Bizi Takip Edin

Diplomasi

Xi Jinping’in Avrupa gezisi ticarete odaklanacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Sırbistan ve Macaristan’a gitmeden önce Fransa’dan başlayarak beş yıl içindeki ilk Avrupa diplomatik turuna çıkmaya hazırlanıyor.

Pazartesi günü Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve davet edilen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yapacağı görüşmelerin merkezinde ticaret yer alacak. Bu görüşmenin ardından Xi ve Macron ikili görüşmelerde bulunacak.

Xi’nin Paris ziyareti aynı zamanda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 60. yılına denk geliyor ve Macron’un Pekin ziyaretinden sadece bir yıl sonra gerçekleşiyor. Gündemde ise Avrupa ve Çin arasındaki kısasa kısas ticari eylemler olacak.

Pekin, Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun Çin’in elektrikli araç üreticilerine verdiği sübvansiyonlara ilişkin soruşturmasına yanıt olarak ocak ayında Avrupa likörlerine yönelik bir soruşturma başlattı. Paris, Avrupa Komisyonu’nun soruşturmasını desteklediği için Pekin’in tepkisi açıkça Fransa ürünlerini hedef aldı.

Bir düşünce kuruluşu olan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Çin araştırmaları başkanı Marc Julienne, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Macron ve Xi’nin iyi geçiniyormuş gibi görünmek isteyeceklerini ancak “gerçekte ilişkilerin önündeki zorlukların giderek arttığını ve fırsat alanlarının giderek küçüldüğünü” söyledi.

Paris, Pekin’i Ukrayna savaşını bitirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki “etkisini” kullanmaya çağırıyor. Çin ve Rusya aralarındaki ilişkiyi “sınırsız” bir ilişki olarak tanımlayan Pekin, Ukrayna savaşı konusunda kendisini tarafsız olarak nitelendiriyor.

Avrupalı ve Fransız şirketler için eşit bir oyun alanı yaratmanın Macron için görüşmedeki bir başka öncelik olacağı ifade ediliyor. Cumhurbaşkanının ofisi bu hafta başında gazetecilere verdiği demeçte, Paris’in Çinli yetkililere, Çinli şirketlerin başka yerlerdeki fiyatların altına inmesini sağlayan hükümet sübvansiyonlarıyla ilgili “güçlü endişelerini” dile getirdiğini söyledi.

Aynı zamanda Fransa’nın Çinli yüksek teknoloji şirketlerinin özellikle elektrikli araç ve batarya üretimine yönelik yatırımlarını memnuniyetle karşıladığı da belirtildi.

‘Samimi ve dostane bir gezi’

Bununla birlikte, cumhurbaşkanının ofisinin gazetecilere ayrıntı vermeden bazı anlaşmaların görüşüldüğünü söylemesinin ardından bazıları Xi’nin gezisi sırasında yatırımların açıklanmasını bekliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın sözcülerine göre salı günü Macron ve Xi’nin “samimi ve dostane bir görüş alışverişine olanak tanıyan” daha samimi bir gezi yapması planlanıyor.

İki lider, Macron’un ailesinin geldiği güney Fransa’daki Pireneler’de manzaralı bir dağ geçidini ziyaret edecek. Bu aynı zamanda Macron’a temmuz ayında başlayacak olan Paris Olimpiyatları öncesinde ikonik bir bisiklet noktasını sergileme şansı verecek.

Macaristan ve Sırbistan gündemleri

Yerel medyanın Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın basın ofisine dayandırdığı habere göre Xi’nin salı günü Sırbistan’a gitmesi, çarşamba günü Macaristan’a geçmesi ve gezisini cuma günü tamamlaması planlanıyor.

Bu iki ülke Pekin’in sorunlar yaşadığı Avrupa’daki önemli müttefikler. Çin, Sırbistan ve Macaristan’a büyük yatırımlar yaptı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Pekin’in blok içindeki gündemlerine yardımcı oldu.

Uzmanlara göre, elektrikli araçlar bu iki ülkede merkezi bir konu olmaya devam edecek. Macaristan önemli bir elektrikli araç batarya üretim merkezi olmayı umuyor. Çin’in elektrikli araç şampiyonu BYD, Avrupa’daki ilk tesisi için bu ülkeyi seçti ve CATL de yerel elektrikli araç üreticilerine tedarik sağlamak üzere batarya fabrikaları geliştiriyor.

Xi’nin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüşmesi, 7 Mayıs 1999’da bir NATO operasyonu sırasında ABD’nin Belgrad’daki Çin Büyükelçiliğini bombalamasının 25. yıldönümüne denk geliyor.

Sırp ve Macar liderler Pekin’in 2023’teki Kuşak ve Yol zirvesine katılan tek Avrupalı devlet başkanlarıydı. Çin, Belgrad’ı Budapeşte’ye bağlayacak bir yüksek hızlı demiryolu da dahil olmak üzere buradaki projelere yatırım yaptı.

