Bizi Takip Edin

Ortadoğu

Likud’dan “Ben-Gvir’e “hain” çıkışı

Yayınlanma

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi, Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasının oylanarak yürürlüğe girmesi durumunda hükümetten çekileceğini açıklayan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e “sağ hükümeti devirenin tarihe hain olarak geçeceğini” belirtti.

Likud Partisinden, Ben-Gvir’in hükümetten çekilme tehdidine karşı yapılan açıklamada, “Sağcı hükümeti kim düşürürse, dünyada bir hain olarak hatırlanacaktır.” ifadesine yer verildi.

Ben-Gvir’in anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerini eleştiren Likud Partisi, “anlaşmanın İsrail’in Amerikan garantileri altında savaşmaya geri dönmesini ve ihtiyaç duyduğu silahları almasını sağlayacağını” savundu.

Anlaşmayla serbest bırakılacak canlı rehine sayısının en üst rakama çıkacağı ve İsrail’in Philadelphi Koridoru ile tüm Gazze Şeridi’ni çevreleyen güvenlik tamponunda “tam kontrolü sürdürmesine olanak tanıyacağı” iddia edildi.

Diaspora Bakanı’ndan Philadelphia tehdidi

Öte yandan Likud Partisinden Diaspora Bakanı Amichai Chikli de İsrail’in Philadelphia Koridoru’ndan çekilmesi ve anlaşmanın kalıcı ateşkese dönüşmesi durumunda istifa edeceğini açıkladı.

Chikli, X hesabından yaptığı paylaşımda, savaşın henüz hedeflerine ulaşmadığını belirterek, “Burada şunu taahhüt ediyorum ki eğer Philadelphia Koridoru’ndan savaş hedeflerine ulaşılmadan çekilinirse, savaşmaya devam etmezsek, bakanlık görevimden istifa edeceğim” ifadesini kullandı.

Ben-Gvir istifa edeceğini duyurmuştu

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, yaptığı basın açıklamasında, ateşkes ve esir takası anlaşmasının yürürlüğe girmesi halinde liderliğini yaptığını Yahudi Gücü Partisini hükümetten çekeceğini duyurmuştu.

Ben-Gvir, rehinelerin serbest bırakılması için “Gazze’ye ulaştırılan insani yardımın tamamen durdurulması gerektiğini” öne sürmüştü.

Ayrıca diğer bir koalisyon ortağı aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi de ateşkes ve esir takası anlaşmasının ilk aşamasından sonra Gazze’ye saldırıların durması durumunda hükümetten çekileceğini duyurmuştu.

Aşırı sağcı gruplardan protesto

Öte yandan Batı Kudüs’teki İsrail Meclisi yakınında toplanan aşırı sağcı gruplar ateşkesi protesto etti. Protestocular İsrail bayraklarının yanı sıra “Zafere evet, boyun eğmeye hayır”, “Her teröristin başına bir kurşun”, “Sinvar da bir anlaşmayla çıktı”, “Bugün serbest bırakılan esir yarının teröristi” yazılı pankartlar taşıdı.

Göstericiler, anlaşma karşıtı sloganlar attı, burada kurulan sahnede hükümetten ve özellikle de koalisyon ortağı aşırı sağ partilerden ateşkes anlaşmasını onaylamamasını talep etti.

Protestocular, anlaşmayla serbest bırakılacak Filistinli esirleri temsilen, yüzleri maskeli, elleri kanlı şekilde, Filistin geleneksel atkısı “kufiyye”nin yanı sıra Hamas ve Fetih hareketinin bayraklarını taşıdı.

Gösteri nedeniyle çevrede trafik yoğunluğu oluştu. Bazı şoförler, göstericilere korna çalarak tepki gösterdi. İsrail polisinin buradaki göstericilere müdahale etmemesi dikkati çekti.

Öte yandan, bir grup gösterici, şehrin ana arterlerinden Begin Caddesi’ne yürüdü. Kentin ana caddesini bir süre trafiğe kapatan göstericiler, bölgeden geçen bazı Arap sürücülerin araçlarına saldırdı.

Aşırı sağcı İsraillilerin saldırısından kaçmaya çalışan bir şoförün aracı, polis tarafından durduruldu. Arap şoför, kelepçelenerek gözaltına alındı.

İsrail polisi, göstericilere müdahale ederek yolu trafiğe açtı.

