Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de kıdemli Senato danışmanına Ukrayna adına casusluk şüphesiyle soruşturma

Yayınlanma

ABD Senatosunda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Komisyonu’nun (Helsinki Komisyonu) kıdemli danışmanı Kyle Parker hakkında, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine Kongre’den habersiz yapılan askeri yardımlar nedeniyle federal makamlar tarafından soruşturma başlatıldı.

New York Times‘ın (NYT) haberine göre kıdemli danışman ‘savaş bölgesine sık sık yaptığı seyahatler nedeniyle’ soruşturma altında. Danışman, Ukraynalı askerlere gayrı resmi olarak askeri teçhizat teslim etmekle suçlanıyor.

Parker’ın savaş bölgesine sık sık seyahat etmesi ve Harkov’da orduya 30 bin dolar değerinde keskin nişancı teçhizatı sağlaması nedeniyle ‘Ukrayna casusu’ olarak hareket ediyor olabileceği şüpheleri ortaya çıktı.

Para, Ukraynalı gönüllüler ve gaziler tarafından toplanmış ve Parker’a Ukraynalı bir akrabası tarafından verilmiş, böylece yetkili Amazon’dan ihtiyacı olanları satın alabilmişti.

Gazetenin kaynakları, Parker’ın bazı seyahatlerinin Ukrayna’daki akrabalarını ülkeyi terk etmeye ikna etme girişimleriyle ilgili olduğunu iddia etti. Yetkilinin sözcüsü, Parker’ın akrabalarının Ukrayna’dan çıkmasına yardımcı olduğunu doğruladı.

Fotoğraflarda Ukrayna ordusu üniformalarıyla görüldü

NYT, Parker’ın sosyal medya hesaplarını inceleyerek Şubat 2022’den bu yana en az yedi kez Ukrayna’yı ziyaret ettiğini ve fotoğraflarda Ukrayna amblemli askeri üniformayla göründüğünü tespit etti. Parker’ın sözcüsü, kendisine savaş bölgesi yakınlarında kamuflaj giymesinin ‘Ukraynalı ve Amerikalı güvenlik uzmanları’ tarafından tavsiye edildiğini öne sürdü.

Sözcü, ayrıca gezileri gayri resmi olarak tanımladı, ancak gazete yetkilinin kamuoyuna resmi gezilermiş gibi davrandığını belirtti.

Komisyonun ilgili raporunda, “Parker’ın gayri resmi seyahatleri ve medyada yabancı askeri danışman olarak tanıtılması, Ukrayna ordusu arasındaki yolsuzluk raporlarının ortasında ek yasal ve etik kaygılar doğurmaktadır,” denildi. Bunun yanı sıra raporda, Parker’ın faaliyetleri nedeniyle ‘isteyerek ya da istemeyerek Ukrayna’nın dış istihbarat teşkilatı tarafından hedef alındığı ve kullanıldığı’ öne sürüldü.

Parker’la ilgili belgelerin Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) teslim edilmesi tavsiye edilse de bunun yapılıp yapılmadığı belli değil.

Magnitsky yaptırım yasasının yazarları arasındaydı

Helsinki Komisyonu, 1975 Helsinki Anlaşmalarının uygulanmasını izlemek üzere ABD hükümeti tarafından kurulmuş ‘bağımsız’ bir komisyon olarak öne çıkıyor.

Komisyonun internet sitesine göre Parker, Batı’nın insan hakları ihlalleri için yaptırım uyguladığı Magnitsky Yasası üzerinde de çalışmıştı. Yasa, adını Rusya bütçesinden zimmete para geçirilmesini soruşturan, vergi kaçırmakla suçlanan ve 2009 yılında Moskova’daki Matrosskaya Tişina gözaltı merkezinde hayatını kaybeden avukat Sergey Magnitsky’den alıyor.

Komisyon Başkanı Wilson, Parker’ın ‘kovulmasını’ tavsiye etti

Gazeteye göre Helsinki Komisyonunun Cumhuriyetçi Başkanı Joe Wilson, soruşturma haberinin duyulmasının ardından Kyle Parker’ın kovulmasını tavsiye etti. Wilson’a göre, danışmanın görevine devam etmesi ülkenin ulusal güvenliğine tehdit oluşturabilir.

