Amerika
FT: Büyük yatırımcılar ABD piyasalarından uzaklaşıyor

Büyük kurumsal yatırımcılar, Donald Trump’ın ticaret savaşları ve ülkenin artan borcunun küresel portföylerde Amerikan varlıklarının hakimiyeti konusunda endişeleri artırmasıyla ABD piyasalarından uzaklaşıyor.
Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre ABD başkanının “dengesiz” ticaret politikası, son aylarda küresel piyasaları sarsarak ABD dolarında keskin bir satış dalgasına yol açtı ve Wall Street hisseleri bu yıl Avrupa rakiplerinin çok gerisinde kaldı.
Trump’ın önümüzdeki on yıl içinde Washington’un borcuna 2,4 trilyon dolar ekleyeceği tahmin edilen tarihi vergi yasası da ABD Hazine tahvillerine baskıları artırdı.
780 milyar dolarlık varlığı yöneten AllianceBernstein’ın CEO’su Seth Bernstein, “İnsanlar ABD’ye olan maruziyetlerini yeniden düşünmelidir. Açık bir sorun olarak ortada duruyor ve giderek kötüleşiyor. ABD’nin bu hızla borçlanmaya devam etmesi savunulamaz. Buna ticaret politikamızın öngörülemezliğini de ekleyince… İnsanlar durup düşünmeli: Tek bir pazara ne kadar yoğunlaşmak istiyorsunuz?“ diye sordu.
Büyük bir Amerikan özel sermaye şirketinin üst düzey yöneticisi, Trump’ın Washington’un ticaret ortaklarına kapsamlı gümrük vergileri uyguladığını açıkladığı ”kurtuluş günü“ tarifelerini “birçok insana ABD’ye aşırı ağırlık verdiklerini gösteren bir uyarı” olarak nitelendirdi.
Kurumsal yatırımcılar ABD’deki varlıklarının boyutunu gözden geçirirken, Kanada’nın en büyük ikinci emeklilik fonu Caisse de dépôt et placement du Québec, portföyünün şu anda %40’ını oluşturan ABD’deki varlıklarını azaltacağını açıkladı. Fon, İngiltere, Fransa ve Almanya’daki yatırımlarını artırmayı planlıyor.
203 milyar dolarlık alternatif yatırım fonu Oaktree Capital Management’ın kurucu ortağı Howard Marks, FT’ye verdiği demeçte, “ABD, bir asırdır dünyanın en iyi yatırım yeriydi, fakat yatırımcıların ABD’nin istisnacılığının artık o kadar da istisnai olup olmadığını sorgulamaya başladığını ve portföylerini buna göre yeniden konumlandırmayı düşündüklerini duymaya başladım,” dedi.
ABD borsaları, Trump’ın 2 Nisan’da gümrük vergilerini açıklamasının ardından yaşadığı kayıpları telafi etti. Fakat S&P 500, Stoxx Europe 600 endeksinin %9’luk artışına kıyasla, bu yıl %2’nin altında bir artış kaydetti.
Trump, başlangıçta açıkladığı birçok gümrük vergisinden geri adım atmış olsa da, dolar üç yılın en düşük seviyesine yakın seyrediyor ve bu yıl %9 değer kaybetti.
Yatırımcılar, ABD ekonomisinin küresel hakimiyeti ve sermaye piyasalarının derinliğinin, ülkenin küresel yatırımlar için en önemli destinasyon olmaya devam edeceği anlamına geldiğini söylüyor.
Yine de birçok kişi, ABD’nin küresel hisse senedi piyasası değerindeki payını bu yılın başında yaklaşık üçte ikiye çıkaran on beş yılı aşkın süredeki sermaye girişi ve üstün performansın tersine dönüp dönmeyeceğini sorguluyor.
Birleşik Krallık’taki varlık yönetimi şirketi Schroders’ın CEO’su Richard Oldfield, “Yatırımcıların ABD’den uzaklaşma eğiliminin ilk işaretlerini görmeye başladık,” dedi.
Almanya’nın savunma ve altyapıya 1 trilyon avroluk harcama yapmasının büyümeyi canlandırması beklenen Avrupa piyasaları, yatırımcıların ABD’ye maruz kalma konusundaki temkinli tavrından faydalandı.
