Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Yuan üzerinden petrol ticareti çağrısı

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in üç günlük Riyad ziyareti sona erdi. Washington ile Riyad’ın arasının gergin olduğu bir döneme denk gelen ziyarette, dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan ve en büyük ekonomilerinden Çin’in liderleri sık sık ‘egemenliğe saygı duyma’ vurgusu yaptı.

Xi Jinping, Kral Selman’ın davetiyle gittiği ve oldukça görkemli bir törenle karşılandığı Riyad’daki resmi programı kapsamında Suudi Arabistan – Çin Zirvesi, Çin – Körfez Zirvesi ve Çin – Arap Ülkeleri Zirvesi’ne katıldı.

3 günlük ziyarette enerjiden teknolojiye farklı alanlarda milyar dolarlık anlaşmalar imzalanırken, Xi Jinping, Pekin’in Körfez ülkelerinden büyük miktarlarda petrol ithal etmeye ve sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatını artırmaya devam edeceğini belirtti. Xi ayrıca, Körfez ülkelerinden yapılacak petrol ve gaz ticaretinde Yuan para biriminin kullanılması çağrısı yaptı. Suudi Arabistan’ın petrol ticaretinde doları terk etme ihtimali ise, Washington’ı tedirgin ediyor.

Cuma günü düzenlenen Çin – Arap Zirvesinin başında Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Çin ile ilişkilerin “tarihi yeni bir aşamada” olduğunu vurguladı. Xi Jinping de bunun “Çin-Arap ilişkileri tarihinde dönüm noktası” olmasını umduğunu dile getirdi.

Huawei ile Körfez’de 5G ağı

Zirveler sadece enerji gündemi ile sınırlı kalmadı.

Suudi Arabistan – Çin Zirvesinde bulut bilişim ve Suudi şehirlerinde yüksek teknolojili kompleksler inşa etme konusunda Huawei ile bir mutabakat anlaşması imzaladı. Çinli teknoloji devi, ABD’nin baskılarına rağmen Körfez ülkelerinde 5G ağlarının kurulmasında rol alacak.

Arap ülkeleri, Washington’ın “Çin ile ilişkileri sınırlama ve OPEC+ petrol üreticisi Rusya ile bağlarını koparma” baskılarını duymazdan geldi.

Suudi Arabistan – Çin Zirvesinde toplamda 30 milyar dolarlık 34 anlaşma imzalandığı kaydedildi. İki ülke, petrol dışı ticareti artırmaya ve barışçıl nükleer enerjide işbirliğini geliştirmeye çabalarken, küresel pazar istikrarının ve enerji işbirliğinin önemini ortak bir bildiriyle yeniden teyit etti.

Arap ülkelerinden Kuşak Yol’a tam destek

Çin-Arap Zirvesinde de, farklı alanlardaki işbirliğini ve stratejik ortaklığı geliştirme konusunda görüş birliğine varıldığı duyuruldu. Arap ülkelerinin Kuşak Yol İnisiyatifi’ni ortak olmasının önemi vurgulanırken, iklim değişikliğiyle mücadelenin ve yeşil kalkınmanın gerçekleşmesine yönelik girişimlerin desteklenmesine karar verildi.

Çin ve Arap ülkelerinin liderleri, “demokrasinin korunması” bahanesiyle ülkelerin içişlerine karışılmasını reddederken, tek Çin ilkesine ve “Tayvan’ın Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu” ilkesine bağlı kalınacağı belirtildi. Hong Kong dosyasında Çin’in duruşunun desteklendiği, Çin’in “ulusal güvenliği koruma, demokrasiyi geliştirme ve bunu tek ülke iki rejim çerçevesinde Hong Kong’da sağlama çabalarının desteklendiği” vurgulandı.