Öte yandan soruşturma dışarıdan bir hukuk firması tarafından yürütülüyor. Soruşturma sadece Parker’ı değil, aynı zamanda onun faaliyetleriyle ilgili bir raporun yazarları olan komisyonun icra direktörü Stephen Schrage ve avukat Michael Geoffroy’a yönelik iddiaları da içeriyor. Parker’ın sözcüsü, yetkilinin Schrage ve Jeffroy’a yönelik görevi kötüye kullanma iddiaları nedeniyle bir ‘misilleme kampanyasının’ hedefi olduğunu savundu.

Şubat 2022’den bu yana ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı yardımların denetiminde yolsuzluk yapıldığına dair 57 soruşturma başlatılmış, bunlardan 14’ü tamamlanmış, 43’ü ise açık kalmıştı. Pentagon genel müfettişinin raporuna göre, tamamlanan soruşturmalar 7 tutuklama, 13 cezai suçlama, 2 mahkumiyet ve 11 görevden uzaklaştırma ile sonuçlandı.

Kamuoyuna açık soruşturmalar çoğunlukla hibe ve tedarik dolandırıcılığı, yolsuzluk, zimmete para geçirme ve diğer suiistimalleri içeriyor.

AMERİKA

Trump’ın “51. eyalet” şakası Kanada’yı karıştırdı

Yayınlanma

Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland’ın, başkan seçilen Donald Trump’ın yaklaşan gümrük vergisi tehditleriyle en iyi nasıl başa çıkılacağı konusundaki uzlaşmaz farklılıkları gerekçe göstererek istifa etmesiyle Kanada siyaseti karıştı.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Trump ile olası bir gümrük vergisi savaşına ilişkin korkularla bağlantılı bir iç siyasi krizle karşı karşıya kalırken, Seçilmiş Başkan, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olmasının “harika bir fikir” olacağını söyleyerek şaka yapınca işler daha da karmaşık hale geldi.

Trump çarşamba günü Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, “Birçok Kanadalı Kanada’nın 51. Eyalet olmasını istiyor. Vergilerden ve askeri korumadan büyük ölçüde tasarruf edecekler. Bence bu harika bir fikir. 51. Devlet!!!” dedi.

Leger tarafından yapılan bir ankete göre Kanadalıların %13’ü ülkenin ABD’nin bir eyaleti olmasını istiyor.

Trump, Trudeau’ya “Kanada Valisi” demişti

Trump aynı şakayı kasım ayı sonlarında Mar-a-Lago tatil köyünde verdiği bir akşam yemeğinde de yapmış ve izleyicilerden kahkahalar yükselmişti.

Fox News’e göre seçilmiş başkan, iki ülkenin birleşmesinin fentanil kaçakçılığı konusundaki endişelerini gidereceğini ve büyük ölçüde ABD’nin güney sınırını etkileyen bir sorun olan yasadışı göç akışını durduracağını öne sürmüştü.

Daha sonra Trump, Truth Social’da yaptığı başka bir paylaşımda da Başbakan Justic Trudeau’yu Kanada’nın “valisi” olarak adlandırmıştı ki bu, normalde ABD eyaletlerinin liderleri tarafından kullanılan bir unvan.

Bakan Freeland, istifadan önce Trudeau ile atıştı

Freeland ve Trudeau, kısa bir süre önce açıklanan iki aylık tatil satış vergisi ve Freeland’ın “maliyetli bir siyasi hile” olarak nitelendirdiği Kanadalılara 250 Kanada doları (168 avro) çek verilmesi konusunda anlaşmazlığa düştü.

Freeland, Trump’ın Kasım ayında yaptığı ülkeye %25 gümrük vergisi uygulama tehdidi bağlamında da Kanada’nın bu tür politikaları kaldırayamayacağını savunuyordu.

Freeland istifa mektubunda, “Ülkemiz ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya. Bu da mali barutumuzu bugünden kuru tutmak anlamına geliyor, böylece yaklaşan bir tarife savaşı için ihtiyaç duyabileceğimiz rezervlere sahip olabiliriz,” dedi.

