Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD ve Hindistan Stryker zırhlı aracının ortak üretimi için anlaştı

Yayınlanma

ABD ve Hindistan, Yeni Delhi ve Pekin arasındaki gergin sınır anlaşmazlığının ortasında Hint kara kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla cuma günü Stryker zırhlı araçlarını ortaklaşa üretme konusunda anlaştı.

Anlaşma, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Hintli mevkidaşları Subrahmanyam Jaishankar ve Rajnath Singh ile Yeni Delhi’de yaptıkları görüşmenin ardından duyuruldu.

ABD’li yetkililerin akşam saatlerinde Başbakan Narendra Modi ile bir araya gelmeleri bekleniyor.

Üst düzey diplomatlar ve savunma yetkililerinin yıllık iki artı iki toplantısı, ABD’li yetkililerin Washington’un İsrail-Hamas çatışması ve Rusya-Ukrayna savaşıyla uğraşırken bile Çin’e odaklanmaya devam edeceğinin sinyallerini defalarca verdiği bir dönemde gerçekleşti.

Basın toplantısı sırasında Austin, “kurallara dayalı uluslararası düzeni korumak için” Washington ve Yeni Delhi arasında savunma işbirliğinin artırılması çağrısında bulundu.

Austin, “Hepimizin zorlu bir küresel güvenlik ortamıyla karşı karşıya olduğumuz bir sır değil,” dedi ve ekledi: “Hindistan ile ortaklığımızdaki ilerlemenin bu kadar önemli olmasının ve ABD’nin bunu daha da güçlendirmeye bu kadar kararlı olmasının nedeni de budur.”

Stryker zırhlı piyade araçları Hindistan’da üretilecek. Üst düzey bir ABD savunma yetkilisine göre Yeni Delhi kısa süre önce Washington’a bir niyet mektubu sundu.

Anlaşma, Japonya ve Avustralya’nın da dahil olduğu bir güvenlik diyaloğu olan Quad’ın iki üyesi olan ABD ve Hindistan arasındaki savunma teknolojisi işbirliğini derinleştirme çabalarının son örneği. Modi’nin haziran ayında Washington’a yaptığı devlet ziyareti sırasında Hindistan Hava Kuvvetleri için General Electric savaş uçağı motorlarının Hindistan’da üretilmesi için resmi bir anlaşma yapılmıştı.

Cuma günkü anlaşma, ileri ABD teknolojisinin transferini içerdiği için “iki ülke arasında artan güvenin işareti” olarak yorumlandı.

Öncelikli olarak askerleri savaşın içine ve dışına taşımak için kullanılan Stryker, düşman birliklerine saldırmak için orta ve büyük kalibreli silahlar da taşıyabiliyor. ABD bu aracı Ukrayna’ya, Rusya’ya karşı yürüttüğü karşı saldırıya yardımcı olması için verdi.

Çin’e karşı donanma işbirliği

ABD’li savunma yetkilisi gazetecilere verdiği demeçte Stryker’ın “gelecekte Hindistan’a özellikle Fiili Kontrol Hattı boyunca ve Çin Halk Cumhuriyeti ile yaşadığı bazı zorluklarla ilgili alanlarda daha fazla kabiliyet kazandırma potansiyeline sahip olduğunu” söyledi.

Fiili Kontrol Hattı (LAC), Hindistan ve Çin’in tartışmalı Himalaya sınırı boyunca uzanan ve 1962 Çin-Hindistan Savaşı’ndan sonra çizilen gayrı resmi bir ateşkes hattıdır. 2020 yılında bu hat boyunca konuşlanmış Çin ve Hindistan askerleri arasında çatışmalar çıkmış ve kırk yılı aşkın bir süredir ilk kez her iki tarafta da ölümler yaşanmıştı.

Denizcilik alanında da ayrıca, ABD Donanması’nın Hindistan’da gemi onarımı ve yakıt ikmali için daha fazla merkez arayacağı kaydedildi. Donanma Hint tersaneleriyle iki anlaşma imzaladı. Gerekçe olarak, Hint-Pasifik bölgesinde daha fazla lojistik sahaya erişim sağlamanın Amerikan gemilerinin arıza sürelerini azaltacağı söylendi.

ABD’li yetkili, Hint Okyanusu’nun gelecekte “daha çekişmeli bir alan” haline geleceğini söyleyerek, ABD’nin Çin’in Güney Çin Denizi’nin ötesine uzanmaya devam edeceği yönündeki “endişelerine” işaret etti.

Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü: “Hindistan’la donanmalar arası işbirliği konusundaki ortaklığımız, Hint Okyanusu’nda onlarla birlikte daha fazla işbirliği yapacağımız anlamına geliyor [ve] bu bizim için giderek daha stratejik bir hal alacak.”

Nikkei Asia’ya konuşan Washington merkezli Stimson Center’da kıdemli araştırmacı ve Güney Asya Programı direktörü olan Elizabeth Threlkeld, Hindistan’daki lojistik tesislerin ABD’nin Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi’ndeki olası bir duruma müdahale etme kabiliyetini artıracağını söyledi.