Filistin meselesinde iki devletli çözüm çağrısı

Ortak bildiride, Filistin meselesinin Ortadoğu’nun temel meselesi olduğu ve bu soruna iki devletli çözüm modeline binaen adil ve kalıcı çözüm bulunması gerektiği kaydedilirken, Suriye, Libya ve Yemen’de yaşanan krizlere çözüm bulmak için uluslararası ve bölgesel düzeyde ortak hareket edilmesinin önemi belirtildi. Ukrayna krizine siyasi bir çözüm bulma ve güvenlik ve barışı yeniden tesis etme çabalarını destekleme konusunda da mutabakata varıldığı bildirildi.

Xi Jinping de Zirvede yaptığı açılış konuşmasında, uluslararası topluma Filistin’e “tam BM üyeliği” verilmesi çağrısında bulundu. Pekin’in “iki devletli çözümü ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulmasını desteklediğini” söyledi.

Bir sonraki Çin – Arap Zirvesine Pekin’in ev sahipliği yapmasına karar verildiği açıklandı.

Beyaz Saray: Seçim yapmalarını söylemiyoruz

Suudi Arabistan ile ilişkileri gergin olan Washington, Xi’nin ziyaretini yakından ancak endişeli bir gözle takip etti.

Beyaz Saray çarşamba günü açıklamasında, Xi’nin ziyaretini “dünya çapında nüfuzunu kullanma girişimi” olarak tanımlamıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel ise, Çin Devlet Başkanının Riyad yönetimiyle savunma, enerji ve teknoloji alanında yaptığı işbirliği anlaşmasına ilişkin, “Suudi Arabistan’dan Çin ile ABD arasında seçim yapmasını istemeyeceklerini” söyledi.

Dünyadaki hiçbir ülkeye ABD ile başka herhangi bir ülke arasında seçim yapmalarını söylemediklerini savunan Patel, yapmaya çalıştıkları şeyin “yelpazedeki mevcut en çekici seçeneği seçmelerini sağlamak” olduğunu ifade etti.

Washington’ın baskıcı politikalarına tepki göstermeye başlayan Suudi Arabistan, Çin’in en büyük ham petrol tedarikçisi konumunda. Ayrıca Çin, Riyad’ın en büyük ticaret ortağı.

Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin, Washington ile Riyad arasındaki çatlağı büyütme riski taşıdığı görülüyor.

Suudi Arabistan’ın Çin ile petrol ticaretini Yuan üzerinden yapma ihtimali ise Washington için en kötü seçenek.

OPEC+ ülkelerinin petrol üretimini azaltmasına öncülük ettiği gerekçesiyle Suudi Arabistan ile ilişkilerini gözden geçireceğini açıklayan ABD yönetimi, Riyad’ın Çin ile ilişkilerini yakından izliyor.

Washington – Riyad gerilimi

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu 5 Ekim’de Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen toplantıda günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltma kararı almıştı.

Ancak Rusya’nın Ukrayna müdahalesi sonrası yüksek petrol fiyatlarından etkilenen ülkelerin başında gelen ABD, fiyatların düşürülmesi için Suudi Arabistan ve Körfez’deki diğer Arap ülkelerinin petrol üretimlerini yükseltme kararı almasını bekliyordu.

Yükselen enflasyon nedeniyle ara seçimler öncesinde düşük onay notlarıyla karşı karşıya kalan ABD Başkanı Joe Biden, Suudi Arabistan’ı petrol fiyatlarını düşürmeye çağırmıştı. Washington’ın düşük petrol fiyatları istemesinin diğer bir sebebi de Moskova’yı petrol gelirinden mahkum bırakmaktı.

Biden bu yıl Temmuz ayında Riyad’a gitmişti, ancak beklentilerinin aksine enerji konusunda herhangi bir sağlam işbirliği taahhüdü alamamıştı.

ABD ve Avrupa’nın beklentilerinin tersi yönde gelen petrol üretimini azaltma kararı, Washington yönetiminin tepkisine yol açmıştı. Beyaz Saray kararı “OPEC+’ın Rusya ile aynı safta olduğu açık” diye yorumlayarak, Suudi Arabistan’ı Ukrayna savaşında “Rusya’ya fayda sağlamakla” suçlamıştı.

