Bizi Takip Edin

Amerika

Biden, Çin’in yapay zekaya küresel erişimini engellemek için çip kontrollerini genişletiyor

Yayınlanma

Biden yönetimi görevi bırakmasına günler kala, Çin’in gelişmiş çiplere ve bazı yapay zeka teknolojilerine üçüncü ülkeler üzerinden erişmesini engellemeyi amaçlayan yeni bir dizi teknoloji ihracat kısıtlamasını açıkladı.

Çarşamba günü resmi olarak yayınlanacak ve 120 günlük bir yorum döneminin ardından, yeni Trump yönetimi tarafından değiştirilmediği ya da kaldırılmadığı takdirde yürürlüğe girecek olan kurallar, ihracat hedeflerini üç kategoriye ayırıyor: müttefikler ve ortaklar; düşmanlar; ve en büyük kategori olan diğerleri.

Amaç, Çin, Rusya, Kuzey Kore ve İran’ı içeren ikinci kategorideki ülkelerin ABD dışındaki Güneydoğu Asya ve Orta Doğu gibi yerlerdeki veri merkezlerinde bulunan yapay zeka çiplerine erişimini kısıtlamak.

Başkan Joe Biden’ın görevden ayrılmasından bir hafta önce gelen “yapay zeka yayılımı çerçevesi”, yönetimin Çin’in en son teknolojilerdeki ilerlemesini yavaşlatmak için dört yıldır verdiği mücadeleyi yeni kurallarla şekillendiriyor.

Yeni kurallara göre, ABD’nin 18 önemli müttefik ve ortağına yapılan çip satışlarına yeni kısıtlamalar getirilmiyor. Ticaret Bakanlığı’na göre bu ekonomilerde yerleşik şirketler, silah ambargosu altında olanlar hariç olmak üzere, küresel yapay zeka hesaplama kapasitelerinin %7’sine kadarını -ki bu da muhtemelen yüz binlerce çip anlamına geliyor- herhangi bir üçüncü ülkeye yerleştirebilecek.

Japonya, Güney Kore, Hollanda ve Tayvan – hepsi de önemli çip üreticisi ekonomiler – bu kategoriye giriyor.

Bu 18 müttefik ve ortak dışındaki ülkelerin büyük çoğunluğu için ABD, çiplerin ihracatı, yeniden ihracatı ve ülke içi transferi için izin isteyecektir. Ticaret Bakanlığı, süreci hızlandırmak amacıyla, belirli bir tahsisata kadar lisans başvurularının “onay karinesi” altında inceleneceğini söyledi.

Bir ülke tahsisatına ulaştıktan sonra, başvurular bir ret politikası kapsamında incelenecek.

Yapay zeka veri merkezlerine yönelik talebin hızla arttığı Singapur, Malezya, Tayland ve Vietnam bu kategoriye giriyor, yani daha katı ihracat lisansı gereklilikleriyle karşı karşıya kalacaklar.

Kamboçya ve Myanmar da dahil olmak üzere silah ambargosu uygulanan 22 ülke için miktara bakılmaksızın bir “ret karinesi” uygulanacak.

Sektörden tepki geldi: Yapak zekada küresel ilerleme tehlikede

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Wadhwani Yapay Zeka Merkezi Direktörü Gregory Allen Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada, “Bu politikanın amacı, diğer şeylerin yanı sıra, Çin’in büyük miktarda çipi Çin’e başarılı bir şekilde kaçırmasını son derece zorlaştırmak ve ayrıca önde gelen yapay zeka şirketleri ve önde gelen bulut şirketleri için yapay zeka altyapısının çoğunu veya tamamını ABD’de inşa etmeleri için önemli teşvikler yaratmaktır” dedi.

Yeni kural, istişare edilmeden hazırlandığını söyleyen sektör temsilcilerinin tepkisini çekti ve önde gelen Amerikan teknoloji şirketleri ile düzenleyiciler arasındaki gerilimin altını çizdi.

Çipleri yapay zekada kullanılan önde gelen Amerikan grafik işlemci şirketi Nvidia, pazartesi günü yaptığı sert bir açıklamada yapay zeka konusundaki küresel ilerlemenin “tehlikede” olduğunu söyledi.

