Bizi Takip Edin

Avrupa

Batı Almanya’da AfD’ye karşı ‘güvenlik duvarı’ ilk kez delinebilir

Yayınlanma

Almanya’da, ana akım siyasi partilerin Almanya için Alternatif (AfD) ile işbirliği yapmamasını anlatan ‘güvenlik duvarı’ stratejisi, doğunun ardından batıda da çökmek üzere.

Der Spiegel’de yer alan habere göre Batı Almanya’da ilk kez, AfD’nin oyları bir bölge konseyi seçiminde belirleyici olabilir. Schleswig-Holstein eyaletinin batı ucundaki Dithmarschen’e bağlı Heide’de bugün (perşembe) seçilecek bölge yöneticisinin AfD oylarına muhtaç olması muhtemel.

2018’den herhangi bir partiye bağlı olmayan iktisatçı Stefan Mohrdieck bölge yöneticisi olarak görev yapıyor. Mohrdieck, yeniden seçilerek görevine devam etmek istiyor. Rakip aday ise Kiel’deki içişleri bakanlığı ofisine başkanlık eden, CDU’lu 33 yaşındaki Thorben Schütt.

Schleswig-Holstein eyaletini ve merkezi Kiel’de CDU, SPD, Yeşiller, FDP ve Danimarkalı azınlığın partisi SSW’nin eyalet liderleri, “AfD ile ne doğrudan ne de dolaylı olarak hiçbir işbirliği yoktur” ilkesi üzerinde anlaştılar. Sahadaki parti üyelerinin de komitelere AfD temsilcilerini seçmemeleri tavsiye ediliyor.

Heide’de 54 milletvekili bölge meclisinde yer alıyor. CDU’nun 21 sandalyesi var ve açık ara en büyük parlamento grubu. Onları SPD (9), FDP (6), AfD (6), Yeşiller (5), Bağımsızlar (4) takip ediyor. Salt çoğunluk 28 oy ve perşembe günkü seçimler için net bir favori yok. En fazla üç tur oylama öngörülüyor ve son turda basit çoğunluk yeterli.

CDU grubu çoğunlukla kendi üyeleri Schütt’ü desteklese de görevdeki yönetici Mohrdieck için fireler de mevcut. FDP de Schütt’ten yana. SPD ve Yeşiller’inse mevcut yöneticiden yana olduğu belirtiliyor. Fakat her şey yolunda gitse dahi Mohrdieck 25 oyda kalıyor ve seçilmek için AfD’nin oylarına ihtiyaç duyuyor.

CDU, SPD’nin, görevdeki Mohrdieck için çoğunluk olmadığını kabul etmesi gerektiğini ileri sürerek, sosyal demokratları ‘AfD’yi normalleştirmekle’ eleştiriyor.

SPD ise CDU’yu ‘propaganda yapmakla’ suçluyor ve görevdeki Mohrdieck’in en iyi aday olduğunu savunuyor. Sosyal demokratlar, Hıristiyan Birlik üyelerini mevcut yöneticiyi desteklemeye çağırarak AfD oylarından kurtulmayı öneriyor.

AfD’nin üye sayısı artıyor

Öte yandan SPD, hiçbir adayın AfD oyları ile seçim kazanmayı kabul etmeyeceğini kamuoyuna deklare etmesini istiyor.

Mohrdieck ise, baskı altına alınmasına izin vermeyeceğini söylüyor ve “Sadece AfD’nin oylarıyla gerçekleşecek bir seçimi reddedip reddetmediğimi önceden söylemeyeceğim,” diyor.

Sorulduğunda, AfD’li bir temsilci kime oy vereceklerini bildiklerini söylüyor fakat ‘bu konuda herhangi bir bilgi vermeyeceklerini’ vurguluyor.

Avrupa

Madrid’de on binlerce kişi Başbakan Sanchez’in istifasını istedi

Yayınlanma

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez hükümetini yolsuzlukla suçlayarak protesto etti. Madrid’de toplanan kalabalık, Sanchez’in istifasını talep ederken, Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo hükümeti ‘mafyavari uygulamalarla’ itham ederek erken seçim çağrısında bulundu.

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez liderliğindeki sosyalist hükümeti yolsuzlukla suçlayarak başkent Madrid’de protesto gösterisi düzenledi.

Göstericiler, Sanchez’in istifasını talep etti.

Başkentin merkezindeki Plaza de España meydanında toplanan kalabalık, İspanya bayrakları taşıyarak “Pedro Sanchez istifa!” sloganları attı.

Ses kaydı protestoları tetikledi

Halk Partisi, Sosyalist Parti üyesi Laire Díez’in, Başbakan Sanchez’in eşi, kardeşi ve eski başdanışmanına yönelik yolsuzluk şüphelerini araştıran bir polis birimine saldırdığını iddia eden ses kayıtlarının sızdırılmasının ardından gösteri çağrısı yapmıştı.

İddiaları reddeden Díez ise çarşamba günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir kitap için araştırma yaptığını ve ne parti ne de Sanchez adına konuştuğunu belirtti.

Díez, bu açıklamasının ardından başbakanın liderliğindeki Sosyalist Parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.

Muhalefet liderinden ‘mafyavari uygulamalar’ suçlaması

Nisan 2022’de partisinin başına geçen Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo, hükümeti bu olayda “mafyavari uygulamalarda bulunmakla” suçladı.

Feijóo, Sanchez’in çok sayıda yolsuzluk skandalının “merkezinde” olduğunu savundu.

Gösteriye katılan Feijóo, “Bu hükümet her şeyi lekeledi: siyaseti, devlet kurumlarını ve güçler ayrılığını,” ifadelerini kullandı. Feijóo ayrıca Başbakan Sanchez’e erken seçim çağrısı yapması için baskıda bulundu.

Diğer yandan Başbakan Sanchez, yakın çevresine yönelik soruşturmaları, sağ kanadın hükümetini devirmek için yürüttüğü bir “karalama kampanyasının” parçası olarak nitelendirerek kınadı.

Sanchez, Haziran 2018’de, selefi olan Halk Partili Mariano Rajoy’u muhafazakar partiyi etkileyen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle verilen güvensizlik oyuyla devirerek iktidara gelmişti.

İspanya’da bir sonraki genel seçimlerin 2027’de yapılması planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Yayınlanma

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.

Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.

Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.

Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.

junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.

Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.

Okumaya Devam Et

Avrupa

AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

Yayınlanma

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.

Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.

Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.

Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.

Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor. 

Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.

Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.

2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English