Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

ABD’nin ateşkes önerisi Hamas’ın taleplerini karşılamıyor

Yayınlanma

CIA Direktörü William Burns, İsrail ile Hamas arasında Gazze’de altı haftalık ateşkes sağlanması için esir takası ve yerinden edilen Filistinlilerin kuzeydeki bölgelere “şartlı” dönüşünden oluşan bir öneri sundu.

Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına geçici olarak ara verecek ve İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak yeni bir öneri sundu.

İsmini açıklamayan Filistinli bir kaynak, AA’ya ateşkesle ilgili yeni teklifin 3 aşamadan oluştuğunu söyledi. Söz konusu kaynak, ilk aşamada, İsrailli sivil esirlere karşılık 100’ü uzun süreli hapis cezası almış olanlar olmak üzere 900 Filistinlinin serbest bırakılması ve yerinden edilen sivillerin Gazze’nin kuzeyine dönmesini içerdiğini belirtti.

Kaynak, yerinden edilenlerin, ikamet ettikleri bölgelere değil, uluslararası kuruluşların kurduğu kamplara dönmeleri şartının getirildiğini dile getirdi.

Yerinden edilenlerin kuzeye dönmeleri durumunda, İsrail güçlerinin doğudaki Salahaddin ve batıdaki Er-Reşid caddelerine birkaç yüz metre uzaklıkta konuşlanmış olacağını aktardı.

Wall Street Journal’a göre anlaşmanın birinci aşaması 6 haftalık bir ateşkes öngörüyor.

İsrail, Hamas militanlarının sivil halkın arasına karışmasından ve İsrail’in zaten temizlediğini söylediği bölgelere geri dönmesinden korktuğu için buna izin vermekte isteksiz davranıyor. İsrailli müzakereciler daha önce 60 bin Filistinlinin buraya dönmesine izin vermeyi teklif etmişti.

AA’ya konuşan Filistinli kaynak, teklifin ikinci aşamasında, tüm İsrailli esirlere karşılık üzerinde anlaşmaya varılan sayıda Filistinli tutuklunun serbest bırakılacağını, üçüncü aşamada ise İsrailli esirlerin cesetlerinin teslim edileceğini ifade etti.

Arabulucular hem Hamas yönetiminin hem de İsrail’in son teklife bu geceye kadar yanıt vermesini bekliyor.

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari BBC’ye yaptığı açıklamada ateşkes anlaşmasına varılması konusunda giderek daha iyimser olduğunu söyledi ancak “Görüşmelerin hiçbir şekilde son aşamasında değiliz” dedi.

Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Diaa Rashwan, Kahire merkezli yayın kuruluşu Alghad TV’ye yaptığı açıklamada, anlaşmanın sağlanması halinde Ramazan Bayramı’nın ilk günü yani yarın sabahtan itibaren ateşkesin başlayabileceğini söyledi.

“Ateşkes teklifi Hamas’ın taleplerini karşılamıyor”

Hamas yetkililerinden Mahmud Merdavi konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, arabulucular tarafından sunulan teklifin, açık ve net bir şekilde ateşkesi ve İsrail’in Gazze’den çekilmesi gerekliliğini yok saydığını söyledi.

​​​​​​​Merdavi, şöyle devam etti: “Bizi yeni bir savaşa sokmayacak bir anlaşma istiyoruz. Bu anlaşma, kapsamlı bir ateşkes, İsrail askerlerinin Gazze’den tamamen çekilmesi, yerinden edilenlerin evlerine dönmesi ile imar çalışmalarının şartsız gerçekleşmesi ve esir takasını içermeli. İsrailli esirlerin serbest kalmasını teminat altına alan ancak bizim esirlerimizi müzakerelere ve İsrail’in keyfine bırakan bir anlaşma istemiyoruz. Bu, işgalin devam etmesi ve Gazze Şeridi’nin kuzey ve güney bölgelerinin İsrail işgali altında bölünmesi anlamına gelir.”

