Bizi Takip Edin

RUSYA

ABD’ye göre Ukrayna’daki çatışma “çıkmazda” değil

Yayınlanma

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivian, Ukrayna’daki çatışmanın “çıkmaza girmediğini” öne sürdü. Ukrayna ordusunun karşı taarruzunu değerlendiren Sullivian, “Bu savaşın nasıl sonuçlanacağını kestiremem” dedi.

Ukrayna, aylarca hazırlanarak başlattığı taarruzda Rus güçlerine karşı kayda değer bir ilerleme kaydedemezken savaşın gidişatına ilişkin yapılan “Ukrayna’da çıkmaza girildi” yorumlarına Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivian yanıt verdi.

Gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Sullivian, Ukrayna’daki savaşın bir çıkmaza girmediğini savundu. Jake Sullivan bir gazetecinin sorusu üzerine “Hayır, çatışmanın bir çıkmaza girdiğini düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın başarısız “büyük taarruzu”

Ukrayna ordusu aylarca süren hazırlık sürecinin ardından Haziran ayında Rus güçlerine karşı taarruza başlamıştı. NATO komuta kademesi tarafından hazırlanan taarruz planına göre Rus güçlerinin Ukrayna’nın doğusundan süpürülmesi hedefleniyordu. Kiev yönetimi ise stratejik hedef olarak Kırım yarım adasının Rusya’dan geri alınacağını öne sürüyordu.

Temmuz ayındaki NATO liderler zirvesine cephede kazanımları cebine gitmek isteyen Ukrayna devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy bu hedefine ulaşamadı. NATO liderler zirvesinden de Ukrayna’ya desteğin devam edeceği mesajı çıkmakla birlikte Ukrayna’nın bu durumda NATO üyesi olamayacağı teyit edildi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in özel kalem müdürü Stian Jenssen, Salı günü Norveç’te düzenlenen bir etkinlikte yaptığı açıklamada, “Bence Ukrayna’nın topraklarından vazgeçmesi ve karşılığında NATO üyeliği alması bir çözüm olabilir” demişti. İlk kez üst düzey bir NATO yetkilisinin Rusya’ya toprak verme teklifini gündeme getirmesi Kiev’de şok etkisi yaratmış tepkiyle karşılanmıştı. NATO da ikinci bir açıklamayla Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını deklare etmişti.

Sert açıklamalarıyla öne çıkan Rusya’nın Devlet Başkanı Dmitry Medvedev ise Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğinin başkent Kiev’den vazgeçmesi karşılığında olabileceğini söylemişti. Medvedev Temmuz ayındaki bir demecinde de Ukrayna taarruzunun başarılı olması durumunda Rusya’nın nükleer silah kullanmak zorunda kalacağı uyarısında bulunmuştu.

Sullivian: Bu savaşın nasıl sonuçlanacağını kestiremem

Savaşın çıkmazda olmadığını öne süren Beyaz Saray Ulusal güvenlik Danışmanı Jake Sullivian diğer yandan savaşın geleceğine ilişkin tahminde bulunmaktan kaçındı. ,

Askeri ve politik alandaki durumu “dinamik” olarak nitelendiren Sullivan, Rus ve Ukrayna güçlerinin uzun savaş cephesindeki konuma bağlı olarak aynı anda hem savunmada hem de saldırıda olduğunu söyledi.

Sullivian, “Rusya yer yer saldıracak ve saldırıyorlar da. Ama elbette Ukrayna da saldırıyor, Ukrayna da kazanımlar elde ediyor” ifadelerini kullandı. Kiev’e tavsiyelerde bulunan Sullivian, Ukrayna generallerinin uzun vadede Rus güçlerini baskı altına alabilmek için “sürdürülebilir” bir şekilde savaşmaları gerektiğini söyledi.

Sullivan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu savaşın nasıl sonuçlanacağını kestiremem ya da tahmin edemem. Ancak Ukrayna’yı karşı saldırı çabalarında desteklemeye devam ediyoruz.”

