasını savunanlar maliyet tasarrufu, kasalarda daha hızlı ödeme ve bazı ülkelerin bir sentlik madeni paralarını çoktan kaldırmış olmalarını gerekçe gösteriyorlar. Örneğin Kanada, 2012 yılında madeni para basımını durdurmuştu.

Bu, ABD’nin en değersiz madeni parasını ortadan kaldırdığı ilk sefer olmayacak. Yarım sentlik madeni para 1857 yılında Kongre tarafından tedavülden kaldırılmıştı.

Trump’ın yeni yönetimi keskin bir şekilde maliyetleri azaltmaya odaklandı ve bu göreve getirilen Musk, 2 trilyon dolarlık tasarruf hedefini belirlemeye çalışırken tüm kurumları ve federal işgücünün büyük bölümünü hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump savunma harcamalarından milyarlarca dolar kesinti yapma sözü verdi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Elon Musk’ın öncülük ettiği devlet kurumlarının harcamalarını kısma çabasında bir sonraki büyük hedef olarak Pentagon bütçesinden milyarlarca dolar kesmeye çalışacağını söyledi.

Pazar günü verdiği bir mülakatta Trump, Musk’ın Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) aracılığıyla yürüttüğü maliyet azaltma girişimini, federal mahkemelerde giderek artan aksaklıklar ve Demokratların yetkilerini aştığı yönündeki iddiaları ile karşı karşıya kalsa da destekledi.

Trump, Musk’ın şu ana kadar olası harcama kesintileri için federal hükümeti araştırmada “müthiş” ve “büyük bir yardımcı” olduğunu söyledi ve yıllık bütçesi yaklaşık 800 milyar dolar olan Savunma Bakanlığının milyarderin hedefinde olduğunu belirtti.

Trump, “Orduyu kontrol edelim. Milyarlarca, yüz milyarlarca dolarlık yolsuzluk ve suistimal bulacağız. Biliyorsunuz, halk beni bunun için seçti,” dedi.

Musk’ın Pentagon’da tasarruf arayışındaki potansiyel rolü, SpaceX ve yan kuruluşu Starlink şirketlerinin hükümetle sözleşmeleri olduğu göz önüne alındığında, potansiyel çıkar çatışmaları konusunda endişelere yol açıyor.

Fakat Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz, NBC’ye verdiği röportajda bu endişeleri bir kenara itti. Daha fazla ayrıntı vermese de Waltz, herhangi bir çatışmayı önlemek için “tüm uygun güvenlik duvarlarının” yerinde olacağını söyledi.

Waltz, “Amerikan halkı bu kadar şişkinliğe, israfa ve borca artık yeter dedi. Büyük beyinlere ve iş dünyasının liderlerine ihtiyacımız var ve bu liderler oraya gidip Pentagon’un satın alma sürecinde kesinlikle reform yapacaklar,” dedi.

Musk’ın başrolde olduğu Trump’ın ikinci yönetimi, bazı federal programları ve kurumları durma noktasına getirmek için agresif bir şekilde harekete geçti. 

Bununla birlikte cumartesi günü, New York’taki bir federal yargıç, DOGE ekibinin Hazine Bakanlığının ödeme verilerine erişim çabasını geçici olarak engelledi ve bunun Amerikalılara “onarılamaz zarar” verebilecek hassas kişisel bilgilerin ifşa edilmesine yol açabileceğini söyledi.

Demokratlar da giderek daha fazla ses çıkarıyor. Demokrat Connecticut Senatörü Chris Murphy pazar günü ABC’ye verdiği demeçte “Bu, Watergate’ten bu yana ülkenin karşı karşıya kaldığı en ciddi anayasal krizdir. Başkan paranın nasıl ve nereye harcanacağına karar verebilmek istiyor ki siyasi dostlarını ödüllendirebilsin, siyasi düşmanlarını cezalandırabilsin. Bu demokrasinin içinin boşaltılmasıdır,” iddiasında bulundu.