Nvidia’nın hükümet işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Ned Finkle bir blog yazısında, “Biden Yönetiminin yeni kuralı, piyasa sonuçlarına hile karıştırmaya ve inovasyonun can damarı olan rekabeti bastırmaya çalışarak, Amerika’nın zor kazanılan teknolojik avantajını heba etme tehdidinde bulunuyor” diye yazdı.

Finkle, “‘Çin karşıtı’ bir önlem kisvesine bürünmüş olsa da, bu kurallar ABD’nin güvenliğini arttırmak için hiçbir şey yapmayacaktır” diye ekledi.

Washington merkezli Yarı İletken Endüstrisi Birliği Başkanı ve CEO’su John Neuffer Pazartesi günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu büyüklükte ve etkide bir politika değişikliğinin, başkanlık geçiş sürecine günler kala ve sektörden anlamlı bir girdi alınmadan aceleye getirilmesinden derin bir hayal kırıklığı duyuyoruz. Yeni kural, stratejik pazarları rakiplerimize kaptırarak Amerika’nın ekonomisine ve yarı iletkenler ve yapay zeka alanındaki küresel rekabet gücüne istenmeyen ve kalıcı zararlar verme riski taşıyor.”

Yapay Zekaya yeni kontroller

Çerçeve ayrıca en gelişmiş kapalı ağırlıklı Yapay Zeka modellerinin “model ağırlıkları” üzerinde yeni kontroller getiriyor. Model ağırlığı, YZ yazılımının tahminlerde bulunmak veya kararları kontrol etmek için kullandığı sayısal parametreleri ifade eder ve bir model “öğrendikçe” zaman içinde gelişir. Kurallar, bu tür ağırlıkların ihracatı, yeniden ihracatı ve ülke içi transferleri için izin gerektiriyor.

Bakanlık, açık ağırlık modelleri gibi yaygın olarak bulunan model ağırlıklarına sahip modellerin kontrollere tabi olmayacağını söyledi.

ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo pazar günü bir telefon görüşmesinde gazetecilere verdiği demeçte, “Yapay zeka, ona güç veren yarı iletkenler ve model ağırlığı, hepimizin bildiği gibi, çift kullanımlı bir teknolojidir,” diyerek yapay zekanın düşmanlar tarafından nükleer simülasyonlar yürütmek, biyolojik silahlar geliştirmek ve askeri yeteneklerini ilerletmek için kullanılabileceği iddiasını dile getirdi.

Ticaret Bakanlığı bir haber bülteninde, teknolojinin aynı zamanda güçlü saldırı amaçlı siber operasyonları destekleyebileceğini ve kitlesel gözetleme de dahil olmak üzere insan hakları ihlallerine yardımcı olabileceğini öne sürdü.

Raimondo, yeni Trump yönetiminin uzmanlardan, sektör oyuncularından ve ortak ülkelerden gelen girdileri dikkate almasına olanak sağlamak için “120 günlük çok uzun bir yorum süresi” konulduğunu söyledi.

Raimondo, kısıtlamaların dar anlamda ulusal güvenlik kaygılarını hedeflediğini ve örneğin oyun çiplerinin bundan muaf olduğunu vurguladı.

Amerikalı şirketlerin Pazar potansiyelini azaltabilir

ABD-Çin ekonomik ve teknolojik rekabeti konusunda uzmanlaşmış Washington merkezli bir analist olan Ray Wang, çerçevenin Nvidia ve Advanced Micro Devices gibi Amerikan çip şirketlerinin pazar potansiyelini azaltma riski taşıdığını söyledi.

Wang, bunun aynı zamanda Çin’i yapay zeka çipleri geliştirme çabalarını hızlandırmaya iteceğini söyledi.

Nikkei Asia’nın haberine göre Çinli teknoloji şirketleri, Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü öncesinde bir dizi önemli sarf malzemesi de dahil olmak üzere çip üretim malzemelerini güvence altına almak için acele etti.