Diplomasi

Ukrayna, Rusya’ya yönelik uzun menzilli saldırıları artıracak

Yayınlanma

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya’ya yönelik uzun menzilli insansız hava aracı saldırılarının sayısını ve ölçeğini ‘birkaç kat’ artırma kararı aldıklarını açıkladı. Umerov, on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlığı yapıldığını ve hedefin Rus askeri tesisleri olacağını belirtti.

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ülkesinin uzun menzilli insansız hava araçları (İHA) kullanarak Rusya’ya yönelik saldırıların sayısını keskin bir şekilde artırmaya hazırlandığını bildirdi.

İnterfaks ajansının aktardığına göre Umerov, komutanlığın iki hafta önce uzun menzilli İHA operasyonlarının sayısını ve ölçeğini “birkaç kat” artırma kararı aldığını ifade etti.

Gazetecilerle bir araya gelen Umerov, Rus askeri tesislerini hedef alacak on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.

Bu yıl 4 milyondan fazla İHA tedarik edilecek

Bakan Umerov, bu yıl içinde Ukrayna ordusuna toplamda 4 milyondan fazla İHA’nın teslim edileceğini açıkladı. Ukraynalı işletmelerin üretim hacimlerini yılda 4 milyondan fazla İHA üretebilecek seviyeye çıkardığını belirten Umerov, yılın başından bu yana Ukrayna ordusunun hem devlet tedarikleri hem de tugayların doğrudan alımları yoluyla 1,5 milyon İHA teslim aldığını söyledi.

Die Welt: Zelenskiy, NATO zirvesinde figüran rolündeydi

Saldırılar onaylanmış planlara göre yapılıyor

Umerov, Ukrayna ordusuna İHA tedarikinin takvime uygun şekilde ilerlediğini ve Rus tesislerine yönelik saldırıların onaylanmış planlar doğrultusunda her gün gerçekleştirildiğini vurguladı.

Habere göre Kiev, geçen yıl sistematik uzun menzilli operasyonlar için bir plan geliştirmiş ve on binlerce “derin darbe” (deepstrike) kapasiteli İHA için sözleşme imzalamıştı.

Bu tedbir sayesinde Ukrayna ordusu, Rusya Federasyonu topraklarının derinliklerindeki kritik hedeflere düzenli olarak yüksek hassasiyetli saldırılar düzenleme imkânı buldu.

Ukrayna müttefikleriyle ‘avcı İHA’ üretiyor

Öte yandan, Ukrayna’nın artan Rus İHA saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla müttefikleriyle birlikte önleyici İHA’lar (avcı İHA) üretmeye başladığı da daha önce açıklanmıştı.

Kiev’den yapılan açıklamada, “Şahid avcısı” olarak nitelendirilen bu İHA’ların üç Ukraynalı şirket tarafından üretildiği belirtilmişti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Ermenistan’da polis, başpiskoposu gözaltına almak isteyince arbede çıktı

Yayınlanma

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına alması, din adamları ve halkın direnişiyle karşılaştı. Eçmiadzin Ana Makamı önünde yaşanan arbedenin ardından güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı mensuplarının, Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak üzere Eçmiadzin Ana Makamı’na düzenlediği operasyon, halkın ve din adamlarının direnişiyle karşılaştı.

Bugün yaşanan olayda, güvenlik güçleri ile halk arasında arbede çıkarken, muhalefetin çağrısıyla bölgeye gelen destekçiler başpiskoposun gözaltına alınmasını engelledi.

Halk özel kuvvetlerle çatıştı

Sputnik Ermenistan‘ın haberine göre, Ulusal Güvenlik Teşkilatı görevlileri sabah saatlerinde Şirak Piskoposluğu’nda arama başlattıktan sonra Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak amacıyla Tüm Ermeniler Katolikosu’nun Eçmiadzin’deki konutuna geldi.

GFakat güvenlik güçleri geldiği sırada Acapahyan, din adamları toplantısı için Eçmiadzin’de bulunuyordu.

Bu gelişme üzerine din adamları ve halk, özel kuvvetlerin yolunu fiziksel olarak keserek Acapahyan’ın gözaltına alınmasına izin vermedi. Yerel saatle 11.39’da toplanan kalabalık ile güvenlik güçleri arasında arbede başladı.

Gerilimin tırmanmasıyla Eçmiadzin’e ek polis, özel kuvvetler ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli sevk edildi. Eş zamanlı olarak, Taşnaksutyun partisinin de aralarında bulunduğu Ermeni muhalefeti, destekçilerine kilise liderlerinin gözaltına alınmasını engellemek için kente gelme çağrısı yaptı.

Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?

Katolikos ve başpiskoposun çıkışı engellendi

Yerel saatle 11.48’de Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II, yanında başpiskopos ve bir avukatla birlikte kalabalığın karşısına çıktı.

Ancak halk, katolikos ve başpiskoposun bölgeden ayrılmasına izin vermedi. Kapıları kilitleyen kalabalık, “patrik” sloganları atarak maskeli güvenlik güçlerine “Sizler deccalsınız,” diye bağırdı.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı, yaptığı resmi açıklamada başpiskoposu gönüllü olarak soruşturma makamlarına teslim olmaya çağırdı ve toplanan kalabalığı kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerini engellememeleri konusunda uyardı.