Merdavi, söz konusu teklifin ateşkes ve askerlerin çekilmesini içermediğini, esirlerin durumunu netleştirilmediğini ve yerinden edilenlerin dönmesini değil sivil ve asker olarak ikiye bölünmesini içerdiğini, bunun da yerinden edilenlerin çoğunun evine dönemeyeceği anlamına geldiğini dile getirdi.

Hamas’tan yapılan açıklamada ise Hamas’ın Filistin halkına yönelik saldırıyı sona erdirecek bir anlaşmaya varmaya önem verdiği ancak İsrail’in inatçı tutum sergilemeyi sürdürdüğü, Filistin halkının ve direnişinin taleplerinin hiçbirine olumlu yanıt vermediği aktarıldı.

Buna rağmen Hamas yönetiminin kendilerine sunulan öneriyi tüm ulusal sorumlulukla incelediği bildirilen açıklamada, inceleme tamamlandığında arabuluculara Hamas’ın öneriye ilişkin tutumu hakkında bilgi verileceği kaydedildi.

Anlaşmanın önündeki en büyük engellerden biri, İsrail’in Hamas’ın Gazzelilerin yerleşim bölgesinin kuzeyine sınırsız dönüşüne izin verilmesi ve İsrail askerlerinin yerleşim bölgelerinden çekilmesi yönündeki taleplerini kabul edip etmeyeceğiydi. İsrail bu hamlelerin birlikte yapılması halinde Hamas’ın Gazze Şeridi’nde yeniden güç kazanarak savaştan sağ çıkabileceğinden endişe ediyor.

Teklifte 500 kamyon yardım yer alıyor

İsrail, Biden yönetimi de dahil çatışmaları durdurması için uluslararası baskı altında. Özellikle ABD merkezli yardım kuruluşu World Central Kitchen’ın 7 çalışanının İsrail saldırısında öldürülmesi sonrası Beyaz Saray İsrail’e Gazze’ye giren yardımları artırması için baskı yapıyor. Gazze’deki insani yardımı koordine eden İsrail ajansı Cogat, pazartesi günü 419 kamyon yardımın denetlendiğini ve bölgeye aktarıldığını, bunun savaşın başlamasından bu yana bir günde giriş yapan en yüksek kamyon sayısı olduğunu söyledi. Savaştan önce Gazze günde yaklaşık 500 kamyon yardım alıyordu.

ABD’nin son önerisi de ateşkes başladıktan sonra Gazze’ye her gün 500 kamyon insani yardım girmesini öngörüyor.

ORTADOĞU

Gallant’ın Gazze planı

Yayınlanma

İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın kamuoyu önünde tartışmasına neden olan savaş sonrası Gazze’yi kimin yöneteceği konusunda Gallant’ın hazırladığı planın detayları ortaya çıktı. Netanyahu da Gallant ile yüz yüze bu konuyu görüşeceğini belirtti.

Hayom gazetesi, Gazze’nin idaresi konusunda Başbakan Binyamin Netanyahu ile ayrışan Savunma Bakanı Gallant’ın bölgeye ilişkin planını yazdı. Gallant’ın planında uluslararası gözetim altında Gazze’de Filistin yönetimine bağlı yerel isimlerin silahlandırılmasının hedeflendiği belirtildi. Bu silahların “Hamas’ın eline geçmesini” önlemek için İsrail tarafından elektronik olarak izlenmesinin amaçlandığı kaydedildi.

Öte yandan Netanyahu, İsrail’in güneyinde Gazze sınırı yakınlarında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Gallant ile yaşadığı ayrışmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Savunma Bakanı’na hala güvenip güvenmediği ve kendisiyle birlikte çalışıp çalışamayacağı sorulan Netanyahu, “Eğer Savunma Bakanı’nın dün söylediklerinden bahsediyorsanız, ona söyleyeceklerimi ilk olarak yüz yüze söyleyeceğim, burada değil” yanıtını verdi.