Threlkeld, “Lojistik işbirliği, tedarik hatlarının çok uzun ve mesafelerin çok büyük olduğu Tayvan ve Güney Çin Denizi’nde olası bir durumda haklı olarak önemli olarak tanımlanan kilit alanlardan biridir” dedi ve ekledi: “Hindistan’da daha fazla ikmal noktası ABD’nin kabiliyetini büyük ölçüde artıracaktır çünkü Japonya ve Singapur’a baktığımızda yeterli kapasite olmayabilir.”

ABD ve Hindistan ayrıca şu anda deniz keşif ve denizaltı iletişimini hedefleyen savunma teknolojisi şirketleri üzerindeki işbirliğini ilerletmek için çalışıyor. Çarşamba günü her iki ülkeden üst düzey yetkililer Yeni Delhi’de savunma girişimleri için özel sermayeyi harekete geçirmek amacıyla düzenlenen bir oturuma katıldılar.

Hint-Pasifik bölgesinin ötesinde Hindistan, merkezi Bahreyn’de bulunan ve ABD Beşinci Filosu ile birlikte çok taraflı bir deniz koalisyonu olan Birleşik Deniz Kuvvetleri’nin tam üyesi olacak.

Hindistan 2001 yılında kurulan ve 30’dan fazla ülkenin üye olduğu koalisyonun artık ortak üyesi. Tam üyelik Hindistan’ın görev gücünde komuta rolü üstlenmesine olanak tanıyacak.

Statü yükseltme Hindistan’ın dış politikada dünya çapında bir aktör olarak öne çıkma ve rekabet etme hedefleriyle uyumlu.

DİPLOMASİ

Türkiye’den Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe ek vergi kararı

Yayınlanma

Türkiye, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe yönelik anti-damping vergisi uygulama kararı aldı. Vergi oranları yüzde 6,1 ile yüzde 43,31 arasında değişiklik gösterirken, en yüksek vergi oranı Çin’den gelen çelik ithalatçılarına uygulanacak.

Türkiye Ticaret Bakanlığı, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe anti-damping vergisi uygulama kararı aldı. Söz konusu karar, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Ticaret Bakanlığı, yürütülen anti-damping soruşturmasının sonuçlarına dayanarak, söz konusu ithal çeliğin düşük fiyatlandırmasının Türk üreticilerine ve sanayisine zarar verdiğini belirtti.

Buna bağlı olarak, uygulanan vergiler yüzde 6,1 ile yüzde 43,31 arasında değişiklik gösteriyor.

Türkiye, Rusya’dan MMK, NLMK ve Severstal şirketlerinden yapılan çelik ithalatına ek gümrük vergisi uygulama kararı aldı.

MMK ve NLMK için yüzde 6,1, Severstal için ise yüzde 9 oranında vergi uygulanacak. Rusya’dan gelen çelikler, diğer ülkelerle kıyaslandığında en düşük vergi oranına tabi tutuldu.

Japonya’dan ithal edilen çeliğe yüzde 9 ek vergi uygulanırken, Hindistan’dan gelen çeliklerde Tata Steel dışındaki tüm firmalar için aynı oran belirlendi.

Tata Steel için ise vergi oranı yüzde 6,1 olarak belirlendi. Çinli ithalatçılara yönelik vergi oranı ise yüzde 43,31 olarak açıklandı.

Bununla birlikte, yedi Çinli şirket bu uygulamadan muaf tutuldu ve bu şirketler için vergi oranları yüzde 15 ile yüzde 36 arasında değişiyor. Bu şirketler arasında Han Steel Group ve Rizhao Steel Group dikkat çekiyor.

Vedomosti gazetesinin haberine göre, Rus çelik üreticileri bu yılın eylül ayında 5,4 milyon ton çelik üretti. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,5 oranında bir düşüş gösteriyor.

Rusya’nı çelik sektörü, üst üste dokuzuncu ayda negatif üretim dinamikleri sergiliyor. Uzmanlar, yüksek faiz oranlarının baskısı altında kalan inşaat sektöründeki zayıf talebin bu düşüşün temel nedeni olduğunu belirtiyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İtalya’dan UNIFIL pozisyonlarına saldıran İsrail’e karşı sert açıklama

Yayınlanma

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, İsrail’in Lübnan’da ikisi İtalyan UNIFIL üslerine düzenlediği saldırıları şiddetle kınadı ve saldırıların “hata” olmadığını söyledi.

Perşembe günü İsrail güçleri Lübnan’ın güneyindeki üç UNIFIL üssünü hedef aldı ve vurdu. Bu üslerden ikisi İtalyan üssü, üçüncüsü ise misyonun karargâhı idi.

Crosetto, “İsrail silahlı kuvvetlerinin UNIFIL’i bazı üslerin boşaltılması gerektiği konusunda uyardığını iddia etmek için hiçbir gerekçe yoktur. Büyükelçiye, Birleşmiş Milletler ve İtalya’nın İsrail hükümetinden emir almadığını İsrail hükümetine iletmesini söyledim,” dedi.

