Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Yemen müzakereleri devam edecek: 887 esir serbest bırakılıyor

Yayınlanma

Suudi Arabistan ve Ummanlı heyetler, İran destekli Husilerle, ülkede ateşkesin yenilenmesi ve barışı tesis etmenin yollarını görüştükleri 6 günlük ziyaretin ardından Yemen’in başkenti Sana’dan ayrıldı.

Suudi Arabistan ve Ummanlı heyetler, Yemen’de ateşkesin yenilenmesi ve kalıcı siyasi çözüme ulaşma çabası kapsamında 8 Nisan’dan bu yana Husilerin kontrolündeki Sana’da bulunuyordu.

Husi bir yetkili, AFP’ye yaptığı açıklamada “Ateşkes konusunda ön anlaşma var ve bu anlaşma kesinleşirse daha sonra duyurulacak” dedi. Yetkili ayrıca “Farklı konuları daha derinlemesine tartışmak için başka bir müzakere turu düzenlenmesi konusunda uzlaşma var” ifadelerini kullandı.

Husilerin dışişleri bakanlığından bir kaynak da şartlarının Suudi delegasyonu tarafından Riyad’a ileteceğini söyledi. Husiler, kontrolleri altındaki bölgelerdeki memurların maaşlarının ödenmesi ve kendi bölgelerindeki liman ve havaalanlarına yönelik ablukanın kaldırılmasını istiyor.

Müzakereler, İran ve Suudi Arabistan’ın 7 yıl sonra, 10 Mart’ta Çin’in arabuluculuğunda yaptığı diplomatik ilişkileri yeniden başlatma anlaşmasından yaklaşık bir ay sonra başladı.

Devam etmesi öngörülen müzakerelerin Yemen’de yıllardır devam eden iç savaşın seyrini değiştirebileceği öngörülüyor. Yemen resmi ajansı SABA’nın haberine göre, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ülkede barışın sağlanması için tam hazır olduklarını vurguladı.

Yemenli üst düzey hükümet kaynakları AA’ya müzakerelerde somut ilerleme kaydedildiğini söyledi. Aynı kaynak, özellikle savaşın sona erdirilmesine, barışın sağlanmasına, petrol ihracatı ve üretimi başta olmak üzere ticari ve ekonomik faaliyetlerin yeniden tesis edilmesine katkı sağlayacağı umulan son (Suudi Arabistan-İran) mutabakatlardan sonra Yemen dosyasında bir çözümden bahsetmenin mümkün hale geldiğine işaret etti.

Husilere ait el-Mesire televizyonu başta olmak üzere Husi medya kuruluşları ise, Husilerin “Suudi Arabistan’ın anlaşmayı arabulucu olarak değil taraf olarak imzalamasını” talep ettiğini belirtti. Suudi Arabistan’ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir tarafından bu durum reddedildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, mevcut müzakereleri “Ülkenin kalıcı barışa en yaklaştığı ilerleme” olarak niteledi. AFP’ye konuşan Grundberg, “Çatışmayı tamamen sona erdirmek için BM himayesinde kapsayıcı bir siyasi süreci başlatmak için gerçek bir fırsat” dedi.

Foreign Policy ise barış umuduna ihtiyatlı yaklaşıyor: “Uluslararası alanda tanınan hükümet olan Yemen’in başkanlık konseyi ve ayrılıkçı Güney Geçiş Konseyi gibi çatışmadaki diğer tarafları müzakerelere katılmadı. Görüşmelerden fotoğrafların da gösterdiği gibi, hiçbir kadın veya diğer marjinal gruplar tartışmalara dahil edilmedi. Anlaşma ayrıca, Yemen’in neredeyse çökmekte olan ekonomisinin yeniden inşası veya savaştan bıkmış sivillerin uzun vadede çatışmadan kurtulmasına yardımcı olmak için yapılacak şaşırtıcı yatırımları da içermiyor. Bu, çatışmanın savaşan diğer gruplar arasında tekrar kontrolden çıkması ve insani krizin de bununla birlikte sarmal hale gelmesi olasılığını ortaya çıkarıyor.”

887 esir karşılıklı serbest bırakılıyor

Yemen hükümeti ile Husiler arasında esir takasına başlandı. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Sözcüsü Adnan Huzam, AA’ya yaptığı açıklamada, İsviçre’de varılan anlaşma uyarınca Yemen hükümeti ile Husiler arasında karşılıklı esir değişimi operasyonuna başlandığını söyledi. Esirlerin ailelerine kavuşmalarının mutluluk verici olduğunu belirten Huzam, aynı zamanda bunun Yemen’deki çatışan taraflar arasında ilişki kurulmasında önemli bir adım olduğunu ifade etti. Huzam, bu gibi adımlar sayesinde daha fazla esir değişimi yapılmasını temenni ettiğini dile getirdi.

Öte yandan yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Husilerin serbest bıraktığı esirlerin ICRC uçağıyla Aden Uluslararası Havalimanı’na varmasıyla eş zamanlı Yemen hükümetinin serbest bıraktığı kişiler de Sana’ya ulaştı. Takasın ilk aşaması kapsamında bugün Husilerden 250, Yemen hükümetinden 70 kişinin serbest bırakılması bekleniyor.

Husiler tarafından serbest bırakılanlar arasında yer alan eski Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin kardeşi Nasır Mansur ve eski Savunma Bakanı Mahmud es-Sabihi’yi karşılamak üzere Yemen Savunma Bakanı Muhsin ed-Dairi, Aden Valisi Ahmed Hamid Lemles ile bazı hükümet yetkililerinin Aden Uluslararası Havalimanı’nda bulunduğu aktarıldı.

Yemen hükümeti ile Husiler, Birleşmiş Milletler gözetiminde 11 Mart’ta İsviçre’de esir takası görüşmelerine başlamıştı. Taraflar müzakereler sonucu 20 Mart’ta, aralarında 4 gazeteci ile tanınmış siyasi, askeri ve güvenlik yetkililerinin de bulunduğu 887 kişinin karşılıklı olarak serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varmıştı.

Yemen’deki iç savaşın 9. yılında ülke, nüfuz alanları açısından, meşru hükümet, İran’a yakın Husiler ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK) arasında üçe bölünmüş durumda. Grafik: Elmurod Usubaliev / AA

Yemen’de İran’a yakın Husiler, Eylül 2014’ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015’ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor. BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, 2 Nisan 2022’de Yemen hükümeti ve Husilerin hava, kara ve deniz operasyonlarını 2 ay boyunca durdurmayı kabul ettiğini duyurmuş, ateşkes daha sonra iki defa uzatılmıştı. Taraflar arasında 6 ay süren ateşkes 2 Ekim 2022’de sona ermişti.

Birleşmiş Milletler tahminlerine göre 2014’ten bu yana çatışmalarda yüzbinlerce insan doğrudan veya dolaylı olarak öldürüldü ve 30 milyonluk nüfusun üçte ikisi yardıma muhtaç durumda.

 

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English