Karara itiraz eden Joe Biden, ABD’nin Suudi Arabistan ile ilişkisini gözden geçireceğini söyleyerek, bu kararın krallık için belirsiz “sonuçları” olacağı tehdidinde bulunmuştu.

Ayrıca, Suudi Arabistan’ın, ABD ve Batı’nın baskılarına rağmen Rusya’nın Ukrayna müdahalesini kınamaması ilişkileri daha da gerginleştirdi.

Uzmanlar, Biden yönetimi ile başta Körfez ülkeleri olmak üzere OPEC+ arasındaki gerilimin daha da artacağı görüşünü paylaşıyor.

DİPLOMASİ

Xi ve Putin buluştu: İlişkilerimiz tarihin en iyi anında

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi için gittikleri Astana’da bir araya geldi.

Putin, Rusya ve Çin ilişkilerinin “tarihin en iyi anında” olduğunu vurgularken, Xi, iki ülke arasında varılan anlaşmaların tam olarak uygulandığını ve planlanan yönlerdeki işbirliğinin sorunsuz bir şekilde ilerlediğini kaydetti.

“İşbirliğimiz kimseye karşı değil, sadece halkımızın çıkarları doğrultusunda hareket ediyoruz” diyen Rusya lideri, Çin’in Kazakistan’dan devralacağı ŞİÖ başkanlığını desteklediklerini bildirdi.

İki liderin toplantısı, Şangay İşbirliği Örgütü zirvesinin oturum aralarında Kazakistan’da yapılıyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ŞİÖ’nün kritik gündemi ‘güvenlik’ olacak

Yayınlanma

Astana 3-4 Temmuz tarihlerinde Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Konseyi’nin 24. Zirvesine ev sahipliği yapıyor. Zirve, kilit bölgesel meselelerin ele alınacağı önemli tartışmaları içermeyi vaat ediyor.

Şanghay İşbirliği Örgütü, altı kurucu ülke tarafından 15 Haziran 2001 tarihinde Şanghay’da kurulmuştur: Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan. ŞİÖ’nün şu anda kurucu üyelere ek olarak Hindistan, İran ve Pakistan da dahil olmak üzere dokuz üyesi bulunmaktadır. Afganistan, Belarus ve Moğolistan olmak üzere üç gözlemci devlet ve Azerbaycan, Ermenistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 14 diyalog ortağı bulunmaktadır.

2022’deki Semerkant ŞİÖ zirvesi, Belarus’un örgüt içindeki statüsünün üye devlet statüsüne yükseltilmesi sürecini başlatmıştır.

Dünya nüfusunun %40’ını temsil eden ŞİÖ’de üye ülkeler küresel GSYH’ye yaklaşık 23 trilyon doların üzerinde katkıda bulunuyor.

Hindistan ve Rusya dışişleri bakanları ŞİÖ Zirvesi’nde bir araya geldi

Bu yılki zirveye kimler katılıyor?

Astana’daki ŞİÖ zirvesine on altı dünya liderinin katılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirveye katılmak üzere Astana’ya giden liderler arasında.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping devlet ziyareti ve zirveye katılmak üzere 2 Temmuz’da Astana’ya geldi.

Diğer liderler arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov yer alıyor.

Hindistan ise Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar tarafından temsil edilecek. Ayrıca Belarus Cumhurbaşkanı Alexander Lukashenko, ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de toplantıda hazır bulunacak.

Orta Asya’yı ziyaret etmekte olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres de zirveye katılacak.

Kazakistan Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (KazISS) Asya Araştırmaları Bölümü Baş Uzmanı Alisher Tastenov, “Katılımcı sayısının bu kadar yüksek olması, zirve ilgili tüm ülkeler için yapıcı bir diyalog platformunu temsil etmesinden kaynaklanıyor” dedi.