En çok etkilenen federal kurumlar arasında dış yardımları yöneten USAID ve Tüketici Mali Koruma Bürosu yer alıyor. Trump ayrıca uzun zamandır muhafazakârların öfkesinin hedefi olan Eğitim Bakanlığını da ortadan kaldırma sözü verdi.

Kongredeki Cumhuriyetçiler, kanun koyucuların harcama yetkisi verme konusundaki anayasal rolünü zayıflatmasına rağmen, çok çeşitli federal programları durdurmak için harekete geçen Trump ve Musk’ın yanında yer aldılar.

Ohio Cumhuriyetçilerinden Mike Turner ABC’de yaptığı açıklamada Trump yönetiminin ABD’nin harcama politikalarına “eleştirel bir gözle” bakması gerektiğini çünkü ülkenin mali gidişatının “sürdürülemez” olduğunu söyledi. 

Bununla birlikte Turner, Musk’ın “daha ustaca” hareket edebileceğini de söyledi ve “Amerikan halkıyla daha profesyonel bir şekilde iletişim kurması gerekiyor,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump çelik ve alüminyuma yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü tüm çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi getireceğini açıkladı ve ertesi gün karşılıklı gümrük vergisi uygulama planını detaylandırabileceğini de sözlerine ekledi.

Pazar günü Super Bowl için New Orleans’a giderken Air Force One’da gazetecilere konuşan Trump, “Amerika Birleşik Devletlerine gelen her çeliğe yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacak, alüminyuma da,” dedi.

Trump bu yeni vergilerin ne zaman yürürlüğe gireceğini belirtmedi. Fakat Trump yeni vergilerin, önceki yönetimi sırasında ABD-Meksika-Kanada Anlaşmasını imzaladığında ABD’den gelen çelik ve alüminyum tarifelerinden muaf tutulan Kanada ve Meksika da dahil olmak üzere tüm ülkelere uygulanacağını söyledi.

Trump Kanada için, “Neden başka bir ülkeyi koruyoruz?. Otomobil üretmelerine izin vermezsek … bir ülke olarak yaşayamazlar,” iddiasında bulundu.

ABD, ilk Trump yönetiminin 1962 Ticaret Genişleme Yasasının 232. Bölümü uyarınca 2018’de uygulamaya koyduğu, birçok ülkeye yönelik yüzde 25 çelik ve yüzde 10 alüminyum gümrük vergilerini sürdürüyor. Birçok ticaret ortağı bu vergilerin kaldırılması için müzakerelerde bulundu.

Kanada’daki Ontario Eyaleti Başbakanı Doug Ford pazar akşamı X’te yaptığı paylaşımda, “Önümüzdeki dört yıl böyle geçecek. Değişen oyun kuralları ve sürekli kaos, ekonomimizi riske atıyor,” dedi.

Trump pazar günü ayrıca önümüzdeki günlerde ticaret ortaklarına diğer ülkeler tarafından uygulanan vergilerle eşleşecek karşılıklı tarifeler uygulayacağını söyledi. Bu tarifelerin salı ya da çarşamba günü açıklanacağını ve “neredeyse hemen” yürürlüğe gireceğini söyledi.

Trump, “Eğer onlar bizden yüzde 130 vergi alıyorsa ve biz onlardan hiçbir şey almıyorsak. Bu böyle kalmayacak. Her ülkeye mütekabiliyet olacak,” dedi.

Trump cuma günü planını yinelemiş ve bu vergilerin tüm ithalatta genel bir gümrük vergisi yerine uygulanacağını öne sürmüştü; bu da seçim kampanyası sırasında tüm ithalattan yüzde 10 ila 20 arasında bir “temel” gümrük vergisi alınması önerisinden büyük bir geri dönüş anlamına geliyordu.

ABD, çoğu ülke için aynı tarifeleri uyguluyor, fakat ABD’nin tekil tarife oranları ürüne bağlı olarak değişiyor. Otomobillerde olduğu gibi bazı tarife oranları sadece yüzde 2,5 gibi düşük bir seviyede iken, giyim ve ayakkabı gibi diğer tarife oranları ise genellikle daha yüksek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English