Blackstone’un başkan yardımcısı Tom Nides, “Avrupa konusunda oldukça iyimseriz. Burada hükümetler nispeten istikrarlı. Parayı Avrupa’ya kaydırmak kesinlikle kötü bir bahis değil,” dedi.
New York merkezli yatırım şirketi Neuberger Berman, Avrupa özel sermaye yatırımlarının yüzde 65’ini bu yıl Avrupa’da gerçekleştirdi. Şirketin Avrupa özel sermaye başkanı Joana Rocha Scaff, son yıllarda bu oranın yüzde 20-30 olduğunu belirtti. Avrupa’ya ilginin arttığını belirten Scaff, “Bu sadece gümrük vergilerinden ibaret değil. Avrupa’nın makroekonomik ortamı ABD’den daha iyi değil, ama daha istikrarlı. Sadece ticaret savaşları değil, [ABD’deki] bazı iç istikrarsızlıklar ve önerilen vergi tasarıları da ABD dışındaki yatırımcıları etkiliyor,” diye konuştu.
Bazı yatırımcılar, Avrupa ve Asya’daki daha küçük ve parçalanmış pazarların anlamlı bir alternatif sunup sunmadığını sorguluyor. Oaktree’den Marks, “Avrupa’da büyüme hâlâ durgun ve düzenlemeler çok sıkı, Çin ise hâlâ karmaşık bir ülke. Büyük miktarda sermaye başka nereye yatırılabilir?” diye sordu.
Amerika
Pentagon, drone üretimi önündeki tüm bürokrasiyi kaldırdı

Pentagon şefi Pete Hegseth, insansız hava aracı üretimine yönelik tüm kısıtlamaları kaldırdığını duyurdu.
Hegseth’in memorandumu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerikan insansız hava aracı endüstrisini destekleyen Haziran 2025 başkanlık kararnamesine yanıt olarak geldi.
Memorandumun eşlik eden videoda Hegseth, “Düşmanlarımız milyonlarca ucuz insansız hava aracı üretirken, askeri amaçlı insansız hava araçlarının küresel üretimi son üç yılda hızla arttı. Bu nedenle ABD, düşmanlarının yeteneklerine ayak uydurmalı ve onları aşmalıdır,” dedi.
Hegseth, yaptığı açıklamayla üç hedef belirledi. İlk olarak Pentagon, gerekli Amerikan malı ürünlerin askeri alımlarını onaylayarak, yeni ortaya çıkan ABD insansız hava aracı üretim tabanını güçlendirmeyi amaçlıyor.
İkinci hedef, savaş birimlerini önde gelen mühendisler ve yapay zeka uzmanları tarafından üretilen düşük maliyetli insansız hava araçlarıyla donatmak için ABD’nin savaş yeteneklerini en yüksek kalite ve standartlara hızla geliştirmek.
Son olarak Hegseth, ABD askerlerini savaşmaları beklenen şekilde eğitmeye kararlı olduğunu söyledi. Pentagon, modern insansız hava aracı savaşını simüle etmek de dahil olmak üzere, ilgili insansız hava aracı eğitiminin tüm ilgili savaş eğitimlerine dahil edilmesini sağlamayı planlıyor.
Her yeni teknoloji gibi, bu kısıtlamaların kaldırılması ve yeni eğitim programlarının uygulanmasında da en önemli sorun finansman. Hegseth’in notunda bu konuya değinilerek, Trump’ın başkanlık kararnamesinde özetlediği yatırım yöntemlerinin incelenmekte olduğu belirtildi.
ABD’nin savunma konusunda daha aktif bir tutum sergileyeceğine dair taahhüdünü yineleyen memorandum, “bakanlığın bürokratik eldivenlerini çıkardığı” ifadesiyle sona erdi.
Amerika
Trump’tan Kanada mallarına yüzde 35 tarife

ABD’ye ithal edilen Kanada malları, önümüzdeki aydan itibaren yüzde 35’lik genel gümrük vergisine tabi olacak.
ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olan Kanada, son günlerde Trump’tan 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecek yeni gümrük vergileri konusunda uyarı mektubu alan bir dizi ülke arasında sonuncu oldu.
Haberin ardından, önde gelen borsa endekslerinin vadeli işlem fiyatları düştü.
