Rusya
Medinskiy: Hruşçov, Kırım’ı iktidarı için feda etti

Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy, Kırım’ın 1954’te Ukrayna’ya devredilmesinin dönemin Sovyet lideri Nikita Hruşçov’un kişisel iktidarını güçlendirme amaçlı siyasi bir hamle olduğunu söyledi. Medinskiy, Hruşçov’un Ukraynalı yöneticilerin desteğine ihtiyaç duyduğunu ve resmi gerekçelerin “saçmalık” olduğunu belirtti.
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy, gazeteci Vladimir Solovyov’un Solovyov.Live yayınındaki “Rus Tarihinden Hikayeler” programında yaptığı açıklamada, Kırım’ın 1954 yılında Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne devredilmesinin, dönemin Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Nikita Hruşçov’un iktidarını güçlendirme amacına yönelik siyasi bir hamle olduğunu ifade etti.
Medinskiy, “Hruşçov pamuk ipliğine bağlıydı, her oya, özellikle Ukraynalı yöneticilerin oylarına ihtiyacı vardı, Merkez Komitede bu oylara muhtaçtı. Bütün bunlar suyun Ukrayna’dan geldiği, bazı tarihi bağlar, birleşik bir ulusal ekonomik kompleks olduğu şeklinde açıklandı, bunların hepsi saçmalık,” dedi.
Kırım, 19 Şubat 1954 tarihinde Ukrayna Sovyetine dahil edilmişti. Devir işleminin başlatıcısının, 1938’den 1949’a kadar kısa bir ara dışında Ukrayna Komünist Partisi Merkez Komitesi’ne başkanlık eden, yani fiilen cumhuriyeti yöneten Hruşçov olduğu kabul ediliyor.
Kırım’ın “aidiyet” değişikliğinin resmi gerekçelerinden biri olarak, yarımadanın İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı ağır ekonomik durum gösteriliyordu.
Yarımada, 2014 yılında düzenlenen ve sakinlerinin büyük çoğunluğunun Rusya Federasyonu’na katılma yönünde oy kullandığı referandumun ardından yeniden Rusya Federasyonu topraklarına katılmıştı.
Rusya Başsavcılığı, 2015 yılında Kırım’ın 1954’te Ukrayna’ya devredilmesini anayasaya aykırı bulmuştu.
Geçtiğimiz yılın mayıs ayında ise Rus milletvekilleri, Rusya’nın “hukuki mirasının temizlenmesi” amacıyla Kırım’ın 1954’te Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’nden Ukrayna Sovyetine devredilmesi kararının geçersiz sayılmasını öneren bir yasa tasarısını parlamentonun alt kanadı Duma’ya sundu.
Tasarıya ekli gerekçede, projenin “SSCB ve RSFSC’nin yasal halefi olan Rusya Federasyonu’nun hukuki mirasını, hukuki dayanağı olmayan ancak kanunsuzluğa yol açan geçersiz tasarruflardan arındırmayı amaçladığı” belirtildi.
Rusya
Rus fabrikaları Çin, Hindistan ve Türkiye’den yaklaşık 50 bin işçiyi işe aldı

Rusya’daki sanayi kuruluşları, 2024 yılında hükümetin belirlediği kotayı yüzde 16 aşarak Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerden yaklaşık 50 bin yabancı işçi istihdam etti. Uzmanlar, iş gücü açığının Ukrayna’daki savaş ve savunma sanayisine yönelik personel kaymasından kaynaklandığını belirtiyor.
Rusya’daki büyük ve küçük ölçekli sanayi kuruluşları, 2024 yılında iş gücü açığını kapatmak için vize rejimine tabi ülkelerden 47 bin yabancı işçi istihdam etti.
Vedomosti gazetesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre, işe alınan yabancı personel sayısı, hükümetin belirlediği 40 bin 500 kişilik başlangıç kotasını yüzde 16 oranında aştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, yabancı işçi kotasının piyasanın ihtiyaçları ve bölgelerden gelen talepler doğrultusunda belirlendiği ifade edildi.
Rusya’da aranan niteliklere sahip personel bulunamadığı durumlarda yurt dışından işçi getirilmesinin “nesnel bir gereklilik” olduğu vurgulandı. İşe alınan personelin büyük bir kısmının Çin, Hindistan, Türkiye ve Sırbistan gibi ülkelerden geldiği belirtildi.
En çok aranan meslekler kaynakçılık ve inşaat
Personel temini konusunda faaliyet gösteren Intrud adlı kuruluşun yönetici direktörü Dmitriy Lapşinov, Rus işverenler arasında özellikle kaynakçı, betoncu ve sıvacı gibi inşaat sektörü uzmanlarına yönelik yüksek bir talep olduğunu belirtti.
