Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD Avrupa’yı LNG tedariki konusunda yatıştırmaya çalışıyor

Yayınlanma

ABD Enerji Bakan Yardımcısı David Turk POLITICO’ya yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın yeni sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projelerine yönelik onayları durdurma kararının Avrupa’ya yapılacak teslimatları etkilemeyeceğini söyledi.

Turk, Paris’in finans merkezi La Défense’de Fransız yetkililerle yapılan üst düzey bir toplantının ardından verdiği mülakatta, “[Karar] Şu anda ihraç edilmekte olan LNG’nin hiçbirini etkilemiyor,” dedi.

Fransız hükümetinin çeşitli ofislerinin bulunduğu bir gökdelenin 27. katından konuşan Turk, daha fazla LNG ihraç etmek için devam eden mevcut inşaatların hiçbirini etkilemediğini de ekledi.

Endişeli Avrupalı yetkililere verilen güvence, Biden’ın Kasım ayındaki seçimler öncesinde “iklim konusunda bilinçli seçmenlerin” endişelerini hafifletmek amacıyla sürpriz bir hamle yaparak yeni gaz projelerinden bekleyen ya da gelecekteki LNG ihracatının onaylanmasını durdurmasından birkaç ay sonra geldi.

Karar, AB’nin Rus gazından vazgeçmeye çalıştığı bir dönemde ABD LNG’sine artan bağımlılığı göz önüne alındığında Avrupa endüstrisini sarstı.

ABD’nin AB’ye LNG ihracatı Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana istikrarlı bir şekilde arttı ve şu anda bloğun LNG tedarikinin yarısını oluşturuyor. Savaştan önce bu oran yaklaşık dörtte birdi.

Turk, ABD’nin toplamda günde yaklaşık 14 milyar fit küp (yaklaşık 400 milyon metreküp) LNG ihraç ettiğini söyledi. Gelecekteki projelerde ihraç edilmek üzere şimdiden 48 milyar fit küpe kadar kaynak ayırmış durumda ki bu da yurtiçi doğalgaz üretiminin kabaca yarısı demek.

Turk, “Bu rakamlara işaret ettiğimizde, gerekli arzın mevcut olduğuna dair bir güvence olduğunu düşünüyorum,” dedi.

ABD’li enerji yetkilisi, bu rakamlar arttığı için, “daha da fazlasına izin verirsek iklim üzerindeki etkileri ve çevresel sonuçları” gözden geçirmeleri gerektiğini savundu, “Bu analiz güncellendikten sonra, ek hacimler için gelen başvuruları incelemeye devam edeceğiz,” dedi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresine göre, AB 2023 yılında ABD’den günde 7,1 milyar feet küp LNG ithal edecek ve Fransa AB’nin en büyük LNG ithalatçısı olacak.

DİPLOMASİ

Ukrayna’dan Suriye’nin yeni yönetimine ziyaret

Yayınlanma

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga, Suriye’nin başkenti Şam’a gerçekleştirdiği sürpriz ziyarette ülkenin yeni yönetiminin lideri Ahmed eş-Şaraa (Ebu Muhammed el-Colani) ile bir araya geldi.

Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Colani’nin Sibiga öncülüğündeki üst düzey bir Ukrayna heyetini ağırladığını bildirdi. Ancak görüşmenin gündemine ilişkin detay verilmedi.

Ukrayna yetkilileri, Dışişleri Bakanı’nın ziyaretine dair önceden herhangi bir açıklama yapmadı.

Sibiga, görüşmenin ardından X (eski adıyla Twitter) platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Bugün Şam’da, Suriye yönetiminin lideri Ahmed aş-Şaraa ile bir araya geldim ve Ukrayna Devlet Başkanı (Vladimir) Zelenskiy’in mesajını Suriye halkına şahsen ilettim: Sizlerin yanındayız ve normal hayatın, istikrarın ve gıda güvenliğinin yeniden sağlanması için destek vermeye hazırız.”

Sibiga ayrıca, “Yeni Suriye’nin uluslararası hukuka, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstereceğine güveniyoruz. Bu, diplomatik ilişkilerimizin, siyasi diyaloğun ve diplomatik varlığımızın tamamen yeniden tesis edilmesinin yolunu açacaktır. Birçok alanda iş birliği geliştirmeye hazırız,” diye ekledi.