Netanyahu, Gallant ile ayrışma yaşadığı Gazze’nin idaresi konusundaki görüşmenin yakında gerçekleşeceğini belirterek, İsrail’in saldırıları sonrası Gazze’nin idaresinin Filistin Yönetimi’ne devredilmesine karşı olduğunu da yineledi.

İsrail yönetiminde “ertesi gün” kamplaşması

Gazze’nin idaresi tartışması

Gallant, Tel Aviv’de düzenlediği basın toplantısında, uzun zamandır Gazze’de Hamas’a alternatif bir yönetim bulma yönünde çalışmanın gerekli olduğunu söylediklerini ancak herhangi bir karşılık alamadıklarını belirtmişti. Gallant, “Ordunun planı tartışmaya açılmadı, daha da kötüsü yerine hiçbir alternatif getirilmedi. Gazze’de askeri-sivil bir rejim, İsrail için kötü ve tehlikeli bir alternatiftir” demişti.

Gazze’de askeri bir yönetimin kurulmasını kabul etmeyeceğini belirten Gallant, Netanyahu’ya, konuya ilişkin bir karar vermesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil-askeri bir rejimin olmayacağını ilan etmesi ve Hamas’a alternatif bir yönetimi teşvik etmesi çağrısında bulunmuştu.

Başbakan Netanyahu ise paylaştığı videoda Gallant’ın eleştirilerine, “Hamas var olduğu sürece başka hiçbir aktör Gazze’yi yönetemeyecek, kesinlikle Filistin yönetimi değil” ifadeleriyle yanıt vermişti. Hamas yenilene kadar “ertesi gün” tartışmalarının “anlamsız” olduğunu savunan Netanyahu, “Hamas’ın Gazze’yi askeri olarak idare etmediği netleşene kadar hiçbir aktör kendi güvenliği korkusuyla Gazze’nin sivil yönetimini tek başına kabul etmeye hazır olmayacak” iddiasında bulunmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail yönetiminde “ertesi gün” kamplaşması

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ilk kez Başbakan Binjyamin Netanyahu’nun Hamas yenilene kadar “ertesi gün” tartışmalarının “anlamsız” olduğunu savunan politikasına karşı açıkça meydan okudu.

Gallant, Tel Aviv’de düzenlediği basın toplantısında, uzun zamandır Gazze’de Hamas’a alternatif bir yönetim bulma yönünde çalışmanın gerekli olduğunu söylediklerini ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını kaydeden Gallant, “Ordunun planı tartışmaya açılmadı, daha da kötüsü yerine hiçbir alternatif getirilmedi. Gazze’de askeri-sivil bir rejim, İsrail için kötü ve tehlikeli bir alternatiftir” dedi. Gazze’de askeri bir yönetimin kurulmasını kabul etmeyeceğini ifade eden Gallant, Netanyahu’ya, konuya ilişkin bir karar vermesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil-askeri bir rejimin olmayacağını ilan etmesi ve Hamas’a alternatif bir yönetimi teşvik etmesi çağrısında bulundu.

Netanyahu, sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı videoda Gallant’ın eleştirilerine yanıt verdi. Ordunun Hamas’a karşı savaşmaya devam ettiğine işaret eden Netanyahu, “Hamas var olduğu sürece başka hiçbir aktör Gazze’yi yönetemeyecek, kesinlikle Filistin Yönetimi değil” ifadelerini kullandı.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, tartışmaya dahil olarak Gallant’ın görevden alınması çağrısında bulundu. Gallant’ın, Netanyahu ve kabinenin geri kalanıyla Gazze’nin idaresi konusunda ayrışma yaşadığını kaydeden Smotrich, Savunma Bakanı’nın planının Gazze’de “bir Arap terör devletinin” kurulmasının önünü açacağını iddia etti. Ben-Gvir de savaşın hedeflerine ulaşabilmesi için Savunma Bakanı’nın değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz ise Gallant’a desteğini açıkladı. Gantz, ulusal bir televizyonda yaptığı konuşmada, “Savunma Bakanı doğruyu söylüyor; liderliğin sorumluluğu, ne pahasına olursa olsun ülke için doğru olanı yapmaktır” dedi.

