Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

17 Ağustos’ta Urumçi-İstanbul seferleri başlıyor

Yayınlanma

Çin’in en büyük havayolu şirketlerinden China Southern Airlines, İstanbul’a üçüncü rotasını açıyor. Çinli havayolu ayrıca ağustosta Urumçi-İstanbul seferlerini başlatacağını duyurdu. Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı, gelişmeyi Harici’ye değerlendirdi: “Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ziyaretinin somut çıktıklarından biri ve karşılıklı iyi niyet göstergesi.”

China Southern Airlines havayolu şirketi, 17 Ağustos’tan itibaren her cumartesi Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Urumçi şehrinden İGA İstanbul Havalimanı’na tarifeli uçuşlara başlayacak. Uçuşlar haftada bir kez B787-8 tipi uçaklarla gerçekleştirilecek. Böylece İGA ilk kez Urumçi’ye uçuş düzenlerken, China Southern Airlines ise Pekin ve Guangzhou’nun ardından İstanbul’a üçüncü rotasını açmış olacak.

Kararın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni de içeren Çin ziyaretinin ardından gelmesi dikkat çekti.

Sıcak gelişmeyi, Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Altay Atlı’ya sorduk.

Bunun çok olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Atlı, aynı havayollarının 2016’dan önce de bu güzergahta sefer düzenlediğini ve hatta kendisinin de 2014 yılında bu seferlerden biri ile Urumçi’ye gittiğini kaydetti. Ancak 2016 sonrası ikili ilişkilerdeki “denge değişimi ve yaklaşım farklarının” bu seferleri de olumsuz etkilediğini ekledi.

Çin ve Türkiye arasındaki yolcu uçuşların Kovid-19 pandemisi döneminde doğal olarak azaldığını hatırlatan Dr. Atlı, bu durumun şimdi yeniden toparlanmaya başladığını, ancak bu sıcak gelişmenin pandemi öncesi dönemden de daha olumlu olduğunu dolayısıyla ilişkilerde 2016 öncesi bir ivmeye işaret ettiğini söyledi: “Urumçi’ye uçtuğumuz yıllara dönüyoruz.”

Bu gelişmenin ikili ilişkiler açısından çok önemli ve değerli olduğunu kaydeden Dr. Atlı, “Türk hükümeti Uygurları soydaş olarak görüyor ancak aynı zamanda Çin Halk Cumhuriyeti’nin vatandaşlarını olduğunu kabul ediyor ve Çin’in toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sonuna kadar destekliyor. Diğer yandan Uygurların durumunu da önemsiyor. Bu bağlamda bu uçuşların başlatılması çok önemli, çünkü bu seferler hedeflendiği gibi insanlar arasında da bir köprü oluşturacak” değerlendirmesini yaptı.

China Southern Airlines’ın, Çin Halk Cumhuriyeti’ne ait bir havayolu olduğunu vurgulayan Atlı, “demek ki bu etkileşim ve trafik sadece Türkiye değil aynı zamanda Çin tarafından da arzu ediliyor” dedi. Bu adımın iki ülke ilişkileri açısından son derece yapıcı olduğunu ve iyi niyet göstergesi olduğunu ifade eden Dr. Altay Atlı, bunun pratik olarak da çok olumlu yansımaları olacağını vurguladı. Normalde Urumçi’ye doğrudan uçuş olmadığında Pekin ya da Şanghay’dan uzun saatler süren aktarmalı uçuşlar olduğunu ve bunun da pratik açıdan zorluklar yarattığını, dolayısıyla Urumçi’ye doğrudan uçuşların pratik açıdan da büyük kolaylık getireceğini belirtti.

Bu kolaylığın iş dünyasına da yansıyacağını değerlendiren Dr. Atlı, Türkiye ve Çin arasındaki ticari ilişkiler ve yatırım ilişkileri açısından da olumlu sonuçlar doğurabileceğini söyledi: “Ben 10 yıl önce bu havayolu ile Urumçi’ye gittiğimde beni ilk götürdükleri yer Türk ticaret merkeziydi. Şu an var mı bilmiyorum. Bu konuda yapıcı adımların atılması, köprülerin kurulması çok önemli. Bu her iki ülke için ve ekonomilerimiz için olumlu bir hava yaratabilir. Sonuçta gidemediğiniz yerde ekonomi ve ticaret yapamazsınız, doğrudan seferler ticaret ve ekonomiyi de kolaylaştıracaktır.”

Bu gelişmeyi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ziyaretinin somut çıktıklarından biri olarak da değerlendiren Dr. Atlı, “Umarım bu olumlu hava yeni gelişmeleri de beraberinde getirir, çok güzel bir coğrafya orası ve turizmin açılması iki ülke halklarını toplumlarını birbirine yakınlaştıracaktır, birbirimizi anlamayı kolaylaştıracaktır” dedi.

Bu bağlamda başta vize konusu olmak üzere bazı prosedürlerin de kolaylaştırılması gerektiğine işaret eden Dr. Atlı, “Bu iki ülkenin birbirine doğru attığı çok önemli bir adım ve karşılıklı iyi niyet göstergesi, umarım devamı gelir” ifadelerini kullandı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English