Lapşinov, gıda ve tarım sektörleri için de yoğun bir şekilde yabancı personel arandığını sözlerine ekledi.
Lapşinov, işverenlerin en çok Çin, Hindistan, Myanmar, Sri Lanka, Vietnam ve Filipinler’den uzman getirmek için kendilerine başvurduğunu ifade etti.
Bu ülkelerden gelen çalışanların çoğunun Budist ve Hindu olduğunu belirten Lapşinov, “Bu dinlerde iç disiplin, kurallara saygı ve gelişme arzusu değerlidir. Bu tür çalışanlar sorumlu, sakin ve çatışmaya eğilimli değiller,” dedi.
İş gücü açığının nedeni savaş ve savunma sanayisi
Rusya Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi (RANHİGS) Uygulamalı Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden (İPEİ) kıdemli araştırmacı Viktor Lyaşok, inşaat, imalat ve teknoloji sektörlerindeki işçi açığının Ukrayna’daki savaş ve ithal ikamesi politikalarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.
İPEİ RANHİGS Mekansal Analiz ve Bölgesel Teşhis Araştırma Merkezi Direktörü Dmitriy Zemlyanskiy ise bu durumun, söz konusu sektörlerden savunma sanayisi kompleksindeki işletmelere doğru bir personel akışı yaşanmasından kaynaklandığını açıkladı.
Zemlyanskiy, “İnşaat sektörü, vizesiz ülkelerden gelen göçmen sayısındaki azalmanın da etkisiyle en büyük personel açığını koruyor. Aynı zamanda, son yıllarda özellikle Uzak Doğu gibi iş gücü sıkıntısı çekilen bölgelerde madencilik alanındaki yeni projelerin önemli sayıda yabancı işçi çekilerek hayata geçirildiğini de belirtmek gerekir,” diye ekledi.
Rusya
Rusya: Sırbistan, kâr hırsı için asırlık dostluğu hiçe sayıyor

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), Sırbistan’ı Ukrayna’ya NATO ülkeleri üzerinden dolaylı yollarla askeri ürün ihraç etmekle suçladı. SVR, Sırbistan’ın bu adımı ‘kâr hırsı ve korkakça çok vektörlü politika’ olarak nitelendirirken, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vučić ise yasalarının Ukrayna’ya silah satışına izin vermediğini belirtti.
Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), Sırbistan’ın Ukrayna’ya dolaylı yollarla askeri ürün ihraç ettiğini ifade etti.
SVR’nin resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Sırbistan savunma sanayii işletmelerinin, Moskova’nın Belgrad üzerindeki artan baskısına rağmen Ukrayna ordusuna yönelik silah sevkiyatını artırdığı öne sürüldü.
SVR’ye göre bu sevkiyatlar, dolaylı tedarik şemaları kullanılarak mümkün oluyor.
Açıklamada, “Yüzyıllar boyunca ortak inanç, Sırp ve Rus halklarını birleştirdi ve düşmanlarımıza karşı ortak mücadeleye kaldırdı. Şimdi bu dostluk ve karşılıklı yardım geleneklerinin kâr hırsı ve korkakça çok yönlü politika tarafından hiçe sayılması üzüntü vericidir,” ifadelerine yer verildi.
Zaharova: Rusya, Sırbistan’dan askeri ürün ‘sızıntısının’ durdurulmasını bekliyor
Mühimmatlar NATO ülkelerinde birleştiriliyor
SVR‘nin iddialarına göre, Sırp savunma şirketlerinde üretilen mühimmatlar, montaj için tam parça setleri halinde NATO ülkelerine gönderiliyor.
Bu yöntem sayesinde Kiev’in, Sırbistan’dan resmi olarak askeri ürün değil, Batılı ülkelerin silah fabrikalarında birleştirilmiş ürünler aldığı belirtildi.
Mühimmatların montaj ve donatım işlemlerinin ise öncelikli olarak Çekya ve Bulgaristan’da gerçekleştirildiği kaydedildi.
Açıklamada, Sırbistan’daki üreticilerin, ürünlerinin gerçek alıcısının kim olduğunu bildikleri de vurgulandı.
SVR, son dönemde Valyevo şehrindeki Krušik fabrikasının Çek şirketi Poličské strojírny’e Grad çok namlulu roketatar sistemleri için birkaç büyük parti 122 mm’lik roket montaj kiti sattığını belirtti.
Ayrıca, Loznica’daki “Eling” savunma işletmesinin de Bulgar firması “EMKO”ya aynı roketler ve 120 mm’lik havan topları için üretim kitleri teslim ettiği bilgisi paylaşıldı.
Vučić: Yasalarımız Ukrayna’ya silah satışına izin vermiyor
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić, 13 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, ülke yasalarına göre Sırbistan’ın Ukrayna’ya silah tedarik edemeyeceğini söylemişti.
