Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

ABD Genelkurmay Başkanı YPG’yi ziyaret etti, Jeff Flake Dışişlerine çağrıldı 

Yayınlanma

ABD Genel Kurmay Başkanı Mark Milley, çekirdek kadrosunu PKK/PYD/YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçlerini ziyaret etti. Şam’ın tepki gösterdiği ziyaret nedeniyle ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.  

Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin “terör koridoru” olarak tanımladığı bölgeye üst düzey bir ziyaret gerçekleşti. İlk kez bir Amerikan Genel Kurmay Başkanı Ankara’nın “terör örgütü” olarak gördüğü PYD/YPG yapılanmasını Suriye topraklarında ziyaret etti.

ABD Genelkurmay Başkanı Milley, 900 civarında ABD askerinin bulunduğu Suriye’de alınan risklere değip değmediği yönündeki soruya “Bunun önemli olduğunu düşünüyorsanız o zaman cevap; evet” diyerek yanıt verdi.

Amerikan ordusunun Suriye’de aldığı risklere değdiğini ifade eden Milley,  “IŞİD’in kalıcı bir yenilgiye uğratılması ve bölgedeki dost ve müttefiklerimize desteğin devamının önemli görevler olduğunu düşünüyorum” dedi.

Cumartesi günü gerçekleşen ziyarete ilişkin açıklama yapan ABD Genelkurmay Sözcüsü albay Dave Butler,  General Milley’in “IŞİD ile mücadele misyonuyla ilgili güncel bilgileri aldığını, kuvvet koruma tedbirlerini incelediğini ve Hol mülteci kampındaki mültecilerin ülkelerine iade edilmesi çabalarını değerlendirdiğini” söyledi.

ABD’nin Suriye’de “İran tehdidi” kaygısı

900 civarındaki ABD askerinin Suriye’deki varlığı, ABD askerlerinin güvenliğini riske attığı gerekçesiyle zaman zaman Amerikan basınında eleştiri konusu oluyor. ABD’nin Suriye’nin kuzey doğusundaki üslenme bölgelerine insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılar bu eleştirilerin en önemli kaynaklarından.

ABD kaynaklarına göre geçtiğimiz Suriye’nin kuzey doğusunda İran yapımı bir İHA düşürüldü. Ocak ayında Suriye, Ürdün, Irak sınırının kesişim noktasında yer alan Al Tanf üssüne üç dron saldırısı gerçekleşmişti. Bu saldırıda iki İHA’nın düşürüldüğünü açıklayan Pentagon, bir İHA’nın ise yerleşkeyi vurduğunu duyurmuştu. Saldırı sonrasında “eğit –donat” çalışmaları devam eden “Özgür Suriye Ordusu” mensubu iki militanın yaralandığı açıklanmıştı.

Pentagon saldırılardan “İran destekli” militan gruplarını sorumlu tutmuştu.

IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun komutanı Tümgeneral Matthew McFarlane, bu saldırıların koalisyon güçlerini “ana görevinden uzaklaştırmak” amacıyla yapıldığını öne sürmüştü.

Fırat’ın doğusunun stratejik önemi

Fırat’ın doğusu Pentagon’un Orta Doğu konuşlanmasında kritik bir yer işgal ediyor. ABD askerleri sadece Ankara’nın terör örgütü olarak tanımladığı gruplara destek vermiyor. Aynı zamanda İran’dan Lübnan’a uzanan ikmal hattını kesmeye çalışıyor.

Yine Irak’ın kuzeyi ve Suriye’nin kuzeyini ileride tek bir çatı altında toplama hedefi açısından da Suriye’deki konuşlanma önem taşıyor.

Irak, Ürdün ve Suriye sınırının kesişim noktası olan ve başkent el Tanf üssündeki Amerikan varlığı da başkent Şam üzerinde baskı oluşturma hedefi taşıyor.

Suriye’nin kuzeyindeki geniş şeritte YPG/PYD’ye verdiği destekle de Türkiye’ye karşı on binlerce askerden oluşan bir askeri yapı inşa etme hedefiyle hareket ediyor.

Ziyarete Şam’dan sert tepki

ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in Suriye’ye gerçekleştirdiği ziyarete Şam, sert tepki verdi. Suriye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada “Suriye’nin kuzeydoğusundaki yasadışı bir Amerikan askeri üssüne yasadışı ziyaretin şiddetle kınadığı ve bunun egemenliğin, kutsallığın ve toprak bütünlüğünün çirkin bir ihlali olduğunu” vurguladı.

Suriye Dışişleri açıklamasında “Uluslararası IŞİD” in Amerikan istihbaratının gayri meşru bir çocuğu olduğunu çok iyi biliyor” ifadeleri kullanıldı. Amerikan devletinin Suriye’de  “terörist ve ayrılıkçı milislere destek verdiği” ifade edildi.

Açıklamada ABD ordusunun nezaretinde gerçekleşen petrol ve buğday hırsızlığına da değinildi. “Petrol ve buğday da dahil olmak üzere Suriye serveti için Amerikan güçlerinin çalınmasına gelince, son 9 gün boyunca Amerikan kuvvetleri de dahil olmak üzere 150’den fazla Suriye petrol tankını çalıyorlar’’ denildi.

Jeff Flake Dışişlerine çağrıldı 

Türk Dışişleri kaynaklarından edinilen bilgiye göre ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, 6 Mart’ta Dışişişleri bakanlığına çağrıldı. Diplomataik kaynaklar;  “ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake bugün (6 Mart), ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’ın 4 Mart 2023 tarihinde Suriye’nin kuzeydoğusuna gerçekleştirmiş olduğu ziyarete ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığına çağrılmış ve sözkonusu ziyarete ilişkin izahat istenmiştir” notunu paylaştı.

 

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English