Bizi Takip Edin

AMERİKA

Washington, Huawei’ye teknoloji ihracatı için lisansları durdurdu

Yayınlanma

Beyaz Saray, Amerikan teknolojisinin Çinli Huawei’ye satışlarını tamamen yasaklamaya hazırlanıyor. Biden yönetimi bu doğrultuda, Amerikan şirketlerine Huawei’ye ihracat yapmaları için lisans vermeyi durdurdu.

Washington Shenzhen merkezli teknoloji şirketini casuslukla suçlayıp ABD ulusal güvenliği için bir risk oluşturduğunu iddia ederek, teknoloji ihracatını engellemeye çalışırken, Huawei bu iddiaları reddediyor.

Çin: Uluslararası ticaret kurallarının ihlali

Çin ise, Washington’un Amerikan teknolojisinin Huawei’ye satışını daha da kısıtlamak için harekete geçtiğine dair gelen haberlerin ardından yanıt verdi. Ülkenin dışişleri bakanlığı sözcüsü Mao Ning Salı günü düzenlediği basın toplantısında, gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Çin derinden endişeli” dedi.

Mao, “Çin, ABD’nin ulusal güvenlik kavramını genelleştirmesine, devlet gücünün kötüye kullanılmasına ve Çinli şirketlerin makul olmayan bir şekilde baskı altına alınmasına şiddetle karşı çıkıyor” ifadelerini kullandı ve böyle bir hareketin “uluslararası ekonomi ve ticaret kurallarını ihlal edeceğini” sözlerine ekledi.

Trump’tan Biden’a

2019’da Trump yönetimi, şirketi “varlık listesi” adı verilen bir kara listeye ekleyerek Amerikan teknolojisinin Huawei’ye ihraç edilmesine sert kısıtlamalar getirmişti. Bu hamle, ABD yönetiminin Çinli teknoloji şirketlerine baskı yapma stratejisinin bir parçasıydı. Ancak Ticaret Departmanı, Huawei’ye yüksek hızlı 5G telekom ağlarıyla ilgili olmayan teknoloji sağlamak için, Qualcomm ve Intel dahil olmak üzere bazı şirketlere ihracat lisansları vermeye devam etti.

Son iki yılda ise, Joe Biden Çin’e karşı, özellikle ileri teknoloji alanında, Donald Trump’tan daha sert bir tavır aldı. Biden yönetimi ekim ayında, Çinli gruplara, gelişmiş yarı iletkenler ve çip yapım ekipmanı sağlamaya yönelik kapsamlı kısıtlamalar getirmişti. Aralık ayında Biden yönetimi, Çin’in ulusal şampiyonu olarak ortaya çıkan flash bellek şirketi Yangtze Memory Technologies (YMTC) de dahil olmak üzere birkaç düzine Çinli şirketi daha varlık listesine eklemişti.

Yakın zamanda da Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi başkanı olan Michael McCaul liderliğindeki Capitol Hill’deki Cumhuriyetçiler, Biden yönetimini Huawei’ye ihracat lisansı vermeyi durdurmaya çağırmıştı.

Konuyu Nikkei Asia’ya değerlendiren, Washington merkezli düşünce kuruluşu CNAS’ta (Center for a New American Security) teknoloji uzmanı olan Martijn Rasser, Huawei’ye yönelik bu son eylemin “gerçekten önemli bir hareket” olduğunu söyledi.

Aynı zamanda eski bir CIA yetkilisi olan Rasser, Huawei’nin son birkaç yılda deniz altı kabloları ve bulut bilişim gibi yeni alanlara dalarak ABD’nin ulusal güvenlik endişelerini artırdığı yorumunu yaptı.

Huawei’deki son hamle, ABD’nin, Çin’in yapay zeka ve nükleer silah modellemesinden hipersonik silahların geliştirilmesine kadar her şey için kullanılan yarı iletkenler gibi en son teknolojileri geliştirme çabasını yavaşlatmak ve bu alandaki tedarik zincirinin yönünü Batı’ya kaydırmak için harekete geçmesinin ve müttefiklerine bu konuda baskı yapmasının ardından geldi.

Japonya ve Hollanda, Washington’ın kısıtlamalarına katılacak

Washington geçen hafta Japonya ve Hollanda ile, kendi ülkelerindeki şirketlere Çin’e belirli çip yapım ekipmanlarını ihraç etmelerini engellemek için kısıtlamalar getirmesini sağlayacak bir anlaşmaya vardı.  Anlaşma, Washington’un ABD şirketlerinin Çinli gruplara gelişmiş çip üretim ekipmanı satmasını yasaklayan tek taraflı ihracat kontrolleri koymasından üç ay sonra geldi.

Joe Biden yönetimi iki yıldır bu ülkelerle müzakere ediyordu, ancak kısıtlamaların çip yapım aracı şirketlerinin, özellikle Hollanda’da ASML ve Japonya’da Tokyo Electron ve Nikon üzerindeki etkisinden endişe duydukları için süreç beklenenden daha yavaş ilerledi.