Zirvede ayıca liderler arası önemli ikili görüşmeler de gerçekleşiyor.

Zirvenin merakla beklenen görüşmesi ise Rusya lideri Putin ile Çin lideri Xi Jinping arasında yapılacak toplantı.

Putin: Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler istikrarlı bir şekilde gelişiyor

Zirvenin gündemi nedir?

Çok Taraflı Diyaloğun Güçlendirilmesi-Sürdürülebilir Barış ve Refah Arayışı başlıklı zirvede, üye ülkeler arasında işbirliği ve kalkınmanın kilit alanlarına odaklanan kapsamlı bir gündem görüşülecek.

Güvenlik ve istikrar arayışının gündemin en üst sıralarında yer alması bekleniyor.

Zirvede en az 20 önemli belge ele alınacak. Bunlar arasında Astana ŞİÖ Deklarasyonu, 2035 yılına kadar ŞİÖ Kalkınma Stratejisi, 2030 yılına kadar Enerji İşbirliği Kalkınma Stratejisi, 2025-2027 yılları için Terörizm, Ayrılıkçılık ve Aşırıcılıkla Mücadelede İşbirliği Programı ve 2024-2029 yılları için ŞİÖ Uyuşturucuyla Mücadele Stratejisi yer alıyor.

Gündemdeki belgelerden biri de Kazakistan tarafından önerilen Adil Barış ve Uyum için Dünya Birliği girişimi. Bu girişim ile ŞİÖ ülkeleri arasında küresel ve bölgesel güvenliği geliştirme konusundaki işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor.

Çin’in Xinhua ajansına bir mülakat veren Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, zirvenin nihai kararlarının “Şanghay ruhunun temel ilkeleri olan karşılıklı güven, dostluk, karşılıklı fayda ve birbirlerinin çıkarlarını göz önünde bulundurma” ilkelerini tam anlamıyla somutlaştırmasını beklediğini söyledi.

“ŞİÖ’nün daha da geliştirilmesi için stratejik açıdan önemli kararların alınmasını bekliyoruz. Orta vadede etkileşimin ana alanları tanımlanacak ve mevcut zorluklara ve tehditlere yeterli ve zamanında yanıt vermek için girişimler geliştirilecek” dedi.

Kazakistan dönem başkanlığını Temmuz 2023’te Hindistan’dan devraldı.

Tokayev dönem başkanlığı boyunca Kazakistan’ın başlıca uluslararası ve bölgesel örgütlerle temaslarını genişleterek örgütün uluslararası etkisini güçlendirmeyi amaçladığını söyledi.

Xi ve Tokayev Trans-Hazar Uluslararası Ulaşım Rotası’nın açılışına katıldı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Putin: Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler istikrarlı bir şekilde gelişiyor

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Astana’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede, Rusya ile Türkiye’nin uluslararası politikanın bir dizi önemli alanında aktif olarak çalışmaya devam ettiğini söyledi.

Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi çerçevesinde Erdoğan ile görüştü.

Interfax ajansının aktardığına göre Rusya lideri, yaptığı açıklamada, “Dünyanın içinde bulunduğu dönemdeki tüm zorluklara rağmen Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler giderek gelişiyor,” ifadesini kullandı.

Rus-Türk stratejik projelerinin planlı bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çeken Putin, “Uluslararası politikanın bir dizi önemli alanında aktif olarak çalışmaya devam ediyoruz. Sizlerle sürekli temas halindeyiz. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız düzenli olarak bilgi alışverişinde bulunuyor ve kilit alanlardaki pozisyonlar üzerinde mutabık kalıyor,” dedi.

Devlet Başkanı, 2023 yılında 6,7 milyon Rus turistin Türkiye’yi ziyaret edeceğini ve bunun rekor bir rakam olduğunu da sözlerine ekledi.

Putin, ŞİÖ zirvesinde Erdoğan ile görüşecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English