Paşinyan yönetimine ‘kimliği yok etme’ suçlaması

Yaşananlar üzerine Rusya Ermenileri Birliği, Ermenistan hükümetinin eylemlerini sert bir dille eleştiren bir açıklama yayımladı.

Birlik, Başbakan Nikol Paşinyan’ı, 2026 seçimleri öncesinde muhalefetin kalesi olarak görülen kiliseye zulmetmek ve Ermeni kimliğinin temellerini yıkmaya çalışmakla suçladı.

Yerel saatle 14.21 sularında güvenlik güçleri ve toplanan halk dağılmaya başladı. Kolluk kuvvetleri, daha önce konuşlandıkları bölgeyi geldikleri gibi aniden terk etti.

Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve polis, Eçmiadzin Ana Makamı’nı terk etme kararını güvenlik gerekçelerine dayandırdı.

Kurumlar, Başpiskopos Mikael Acapahyan’a “kolluk kuvvetlerinden saklanmaması ve kendisini bekleyen Ulusal Güvenlik Teşkilatı operasyon grubuna teslim olması” çağrısını yineledi.

Paşinyan: Din adamlarının darbe planını engelledik

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Hürmüz’de gemiler saldırıdan korunmak için ‘İsrail ile bağlantımız yok’ diyor

Yayınlanma

Reuters’ın analiz şirketi Windward’a dayandırdığı haberine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki gemiler, İran ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle olası saldırılardan kaçınmak için ‘Rus petrolü’ veya ‘Çin’e ait gibi olağan dışı mesajlar yayınlıyor.

İran ile İsrail arasındaki savaş, küresel deniz ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı‘nda yeni bir güvenlik önlemini tetikledi.

Reuters‘ın haberine göre, bölgedeki gemiler olası saldırılardan korunmak amacıyla “Rus petrolü” veya “Çin’e ait” gibi daha önce görülmemiş mesajlar yayınlamaya başladı.

Analiz şirketi Windward’ın verilerine dayandırılan haber, gemilerin bu yönteme başvurarak kendilerini potansiyel hedeflerden uzak tutmaya çalıştığını ortaya koydu.

‘Olağan dışı’ 101 mesaj tespit edildi

Windward tarafından yapılan analize göre, 12-24 Haziran tarihleri arasında 55 farklı gemi, aidiyetlerine ilişkin toplam 101 “olağan dışı mesaj” gönderdi.

Bu mesajlar arasında “Rus petrolü” ve “Çin’e ait” ifadeleri öne çıktı.

Örneğin, Panama bayraklı Yuan Xiang Fa Zhan adlı konteyner gemisi, 26 Haziran’da Pakistan’a giderken Hürmüz Boğazı’nı geçtiği sırada telsizle geminin “Çin’e ait olduğunu” bildirdi.

Benzer şekilde, Suudi Arabistan’dan Çin’e ham petrol taşıyan süper tanker Yuan Yang Hu da aynı mesajı yayınladı ve boğazdan ayrılır ayrılmaz sinyali değiştirdi.

Singapur bayraklı Kota Cabar adlı konteyner gemisi ise Kızıldeniz’den geçerken “geminin İsrail ile bağlantısı olmadığı” yönünde bir sinyal verdi.

Normal şartlarda gemiler, varış noktaları veya taşıdıkları yüke ilişkin bilgiler aktarır. Bazı durumlarda ise korsanları ve diğer olası saldırıları caydırmak için gemide silahlı muhafızların bulunduğuna dair mesajlar verilebiliyor.

Uzmanlar Harici’ye değerlendirdi: Hürmüz’ün kapanma ihtimali ‘sıfır’

‘Bazı ülkeler daha yüksek tehdit altında’

Windward CEO’su Ami Daniel, gemiciliğin karmaşık yapısı nedeniyle bir geminin sahibi olan devleti net bir şekilde belirlemenin zor olduğu yönünde gemi sahipleri arasında bir görüş birliği oluştuğunu belirtti.

Daniel, buna karşın İngiltere, ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerle bağlantılı gemilerin “daha yüksek bir tehdide maruz kalabileceğini” ifade etti.

İran’dan ‘boğazı kapatırız’ tehdidi

İran ve Umman’ın karasularında yer alan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının yaklaşık beşte birinin yapıldığı stratejik bir konumda bulunuyor.

İran, İsrail ile yaşadığı savaş ve ABD’nin ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıları sonrasında, “egemenliğine yönelik saldırganlığın” devam etmesi halinde boğazı kapatma tehdidinde bulunmuştu.

İranlı uzmanların değerlendirmelerine göre, boğazın kapatılması piyasaya petrol arzında keskin bir düşüşe yol açabilir ve petrol fiyatlarının varil başına 250 dolara kadar yükselmesine neden olabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English