Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

AB, ABD ve Britanya’dan yapay zeka hamlesi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden Pazartesi günü yapay zeka konusunda, en son teknoloji şirketlerinin ihtiyaçlarını ulusal güvenlik ve tüketici hakları ile dengelemeyi amaçlayan iddialı bir başkanlık emri imzaladı.

Emri imzalamadan önce Biden, yapay zekanın değişimi ‘baş döndürücü bir hızla’ yönlendirdiğini ve tehlikelerin yanı sıra muazzam bir potansiyel taşıdığını söyledi.

Biden, “Yapay zeka her yerimizi sarmış durumda. Onun vaatlerini gerçekleştirmek ve risklerden kaçınmak için bu teknolojiyi yönetmemiz gerekiyor,” dedi.

Emir, yapay zekanın ‘aldatıcı ve yıkıcı’ olmaktan ziyade ‘güvenilir ve yararlı’ olmasını sağlamayı amaçlayan ilk adım olarak nitelendiriliyor. Muhtemelen kongre kararıyla genişletilmesi gerekecek olan emir, şirketlerin ‘kamu güvenliğini tehlikeye atmadan kâr edebilmeleri’ için yapay zekanın nasıl geliştirildiğini yönlendirmeyi amaçlıyor.

Savunma Üretim Yasasını kullanan emir, önde gelen yapay zeka geliştiricilerinin güvenlik testi sonuçlarını ve diğer bilgileri hükümetle paylaşmasını gerektiriyor. Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü, yapay zeka araçlarının kamuya açıklanmadan önce güvenli ve emniyetli olmasını sağlamak için standartlar oluşturacak.

Biden’a göre ABD ‘normal hızda hareket edemez’

Ticaret Bakanlığı, gerçek etkileşimler ile yazılım tarafından üretilenler arasında ayrım yapılmasına yardımcı olmak için yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği etiketlemek için rehber yayınlayacak. Emirde yer alan rehberlik 90 gün ile 365 gün arasında uygulanacak ve yerine getirilecek. Kapsamlı emir gizlilik, medeni haklar, tüketici korumaları, bilimsel araştırma ve işçi hakları konularına da değiniyor.

Beyaz Saray Genel Sekreteri Jeff Zients, emri formüle ederken Biden’ın personeline ‘aciliyetle hareket etmeleri’ yönünde bir direktif verdiğini söyledi.

Zients, başkanın kendisine, “Normal bir hükümetin hızında hareket edemeyiz. Teknolojinin kendisinden daha hızlı olmasa bile onun kadar hızlı hareket etmeliyiz,” dediğini söyledi.

Öte yandan emirdeki bazı muğlak ifadeler endişe yaratıyor. AB’nin yakında çıkacak olan yapay zeka yasası kamusal alanda gerçek zamanlı yüz tanımayı yasaklamaya hazırlanırken, Biden’ın emri sadece federal kurumlardan ceza sisteminde yapay zekayı nasıl kullandıklarını gözden geçirmelerini istiyor gibi görünüyor.

Geçtiğimiz yıl OpenAI’ın ChatGPT ve Google’ın Bard üretken yapay zeka hizmetlerinin yükselişi, ileride neler olabileceğine dair endişeleri de artırdı. Bu sistemler, insanların bu tür otomatik hizmetlerin kendi akıllarına sahip olduklarına inanmalarını sağlayacak şekilde gerçeğe yakın metin, video ve görüntüler üretebiliyor.

ABD’den AB’ye mevzuat uyarısı

Bloomberg’de yayınlanan bir habere göre ABD, Avrupa Birliği’ni yapay zekayı düzenlemek için önerdiği yasanın, uyum maliyetlerini karşılayacak kaynaklara sahip şirketleri desteklerken daha küçük firmalara zarar vereceği konusunda uyardı.

Daha önce yayınlanmayan belgelere dayanarak yapılan habere göre ABD’nin analizi daha çok, üretken yapay zekaya ilişkin kurallar içeren Yapay Zeka Yasası’nın Avrupa Parlamentosu versiyonuna odaklanıyor. 