Başkan Trump’ın sosyal medyada yaptığı açıklamada duyurduğu oran, beklentilerin üzerinde ve şubat ayında Kanada mallarına uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergisinden daha yüksek.
Müzakereler hakkında konuşmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, yönetimin gümrük vergisini yalnızca 2020 USMCA’ya (ABD-Meksika-Kanada ticaret anlaşması) uymayan mallara uygulamayı planladığını, fakat nihai ayrıntıların Trump’a kalacağını söyledi.
Trump, daha önce NBC’ye verdiği röportajda, ABD ile ticaret anlaşması imzalamayan tüm ülkelere yalnızca yüzde 15 veya 20 oranında gümrük vergisi uygulamayı düşündüğünü belirtmişti.
Başbakan Mark Carney’e hitaben yazdığı ve sosyal medya platformu Truth Social’da paylaştığı mektupta Trump, Kanada yönetimini uyuşturucu kaçakçılığını önlemede “başarısızlık” ile eleştirdi.
Başkan, gümrük vergilerinin Kanada’nın fentanilin sınırdan geçmesini önlemek için yeterince çaba göstermediğine yönelik misilleme amaçlı olduğunu sürekli tekrar ediyor.
Trump, “Kanada, fentanilin akışını durdurmak için benimle işbirliği yaparsa, bu mektubu yeniden gözden geçirmeyi düşünebiliriz,” diye yazdı.
Carney, Trump’ın mektubuna yanıt vererek, hükümetinin “işçilerimizi ve işletmelerimizi kararlılıkla savunduğunu” ve “1 Ağustos’a kadar revize edilen son tarihe kadar bu şekilde devam edeceğini” belirtti.
Başbakan, “Kanada, Kuzey Amerika’da fentanil belasını durdurmak için hayati adımlar attı,” diye ekledi.
Kanada Dışişleri Bakanı Anita Anand, iki ülkenin Carney’nin ısrarla talep ettiği 21 Temmuz tarihine kadar yeni bir iktisadi ve güvenlik anlaşmasına varacağını umduğunu söyledi.
Anand, “Ekiplerimiz kapalı kapılar ardında karmaşık müzakerelerde çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu, ekonomimizin sağlığı ve Kanada’daki işletmelerde çalışan Kanadalı işçilerin yararı için gerekli,” dedi.
NBC röportajında Trump, 27 üye ülkeye yeni gümrük vergileri uygulayacağını Avrupa Birliği’ne de bildireceğini söyledi.
AB ve ABD, ticaret anlaşmasına varmak ve birbirlerinin mallarına uygulanan yüz milyarlarca dolarlık gümrük vergilerini önlemek için aylardır zorlu müzakereler yürütüyor.
AB’nin baş ticaret müzakerecisi Maroš Šefčovič çarşamba günü Avrupalı milletvekillerine, müzakerelerin devam ettiğini ve şu ana kadar Trump’ın mektuplarından “AB’nin kurtulduğunu” söyledi.
Amerika
Jamie Dimon, Amerikan Demokratlarına sert çıktı

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, ABD’deki Demokrat Parti’nin “çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa” (DEI) odaklanarak pratik çözümler yerine ideolojiye öncelik verdiğini söyledi.
Dimon perşembe günü Dublin’de düzenlenen bir dışişleri bakanlığı etkinliğinde, “Demokrat olan birçok arkadaşım var ve hepsi aptal. Her zaman onların büyük kalpleri ve küçük beyinleri olduğunu söylerim. Gerçek dünyanın nasıl işlediğini anlamıyorlar. Uygulanan neredeyse tüm politikalar başarısız oldu,” iddiasında bulundu.
Dimon daha önce, ABD şirketlerinin DEI’ye aşırı önem verdiğini ve JPMorgan’ın, para israfı olarak gördüğü bazı çeşitlilik girişimlerine yönelik harcamaları azaltacağını fakat bankanın Siyah, Hispanik ve LGBT topluluklarıyla çalışmaya olan bağlılığını yineleyeceğini söylemişti.
Kendisini geçmişte “neredeyse Demokrat” olarak tanımlayan Dimon, “DEI’yi abarttılar. Hepimiz siyah topluma, Hispaniklere, LGBT topluluğuna, engellilere ulaşmaya adadık kendimizi; tüm bunları yapıyoruz. Ama bu kadar abartmamalılar. Daha pratik olmaya geri dönmeliler. Çok ideolojikler,” diye konuştu.