Aralık ayında, Biden yönetimi kapsamlı yeni ihracat kısıtlamaları açıkladı ve neredeyse tamamı Çinli olan 140 kuruluşu ticaret kara listesine ekledi. Aynı ay yönetim, Çin yapımı eski çiplerle ilgili olarak cezalandırıcı gümrük vergilerine yol açabilecek bir ticaret soruşturması başlattı. Soruşturma, Çin’den yapılan ithalata yönelik kapsamlı gümrük vergileri uygulamakla sürekli tehdit eden Trump göreve dönmeden önce tamamlanmayacak.

Üst düzey bir yönetim yetkilisi, göreve gelecek Trump yönetiminin bu yeni kuralların uygulanmasını geciktirmeyeceğini umduğunu ifade etti. “Zaman gerçekten çok önemli” diyen yetkili, ABD modellerinin Çin modellerinin altı ila 18 ay önünde olduğuna dikkat çekti. Wang, Trump’ın geri dönüşü ve Mike Waltz’un ulusal güvenlik danışmanı ve Senatör Marco Rubio’nun dışişleri bakanı olarak seçilmesinin “Çin’in kritik teknolojilerdeki ilerlemesini kısıtlamak için iddialı adımlar atmaya hazır bir yönetim bekleyebiliriz” anlamına geldiğini söyledi.

Aralık ayında Çin, Nvidia hakkında bir antitröst soruşturması başlattığını duyurdu ve ABD’ye bazı çift kullanımlı malzemelerin ihracatı üzerindeki kendi kontrollerini sıkılaştırdı.

Amerika

Amerikan borsaları uçuşa geçti

Yayınlanma

Amerikan borsaları, son 3 aydaki kayıplarını büyük oranda telafi ederek büyük bir ralliye başladı.

S&P 500 dün yeni bir rekorun kıyısına gelerek, Donald Trump’ın nisan ayında açıkladığı “Kurtuluş Günü” gümrük vergilerinin ardından yaşanan trilyonlarca dolarlık çöküşten muazzam bir geri dönüş yaptı.

ABD’nin ekonomi politikası ve jeopolitik durumuyla ilgili belirsizliğin devam etmesine rağmen, S&P 500, nisan ayında yaklaşık %20 değer kaybetmeden önce, şubat ayında kaydettiği rekor seviyeye %0,1’den az bir farkla kapattı.

Endeks, o günden bu yana inişli çıkışlı bir seyir izleyerek toparlanmaya başladı ve dün gün içi işlemlerde kısa süreliğine rekorunu aştı.

Salı günü, teknoloji ağırlıklı Nasdaq 100, genel piyasayı geride bırakarak tüm zamanların en yüksek kapanışını kaydetti. Bu, Trump’ın İsrail ve İran’ın ateşkes üzerinde anlaştığını açıklamasının ardından geldi ve yatırımcıların olası bir petrol kriziyle ilgili endişelerini hafifletti.

Çözülmemiş jeopolitik çatışmalar ve Trump’ın hâlâ devam eden gümrük vergisi politikaları arasında, Capital Wealth Planning’in portföy yöneticisi Kevin Simpson, CNBC’ye “geri dönüşün büyüklüğüne şaşırdığını” söyledi.

Trump, nisan ayında tehdit ettiği en sert gümrük vergilerinin bir kısmını geri aldı ve o zamandan beri ABD’nin başka ülkelerle yaptığı ticaret anlaşmaları piyasaları memnun ediyor.

Simpson, yatırımcıların “mega cap teknoloji ve yapay zeka coşkusunun hakim olduğu bir piyasada düşüşleri satın almaya istekli” göründüğünü söyledi.

Nvidia, Çin’in DeepSeek’in ABD’li girişimlerden daha maliyet etkin olabileceği endişelerini hafifleten beklentilerin üzerinde kazançlarla bu hafta rekor seviyeye ulaştı.

Palantir, S&P 500 ve Nasdaq 100’de yıl başından bu yana en fazla değer kazanan şirket oldu. Wired’ın haberine göre, veri şirketi giderek yüksek ücretli devlet ihalelerine giriyor ve kısa süre önce Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) için bir “gözetim” platformu geliştirmek üzere 30 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı.

