ABD’de aralarında tümgeneral rütbesinde emekli askerlerin de bulunduğu bir grup savaş karşıtı, bir bildiri yayınlayarak Ukrayna savaşının durdurulması çağrısında bulundu.
İktisatçı Jeffrey Sachs, eski FBI ajanı Coleen Rowley, emekli Tümgeneral Dennis Laich gibi isimlerin yayınladığı ‘ABD Dünyada Barış İçin Bir Güç Olmalıdır’ başlıklı bildiride, “Bu savaşın bir parçası olan şiddeti, savaş suçlarını, ayrım gözetmeyen füze saldırılarını, terörü ve diğer zulümleri esefle kınıyoruz. Bu şok edici şiddetin çözümü, daha fazla ölüm ve yıkım garantisiyle birlikte daha fazla silah ya da daha fazla savaş değildir,” denildi.
‘Rusların korkularını kışkırtmak’
ABD Başkanı Biden ve Kongre’yi, ‘kontrolden çıkabilecek askeri tırmanmanın ciddi tehlikeleri’ni göz önüne alarak, Rusya-Ukrayna Savaşını diplomasi yoluyla hızla sona erdirmek için tüm güçlerini kullanmaya çağıran imzacılar, savaşın birincil nedeni olarak ‘Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini’ gösterseler de, NATO’nun Rusya’nın sınırlarına kadar genişleme planları ve eylemlerinin ‘Rusların korkularını kışkırtmaya hizmet ettiğini’ vurguladılar.
“Diplomasideki başarısızlık savaşa yol açtı. Şimdi Rusya-Ukrayna savaşını Ukrayna’yı yok etmeden ve insanlığı tehlikeye atmadan sona erdirmek için acilen diplomasiye ihtiyaç var,” diyen imzacılar, Rusya’nın mevcut jeopolitik kaygısının, ‘XII Charles, Napolyon, Kayzer ve Hitler’in istila anılarından beslenmekte’ olduğunu öne sürüyorlar.
‘Taraf seçmeyi reddediyoruz’
Bildiride şunlar söyleniyor: “Rusya NATO’nun genişlemesini ve sınırlarındaki varlığını doğrudan bir tehdit olarak görmektedir; ABD ve NATO ise sadece ihtiyatlı bir hazırlık görmektedir. Diplomaside, taraflar stratejik empati ile bakmaya çalışmalı, hasımlarını anlamaya çalışmalıdır. Bu zayıflık değil, bilgeliktir.”
‘Barış arayan diplomatların taraf seçmesi gerektiği fikrini reddettiklerini’ söyleyen imzacılar, “Bu durumda ya Rusya ya da Ukrayna. Diplomasiyi desteklerken aklıselimin tarafını seçiyoruz. İnsanlığın tarafını. Barışın tarafını,” diyor.
Biden’ın Ukrayna’yı ‘gerektiği sürece’ destekleme sözünü, ‘nihai olarak ulaşılamayacak hedefler peşinde koşmak’ olarak nitelendiren bildiri, bu kararın ‘Putin’in geçen yıl suç teşkil eden istila ve işgalini başlatma kararı kadar yıkıcı olabileceğini’ savunuyor. İmzacılar, “Rusya ile son Ukraynalıya kadar savaşma stratejisini destekleyemeyiz ve desteklemeyeceğiz,” ifadelerini kullanıyor.
Diplomasiye dönüş çağrısı
Rusya-Ukrayna savaşına ‘kasıtlı provokasyonlar’ın yol açtığını savunan uzmanlar, emekli askerler ve eski yetkililer, ‘diplomasiye dönülmesi’ çağrısında bulunuyorlar.
2007’den beri Rusya’nın NATO’yu kendi sınırlarına doğru genişlemesine karşı uyardığını hatırlatan imzacılar, SSCB’nin çözülmesinden sonra NATO’nun Rus liderlere ‘genişleme olmayacağı’ sözü verdiğinin de altını çiziyorlar.
Savaşa Rus perspektifi ile de bakmanın ‘işgal ve istila’yı destekledikleri anlamına gelmediğini savunan imzacılar, “Rusya’nın başka seçenekleri olduğu gibi, ABD ve NATO’nun da bu ana kadar başka seçenekleri vardı,” diyor.
Bildiri şöyle devam ediyor: “Ruslar kırmızı çizgilerini açıkça ortaya koydular. Gürcistan ve Suriye’de bu çizgileri savunmak için güç kullanacaklarını kanıtladılar. 2014 yılında Kırım’ı derhal ele geçirmeleri ve Donbas ayrılıkçılarına verdikleri destek, çıkarlarını savunma konusundaki kararlılıklarında ciddi olduklarını gösterdi. Bunun ABD ve NATO liderliği tarafından neden anlaşılamadığı belirsizdir; beceriksizlik, kibir, sinizm veya her üçünün haince bir karışımı muhtemelen katkıda bulunan faktörlerdir.”
‘Şimdiki CIA şefi Burns daha önce uyarmıştı’
Şimdiki CIA şefi William Burns’ün, 2008 yılında Rusya Büyükelçisi iken dönemin Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a gönderdiği telgrafta, Ukrayna ve Gürcistan’ın Rusya’nın ‘sinir ucu’ olduğunu yazdığını hatırlatan imzacılar, bu uyarılara rağmen ABD’nin neden NATO’nun genişlemesinde ısrar ettiğini sorguluyor.
Bildiri şu sözlerle sona eriyor:
“ABD şu ana kadar Ukrayna’ya 30 milyar dolar değerinde askeri teçhizat ve silah gönderdi ve Ukrayna’ya yapılan toplam yardım 100 milyar doları aştı. Savaşın, seçkin bir azınlık için son derece kârlı bir iş olduğu söylenir.
NATO’nun genişlemesi, özetle, rejim değişikliği ve önleyici savaşları içeren tek taraflılıkla karakterize edilen militarize bir ABD dış politikasının temel bir özelliğidir. En son Irak ve Afganistan’da olmak üzere başarısızlıkla sonuçlanan savaşlar, Amerika’nın kendi yarattığı acı bir gerçeklik olan katliam ve daha fazla çatışma üretmiştir. Rusya-Ukrayna Savaşı yeni bir çatışma ve katliam alanı açmıştır. Bu gerçeklik tamamen bizim eserimiz değil, fakat kendimizi ölümleri durduracak ve gerilimi azaltacak diplomatik bir çözüm bulmaya adamadığımız takdirde felaketimiz olabilir.
Amerika’yı dünyada barış için bir güç haline getirelim.”
Eisenhower Media Network tarafından yayınlanan bildiride, NATO’nun Rusya’nın çevresindeki üsleri harita üzerinde gösteriliyor ve “Rusya’nın Amerika kıtasında NATO’nunki bigi ABD’yi çevreleyen üsleri olsaydı ne olurdu?” diye soruluyor.