JPMorgan şefi, Mamdani’ye ‘Marksist’ dedi
Dimon ayrıca, eski Başkan Joe Biden’ın kendisine danışmanlık yapan “tek bir iş adamı bile olmadığını” ve yönetimdeki “bilgi eksikliği karşısında sözsüz kaldığını” söyledi.
JPMorgan CEO’sunun Demokratlara yönelik eleştirileri, bankasının merkezinin bulunduğu New York’taki belediye başkanlığı yarışına da uzandı.
33 yaşındaki Zohran Mamdani, kiraları dondurma, şehir otobüslerini ücretsiz yapma ve şehre ait marketler açma sözü vererek Demokrat Parti ön seçimlerini kazanmıştı.
Dimon, Mamdani hakkında, “Bu adam yeni seçildi; sosyalistten çok Marksist ve şimdi Demokratlar birbirlerini geçmeye çalışarak ‘O gerçek sorunları, uygun fiyatlı konutları ve market fiyatlarını işaret ediyor’ diyorlar. Tamam, belki. Gerçek dünyada hiçbir anlamı olmayan aynı ideolojik zırvalık,” diye konuştu.
Dimon, Demokratlara seslenerek, “Bu kadar woke olmakla neyin peşindeydiniz?” diye sordu.
Avrupa’ya da çattı: ‘Kaybediyorsunuz’
Dimon ayrıca Avrupalı liderlere rekabet gücü sorunu olduğu ve şu anda ABD ve Çin ile rekabet mücadelesini “kaybediyor” oldukları konusunda uyarıda bulundu.
Dimon, “Avrupa, 10 ila 15 yıl içinde ABD’nin GSYİH’sinin %90’ından %65’ine geriledi. Bu iyi bir durum değil. Kaybediyorsunuz,” dedi.
ABD’nin çok büyük ve güçlü bir pazarı olduğunu ve şirketlerin “büyük ve başarılı”, küresel ölçekte faaliyet gösterdiğini vurgulayan JPMorgan şefi, Avrupa’nın da buna sahip olduğunu ama bunun “giderek azaldığını” savundu.
Dimon nisan ayında düzenlenen son yıllık hissedarlar toplantısında da “Avrupa’nın çözmesi gereken ciddi sorunlar var” diyerek Avrupa ülkelerine “büyüyebilmeleri için ekonomilerini önemli ölçüde reformdan geçirmeleri” çağrısında bulunmuştu.
Trump’a tarifelerden geri adım attığı için destek geldi
Dimon, Trump’ın “Trump her zaman korkaklık eder” öncülüne dayanan “Taco ticareti” gerekçesiyle, gümrük vergileriyle ilgili en büyük tehditlerinden geri adım atarak şimdiye kadar doğru bir karar verdiğini söyledi.
JPMorgan şefi, “Taco ticareti” ifadesini kullanmaktan hoşlanmadığını, çünkü Trump’ın “korkaklık” ederek doğru şeyi yaptığını düşündüğünü belirtti.
Bankacı, ekonomi zorlanırsa Trump’ın önünde yeni zorluklar belirleceğini söyledi ve “Bence [ABD] ekonomisi zayıflarsa, zor zamanlar geçirecek,” dedi.
Dimon, Trump’ın üçüncü bir dönem için aday olup olmayacağı konusunda endişelenmenin “erken” olacağını söyledi.
Fakat JPMorgan patronu, başkan yardımcısı JD Vance’in Trump ile birlikte aday olacağı herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini düşündüğünü söyledi ve “O, ‘Hey dostum, bodruma gir. Senin günlerin geçti!’ diyecektir,” dedi.
Öte yandan Dimon, Trump’ın sonunda oğlu Eric’i aday olarak tercih edebileceğini söyledi. Siyasi bir hedefi olmadığını söyleyen Dimon, “Eğer [bunu] yaparsa, ben de bunu düşünebilirim,” dedi.
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Görüş2 hafta önce
Modi dönemi, Hindistan’ın ‘karanlık döneminin’ ileri bir uyarlaması mı?
-
Görüş1 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma
-
Amerika1 hafta önce
Trump’ın gümrük vergilerini erteleme süresi 9 Temmuz’da doluyor, şimdi ne olacak?