ABD’nin endişelerinden biri, Avrupa Parlamentosu’nun yapay zeka modellerinin nasıl geliştirildiğine odaklanırken, ABD’nin bu modellerin gerçekte nasıl kullanıldığına ilişkin ‘riske odaklanan’ bir yaklaşımı tercih etmesi gibi görünüyor.

Analiz, AB düzenlemelerinin ‘üretkenlikte beklenen artışı azaltma ve potansiyel olarak işlerin ve yatırımların diğer pazarlara göç etmesine yol açma’ riski taşıdığı konusunda uyarıyor. 

Analizde, büyük dil modellerinin eğitiminin yoğun kaynak gerektirmesi nedeniyle yeni kuralların ‘AB’de yapay zeka Ar-Ge ve ticarileştirme yatırımlarını engelleyerek Avrupalı firmaların rekabet gücünü sınırlayacağı’ da ileri sürüldü.

Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere göre, yasadaki bazı hükümlerin satır satır düzenlenmesi de dahil olmak üzere ABD Dışişleri Bakanlığı’nın geri bildirimi geçtiğimiz haftalarda Avrupalı meslektaşlarıyla paylaşıldı.

Avrupa da yasal düzenlemeye hazırlanıyor

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, özellikle de Avrupa ülkeleri yeni yapay zeka mevzuatları oluşturmak için hareket geçti.

AB, iki yıldan fazla süren müzakerelerin ardından kapsamlı bir dizi düzenlemeye son rötuşları yapıyor.

G7 grubu da ChatGPT gibi üretken yapay zekayı düzenlemek için bağlayıcı olmayan ayrı bir yönetmelik açıkladı.

Avrupa Parlamentosu’nun Haziran ayında oyladığı Yapay Zeka Yasası, çoğu üretici yapay zeka ürününün temelini oluşturan büyük dil modellerini eğitmek için kullanılan kaynak materyal hakkında daha fazla şeffaflık gerektiriyor. Bu oylama parlamento, Avrupa Komisyonu ve üye ülkeler arasındaki müzakerelerin önünü açtı ve yetkililer nihai kurallar için yıl sonuna kadar bir anlaşma yapmayı umuyor.

Küresel yapay zeka müzakerelerine katılan bir batılı yetkili POLITICO’ya verdiği demeçte, “Hepimiz aynı türküyü söylüyoruz. Fakat bunların çoğu tekil siyasetle ilgili ve politikacılar seçmenlere yetkili olduklarını göstermek istiyorlar,” dedi.

AB ‘kendi yolundan’ gitmek istiyor

Öte yandan AB, ABD’nin müdahalesinden bağımsız bir mevzuat geliştirmek istiyor. Üç Avrupa Komisyonu yetkilisi POLITICO’ya Biden yönetiminin çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi fakat Amerikan mevzuatını AB’de planlananlara benzer şekilde temelden güncellemeden ne kadarının yapılabileceğini sorguladı. Bu kişilerden biri, Brüksel’in ‘kendi kural kitabıyla’ yoluna devam edeceğini söyledi.

Amerikalı ve Avrupalı yetkililer, bir sonraki toplantısı Aralık ayında Washington’da yapılacak AB-ABD Ticaret ve Teknoloji Konseyi kapsamında yapay zeka için teknik standartlar üzerinde birlikte çalışıyorlar. 

Fakat Komisyon yetkililerinden ikisi, Beyaz Saray’ın liderliğinin gerisinde kaldıkları fikrini kabul etmiyor. AB yetkilileri, Brüksel’dekinin aksine, Capitol Hill’den gelen yapay zeka odaklı mevzuatın eksik olduğunu düşünüyor.

Bir yetkili, “Başkanlık emrinde gördüklerimiz hoşumuza gitti. Ancak bu bizim burada yaptığımızla aynı şey değil. Biz yasa yapıyoruz, onlar yapmıyor,” dedi.

Britanya yapay zeka zirvesi düzenliyor

Birleşik Krallık da bu hafta ‘dönüm noktası’ niteliğindeki yapay zeka zirvesini düzenlemeye hazırlanıyor.

İki gün sürecek olan ve 1-2 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek olan zirve, en ileri yapay zeka teknolojilerini geliştirme yarışında iki süper güç olan ABD ve Çin de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından hükümet yetkilileri ve şirketlere ev sahipliği yapacak.