Okumaya Devam Et

RUSYA

BM Komisyonu, esir alınan Rus askerlerine yapılan işkence konusundaki sessizliğini parasızlıkla açıklıyor

Yayınlanma

BM’nin Ukrayna Hakikat Komisyonu üyesi Pablo de Greff, Rus savaş esirlerine yönelik işkence iddialarının raporlarında yer almamasının nedenini mali kaynak yetersizliği olarak açıkladı. De Greff, komisyonun tarafsızlığını koruduğunu belirtirken, mali krizin soruşturma kapasitelerini ciddi şekilde etkilediğini ve Ukrayna’daki zorla askere alma vakalarını da bu nedenle inceleyemediklerini iddia etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Ukrayna Hakikat Komisyonu, Rusya ordusu askerlerinin Ukrayna’da esir düşen askerlerine yönelik işkence iddialarını “mali kaynak yetersizliği” nedeniyle raporuna dahil etmediğini açıkladı.

Komisyon BM İnsan Hakları Konseyi üyesi devletlere sunduğu raporda, Rus ordusunu Ukraynalı savaş esirlerine işkence yapmakla suçladı, ancak Ukrayna’daki Rus esirlere yönelik işkence iddialarına değinmedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (İHAK) geçen yılın sonlarında, Ukraynalıların neredeyse tüm Rus savaş esirlerine işkence yaptığını kabul etmişti.

İHAK’nin bu görüşüne İnsan Hakları İzleme Örgütü de katılmıştı.

RIA Novosti haber ajansına Komisyon üyesi Pablo de Greff, rapor için yapılan soruşturmaların çoğunun “finansman eksikliği” nedeniyle uzaktan yürütüldüğünü belirterek, bunun kapsamlı soruşturmalar yapma imkanlarını “kısıtladığını” savundu.

De Greff, raporda Ukrayna’daki zorla askere alma vakalarına neden değinilmediğini de şu sözlerle açıkladı:

“Konuları seçmek zorundayız, her şeyi aynı anda soruşturamıyoruz, çünkü mali kriz bizi çok etkiledi.”

Komisyon üyesi De Greff, komisyonun “tarafsızlığı ve bağımsızlığı koruma konusunda her zaman titiz davrandığına” dair de güvence verdi.

Rusya ile Ukrayna arasında esir takası

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya, Batılı şirketlerin dönüşü için yeni prosedürler geliştiriyor

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği (RSPP) Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Batılı şirketlerin Rusya’dan çekilmesinin ardından yerli işletmelerin bu boşluğu doldurduğunu ve ülkenin ekonomik olarak güçlendiğini belirtti. Putin, Rusya’ya dönmek isteyen Batılı şirketler için özel bir prosedür geliştirileceğini, ancak yerli şirketlerin çıkarlarının her zaman öncelikli olacağını vurguladı. Ayrıca, yaptırımların Rusya ekonomisinde olumlu değişikliklere yol açtığını ve Batılı şirketlerin Rusya’dan çıkış zararlarının 1,2 trilyon doları aştığını ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Rusya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği’nin (RSPP) genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, Rus şirketlerinin Batılı şirketlerin çekilmesiyle oluşan boşluğu başarıyla doldurduğunu ve pazar paylarını artırdığını belirtti.

Putin, “Yurt dışından dönmek isteyen kuruluşlar için ayrı bir prosedür geliştireceğiz,” dedi.

Uzmanlara göre, Rusya’dan ayrılan Batılı şirketlerin zararları 1,2 trilyon doları aşıyor.

Moskova Uluslararası Müzik Evi’nde düzenlenen yıllık kongre, iş dünyasının çıkarlarını temsil eden 320 binden fazla Rus şirketini bir araya getirdi.

RSPP’ye üye şirketler, Rusya’nın gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 60’ından fazlasını üretiyor.

Kongreye, önde gelen girişimciler ve hükümet yetkilileri dahil olmak üzere yaklaşık 1300 delege katıldı.