Gallant en son geçen yılın mart ayında Netanyahu’ya karşı açıkça cephe almıştı. O zamanki gerekçe savunma bakanının yargıdaki revizyonun IDF ve İsrail’in güvenliği üzerinde olumsuz bir etkisi olacağına dair endişeleriydi. Netanyahu buna Gallant’ı görevden alarak yanıt vermiş ancak yüz binlerce İsrailli protesto için sokaklara döküldüğünden karar hiçbir zaman uygulanamamıştı.

IDF’ten Netanyahu’ya “Sisifos” isyanı

Öte yandan üst düzey IDF ve Şin Bet güvenlik servisi yetkililerinin de yakın zamanda yapılan toplantılarda Netanyahu’ya benzer uyarılarda bulunduğu basına yansımıştı. Gallant’ın açıklamaları, son birkaç aydır siyasi ve savunma liderliği arasında giderek büyüyen çatlağın bir göstergesi.

Haaretz’den Amos Harel meselenin sadece “ertesi gün” ve hükümetin askeri hedeflerine ek siyasi bir hedef belirlemesi tartışması olmadığını söyledi, “Rehine müzakerelerinin durması, Refah’taki çatışmaların devam etmesi, Mısır ve ABD ile giderek büyüyen anlaşmazlıklar da sorgulanıyor” dedi.

Refah’a yapılacak herhangi bir operasyonun Kahire ile karmaşık anlaşmalar gerektireceğinin açık olmasına rağmen krizin patlak verdiğine dikkat çeken Harel, şöyle yazdı: “Refah sınır kapısına İsrail bayrağı çekilmesine öfkelenen Mısır, İsrail’e karşı önlemlerini artırdı. Güney Afrika’nın Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na savaşı durdurmak için tedbir kararı alınması talebiyle yaptığı başvuruya katıldı. Çarşamba günü bir güvenlik heyeti krizi çözmek üzere Kahire’yi ziyaret etti. Mısırlılar ayrıca Sina Yarımadası’ndan Gazze’ye insani yardım girişine engeller koyarak İsrail’in ABD’ye verdiği taahhütleri ihlal etmesine yol açıyor.”

Refah saldırısının da Biden yönetimi ile İsrail arasında krize yol açtığını hatırlatan Harel, Gazze’de son günlerde yoğun çatışmalar yaşandığına ve İsrail’in kayıplarının arttığına dikkat çekti, “Geçmişte olduğu gibi tehlike, herhangi bir siyasi karar alınmadan sahadaki olayların bir tırmanışı dikte etmesidir” dedi.

Harel, yazısına şöyle devam etti: “Bu zor koşullar altında Netanyahu’nun felç geçirdiği görülüyor. Çabalarının çoğunu kişisel olarak hayatta kalmaya, iktidarı elinde tutmaya ve aşırı sağ ve ultra-Ortodokslarla koalisyonunu sürdürmeye harcıyor. Sonuç ise şaşırtıcı derecede pasif bir politika. Mevcut Netanyahu doktrini, savaş halindeki bir ülkeyi önemli kararlar almadan yönetmektir. Başbakan halka saçmalık ve uydurma şeyler pazarlamaya devam ediyor. Tam zafer vaatlerine ve zaferden sadece bir adım uzakta olduğumuz iddialarına şimdi de Refah’a girmenin şişirilmiş önemi eklendi.”

