Donald Trump 2020’de görevden ayrıldığında, dünyanın çoğu Trump’ın iktidarının sonsuza dek sona erdiğine inanarak dikkatini yeni ABD Başkanı Joe Biden’a çevirmişti.
Bununla birlikte, dikkatle ve sessizce sürdürülen bir ilişki vardı. The Telegraph’ta yer alan habere göre, Galler Prensi olarak geçirdiği on yıllar boyunca hayatın en iyi mektup yazarlarından biri olan Kral Charles, eski başkanla kişisel yazışmalarını sürdürdü ve Trump ile eşi Melania’yı memnun etmek için ara sıra elle yazılmış bir mektup yayınladı.
Şimdi, The Telegraph’a göre Trump ikinci dönem için Beyaz Saray’a yerleşirken, Başkan, Kral ve Prens William arasındaki dostluk, yeni bir dönem için “özel ilişkiyi” tanımlamaya gelebilir.
Trump tarafından çeşitli şekillerde “iyi bir adam”, “gerçekten çok yakışıklı” ve “harika bir iş çıkarıyor” olarak tanımlanan Galler Prensi William, iki ülke arasında aracı rolünü üstlenmeye hazırlanıyor.
Başkan Trump ve Prens William arasında aralık ayında Paris’te kısa bir görüşme olarak önerilen şey, kapalı kapılar ardında 40 dakikalık bir toplantıya dönüştü ve her iki taraftakiler de o zamandan beri sergilenen “sıcaklık” hakkında övgüler yağdırdı.
Bir Beyaz Saray kaynağı, Prens William’ın artık “özel ilişki”nin geleceğinde “gerçekten güçlü, gerçekten önemli” bir etkiye sahip olduğunu söylüyor.
Trump tarafından gelen bazı olumsuz değerlendirmelere rağmen, Beyaz Saray kaynakları The Telegraph’a Başkanın Birleşik Krallık’a olan “içgüdüsel sevgisinin” devam ettiğini söylüyor ve Prens William ile gelişmekte olan bu ilişki kilit önem taşıyor.
Onu tanıyan biri, Başkanın kraliyetten gelecek bir “cazibe saldırısına” bayılacağını söylüyor. Bir Whitehall kaynağı ise “Bunu kullanmamak için deli olmamız gerekir,” diyor.
Başbakan Keir Starmer ile yapılan görüşmeler Trump’ın yabancı liderlerle yaptığı diğer görüşmeler kadar sıcak geçti. Başkan, Starmer ile “çok iyi bir ilişkisi olduğunu” iddia etti ve “Kendisinden çok hoşlanıyorum,” diye ekledi. İkili bu ayın sonunda başkentte bir araya geldiğinde Starmer, Trump tarafından keyifli bir şekilde karşılanacak gibi görünüyor.
Fakat habere göre perde arkasında işler o kadar da kolay olmadı. İşçi Partisi hükümetinin bir dizi hatası Beyaz Saray’da fark edildi ve hatırlandı; kaynaklar son birkaç ayın nasıl geliştiğini tanımlamak için “saygısız”, “beceriksiz” ve “kötü niyetli” gibi çeşitli terimler kullanıyor.
Bazı İşçi Partili yetkililerin Amerikan seçimlerinde Kamala Harris’e danışmanlık hizmeti vermesinin yanı sıra, Britanya’nın ABD’deki yeni büyükelçisi Lord Mandelson’ın atanması da yeni Beyaz Saray ekibini rahatsız etti.
The Telegraph’ın haberinden anlaşıldığı kadarıyla, Washington’a elçi olarak Dame Karen Pierce’ın gönderilmesi, hem İngiliz Muhafazakârlarını, hem de Beyaz Saray’ı daha fazla tatmin edecekti.
Dikkat çekici bir şekilde, yeni büyükelçi görevine daha önce Trump’ı “dünya için tehlike” ve “beyaz milliyetçi ve ırkçıdan biraz daha az” olarak nitelendirdiği için pişmanlığını ifade ederek başladı.
Trump’ın en yakın kampanya yardımcılarından biri olan Chris LaCivita, atamasının kamuoyuna duyurulduğu gün Mandelson’a “moron” dedi.
Şu anki Galler Prensi son yıllarda dünya liderleriyle ilişkilerini, kısmen kendisini dünya çapında başkanlar (Biden dahil) ve başbakanlarla görüşmeye götüren Earthshot Prize girişimi sayesinde, şimdi de Hükümetin talebi üzerine geliştiriyor.
Bir saray kaynağı Prens’in “kendisinin ve ailesinin oynadığı önemli rolün farkında olduğunu” söylüyor. Kaynak, “Günlük siyasete dahil olmamamız önemli, ancak doğru zaman geldiğinde ve Majestelerinin hükümetinden destek istendiğinde Prens rolünü oynamaktan ve gerektiğinde destek vermekten mutluluk duyuyor,” diyor.