Maliye Bakanı Anton Siluanov, bakanlığının Merkez Bankası ile birlikte enflasyonu düşürmek için ekonomiyi soğutma önlemleri aldığını belirtti.

Siluanov, işletmeleri maliyetlerini düşürmeye çağırdı. Putin ise, “Pratikte her şeyin planlandığı gibi olması, aşırı bir soğuma olmaması gerekiyor. Her şeyin yavaş yavaş olması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.

Rusya Maliye Bakanlığı, bütçe üzerindeki baskıyı azaltmak için özelleştirme istiyor

Devlet Başkanı Putin ise, Rusya’nın ulaşım, lojistik ve finansal altyapı dahil olmak üzere her alanda egemenliğini güçlendirdiğini belirtti.

Putin, Bu durumun, rakiplerin Rusya’yı engelleme ve ekonomik ile teknolojik kapasitelerini zayıflatma çabalarına yol açtığını söyledi.

Devlet Başkanı, “Küresel rekabet kızıştı ve giderek daha karmaşık ve uzlaşmaz bir hal alıyor. Gözlerimizin önünde yeni bir ekonomik rekabet sarmalı yaşanıyor,” diye konuştu.

Son yıllarda Rus işletmeleri, yaptırımlar, uluslararası ödeme kısıtlamaları ve dış pazarlardaki zorluklar gibi ciddi sorunlarla karşılaştı.

Fakat Rus sermayedarlar, Batı’nın yaptırımları altında çalışmayı öğrendi. Bugün, Rusya’daki kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırımlar, diğer tüm ülkelere uygulananların toplamından daha fazla.

Devlet Başkanı Putin, “Girişimcilerin kendileri bile kaç tane yaptırım uygulandığına anlamamış gibi görünüyor, ancak Maliye Bakanlığı hesapladı. Size güvenle söyleyebilirim ki, kişi ve kuruluşlara yönelik 28 bin 595 yaptırım var,” dedi.

Putin, bu tür eylemlerin yatırım özgürlüğünü ve küresel ticareti baltaladığını, ancak aynı zamanda Rusya ekonomisinde, özellikle finans ve teknoloji alanlarında olumlu değişikliklere yol açtığını belirtti.

Norilsk Nikel’in kurucusu Vladimir Potanin, yaptığı açıklamada, “Pek çok kişi bu yaptırımların yasa dışı olduğunu ve Rus işletmeleri üzerinde bir baskı aracı olduğunu düşünüyor. Devlet Başkanımızın gündeminde bu konunun (ABD ile ilişkilerin normalleşmesi için) bir koşul olarak yer alması boşuna değil. Bu nedenle, bu alanda devlet politikasını izlememizin doğru olacağını düşünüyoruz,” ifadelerini kullandı.

Rus sermayedarlar, Moskova ile çalışmak isteyen diğer yabancı ortaklarla alternatif işbirliği mekanizmaları kurmayı başardı.

Ayrıca Vladimir Putin, Rus işletmelerinin BRICS ortaklarıyla projelere aktif katılımını beklediğini ifade etti.

Putin, konuşmasının büyük bir bölümünü, Ukrayna’daki askeri müdahalenin başlamasından sonra pazarı terk eden ve Rusya’ya geri dönmek isteyen yabancı şirketlere ayırdı.

Bu durumdan Rus işletmelerinin faydalandığını ve boşalan pazar paylarını doldurduğunu belirtti ve Rusya’dan ayrılan bazı kuruluşların geri dönmek istediğini anımsattı.

İktisatçı Valeriy Korneyev, İzvestiya‘ya yaptığı açıklamada, “Batılı işletmelerin Rusya’daki doğrudan kayıplarını doğru bir şekilde tahmin etmek zor. Fakat, Batı’da bloke edildiği düşünülen 600 milyar dolarlık uluslararası rezervlerimizden daha fazlasını kaybettiler. Batılı şirketlerin Rusya’daki kayıplarını bilançolarından silmelerinden kaynaklanan doğrudan zararları 1,2 trilyon doları aşıyor. Rusya’da bıraktıkları pazar paylarından elde edebilecekleri potansiyel kâr kayıpları ise tahmin edilemiyor, bu çok daha büyük,” dedi.