Yapay zeka zirvesinin temel amacı, yapay zeka modellerinin ‘etik ve sorumlu bir şekilde geliştirilmesine’ ilişkin bazı ilkeler üzerinde anlaşmaya varılması söz konusu olduğunda bir düzeyde uluslararası koordinasyon sağlamak.

Zirve, OpenAI, Anthropic ve Cohere gibi şirketler tarafından geliştirilenler gibi gelişmiş büyük dil modelleri (LLM’ler) olarak adlandırılan yapay zeka modellerine odaklanıyor. Zirve ayrıca yapay zeka söz konusu olduğunda iki temel risk kategorisini ele almaya çalışacak: kötüye kullanım ve kontrol kaybı.

Zirveye katılacak isimler arasında Microsoft Başkanı Brad Smith,

OpenAI CEO’su Sam Altman, Google DeepMind CEO’su Demis Hassabis, Meta yapay zeka şefi Yann LeCun, Meta küresel ilişkiler başkanı Nick Clegg, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Bilim ve Teknoloji Bakanlığından bir Çin hükümeti heyeti ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de yer alıyor.

POLITICO tarafından elde edilen nihai bildiriye göre, zirvede liderlerin ‘sorumlu yapay zeka’ olarak adlandırılan yeni çabaları desteklemesi bekleniyor. Geçen hafta Birleşmiş Milletler tarafından duyurulan ayrı bir yapay zeka yönetişim çabasını yansıtan bu terim, ‘teknolojinin toplumsal zarara yol açmasını engellemeyi’ ifade ediyor.

Zirve öncesinde Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, “Benim vizyonum ve nihai hedefimiz, güvenlik konusunda daha uluslararası bir yaklaşım için çalışmak olmalı. Yapay zeka sınırlara saygı duymuyor, dolayısıyla bunu tek başımıza yapamayız,” dedi.

Londra ve Washington yapay zeka güvenlik ortaklığı kuruyor

Birleşik Krallık ve ABD’den bir yetkilinin POLITICO’ya yaptığı açıklamaya göre, Londra ve Washington bugün yapay zeka güvenliği konusunda ‘yakın bir işbirliğini’ duyurmayı planlıyor.

İşbirliğinin, Biden’ın başkanlık emrini Birleşik Krallık’ın ‘Frontier AI Taskforce’ tarafından yapılan mevcut çalışmalarla birleştirmesi bekleniyor.

Londra’nın yapay zeka güvenlik zirvesinin planlamasına yakın bir İngiliz yetkili POLITICO’ya yaptığı açıklamada, “Bu hafta ABD güvenlik enstitüsü ile yakın ikili işbirliğini duyurmayı planlıyoruz,” dedi.

Zirve başlarken her iki ülke de enstitülerin kendi versiyonlarını duyuracak. Zirvede Biden yönetimini temsil eden ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Çarşamba günü Londra’da yapacağı bir konuşmada, iç planları tartışmak üzere adının açıklanmasını istemeyen bir ABD’li yetkiliye göre, Ticaret Bakanlığında yer alacak olan ABD Yapay Zeka Güvenlik Enstitüsünü duyuracak.

ABD’li yetkili, “Enstitü, tüm risk yelpazesini değerlendirmek ve hafifletmek için kılavuzlar, standartlar ve en iyi uygulamaları oluşturmak için çalışacak. Potansiyel olarak yıkıcı risklerden önyargı, ayrımcılık ve yanlış bilginin yayılması gibi halihazırda meydana gelen toplumsal zararlara kadar tüm risk yelpazesini ele almalıyız,” dedi.

DİPLOMASİ

ABD ve Britanya yapay zeka güvenliğine ilişkin bildirgeyi imzalamadı

Yayınlanma

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD ve Britanya’nın teknolojinin “güvenli, emniyetli ve güvenilir” olmasını sağlamak için bir bildiri imzalamak üzere onlarca başka ülkeye katılmayı reddetmesi üzerine AB’yi yapay zeka konusunda “aşırı ihtiyatlı” düzenlemeler benimsememesi konusunda uyardı.