Japonya ve Hollanda’nın çipli alet şirketlerine kısıtlamalar getirmek için hangi mekanizmaları kullanacakları ise belirsizliğini koruyor. Anlaşmanın yürürlüğe girmeden önce ayrıntılı olarak açıklanması ve mevzuata uygulanması gerektiği ve bunun da zaman alacağı kaydedildi. Bu önlemlerin 2023 planları üzerinde ise önemli bir etkisi olması beklenmiyor.

Ticaret Departmanının Sanayi ve Güvenlik Bürosu başkanı Alan Estevez ise kısıtlamaların, Çin ordusunun ABD teknolojisini silah geliştirmek için kullanmasını zorlaştırmak adına atılan adımlar olduğunu iddia etti.

Kararın, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın gelecek hafta Çin’e yapacağı ziyaret öncesi alınması ise dikkat çekti.

AMERİKA

ABD Gizli Servisi’nde büyük istifa dalgası

Yayınlanma

ABD Gizli Servisi’nde 2022-2023 döneminde 1400’den fazla personelin istifa ettiği belirtilirken, kurumun son 20 yılın en büyük personel kaybıyla karşı karşıya olduğu bildirildi.

The New York Times’ın federal verilere dayandırdığı haberine göre, 2022 ve 2023 yılları arasında ABD Gizli Servisi’ndeki 7 bin 800 çalışandan en az 1400’ü kurumdan ayrıldı.

Bu rakam, kurumun son 20 yılda yaşadığı en büyük personel kaybına işaret ediyor.

Gazete, 20’den fazla mevcut ve eski Gizli Servis çalışanıyla gerçekleştirdiği görüşmelerde, ayrılan personelin çoğunlukla “en iyi eğitimli mensuplar” olduğunu ortaya koydu.

İstifaların başlıca nedenleri arasında karşılığı ödenmeyen fazla mesailer, terfi ve işe alımlardaki kayırmacılık ile insansız hava araçları gibi yeni teknolojilerin kullanımında yaşanan sorunlar yer alıyor.

Uzmanlar, Gizli Servis’in işe alım standartlarında da düşüş yaşandığına dikkat çekiyor.

Kurum, 2024 yazı itibarıyla 8 bin 100 personele ulaşmış olsa da bu sayı 2026 yılına kadar sorunsuz operasyon yürütebilmek için gerekli görülen 10 bin hedefinin oldukça altında kalıyor.

Kurum Geçici Müdürü Ronald L. Rou Jr., NYT‘ye verdiği demeçte bu zorlukları kabul ederek, kurumun eğitimli ajan sayısını artırması ve teknolojik altyapısını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.

Bu toplu istifalar, siyasi kampanyalar ve çok sayıda kongrenin düzenleneceği yoğun 2024 takvimi öncesinde gerçekleşiyor. Son aylarda başkan adayı Donald Trump’a yönelik iki suikast girişiminin yaşanması durumun ciddiyetini artırıyor.

Trump, temmuz ayında Pennsylvania’daki seçim kampanyası etkinliğinde kulağından yaralanmış, eylül ayında ise Trump International Golf Club’da bir Gizli Servis görevlisi, çit dışında dürbünlü tüfek tespit etmişti.

Şüpheli şahıs, Trump’tan 270-460 metre uzaklıkta yakalanmış, üzerinde dürbünlü bir AK-47, iki sırt çantası ve bir GoPro kamera ele geçirilmişti.

İlk saldırı girişiminin ardından Gizli Servis, Trump’ın güvenlik önlemlerini artırdığını açıklamıştı. İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas olayı güvenlik zafiyeti olarak değerlendirerek bağımsız soruşturma sözü vermişti.

Fakat ikinci saldırı girişimi sonrasında, ajanların golf kulübü arazisinde önceden gerekli aramaları yapmadığı ortaya çıktı. Gizli Servis bu hatayı kabul ederek, sorumlu personel hakkında işlem başlatılacağını duyurdu.

FBI, Florida’daki olayı “Trump’a suikast girişimi” olarak soruşturuyor

Okumaya Devam Et

AMERİKA

CIA, Çin, İran ve Kuzey Kore’de casus ağını genişletiyor

Yayınlanma

CIA, Rusya’daki ‘başarılı uygulamasının’ ardından, Çin, İran ve Kuzey Kore’deki potansiyel muhbirler için güvenli iletişim talimatları yayımladı.

Associated Press‘in haberine göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Rusya’da gizli bilgi paylaşmak isteyenlere yönelik bir kullanım kılavuzunu ‘başarıyla test ettikten sonra’, diğer ülkelerdeki potansiyel muhbirlere de ulaşmaya karar verdi.