Öte yandan Putin, hükümete, Batılı ülkelerin şirketlerinin Rusya’ya dönüşü için dürüst iş yapma garantisiyle bir prosedür geliştirmesi talimatını verdi.

Özellikle ülkeden “kapıyı çarparak” çıkan Batılı şirketlerin dönüşüyle ilgili anlaşmalara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Putin, “Rus şirketlerinin, işletmelerinin ve çalışanlarının çıkarları bizim için her zaman öncelikli olacak. Yabancı işletmelerin pazarımıza dönüşü konusunu bu açıdan değerlendireceğiz,” diye ekledi.

Rusya lideri, “Eskisi gibi olmayacak. Ticaret, ödemeler ve sermaye akışlarının tam özgürlüğüne güvenmek mümkün değil, tıpkı yatırımcıların ve girişimcilerin haklarını korumak için Batılı mekanizmalara güvenilemeyeceği gibi,” diye vurguladı.

Bu mekanizmaların daha önce de zorlukla çalıştığını belirten Putin, “Şimdi ise, tabiri caizse, tüm örtüler kalktı. Avrupa başkentlerindeki çeşitli ‘yüksek mahkemelerin’ ve birçok kişinin saklanmak için çabaladığı Batı yargı bölgelerinin neye mal olduğu herkese açık hale geldi. Her şey. Bunların hiçbiri yok. Ve hiçbir gizli yargı bölgesi yok,” diyerek sözlerini tamamladı.

Putin’den Batılı şirketlere uyarı: Geri dönüşler kolay olmayacak

Okumaya Devam Et

RUSYA

Gazprom, yıllık çevre raporunu yayımlamayı durduruyor

Yayınlanma

Rus enerji devi Gazprom, yıllık çevre raporunu yayımlamama kararı aldı. Şirket, 17 Mart’ta alınan yönetim kurulu kararıyla, çevre politikası ve çevresel sorumluluk mekanizmalarına ilişkin düzenlemelerdeki raporla ilgili maddeleri çıkardı.

Rus enerji şirketi Gazprom, yıllık çevre raporunu yayımlamama kararı aldı.

Şirketin internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, bu karar 17 Mart’taki yönetim kurulu toplantısında alındı.

Yönetim kurulu, şirketin bilgi açıklama yönetmeliğinden ve “Gazprom ve bağlı ortaklıklarının çevre politikası, çevresel sorumluluk mekanizmalarının gönüllü olarak uygulanması usulü” hakkındaki kararlardan, yıllık çevre raporunun (çevre koruma raporu) hazırlanması ve hissedarlara sunulmasıyla ilgili maddeleri çıkardı.

TASS‘ın haberine göre, şirket, grup şirketlerinin sosyal faaliyet raporunu yayımlamaya devam edecek.

Bu belge, Gazprom’un sürdürülebilir kalkınma alanındaki politikasını, bu alandaki temel hedeflerini ve raporlama döneminde elde edilen sonuçları, Rusya’nın sosyo-ekonomik kalkınmasına katkısıyla ilgili bilgileri açıklayarak gösteriyor.

Hafta başında Gazprom’un Rusya Muhasebe Standartları’na (RMS) göre 2024 yılı net zararının 1,08 trilyon ruble olduğu açıklandı.

Aynı zamanda, şirketin geçen yılki geliri yüzde 11,3 artarak 6,257 trilyon rubleye yükseldi.

Gazprom’un enformasyon dairesi, Vedomosti‘ye yaptığı açıklamada, zararın ana nedenlerinin Gazprom Neft hisselerinin değerindeki 852 milyar rublelik düşüş ve 1 Ocak 2025’ten itibaren vergi oranının yüzde 25’e yükselmesi nedeniyle ertelenmiş gelir vergisi giderlerindeki 444 milyar rublelik artış olduğunu belirtti.

Gazprom, 1 trilyon rubleden fazla zarar açıkladı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English