İki ülke bugün (11 Şubat) Paris’te düzenlenen AI Action (Yapay Zeka Eylemi) zirvesinde yaklaşık 60 ülke tarafından kabul edilen bildiriyi imzalamaktan kaçındı.

Zirve bildirgesi, “herkes için uluslararası çerçeveleri dikkate alarak yapay zekanın açık, kapsayıcı, şeffaf, etik, güvenli ve güvenilir olmasını sağlama” çağrısında bulunuyor.

Taahhütler bağlayıcı olmamakla birlikte, hem ABD hem de Birleşik Krallık önceki YZ zirvelerinde benzer bildirgeleri imzalamıştı. Yeni ABD yönetiminin bildiriye yönelik “Önce Amerika” temalı itirazlarına ek olarak, İngiliz hükümetine yakın bir kişi Financial Times’a verdiği demeçte ifadelerin “çok kısıtlayıcı” olduğunu öne sürdü.

Aralarında Çin, Hindistan ve Almanya’nın da bulunduğu ülkeler tarafından imzalanan ortak bildiride belirlenen öncelikler arasında “uluslararası yönetişimde eşgüdümün teşvik edilmesi için uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi” de yer alıyordu.

Belgeyi imzalayan ülkelerden birinden bir yetkili, bu tür bir dilin, çok taraflılık ve uluslararası işbirliğine ilişkin terminolojiyi kabul etmeyen ABD’yi rahatsız ettiğini söyledi. Yetkili, ABD’nin ayrıca Fransa’nın zirve sırasında kurduğu Current AI adlı vakfın Fransızca konuşan ülkelere para aktarmak için kullanılacağına dair endişeleri olduğunu söyledi.

Yapay zeka zirvesinde ABD-Çin gerilimi: JD Vance yemeği terk etti

ABD’nin sert tutumu, çip üretimi, temel modeller ve yapay zeka sohbet robotları ve süper bilgisayarlara güç sağlamak için gereken enerji gibi yapay zeka alanındaki gelişmeler konusunda Çin ile rekabetin kızıştığı bir dönemde geldi.

Avrupa ise, ABD ya da Çin’e fazla bağımlı hale gelmemek için YZ endüstrisinde kendine bir yer edinmeye çalışıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde düzenlenen iki günlük zirvede Avrupalı liderler ve şirketler, bölgenin yapay zeka çabalarını desteklemek için veri merkezlerine ve bilgi işlem kümelerine yapılması planlanan yaklaşık 200 milyar avroluk yatırımı açıkladı.

Salı günü Vance, bir araya gelen liderlere ABD’nin yapay zeka alanındaki liderliğinden vazgeçmeyeceğini söylerken, ülkeleri Çin’e karşı üstü kapalı bir şekilde “otoriter rejimlerle” yapay zeka anlaşmaları imzalamamaları konusunda uyardı.

“Onlarla ortaklık yapmak, ülkenizi bilgi altyapınıza sızmaya, kazmaya ve ele geçirmeye çalışan otoriter bir efendiye zincirlemek anlamına gelir,” diyen Başkan Yardımcısı, CCTV ve 5G’yi “ucuz teknolojinin … . [otoriter rejimler tarafından büyük ölçüde sübvanse edildiği ve ihraç edildiği” önceki örnekler olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Yapay zeka zirvesinde ABD-Çin gerilimi: JD Vance yemeği terk etti

Yayınlanma

The Telegraph’ın toplantıda bulunan bir muhabire dayandırdığı haberine göre ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, pazartesi gecesi devlet başkanlarının katıldığı bir akşam yemeğinde Çin Başbakan Yardımcısı Zhang Guoqing “ticaret ve BM’ye övgüler düzmeye başlayınca” yemeği terk etti.

Pazartesi gecesi Paris’teki Elysée sarayındaki yemekte bulunan tek Fransız gazeteci olan Dominique Seux, ABD başkan yardımcısının Guoqing tarafından yapılan konuşmayı açıkça “saf anti-Trumpçı” olarak gördüğünü söyledi.

Olay, Vance’in bugün (11 Şubat) Fransa’nın başkentinde düzenlenen AI Action (Yapay Zeka Eylemi) zirvesinde sahneye çıkarak hem Avrupalı müttefiklerini hem de Çin gibi rakiplerini yapay zekanın “aşırı düzenlenmesine” ve hükümetlerin kontrolünün sıkılaştırılmasına karşı uyarmasından önce yaşandı.