Vučić, Sırp askeri ürünlerinin Kiev’e ancak üçüncü ülkeler aracılığıyla ulaşabileceğini ifade etmişti.
Vučić, 11 Haziran’da Odessa’da düzenlenen Ukrayna—Güneydoğu Avrupa zirvesinde ise Ukrayna’ya bir veya iki şehir ya da bölgenin yeniden inşasında yardım etmeye hazır olduklarını dile getirmişti.
Sırbistan’ın, uluslararası hukuk ve BM Şartı çerçevesinde Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini belirten Vučić, Kiev’in Belgrad’dan insani yardım bekleyebileceğini de sözlerine eklemişti.
Sırbistan, Rusya ile bir dizi silah sözleşmesinin feshedildiğini duyurdu
Rusya
Rusya Başsavcılığı, ülkeye dönecek yabancı şirketleri mercek altına alacak

Rusya Başsavcısı İgor Krasnov, ülkeden ayrılan yabancı şirketlerin olası dönüşlerini ve bu dönüşün şartlarını yakından takip edeceklerini açıkladı. Krasnov, yerli iş dünyasının haklarının korunacağını ve mevcut avantajlı konumlarının bozulmayacağını vurgularken, sektör kaynakları ve yetkililer henüz somut bir dönüş talebi olmadığını belirtiyor.
Son yıllarda mahkeme kararlarıyla onlarca işletmeye el koyan Rusya Başsavcılığı, ülkeden ayrılan yabancı şirketlerin olası geri dönüşlerini yakından takip edeceğini duyurdu.
Başsavcı İgor Krasnov, cuma günü St. Petersburg Forumu’nda yaptığı açıklamada, hükümetin bu konudaki adımlarını dikkatle izleyeceklerini belirtti.
Reuters haber ajansının aktardığına göre Krasnov, “Hükümetin eylemlerini dikkatle izleyeceğiz. Ülkeden ayrılan ve hoş olmayan bir şekilde davranan yabancı ortaklar hangi şartlarla geri gelecek, buna bakacağız,” ifadelerini kullandı.
‘Yerli iş dünyasının hakları ihlal edilmeyecek’
Yakın zamanda 2,4 trilyon ruble değerindeki varlığın devlete iade edildiğini açıklayan Krasnov, yerli şirketlerin haklarının korunmasının öncelikli olacağını vurguladı.
Krasnov, “İş dünyamızın çalıştığı koşulların daha iyi olmasını sağlamaya özen göstereceğiz. En azından girişimcilerimizin haklarının ihlal edilmediğinden, aksine korunduğundan emin olacağız. Onların şu anki koşullarda çalışmaya devam etmelerini ve bunun kendileri için kârlı olmasını sağlayacağız. Çünkü onlar bu boşlukları zaten doldurdular,” diye konuştu.
St. Petersburg Ekonomi Forumu'nda (SPIEF) dünyanın geleceği, Rusya ekonomisi ve uluslararası ilişkiler masaya yatırıldı. İşte Harici'nin forumdan aktardığı öne çıkan başlıklar ve analizler:
Yeni dünya düzeni raporu: Forumda sunulan rapora göre, neoliberal model artık… pic.twitter.com/CBcFbUUAdE
— harici (@haricitr) June 19, 2025
‘Dönüş talebi henüz yok’
Rus yetkililer, yabancı şirketlerin geri dönmesi durumunda büyük bir ilgi olduğunu ve buna yönelik kurallar hazırladıklarını belirtse de Reuters‘a konuşan enerji ve bankacılık sektöründen iki kaynak, Batılı yatırımcılar tarafından henüz bir yoğunluk gözlemlemediklerini ifade etti.
Kaynakların her ikisi de geri dönüş için somut bir talep görmediklerini söyledi.
Kaynaklardan biri, şirketlerin yalnızca yetkililerin “kürsü konuşmalarında” geri döndüğünü belirtti. Diğer kaynak ise, “Geri dönmek isteyenler olabilir, zira bu onlar için para demek. Ancak mevcut durumda bu pek mümkün görünmüyor,” dedi.
Maliye Bakanı Anton Siluanov da St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda (SPIEF) yaptığı açıklamada, “Henüz ülkeye giriş için herhangi bir başvuru yok,” diyerek durumu kabul etti.
Ancak Siluanov, “Fakat durumun değiştiğini ve Rusya’ya yatırım yapma ilgisinin arttığını hissediyorum,” diye ekledi.
St. Petersburg Ekonomi Forumu’nun üçüncü gününde neler konuşuldu?
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Asya2 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu5 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Avrupa5 gün önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Amerika2 hafta önce
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta
-
Dünya Basını1 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?