Ortadoğu

İran meclisi, UAEA ile işbirliğini askıya alma tasarısını onayladı

Yayınlanma

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını onayladı. Tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar kamera kurulumu, denetimler ve müfettiş girişleri gibi tüm faaliyetlerin durdurulmasını öngörüyor.

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını kabul etti.

IRNA ajansının aktardığına göre tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar denetimler ve müfettiş girişleri de dahil olmak üzere tüm faaliyetlerin durdurulmasını içeriyor.

Komisyon Sözcüsü İbrahim Rızai, pazartesi günü öğleden sonra yapılan toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Rızai, “Hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini askıya almaya zorunlu kılan tasarı gündeme alındı ve maddelerinin incelenmesinin ardından genel hatları komisyon üyelerince onaylandı,” dedi.

İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

Denetimler ve müfettiş girişleri durdurulacak

Sözcü Rızai, kabul edilen tasarının içeriğine ilişkin detayları da paylaştı. Rızai, “Bu tasarıya göre hükümet, kamera kurulumu, denetimler, müfettişlerin girişi veya ajansa rapor sunulması gibi ajansla olan her türlü işbirliğini askıya almakla yükümlü olacak. Bu durum, ülkemizin nükleer merkezlerinin güvenliği garanti altına alınana kadar devam edecektir,” ifadelerini kullandı.

Karar, Amerika Birleşik Devletleri’nin pazar günü şafak vaktinde İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından geldi.

İran’dan meşru müdafaa vurgusu

Saldırının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, yayımladığı mesajla ülkesinin tüm seçenekleri saklı tuttuğunu belirtti.

Arakçi, “Birleşmiş Milletler Antlaşması ve meşru müdafaa çerçevesinde karşılık verme izni veren hükümleri uyarınca İran, egemenliğini, çıkarlarını ve halkını savunmak için tüm seçenekleri saklı tutmaktadır,” dedi.

İran Atom Enerjisi Kurumu da bir bildiri yayımlayarak saldırıyı kınadı. Bildiride, Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerin, uluslararası hukuka ve özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) aykırı, vahşice bir eylemle hedef alındığı vurgulandı.

Kurum, “Bu milli sanayinin gelişim yolunun durdurulmasına izin vermeyeceğiz,” açıklamasında bulundu.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

Yayınlanma

İran devlet televizyonu, Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nü hedef alan bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Saldırının ardından ABD’nin Irak, Bahreyn, Kuveyt ve Katar’daki askeri üslerinde en yüksek alarm seviyesine geçildiği bildirildi.

İran devlet televizyonu, geçtiğimiz saatlerde yaptığı duyuruyla Katar topraklarında bulunan Amerikan el-Udeyd Hava Üssü’ne karşı askeri operasyonun başladığını bildirdi.

Saldırının ardından ABD’nin Irak ve Orta Doğu’daki diğer üslerinde en yüksek düzeyde alarm durumuna geçildi.

El-Udeyd, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük hava üssü olma özelliğini taşıyor ve ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) operasyon karargahına ev sahipliği yapıyor.

Saldırının detayları ve hedefleri

Axios portalının İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Tahran emirliğe doğru altı füze fırlattı. İsrailli Ynet portalı ise bir kaynağa atıfta bulunarak İran’ın Irak’taki bir hedefe bir, Katar’daki hedeflere ise 10 füze ateşlediğini yazdı.

Sky News‘in aktardığına göre, el-Udeyd üssünde az sayıda İngiliz askeri ve askeri teçhizatı da bulunuyor.

Yerel kaynaklar, Katar’ın başkenti semalarında uçan birkaç cismin görülebildiğini ve muhtemelen hava savunma sistemlerinin çalışmasıyla ortaya çıkan patlama seslerinin duyulduğunu bildirdi.

ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı

Bölgedeki üslerde alarm durumu

Reuters ajansı, ABD’nin Irak’taki hava üssünde ve Irak merkezli Şafak News portalına göre Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde maksimum muharebe hazırlığı durumuna geçildiğini duyurdu.

İran devlet televizyonu ise Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Irak’taki çeşitli ABD üslerinde alarm sirenlerinin çaldığını aktardı.