Muhalefetten ve iktidar partisinden erken seçim çağrısı

Kararının, Trudeau’nun bir hafta önce kendisine ülkenin maliye bakanı olarak kalmasını istemediğini söylemesinin ardından geldiğini söyledi. 

Hükümetin bütçesini sunmadan hemen önce gelen bu ayrılış, hükümeti zor durumda bıraktı ve Trudeau ile zaten kırılgan olan Liberal Parti’yi uçurumun kenarına getirdi.

Trudeau’nun partisinin üyeleri onu istifaya çağırırken, Kanada’nın üç muhalefet partisi lideri de pazartesi günü Trudeau’nun görevi bırakması gerektiğini söyledi.

Muhalefetteki Kanada Muhafazakâr Partisi lideri Pierre Poilievre de erken federal seçim çağrısında bulundu. Kanadalı siyasetçi, “Her şey kontrolden çıkmaya başladı. Bu şekilde devam edemeyiz,” dedi.

Olası Trump vergileri Kanada’yı felç edebilir

Kasım ayında Trump, yasadışı göç ve ABD’deki fetanil kriziyle mücadele etmek gerekçesiyle Kanada ve Meksika’dan ülkeye giren tüm ürünlere %25 oranında kapsamlı bir vergi uygulayacağını söylemişti.

Ekonomistler bu tür tarifelerin Kanada ekonomisine önemli ölçüde zarar vereceği uyarısında bulunuyor. ABD hükümetinin verilerine göre Kanada 2022 yılında ABD ithalatının yaklaşık 437 milyar dolarını gerçekleştirmiş ve aynı yıl ABD ihracatının da en büyük pazarı olmuştu.

Kanada toplam ihracatının yaklaşık %75’ini ABD’ye yapıyor.

Freeland, Trump’ın kasım ayında yaptığı açıklamanın ardından, “ABD’ye sattığımız şeyler gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Onlara petrol satıyoruz, elektrik satıyoruz, kritik mineraller ve metaller satıyoruz,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Arjantin ile IMF arasında yeni program müzakereleri

Yayınlanma

Arjantin, Uluslararası Para Fonu ile mevcut 44 milyar dolarlık anlaşmanın yerini alacak yeni bir program arayışında.

Bloomberg’in aktardığına göre IMF Baş Sözcüsü Julie Kozack perşembe günü yaptığı açıklamada Javier Milei hükümetinin, selefinden devraldığı anlaşmanın son gözden geçirmelerini tamamlamak yerine yeni bir program üzerinde çalıştığını doğruladı.

Perşembe günü Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen Kozack, “Yetkililer yeni bir programa geçmek istediklerini resmen ifade ettiler ve müzakereler şu anda devam ediyor,” dedi.

Arjantin ile IMF arasındaki görüşmeler, Ekonomi Bakanı Luis Caputo’nun ofisinden ve merkez bankasından yetkililerden oluşan bir ekibin bu ayın başlarında fon temsilcileriyle görüşmek üzere Washington’a gitmesinin ardından ivme kazandı.

Arjantin’in bir sonraki IMF programına ilişkin müzakerelerdeki temel soru, kurumun Milei’ye 44 milyar dolarlık yükü devretmenin ötesinde ek finansman sağlayıp sağlamayacağı ve ne kadar sağlayacağı. 

Arjantin lideri bu yılın başlarında 15 milyar doları telaffuz etmiş fakat son zamanlarda bu rakama atıfta bulunmamıştı. Caputo bu hafta yaptığı açıklamada yeni fonların programın bir parçası olmasını beklediğini söyledi.

Kabul edildiğinde bu, ülkenin 1958’den bu yana kuruluşla yaptığı 23’üncü, 2018’den bu yana ise üçüncü program olacak.

IMF’nin Arjantin’deki sicili, on yıllar boyunca yapılan pek çok anlaşmanın ekonomiyi toparlayamaması ve birbiri ardına gelen hükümetlerin küresel borç verici kurumun parasını harcarken program hedeflerini sıklıkla ihlal etmesi nedeniyle kötü.