Vance ayrıca içerik moderasyonunu “otoriter sansür” olarak nitelendirerek reddetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de aralarında bulunduğu üst düzey siyasetçilerle dolu bir odada konuşan Vance, ABD’nin yapay zeka alanında baskın güç olmaya devam etmek istediğinin sinyallerini verdi.

Başkan Yardımcısı, “Amerika hepinizle ortak olmak istiyor. Önümüzdeki yapay zeka devrimine açıklık ve işbirliği ruhuyla başlamak istiyoruz,” demesine rağmen, bu tür bir güven yaratmak için, yapay zeka teknolojisini “boğmak” yerine onu teşvik eden uluslararası düzenleyici rejimlere ihtiyaç olduğunu savundu ve özellikle “Avrupalı dostlarının” bu yeni sınıra iyimserlikle bakmaları istedi.

Yeni Trump yönetiminin “bazı yabancı hükümetlerin” uluslararası ayak izleri olan ABD teknoloji şirketlerini sıkıştırmayı düşündüklerine dair haberlerden rahatsız olduğunu söyleyen Vance, “Amerika bunu kabul edemez ve etmeyecektir ve bunun korkunç bir hata olduğunu düşünüyoruz,” dedi.

Başkan Yardımcısı zirvede dünyanın “yeni bir sanayi devriminin” eşiğinde olduğunu ama “aşırı düzenlemelerin yenilikçileri topu ilerletmek için gerekli riskleri almaktan caydırması halinde” bunun asla gerçekleşemeyeceğini savundu.

Vance ayrıca Çin’e yönelik bir uyarı gibi görünen bir şekilde ABD’nin “yapay zeka ve çip teknolojisini hırsızlık ve kötüye kullanımdan koruyacağını ve bizi tehdit eden düşmanlara giden yolları kapatacağını” söyledi.

Amerikalı siyasetçi hangi rejimleri kastettiğini belirtmeden, “Bu tür rejimlerle ortaklık yapmak uzun vadede asla işe yaramaz,” dedi.

Zirvenin ilk gününde Macron, Trump yönetiminin yapay zeka düzenlemelerini gevşetmesinin ABD, Çin ve Avrupa’da yapay zekaya yönelik stratejilerin ne kadar farklılaştığını ortaya koymasının ardından, Avrupa’yı yapay zekanın bölgede gelişmesini kolaylaştırmak için bürokrasiyi azaltmaya çağırdı.

Vance, aralarında Çin, Hindistan ve ABD’nin de bulunduğu yaklaşık 100 ülkenin temsilcilerinin, rakip ulusal çıkarların uzlaştırılıp uzlaştırılamayacağını belirlemek üzere bir araya geleceği zirvede Amerikan delegasyonuna liderlik ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Yeni ABD’li yetkililerin Avrupa ile ilk temasları başlıyor

Yayınlanma

Amerika’nın yeni yönetiminin en üst düzey üç temsilcisi üçlüsü önümüzdeki günlerde Avrupa’da yoğun temaslara başlayacak.

Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Avrupa’da yapacağı temaslarda ana gündemi Ukrayna savaşı ve Kıtanın savunma harcamaları olacak.

ABD’nin desteği devam etmediği takdirde Ukrayna’nın muhtemel bir barış için harekete geçmek zorunda kalacağı, çünkü Avrupa’nın tek başına Kiev’in kendini savunması için gereken silahlara sahip olmadığı düşünülüyor.

Paris, Brüksel ve Münih’e gidecek Beyaz Saray üçlüsüne, Trump’ın Ukrayna-Rusya özel temsilcisi Keith Kellogg da katılacak.

Görüşme telaşı: Paris, Varşova, Münih

Vance’in 14 Şubat’ta başlayacak Münih Güvenlik Konferansına gitmeden önce salı günü Paris AI Zirvesi çerçevesinde Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB’nin en üst düzey diplomatı Kaja Kallas ile ilk görüşmesini yapması bekleniyor.