Wells Fargo stratejisti, iki faiz indirimi, “Büyük Harika Yasa”nın kurumlar vergisi indirimleri ve deregülasyonun nihayetinde şirket kazançlarını artıracağını ve piyasaları daha da yukarı taşıyacağını öngörüyor. 

Fakat bu arada daha fazla dalgalanma da bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’den İran’a ‘teklif’: Uranyum zenginleştirmeden vazgeç, 30 milyar doları al

Yayınlanma

Trump yönetimi, nükleer silah elde etmesini engellemek amacıyla İran’a uranyum zenginleştirmeyi durdurması karşılığında 30 milyar dolarlık bir teklif sunmayı değerlendiriyor. CNN’in haberine göre, barışçıl nükleer program için kullanılacak bu fonun ABD yerine Arap ülkeleri tarafından sağlanması ve Washington’un müzakerelere liderlik etmesi planlanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Tahran ile müzakerelere geri dönme çabaları kapsamında, İran’a barışçıl nükleer programını geliştirmesi için 30 milyar dolara kadar finansal erişim sağlama olasılığını tartıştığı bildirildi.

CNN‘in konuya vakıf kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu teklifin karşılığında Tahran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurması talep ediliyor ve bu maddenin “müzakereye açık olmadığı” vurgulanıyor.

Plana göre, paranın ABD tarafından değil, Arap ülkeleri tarafından sağlanması öngörülüyor. Bir yönetim yetkilisi, “ABD bu müzakerelere liderlik etmeye hazır. Birilerinin nükleer programın uygulanması için ödeme yapması gerekecek, ancak biz böyle bir taahhüt altına girmeyeceğiz,” dedi.

AB, İran’ın ABD saldırılarından önce Fordo’dan uranyum stoklarını çıkardığına inanıyor

Masadaki diğer teklifler

Amerikalı yetkililer, masada başka tekliflerin de olduğunu belirtti. Bu teklifler arasında İran’a yönelik bazı yaptırımların potansiyel olarak kaldırılması ve Tahran’ın yabancı bankalardaki 6 milyar dolarlık dondurulan varlıklarına erişim hakkı tanınması yer alıyor.

Bir diğer fikir ise ABD’nin Basra Körfezi’ndeki müttefiklerinin, ABD saldırılarında hasar gören Fordo nükleer tesisinin yerine, yine uranyum zenginleştirme kabiliyeti olmayacak şekilde yeni bir altyapı inşa etmesinin maliyetini karşılaması.

Washington’dan ‘kapsamlı barış’ hamlesi

Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, CNBC‘ye yaptığı açıklamada ABD’nin “kapsamlı bir barış anlaşması” yapmayı hedeflediğini söyledi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, tüm tekliflerin İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemeye yönelik olduğu vurgulandı.

Beyaz Saray, son iki haftada yaşanan olayların, yani İsrail ile karşılıklı saldırılar ve ABD’nin İran’ın nükleer merkezlerine yönelik saldırısının ardından Tahran’ın Washington’un şartlarını kabul edeceğini umuyor.

Uzmanlar şüpheli: Teklif ters tepebilir

CNN‘in aktardığına göre, İran uzmanları ise tam tersine, yaşananların ülke yönetimini nükleer silaha sahip olmaları gerektiği konusunda daha da ikna edeceğini düşünüyor.

Bu hafta başında İran parlamentosu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğinin askıya alınmasını onaylamıştı. İran yönetimi, 22 Haziran gecesi gerçekleşen ABD saldırısından önce de ajans yetkililerinin tesislerine erişimini önemli ölçüde kısıtlamıştı.

UAEA’nın mayıs ortası verilerine göre, İran’ın elinde yaklaşık 409 kilogram yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum bulunuyordu.

Bloomberg, bu miktarın teorik olarak on adet nükleer savaş başlığı üretmek için yeterli olduğunu yazmıştı. Ajansın Genel Direktörü Rafael Grossi, bu maddenin yerinin bilinmediğini bildirdi.