Milei ve baş müzakerecisi Caputo’nun da IMF ile ilişkileri karışık. Başkan bu yılın başlarında fonun üst düzey yetkililerinden biri olan Rodrigo Valdes’i eleştirmiş, Valdes de müzakerelerden çekilmeyi tercih etmişti.

Caputo da 2018’deki ilk anlaşma sırasında IMF yetkilileriyle kur politikası konusunda anlaşmazlığa düşmüş ve o dönemde Arjantin’in maliye bakanı olarak kısa bir süre merkez bankası başkanlığı yaptıktan sonra istifa etmişti.

Bu arada IMF yönetimi bu yıl Milei ve Caputo’yu harcamaları kısmak, enflasyonu düşürmek ve ülkenin birçok döviz kuru arasındaki farkı kapatmakla övdü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Cumhuriyetçilerin federal fon yasası Kongre’ye takıldı

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, hükümetin kapanmasına sadece bir gün kala, dün gece federal fonların süresini uzatacak bir tasarıyı kabul edemedi. 

Harcama tedbirinin çökmesi, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın defalarca taktik değiştirmek zorunda kaldığı kaotik bir mücadelenin uzamasına neden oldu.

Trump destekli tasarı, 30’un üzerinde Cumhuriyetçi ve neredeyse tüm Demokratların karşı çıkmasıyla gerekli üçte iki çoğunluğu sağlayamadı.

Nihai oylamada 235 üye tasarı aleyhinde, 174 üye ise tasarı lehinde oy kullandı; 38 Cumhuriyetçi tasarı aleyhinde, iki Demokrat ise tasarı lehinde oy kullandı.

Cumhuriyetçi muhalefetin düzeyi, Cumhuriyetçi liderlerin tasarıyı başka bir süreç altında gündeme getirmekte zorlanacağına işaret ediyor. 

Johnson başlangıçta Demokrat liderlerle hükümetin finansmanını 14 Mart’a kadar uzatacak yaklaşık 1.550 sayfalık bir tasarı üzerinde anlaşmaya varmıştı. Tasarı, afet yardımı, çiftlik yardımı ve Kongre üyeleri için maaş zammı da dahil olmak üzere partiler üstü yasama öncelikleriyle doluydu. 

Fakat Cumhuriyetçilerin sağ kanadı, Trump’ın milyarder danışmanı Elon Musk’ın özellikle eleştirdiği tasarıya yüklendi ve nihayetinde Trump, tasarıyı engelledi.

Bunun üzerine Johnson tasarıyı yeniden yazmak için kolları sıvadı ve Trump’ın talep ettiği iki yıllık borç tavanı uzatma maddesini ekledi.

Trump NBC’ye verdiği demeçte borç tavanının kaldırılmasını desteklediğini ve bunun gerçekleşmesi için “öncülük etmeye” hazır olduğunu söylemişti.

Trump’ın Kongre’deki en güçlü destekçilerinden bazıları da dahil olmak üzere Cumhuriyetçiler, en azından Demokratlar görevdeyken borç tavanının yükseltilmesine tarihsel olarak karşı çıkmışlardı. Şimdi ise Trump, tavanı tamamen kaldırmaları için onları zorlayacağını söylüyor.

Demokratlar perşembe günü kapalı kapılar ardında yapılan bir toplantıda tasarıya karşı çıkma kararı aldılar.

Demokrat Temsilci Jamie Raskin, “Anlaşmada yer alan pek çok önemli şeyi yerle bir eden bu teklifle geri dönmek, özellikle de liderliğimize danışmadıkları için bir hakaret ve aşağılamadır,” dedi.

Gözden geçirilmiş tasarı bazı muhafazakâr bütçe açığı savunucuları için de yetersizdi ve Teksaslı Cumhuriyetçi Temsilci Chip Roy tasarıya karşı çıkanlar arasındaydı.

Borç tavanı, ABD Hazinesi tarafından üstlenilebilecek ulusal borç miktarına ilişkin yasal bir sınır ve böylece federal hükümetin halihazırda aldığı borca ek olarak daha fazla borç alarak ne kadar para ödeyebileceğini belirliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English