“Başbakan ne pahasına olursa olsun iktidarı elinde tutmayı planlıyor. Bu, yaptığı açıklamalardan, yavaş yavaş yeniden etrafında toplanan destekçilerinin tepkilerinden ve Kanal 14 ile diğer bazı sözcüler tarafından neredeyse 24 saat boyunca onun için yürütülen kampanyadan anlaşılıyor. Netanyahu sıfır diplomatik eylem politikasına sadık kalırken, konu kendi siyasi bekası olduğunda çok daha proaktif davranıyor.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Saldırılarını genişleten İsrail’in kayıpları artıyor

Yayınlanma

Cibaliya kampındaki askeri saldırılarını genişleten İsrail, 5 askerinin “dost ateşiyle” öldüğü, 7’sinin de yaralandığı açıkladı. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ise kampta düzenledikleri operasyonda 12 İsrail askerini öldürdüklerini duyurdu.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre, İsrail ordusunun “kara saldırısını genişlettiğini” duyurduğu Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’nda 5 İsrail askeri dost ateşiyle öldü, 3’ü ağır 7’si de yaralandı.

İsrail ordusunun ön raporunda, paraşütçü birlikleriyle ile birlikte hareket eden bir İsrail tankının, dün akşam askerlerin bulunduğu bir binayı 2 kez hedef aldığı aktarıldı. Tankçı birliğinin, paraşütçülerden önce bölgeye geldiği ve paraşütçülerin de bölgeye ulaşmasının ardından söz konusu binada konuşlandığı belirtildi.

Akşam saatlerinde başka bir paraşütçü birliğin bölgeye gelerek, 2 İsrail tankına aynı binaya girdiklerini haber verdiği belirtildi.

Tankçı birliğinin söz konusu binanın pencerelerinden birinde silah namlusu tespit etmesi üzerine binaya iki kez ateş açtığı ifade edildi.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, ölen askerlerin tamamının Paraşütçü Tugayı’ndan Yüzbaşı Roy Beit Yaakov (22), Çavuş Gilad Arye Boim (22), Çavuş Daniel Chemu (20), Çavuş İlan Cohen (20) ve Çavuş Betzlel David Shashuah (21) olduğu kaydedildi.

İsrail ordusu dün Cibaliya kampındaki askeri saldırılarını genişlettiğini duyurmuş, görgü tanıkları da İsrail askerlerinin kampta “yüzlerce yerinden edilmiş Filistinliyi barınma merkezlerinden Gazze kentinin batısına doğru zorla göç ettirdiğini söylemişti.

Filistinli gruplar da saldırılarını genişleten İsrail ordusuyla şiddetli çatışmalara girdi.

Hamas çatışmalarda 7’si tank, 4’ü buldozer ve 1’i ne olduğu belirtilmeyen askeri araç olmak üzere İsrail ordusuna ait 12 aracı vurduklarını açıkladı.

Kassam Tugayları’ndan yapılan açıklamada, “Yasin-105” roketiyle İsrail ordusuna ait D9 askeri buldozerinin, iki anti-personel roketi ile de bir evin içinde saklanan İsrail kuvvetinin hedef alındığı ve çatışmaya girildiği ifade edildi. Bu esnada kurtarma kuvveti olay yerine doğru ilerlerken, Merkava tipi bir tankın patlayıcı ile hedef alındığı aktarılan açıklamada, operasyonda en az 12 İsrail askerinin öldürüldüğü belirtildi.

Refah’a ek birlik

Öte yandan İsrail ordusunun, kara saldırısını genişletme tehdidinde bulunduğu Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine ek birlik gönderdiği duyuruldu.

The Times of Israel’in haberinde, İsrail ordusunun, Refah’ın doğusunda konuşlu 162. Tümen’e katılması için gece saatlerinde komando birliği gönderdiği belirtildi.

Haberde, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin İsrail’in Refah’taki “kara saldırılarını genişletmeyi” onaylamasının söz konusu olduğu bir dönemde Refah’a ek askeri birlik gönderildiğine dikkat çekildi.

İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, 7 Mayıs sabahı da Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English