Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD, dört Gürcistan vatandaşına yaptırım uyguladı

Yayınlanma

ABD Hazine Bakanlığı, pazartesi günü Gürcistan’da protestoların şiddetle bastırılmasında rol oynadıkları iddia edilen iki hükümet yetkilisi ve sağcı bir hareketin iki üyesine yaptırım uyguladı.

Hazine Bakanlığı’nın açıklamasına göre, mali yaptırımlar bahar aylarındaki protestoları bastıran güvenlik güçlerini yöneten Gürcistan Özel Harekât Dairesi Başkanı Zviad Harazişvili ve yardımcısı Mileri Lagazauri’yi hedef alıyor.

Ayrıca, Alt-Info medya şirketinin kurucusu Konstantin Morgoşya ve onunla bağlantılı bir medya mensubu olan Zurab Maharadze de yaptırıma tabi tutuldu.

Reuters ajansının aktardığına göre söz konusu kişiler dezenformasyon yaymak, nefreti körüklemek ve tehditlerde bulunmakla suçlanıyor.

Gürcistan parlamentosu, ülkedeki protestolara rağmen 14 Mayıs’ta yabancı etkinin şeffaflığı yasasını kabul etmişti. Yasa, yabancı finansmanlı sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşlarının kaydını tutmayı öngörüyor.

Kayıt yaptırmayan veya yıllık mali beyanname vermeyen kuruluşlar 25 bin Gürcistan larisi para cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, 18 Mayıs’ta yasayı veto etmiş, ancak parlamento bu vetoyu reddetmişti.

Meclis Başkanı Şalva Papuaşvili, 3 Haziran’da yasayı onayladı. Pek çok Amerikalı ve Avrupalı siyasetçi yasaya karşı çıkarak ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceğini ve bağımsız medyayı engelleyebileceğini savundu. Zurabişvili ise yasanın ulusal çıkarlara aykırı olduğunu ve anayasaya uymadığını belirtti.

DİPLOMASİ

Britanya, Fransa ve Türkiye’nin genelkurmay başkanları bir araya geldi

Yayınlanma

Britanya, Fransa ve Türkiye’den üst düzey askeri yetkililer, Ukrayna’ya destek konusuna odaklanarak Avrupa’daki savunma ve güvenlik sorunlarını görüşmek üzere Paris’te bir araya geldi.

Perşembe günü Genelkurmay Başkanı Metin Gürak, mevkidaşları Fransız Thierry Burkhard ve İngiliz Tony Radakin ile bir araya gelerek süregelen güvenlik tehditlerine karşı stratejik yanıtları görüştü.

Orgeneral Burkhard, “Ukrayna’yı desteklemek ve Avrupa’nın istikrarını sağlamak için sağlam bir yanıt verme ihtiyacı konusunda görüşlerin yakınlaştığını” söyledi.

Toplantı, bu hafta başında Paris’te düzenlenen ve 30’dan fazla ülkenin Ukrayna’nın güvenliğini görüştüğü, ABD’nin temsil edilmediği daha büyük bir zirvenin ardından gerçekleşti.

Buna paralel bir diplomatik çaba olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey’i Ankara’da ağırladı. İki savunma bakanı savunma ve güvenlik işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundular ve daha sonra heyetler arası görüşmelere başkanlık ettiler.

Toplantıda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı Oramiral Sir Anthony David Radakin de yer aldı.

Bu görüşmeler, ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığını azaltarak Avrupa ülkelerini kendi savunmaları için daha fazla sorumluluk almaya zorlayabileceği endişelerinin arttığı bir dönemde gerçekleşti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin, Rusya ve İran’dan Tahran’a yönelik ‘yasadışı’ nükleer yaptırımlara son verilmesi çağrısı

Yayınlanma

Çin, Rusya ve İran, cuma günü Pekin’de yapılan üçlü görüşmelerin ardından Tahran’a yönelik “yasadışı ve tek taraflı yaptırımların” yanı sıra “güç tehditlerinin” sona erdirilmesi çağrısında bulundu.

Çin devlet televizyonu CCTV tarafından yayınlanan ortak açıklamada üç ülke, İran’ın nükleer programı konusunu ele almak için “karşılıklı saygıya” dayalı diplomatik angajman ve diyaloğun “tek etkili ve uygulanabilir seçenek” olduğunu söyledi.

Açıklamanın devamında “Üç ülke, ilgili tarafların mevcut durumun temel nedenlerini ortadan kaldırmaya kararlı olmaları ve yaptırım ve baskıların yanı sıra askeri tehditleri de terk etmeleri gerektiğini vurguladı” denildi.

Açıklamada ABD’den açıkça bahsedilmedi ancak toplantı İran’ın Donald Trump’ın nükleer müzakereleri yeniden başlatma önerisini reddetmesinin ardından yapıldı. Tahran, Washington’ın azami baskı politikası uyguladığı şartlarda müzakereye gitmenin adil olmadığını söyledi.

Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ma Zhaoxu’nun başkanlık ettiği toplantıya Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ve İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazem Gharibabadi katıldı.

Trump, başkan olarak ilk döneminde ABD’yi, İran’ın yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programını sınırlandırmayı kabul ettiği uluslararası anlaşmadan çekmişti.

Geçtiğimiz hafta Trump, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yazdığı ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından iletilen bir mektupta müzakerelerin yeniden başlatılmasını önermişti. Mektubun iletilmesinden bir gün sonra verdiği bir röportajda Tahran’ın müzakere etmek istememesi halinde ABD’nin “askeri olarak devreye girmesi” gerekeceğini söyledi.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise “tehdit” altındayken müzakere etmeyeceğini ve ABD’nin “emirlerine” boyun eğmeyeceğini söyledi.