Kurum, internette Korece, Farsça ve Mandarin Çincesi dillerinde, potansiyel muhbirlerin ABD istihbaratıyla güvenli bir şekilde irtibata geçebilmeleri için gerekli adımları detaylandıran talimatlar yayımladı.

Kuzey Kore, İran ve Çin’de yaşayanları hedef alan bu talimatlar, kullanıcının kimliğini gizlemek için tasarlanmış özel araçlar kullanarak CIA ile internet sitesi veya dark web üzerinden iletişim kurmanın yollarını sunuyor. Teşkilat, benzer bir talimatı Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından Rusça olarak yayımlamıştı.

CIA, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Dünyanın dört bir yanından insanlar bizimle temas kurmaya çalışıyor ve biz de onlara bunu nasıl güvenli bir şekilde yapabileceklerini öğretiyoruz. Bu yöndeki çabalarımız Rusya’da başarılı oldu ve diğer otoriter ülkelerdeki insanların da iş yapmaya açık olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.”

Talimatlar Telegram, YouTube, X, Facebook, Instagram ve LinkedIn gibi sosyal medya platformlarında yayınlanıyor. CIA, kısıtlamaları aşmak ve gözetlemeyi önlemek için potansiyel muhbirlere sanal özel ağlar (VPN’ler), özel tarayıcılar kullanmalarını ve internet tarama geçmişini silmelerini öneriyor.

Teşkilat, güvenliğin, diğer faktörlerin yanı sıra, belirli bir programın seçimine bağlı olduğu konusunda uyarıda bulunuyor: “Merkezi Rusya, İran, Çin veya ABD’ye dostça davranmadığı düşünülen başka bir ülkede olmayan bir VPN sağlayıcısı kullanın.”

The Wall Street Journal‘ın geçen yıl mevcut ve eski Amerikan istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberine göre, savaştan ve Rusya’daki gelişmelerden duyulan memnuniyetsizlik, hükümet yetkilileri ve diğer Ruslar arasında muhbir toplamak için uygun bir zemin yaratıyor.

Yetkililer, CIA’in güvenli internet kanalları aracılığıyla kendisiyle temas kurma çağrısının sonuç verdiğini belirtti.

Geçen yılın mayıs ayında teşkilat özel bir Telegram kanalı oluşturdu ve burada yayınladığı mesaj ve videolarla Ruslara ABD istihbaratıyla iletişim kurma yollarını ve neden iletişime geçmeleri gerektiğini anlattı.

Şimdi Koreliler, İranlılar ve Çinliler için de paylaşımlar yapılmaya başlandı. En son ocak ayında Ruslar için yapılan paylaşımlar 47 bin ila 61 bin arasında görüntülenirken, 2 Ekim’de yeni alıcılar için yapılan paylaşımlar yaklaşık 6 bin kez görüntülendi.

New York Times, CIA’in Ukrayna’ya ‘gizli desteğini’ yazdı

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk’ın satın almasından bu yana Twitter’ın değeri yüzde 79 azaldı

Yayınlanma

Elon Musk’ın 44 milyar dolara satın aldığı Twitter’ın (şimdiki adıyla X) değeri, Fidelity’nin son değerlemesine göre yüzde 79 oranında düşerek yaklaşık 9,4 milyar dolara geriledi.

TechCrunch‘ın haberine göre, danışmanlık firması Fidelity’nin son değerlemesi, Elon Musk’ın sahibi olduğu sosyal medya platformu X’in (eski adıyla Twitter) değerinin, orijinal satın alma fiyatı olan 44 milyar doların dörtte birinden daha azına düştüğünü ortaya koydu.

Bu değerleme, ağustos sonu itibarıyla X’teki hissesinin değerini yüzde 78,7 oranında azaltan Fidelity Blue Chip Growth Fund’ın yakın zamanda açıklanan verilerine dayanıyor.

Karşılaştırma yapmak gerekirse, Fidelity başlangıçta mavi çip fonu aracılığıyla X’e 19,66 milyon dolar yatırım yapmıştı.

Bu, Fidelity’nin X’teki hissesinin değerinde gördüğü ilk düşüş değil.

Daha önce, temmuz sonu itibarıyla Fidelity, X’teki hisselerine yaklaşık 5,5 milyon dolar değer biçmişti. Yüzde 78,7’lik düşüş, Fidelity’nin şu anda X’e bir bütün olarak yaklaşık 9,4 milyar dolar değer biçtiği anlamına geliyor.

X, aynı adı taşıyan bir sosyal ağ geliştiren Amerikan teknoloji şirketi. Eskiden Twitter olarak bilinen platform, şirketin şu anki sahibi Elon Musk tarafından yeniden yapılandırıldıktan sonra adını değiştirdi. Musk, Twitter’ı 27 Ekim 2022 tarihinde satın almıştı.

Elon Musk, “trans yasasını” gerekçe göstererek şirketlerini California’dan taşıma kararı aldı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English