Silikon Vadisi’nin dostu olarak bilinen JD Vance’in, Amerikan teknoloji şirketlerinin uzun süredir yakındığı AB’nin regülasyon yükünü de muhatapları ile konuşması bekleniyor.

Rubio’nun da çarşamba günü Paris’te Kiev’i desteklemek üzere Fransa, Almanya ve Polonya’nın yanı sıra İspanya, İtalya, Birleşik Krallık ve Ukrayna’dan oluşan Weimar+ formatındaki görüşmelere katılması bekleniyor.

Hegseth ise Polonya’ya gitmeden önce çarşamba günü NATO savunma bakanları toplantısına ve Brüksel’de ilk kez ABD yerine Birleşik Krallık’ın başkanlık edeceği Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantısına katılacak.

Bu toplantıların öncesinde Pentagon şefi, Almanya’da Amerikan askerlerini ziyaret edecek.

ABD’den henüz kesin taahhütler beklenmiyor

Fakat bazı diplomatlara göre bu kadar yoğun faaliyete rağmen Avrupalılar ABD’den kesin taahhütler beklemiyor.

Euractiv’e konuşan bir Avrupalı diplomat, “Endişemiz şu ki, bugünlerde her şeyde olduğu gibi, Amerikalı muhataplarımızla tartıştığımız ya da mutabık kaldığımız her şey ancak Trump fikrini değiştirmeye karar verdiği sürece geçerli olabilir,” dedi.

Avrupalı diplomatlar özel olarak Trump’ın Ukrayna barış planlarının bu hafta hazır olmasını bekliyorlardı. Fakat Kellogg’un Avrupalı mevkidaşlarıyla temasları hakkında bilgi sahibi olan iki Batılı yetkiliye göre, Trump’ın danışmanı bu haftaki Münih Güvenlik Konferansında ilgili planı sunacağı yönündeki iddialar yalanlandı.

Önümüzdeki birkaç hafta içinde Kellogg’un planın içeriğini tüm Avrupalı NATO müttefikleriyle koordine etmesi bekleniyor.

Trump, Avrupalılardan liderliği üstlenmelerini istiyor

Trump’ın plan için belirlediği ilkelerin başında, gelecekte ateşkesin sağlanması ve mali yükün üstesinden gelinmesi konusunda Avrupalıların liderliği üstlenmesi yer alıyor.

Rubio geçtiğimiz ay Ukrayna’nın Rusya’yı savaş alanında yok edebileceğini ve 2014 öncesi duruma dönebileceğini iddia etmenin “dürüstlükten uzak” olduğunu söylemişti.

Bir barış planı hazırlamanın yanı sıra Kellogg, hem Kiev’in hem de Moskova’nın bir çözümü başarıyla müzakere edebilmeleri için taviz vermeleri gerektiğini belirtti.

Bunun ötesinde Kellogg, New York Posta verdiği demeçte, önce ateşkes sağlanmasının ve daha uzun süreli bir çözümün ayrıntılarının daha sonra müzakere edilmesinin daha uygun olacağını söyledi.

Bu arada Ukrayna da, ABD’nin angajmanını sağlamak için masaya “Trumpvari” bir karşılık koyarak, güvenlik garantileri karşılığında, Washington’a Ukrayna’nın hammaddelerine erişim sağlama sözü veriyor.

Rusya’nın pozisyonu

Rusya’nın pozisyonu ise, Ukrayna’nın NATO hedeflerinden vazgeçmesi, tarafsız, bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statü benimsemesi ve Ukrayna’nın dört bölgesinden (Donetsk, Herson, Luhansk ve Zaporijya) askerlerini tamamen çekmesi gerektiği yönünde.

Ukrayna bu taleplerin kabul edilemeyeceğini söylerken, Avrupalı yetkililer Rusya’nın taviz vermek üzere müzakere masasına oturacağına inanmadıklarını vurguladılar.

İkinci bir Avrupalı diplomat, “Elbette masaya oturmaya hevesliler ama onların bakış açısına göre, özellikle de şu anda Ukrayna’da kazandıklarını düşündükleri için herhangi bir taviz vermeleri pek olası değil. Bu bizi, belki de görüşmelerin yapılacağı ortamdan daha fazla endişelendirmesi gereken bir şey,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English