Söz konusu ziyaret, Zelenskiy’in Kiev’in “tahıl girişimi” kapsamında Suriye’ye 500 ton buğday unu gönderdiğini açıklamasından üç gün sonra gerçekleşti.

Zelenskiy, X platformunda yaptığı paylaşımda, “Buğday ununun önümüzdeki haftalarda 33 bin 250 aileye ya da yaklaşık 167 bin kişiye dağıtılması planlanıyor. Her paket 15 kilogram ağırlığında ve beş kişilik bir aileyi bir ay boyunca besleyebiliyor,” demişti.

Geçtiğimiz pazartesi günü Zelenskiy, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’na Suriye’nin yeni yönetimiyle “tüm gerekli temasların” kurulması için daha fazla çaba göstermesi talimatını verdiğini duyurmuştu.

WaPo: Ukrayna, Suriye’deki muhaliflere askeri yardım sağladı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Azerbaycan, Rusya vatandaşlarının ülkede kalış süresine kısıtlama getirdi

Yayınlanma

Azerbaycan, Rusya vatandaşlarının ülkede vizesiz kalış süresini yılda toplam 90 gün ile sınırlayan bir düzenleme yaptı. Yeni uygulama 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek. Benzer bir düzenleme daha önce Rusya tarafından yürürlüğe konulmuştu.

Azerbaycan, Rusya vatandaşlarının ülkesinde geçici olarak kalış süresini yılda 90 gün ile sınırlayan bir karar aldı. Söz konusu karar, Azerbaycan Başbakanı Ali Esadov tarafından imzalandı ve hükümetin resmi internet sitesinde yayımlandı.

Kararda, “Vizesiz olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’ne gelen Rusya Federasyonu vatandaşlarının ve Rusya’da sürekli ikamet eden vatansız kişilerin geçici kalma süresi, bir takvim yılında 90 günü aşamaz,” ifadesine yer verildi. Düzenleme 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek.

Önceden, Rusya vatandaşları Azerbaycan’da 90 gün boyunca vizesiz kalabiliyor ve bu süre 60 güne kadar uzatılabiliyordu. Fakat bu sürenin yıllık bir sınırlamaya tabi olduğuna dair bir düzenleme bulunmuyordu.

Bu gelişme, Rusya’nın da benzer bir değişikliğe gitmesinin ardından geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı 26 Aralık’ta, yabancıların ülkede bulunma kurallarındaki değişiklikleri hatırlattı.

Buna göre, 1 Ocak itibarıyla, vizesiz olarak Rusya’ya giriş yapan yabancılar, yılda toplam 90 gün kalabilecek. Daha önce, bu süre 6 aylık bir dönemde 90 gün olarak belirlenmişti. Vize ile giriş yapanlar için ise kalma süresi, vizede belirtilen süreye bağlı olacak.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Bakü’nün bu adımı “parite ve karşılıklılık ilkelerine” dayalı olarak attığını belirtti. Azerbaycan’ın kararını yorumlayan Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu düzenlemenin Azerbaycan’ın hakkı olduğunu vurguladı.

Rusya’daki düzenlemeler yalnızca süre sınırlamalarıyla sınırlı değil. Ağustos ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, vizesiz olarak ülkeye giriş yapan yabancıların belirli ihlaller durumunda İçişleri Bakanlığı tarafından sınır dışı edilmesine olanak tanıyan bir yasayı imzaladı. Bu düzenleme, şubat ayında yürürlüğe girecek.

Şu anda sınır dışı kararları yalnızca mahkemeler ve sınır yetkilileri tarafından alınabiliyor.

Ayrıca, askerlik kaydından kaçınma gerekçesiyle vatandaşlık iptali de bu dönemde alınan kararlardan biri oldu.

Rusya pasaportu alan yabancıların, zorunlu askerlik hizmetinden kaçma vakalarının artması üzerine bu düzenleme hayata geçirildi.

Azerbaycan’ın bu kararı, 25 Aralık’ta Kazakistan’ın Aktau kentinde meydana gelen bir uçak kazasının ardından duyuruldu.