Tahran, saldırıya uğrayan tesislerdeki uranyum stoklarını önceden taşıdığını iddia ederken, UAEA ise stokların önemli bir kısmının saldırıdan kurtulmuş olabileceğini değerlendiriyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’nin borç yükü uzun vadeli tahvillerden kaçışa neden oluyor

Yayınlanma

Yatırımcılar, ABD’nin artan borç yükünün dünyanın en önemli pazarlarından birinin cazibesini gölgelemesi nedeniyle, uzun vadeli ABD tahvil fonlarından kaçıyor.

EPFR verilerine dayanan Financial Times (FT) hesaplamalarına göre, devlet ve şirket borçlarını kapsayan uzun vadeli ABD tahvil fonlarından ikinci çeyrekteki net çıkışlar şu ana kadar yaklaşık 11 milyar dolara ulaştı.

İkinci çeyrekteki bu çıkış, 2020’nin başındaki şiddetli piyasa türbülansından bu yana en ağır çıkış olarak kayıtlara geçecek ve önceki 12 çeyrekteki ortalama 20 milyar dolarlık girişlerin ardından güçlü bir değişim işaret ediyor.

Kurumsal yatırımcılar tarafından yaygın olarak kullanılan uzun vadeli tahvil fonlarından yapılan itfa işlemleri, Amerika’nın borç geleceğine ilişkin endişelerin arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Fon akışları, devasa ABD tahvil piyasasının sadece küçük bir bölümünü yansıtıyor, fakat yatırımcı duyarlılığının bir göstergesi niteliğinde.

Tahvil odaklı yatırım şirketi DoubleLine’dan Bill Campbell, fon akışlarına atıfta bulunarak, “Bu, çok daha büyük bir sorunun belirtisi. Yurt içinde ve yabancı yatırımcı topluluğu arasında, Hazine tahvillerinin uzun vadeli kısmına sahip olma konusunda büyük endişe var,” dedi.

Kongrede görüşülmekte olan Başkan Donald Trump’ın “büyük ve harika” vergi tasarısının, bağımsız analistlere göre önümüzdeki on yıl içinde ABD’nin borç tutarına trilyonlarca dolar ekleyeceği ve bu durumun Hazineyi büyük miktarda tahvil satmaya zorlayacağı tahmin ediliyor.

Beyaz Saray ise gümrük vergileri ve daha yüksek büyümenin borç yükünü azaltacağını savunuyor.

Aynı zamanda, piyasa katılımcıları, tahvil yatırımcıları için en büyük belalardan biri olan enflasyonu körüklemek için yönetimin başlıca ticaret ortaklarına uygulayacağı gümrük vergilerine hazırlık yapıyor.

Goldman Sachs’ın baş kredi stratejisti Lotfi Karoui, bu çıkışın “mali sürdürülebilirliğin uzun vadeli görünümüne ilişkin endişeleri yansıttığını” söyledi.

Varlık yönetimi şirketi PGIM’in küresel tahvil başkanı Robert Tipp, Fed’in %2’lik enflasyon hedefine atıfta bulunarak, “Enflasyonun hâlâ hedefin üzerinde olduğu ve gözle görülür bir şekilde devlet arzının yüksek olduğu, dalgalı bir ortam var. Bu durum, getiri eğrisinin uzun vadeli kısmında tedirginlik ve genel bir huzursuzluk yaratıyor,” dedi.

Uzun vadeli tahviller enflasyona özellikle duyarlıdır, çünkü fiyatlardaki yüksek büyüme, uzun vadede ödenen sabit faiz ödemelerinin değerini eritir.

Bloomberg’in geniş endeksine göre, bu tedirginlik, uzun vadeli ABD tahvillerinin fiyat performansına da yansıdı. Bu tahviller, Trump’ın nisan ayında yaptığı gümrük vergisi açıklamalarının piyasaları sarsmasının ardından, bu çeyrekte yaklaşık %1 değer kaybetti.

Buna karşılık, EPFR rakamlarına göre, yakın vadede vadesi dolacak ABD tahvillerini elinde bulunduran fonlara para akışı devam etti ve bu çeyrekte kısa vadeli stratejilere 39 milyar dolardan fazla para akışı oldu.

Fed’in bu yıl şimdiye kadar kısa vadeli faizleri yüksek seviyelerde tutması nedeniyle, bu fonlar cazip getiriler sağlıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English