Taraflardan ilk tepkiler

İran Silahlı Kuvvetleri, ülkeye yönelik hiçbir saldırgan eylemin yanıtsız bırakılmayacağı taahhüdünde bulundu.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve ABD Genelkurmay Başkanı Dan Cain, “durum odası” olarak adlandırılan merkezde gelişmeleri anlık olarak koordine ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği Ofisi, İran’ın saldırısına ilişkin yaptığı yorumda, devam eden misillemelerin istikrarsızlığı daha da kötüleştirdiğini belirtti.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı

Yayınlanma

ABD’li askeri yetkililer, İran’ın küresel petrol ve gaz sevkiyatının beşte birinin yapıldığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı acil durum planları hazırlıyor. The New York Times’ın haberine göre Pentagon, İran’ın füze ve İHA saldırılarından endişe ederken, ABD donanması da bölgedeki gemilerini daha az savunmasız hale getirmek için dağıtma yoluna gidiyor.

ABD’li askeri yetkililer, İran’ın Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve küresel petrol ile gaz sevkiyatı için hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini hayata geçirmesi ihtimaline karşı bir eylem planı hazırlıyor.

The New York Times‘ın (NYT) haberine göre, askeri yetkililer ve analistler, İran’ın füze ve insansız hava aracı saldırılarını bölgedeki ABD üsleri ve tesisleri için ciddi bir tehdit olarak görüyor.

Bazı yetkililer ayrıca, İran’ın vekil gücü olan Kudüs Gücü’ne bağlı birimlerin Amerikan birliklerine saldırabileceği yönündeki endişelerini dile getiriyor.

İran parlamentosu, Amerikan bombardıman uçaklarının Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç kilit nükleer tesise yönelik saldırılarının ardından Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını onaylamıştı.

Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kevseri, konuyla ilgili nihai kararın ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından verileceğini bildirmişti.

İranlı uzmandan Hürmüz Boğazı için kademeli eylem planı önerisi

ABD donanması gemilerini dağıtıyor

Küresel petrol ve gaz hacminin yaklaşık beşte birinin taşındığı ve en dar noktasında 33 kilometre genişliğe sahip olan su yolunun İran tarafından kapatılması, Basra Körfezi’nde bulunan Amerikan mayın tarama gemilerini izole edebilir.

Beyaz Saray’daki görüşmelere katılan iki Pentagon yetkilisine göre, ABD donanması, gemilerini daha az savunmasız hale getirmek amacıyla körfezdeki unsurlarını dağıtmayı hedefliyor.

İsrail güçlerinin bir haftadan uzun süren ve İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısında, İran’ın deniz üslerine saldırı düzenlenmedi. Bu durum, Tahran’ın bölgede hâlâ güçlü bir donanmaya sahip olduğu anlamına geliyor.

Bölgede yaklaşık 40 bin Amerikan askeri bulunurken, İran’ın Hürmüz Boğazı’na döşeyebileceği büyük bir mayın stoğu da mevcut.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan İran politikası uzmanı Kerim Sadjadpur, durumu, “İran’ın eylem seçeneklerinin birçoğu, bir intihar bombacısının kendini patlatmasının stratejik eşdeğeridir. Tahran, Hürmüz Boğazı’nı mayınlayarak, bölgesel petrol tesislerini yıkarak ve İsrail’e füzelerle saldırarak diğer ülkelere büyük zarar verebilir, ancak İran misilleme saldırısından sağ çıkamayabilir,” sözleriyle değerlendirdi.

Basra Körfezi’nde bir mayın tarama gemisinde görev yapmış eski bir ABD donanma subayına göre, İran’ın Hürmüz Boğazı’nda en az bir hafta sürecek bir mayın temizleme operasyonunu Amerika için son derece maliyetli ve tehlikeli hale getirme kapasitesi bulunuyor.

Küresel ekonomi de etkilenecek

Boğazın mayınlanması, neredeyse tüm petrol ihracatı bu kanaldan geçen İran için de ciddi ekonomik hasara yol açacak.

Bölgedeki ticari gemiciliğin güvenliğinden sorumlu olan ABD donanmasının Beşinci Filosu ve diğer ülkeler, boğazın kapatılmasının sonuçlarını artan enerji fiyatları şeklinde hissedecek.

Analitik şirketi Vortexa’nın verilerine göre, 2022’nin başından Mayıs 2025’e kadar boğazdan geçen günlük petrol, kondensat ve yakıt akışı 17,8 milyon ila 20,8 milyon varil arasında değişiyordu.

Irak, İran, Kuveyt, BAE ve Suudi Arabistan gibi birçok OPEC üyesi, petrollerinin büyük kısmını, çoğunlukla Asya’ya olmak üzere, bu boğaz üzerinden ihraç ediyor.

Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçılarından biri olan Katar da neredeyse tüm LNG sevkiyatını bu yolla gerçekleştiriyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English