Embraer 190 model uçak, Çeçenistan’ın başkentinde iniş yapamayıp Aktau’ya yönelmiş ve burada kaza yapmıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, uçağın yerden hasar aldığını belirmişti. Rusya lideri Putin, 28 Aralık’ta Aliyev’den özür dilemişti.

Aliyev, Rusya’dan tazminat talep etti

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İsrail medyası: Ankara, Tel Aviv’e ‘Suriye’de kaos İran yılanına yarıyor’ dedi

Yayınlanma

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’ta (Ynet) Itamar Eichner imzasıyla Ankara ile Tel Aviv arasında Suriye ve İran’a ilişkin olduğu iddia edilen diyaloglara ilişkin bir haber yayınlandı.

Habere göre üst düzey Türk yetkililer, İsrail’in Ahmed el-Şara’ya (eski adıyla Ebu Muhammed el-Colani) yönelik şüpheciliği nedeniyle “Suriye’de yanlış ata oynadığını” ve “ülkede istikrarı korumayı amaçlayan” yeni rejimle işbirliği yapmak için nadir bir fırsatı kaçırma riski taşıdığı uyarısında bulundu.

Ynet’in iddiasına göre Ankara, “Suriye’deki kaos İran yılanına yarıyor; İranlıların iç savaşı yeniden alevlendirmekte çıkarı var. Suriye’de barış Ayetullahlar için kötüdür,” derken, İsrail’in Colani’yi göz ardı alarak hata yaptığını ileri sürüyor.

İsrail’in, Colani cephesinden gelen silahların ele geçirilmesi ve İran ile Hizbullah’a karşı yaptığı açıklamalar gibi “olumlu açılımları ve eylemleri” görmezden geldiğini belirten Türk yetkililer, Ynet’e göre, “İsrail ve Türkiye, Suriye’de ortak çıkarları paylaşmaktadır ve her ikisi de bu çıkarları geliştirmek için işbirliği yapmalıdır,” ifadelerini kullandılar.

Türk yetkililer, İsrail medyasında çıkan çeşitli haberlerin aksine, iki ülke arasında bir askeri koordinasyon mekanizması önerisiyle Türkiye’ye gelenin İsrail olduğunu da sözlerine eklediler.

İsrail, Suriye’nin üç “etki alanına” bölünmesini önerdi iddiası

İddiaya göre İsrail, Suriye’nin “her iki tarafın çıkarlarını yansıtan” üç coğrafi bölgeye bölünmesini önerdi. Bu bağlamda, Türkiye’nin kuzey bölgesinde çıkarları olacak ve buradaki operasyonlar için İsrail’in ön onayı gerekecek.

İsrail güneyde hareket serbestisine sahip olurken, her iki tarafın da merkez Suriye’de faaliyet göstermeden önce birbirlerini bilgilendirmeleri güvence altına alınacak.

Yetkililere göre Türkiye diyaloğu kabul etti fakat coğrafi bölünme önerisini reddetti.

“Hizbullah’a silah kaçıranlar Irak-Suriye sınırını kontrol eden Kürt gruplar”

Türk yetkililer, Tel Aviv ve Ankara arasındaki koordinasyon mekanizmasının Lübnan savaşı sırasında etkili bir şekilde işlediğini vurgulayarak, Türkiye’nin Türk tahliye konvoylarının koordinatlarını paylaştığı ve İsrail’in de bu konvoyların bulunduğu bölgeleri vurmaktan kaçındığı örneklere atıfta bulundular.

Habere göre Ankara, “Lübnan’da koordinasyon nasıl iyi çalıştıysa Suriye’de de aynı şekilde etkili çalışmaması için hiçbir neden yok,” dedi.

Öte yandan Türkiye, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar’ın, İsrail’in Suriye’deki Kürtlerle işbirliğini destekleyen açıklamalarına kızgınlığını dile getirdi.

Habere göre Türk yetkililer, “İsrail bir kez daha yanlış ata oynuyor ve Irak-Suriye sınırını kontrol eden Kürtlerin, İran’ın para karşılığında Suriye’ye ve Hizbullah’a silah kaçırmasını sağlayanlar olduğunu anlamıyor,” dediler.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English