İsrail güçleri tarafından “defalarca gerçekleştirilen düşmanca eylemler”in “savaş suçu” teşkil edebileceğine dikkat çeken bakan, “Bunlar uluslararası hukukun ciddi ihlalleridir ve herhangi bir askeri gereklilikle gerekçelendirilemez,” ifadelerini kullandı.

Günün erken saatlerinde İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ve İsrail’in İtalya Büyükelçisi ile görüşen Crosetto, İtalyan hükümetinin saldırının bir hata ya da kaza olduğu yönündeki gerekçelere inanmadığını yineledi. Bakan İtalya’nın bu nedenle “mümkün olan en kısa sürede gerçek açıklamalar” talep ettiğini duyurdu.

Ansa’nın haberinde görüşlerine yer verilen Orta Doğu dosyasına aşina olan üst düzey güvenlik kaynaklarına göre, UNIFIL’in İsrail’in BM misyonunun üslerine yönelik saldırısına ilişkin yorumu, Tel Aviv’in Lübnan’daki askeri “gelecek planlarına” “istenmeyen tanıkların” olmasını önlemek için “geri çekilmeye zorlamayı” amaçladığı yönünde.

Le Monde gazetesinin Fransız Silahlı Kuvvetler Bakanlığına dayandırdığı haberine göre Fransa ve İtalya, son olaylar üzerine UNIFIL’e katkıda bulunan Avrupa ülkelerini bir araya getirecek.

Video konferans yoluyla gerçekleştirilecek toplantının önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor fakat kesin tarih henüz belirlenmedi.

Öğleden sonra yapılan açıklamaya göre İtalyan hükümeti, UNIFIL üsleri yakınlarındaki eylemlerin kabul edilemez olduğunu belirterek İsrailli yetkililere resmi bir protesto sunduğunu duyurdu.

Başbakan Giorgia Meloni ayrıca UNIFIL Batı Sektörü Komutanı General Messina ile telefonda görüşerek BM misyonu ve ikili MIBIL misyonu kapsamında Lübnan’da bulunan İtalyan askerleriyle “güçlü dayanışma” içinde olduğunu ifade etti.

Meloni, İtalyan birliklerinin Birleşmiş Milletler yetkisiyle bölgede istikrarın sağlanmasında oynadığı önemli rolü bir kez daha teyit etti.

İtalyan hükümeti, UNIFIL’in Güney Lübnan’daki rolünün önemini bir kez daha teyit ederken, bölgede çatışmaların durdurulması ve gerilimin azaltılması için çalışmaya devam ettiğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Alman halkının çoğunluğu İsrail’e askeri yardıma karşı

Yayınlanma

Alman kamu yayıncısı ARD’nin DeutschlandTrend anketine katılanların neredeyse yüzde 70’i Federal Ordunun İsrail’e yardımda bulunmaması gerektiğini düşünüyor.

Ankete göre katılımcıların yüzde 68’i Almanya’nın İsrail’in savunmasına askeri destek vermesini desteklemiyor. Yüzde 19’u ise bundan yana.

Çeşitli parti destekçilerine daha yakından bakıldığında, hepsinde olumsuz bir tutumun hakim olduğu açıkça görülüyor.

Yeşiller taraftarlarının yüzde 62’si Almanya’nın Ortadoğu’daki çatışmalarda İsrail’e askeri destek vermesine karşı çıkarken, yüzde 27’si destekliyor.

Almanya için Alternatif (AfD) destekçilerinin yüzde 80’i bu tür bir askeri yardımın yanlış olduğunu düşünürken, yüzde 12’si destekliyor.

Diğer partilerin destekçileri arasındaki onay oranları ise ikisinin arasında yer alıyor. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) destekçilerinin yüzde 77’si bu yardıma karşı. CDU/CSU’da bu oran yüzde 68, SPD’de yüzde 65, FDP’e yüzde 56.

İsrail’e verdiği askeri destek bakımından ABD’nin ardından ikinci sırada yer alan Almanya, Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e çok sayıda silah ihracatına izin verdi.

İsrail’in 7 Ekim Aksa Tufanına verdiği askeri karşılık Almanya’daki katılımcıların yüzde 57’si için “çok ileri” giderken, yüzde 21’i İsrail’in Gazze Şeridindeki eylemlerini uygun buluyor.

Mart ayında ankete katılanların yüzde 28’i İsrail’in tepkisini uygun olarak nitelendirmişti ve o zaman bile ankete katılanların yarısı bunun çok ileri gittiğini düşünüyordu.

Almanya’da İsrail’in eylemlerini eleştirenlerin sayısı geçtiğimiz kasım ayından bu yana istikrarlı bir şekilde artıyor.

ARD DeutschlandTrend’in güncel araştırmasında ayrıca İsrail’in gazze’ye yönelik askeri eylemlerinin Filistinli sivil nüfusun da etkilenmesi durumunda haklı olup olmadığı soruldu. Buradaki cevap daha da net: Yüzde 68’lik bir kesim İsrail saldırılarını bu durumda haksız bulurken, sadece yüzde 18’lik bir kesim haklı buluyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English