Cuma günkü toplantı, aynı gün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İran’ın artan uranyum stokunu görüşmek üzere yapılacak konferans öncesinde gerçekleşti. Bu ayın başlarında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerine ilişkin yeni kaygılarını dile getirmiş ve bu faaliyetlerin silah düzeyine yaklaştığını belirtmişti.

Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ma Zhaoxu, Rus ve İranlı mevkidaşları Sergei Ryabkov ve Kazem Gharibabadi ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında şunları söyledi: “BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararının ve zaman çerçevesinin önemini vurguladık ve ilgili tarafları durumu tırmandıracak eylemlerden kaçınmaya ve diplomatik çabalar için elverişli bir atmosfer ve koşulları birlikte yaratmaya çağırdık.”

Ma’nın atıfta bulunduğu karar, Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen ve Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği tarafından da imzalanan nükleer anlaşmayı onaylıyordu.

Cuma günü hem Çin hem de Rusya İran’ın nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına bağlılığını ve Tahran’ın nükleer silah peşinde koşmayacağına dair verdiği sözü memnuniyetle karşıladı. Açıklamada “Antlaşmanın bir tarafı olarak İran’ın nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanma hakkına tam olarak saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladılar” denildi.

Üçlü ayrıca askeri işbirliğini derinleştirmek amacıyla geçen hafta Umman Körfezi’nde ortak deniz tatbikatı düzenledi.

Toplantının Pekin’de düzenlenmedi ayrıca dikkat çekti. Orta Doğu’daki anlaşmazlıklarda arabuluculuk rolü üstlenmeyi hedefleyen Çin daha önce uzun yıllardır düşman olan İran ve Suudi Arabistan arasında arabuluculuk yapmış ve Gazze Savaşı’nın başında da Filistinli örgütleri yine Pekin’de bir araya getirmişti.

Analistler Çin’in Orta Doğu’ya artan ilgisinin Pekin’in ekonomik ortaklıkların ötesinde ilişkileri çeşitlendirme arzusunu da yansıttığını söylüyor. Atlantik Konseyi’nden Jonathan Fulton’a göre ise bazı Orta Doğu ülkeleri Çin ile ilişkileri ABD’nin dikkatini çekmek için bir araç ve hatta koz olarak görüyor.

Fulton, Washington merkezli düşünce kuruluşu için kaleme aldığı son raporunda “İran elbette Batı’yı düşman, Çin’in desteğini ise zorlu bir bölgesel ve uluslararası ortamda yol almak için çok önemli görüyor” dedi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Grönland’ın ilhakı konusunda Trump: Bence bu gerçekleşecek

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump perşembe günü ABD’nin Grönland’ı ilhak edeceğini tekrarlarken, Kuzey Kutbu’ndaki adayı seçim sonuçları nedeniyle de tebrik etti.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile Oval Ofis’te yaptığı görüşmede Grönland’ın olası ilhakına ilişkin vizyonu sorulan ABD Başkanı, “Bence bu gerçekleşecek,” dedi.

Uluslararası güvenlik için buna Grönland’a ihtiyaç duyduklarını savunan  Trump, Rutte’nin ‘etkin’ bir rol oynayacağından emin olduğunu da sözlerine ekledi.

Rutte ise “NATO’yu tartışmaya çekmek istemediğini” söyledi fakat Çin ve Rusya’nın faaliyetleri ışığında Grönland’ın Arktik güvenliği için önemini kabul etti.

Grönland, 200 yılı aşkın bir sürenin ardından koloni statüsünden çıkarıldığı 1953 yılından bu yana Danimarka Krallığı’nın bir parçası.

“Danimarka çok uzakta,” diyen Trump, Kopenhag’ın koruma sağlayabilecek bir konumda olmadığını da sözlerine ekledi.

Danimarka Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Rasmus Jarlov ise Trump’a tepki gösterdi. Jarlov, “NATO Genel Sekreterinin Trump ile Grönland hakkında bu şekilde şakalaşmasını hoş karşılamıyoruz. Bu iki NATO ülkesi arasında savaş anlamına gelir. Grönland az önce Danimarka’dan derhal bağımsızlığa karşı oy kullandı ve asla Amerikalı olmak istemiyor,” dedi.

Grönland lideri Múte B. Egede de perşembe günü Trump’ın yorumlarına anında yanıt vererek “artık yeter” dedi ve adanın parti liderlerini “Trump’ı reddetmeyi güçlendirmek” için bir toplantıya çağırdı.

Egede, Trump’ın “bizim için iyi bir seçim” olarak nitelendirdiği salı günkü Grönland seçimlerini kaybetmesinin ardından görevdeki son günlerini yaşıyor. ABD Başkanı, seçimin galibi Demokrat Partili Jens-Frederik Nielsen’i “çok iyi bir kişi” olarak övdü.

Oyların yüzde 30’unu alarak seçimi kazanan Demokratlar, Grönland’ın daha fazla iktisadi fırsatla bağımsızlığa giden yolunu destekleyen iş dünyası dostu platformlarıyla tanınıyor. Partisi, adanın kaynaklarının çıkarılması yasağının kaldırılması konusunda ısrarcı.

Fakat Nielsen ve Demokratlar Grönland’ın satılık olmadığını ve ABD’nin bir parçası olma fikrini reddettiklerini de kesin bir dille ifade ettiler.

Nielsen Trump’ın yorumlarını kabul edilemez olarak nitelendirdi. Perşembe günü sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Trump’ın ABD’den yaptığı açıklama uygunsuzdur ve bu tür durumlarda birlikte durmamız gerektiğini bir kez daha göstermektedir,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English