Bizi Takip Edin

AVRUPA

Alman devleti WhatsApp ve Telegram mesajlarına göz dikebilir

Yayınlanma

Almanya’nın üst düzey diplomatlarından biri, Rusya’nın Avrupa’da Ukrayna’ya verilen desteği baltalamaya yönelik dezenformasyon kampanyalarının ölçek, beceri ve gizlilik açısından önemli ölçüde büyüdüğünü ileri sürdü.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Kültür ve İletişim Dairesi Başkanı Ralf Beste Financial Times’a (FT) yaptığı açıklamada, “Bu kesinlikle ciddiye almamız gereken bir tehdit. Genel olarak, daha önce gördüklerimize kıyasla karmaşıklıkta ve etkide bir artış var,” dedi.

Rusya’nın mesajlarında ‘daha fazla incelik ve inandırıcılığı’ otomasyonla birleştirerek ‘yıkıcı saldırılarını daha etkili ve mücadele edilmesi daha zor hale getirdiğini’ savunan Beste, “Muhtemelen bizim bile göremediğimiz pek çok şey oluyor. Telegram ve WhatsApp’taki özel … kanallarında giderek daha fazla konuşma gerçekleşiyor. Orada neler olup bittiğini anlamak çok zor,” ifadelerini kullandı.

FT’nin bildirdiğinde göre Beste’nin departmanında, Alman hükümetinin Rusya’nın yurtdışındaki enformasyon operasyonlarını takip etme ve durdurma çabalarına liderlik eden özel bir hücre var.

Özellikle Scholz’un partisi Sosyal Demokratların (SPD) destekçileri arasında Almanya’nın dış politika ve savunma alanlarındaki değişimiyle ilgili derin görüş ayrılıkları var ve pek çok Alman ekonomik büyüme ve ülkenin Rus gazından vazgeçmesinin etkileri konusunda endişe duyuyor.

Beste bununla ilgili olarak, “[Ruslar] şüphe çatlakları ya da tedirginlik duyguları arıyor ve bunları büyütmeye çalışıyor,” iddiasında bulundu.

Almanlar ‘Rus dezenformasyon ağını çökertti’ iddiası

FT’nin iddiasına göre Beste’nin departmanı bu yıl sosyal medya platformu X’te ‘Alman kamuoyunu manipüle etmeye yönelik’ şimdiye kadarki en büyük girişimlerden birini ortaya çıkardı.

Günde 200.000 kadar paylaşım yapan 50.000’den fazla sahte hesaptan oluşan bir ağ, Almanları hükümetin Ukrayna’ya yardımının Almanya’nın refahını baltaladığına ve nükleer savaş riskine yol açtığına ikna etmeye çalıştı.

İlgili ağ, habere göre, bu tür iddiaları Der Spiegel ve Süddeutsche Zeitung gibi saygın haber kaynaklarında görüş olarak yayınlanmış gibi göstererek aklamaya çalıştı fakat aynı zamanda mevcut Ukrayna karşıtı görüşleri güçlendirmeye ve daha yaygınmış gibi göstermeye de çalıştı.

Beste, bu tür çabalara karşı koymanın zor olduğunu ve Rusya’nın, ‘genellikle beceriksizce ve bariz bir şekilde muhalefeti yaymak’ için gerçek insanları kullanan kötü şöhretli ‘trol çiftliklerini’ çalıştırdığı günlerden ne ölçüde ilerlediğini gösterdiğini söyledi.

Beste: Ruslar bazı doğruları alıp olayları çarpıtıyor

Beste, “[Şimdi] mesele sadece doğrulanabilir şekilde doğru ya da yanlış olan bilgi meselesi değil. Bundan daha fazlası var. Bu, fikirleri çarpıtmakla ilgili. Tartışmanın dengesini değiştirmeye çalışmak. Ya da insanları tartışmanın çerçevesinin gerçekte olduğundan farklı olduğuna ikna etmek,” iddiasında bulundu.

Kullanılan tekniklerin daha çok ‘dürtmeye’ benzediğini söyleyen Beste, davranış biliminde fikirleri ya da eylemleri incelikli bir şekilde değiştirmek için küçük sosyal ve bilgisel ipuçları kullanma kavramına atıfta bulundu.

“Örneğin, ‘XYZ’nin … olduğuna dair artan şüpheler var’ derseniz, insanları o konuyla ilgili şüphelere daha açık hale getirirsiniz,” diyen Beste, Rusya’nın bu tip kampanyalarda ‘gerçekliğin unsurlarını’ alıp daha sonra farklı bir izlenim yaratmak için onları çarpıttığını ileri sürdü.

“Almanya büyük ölçekli siber saldırılara karşı hazırlıklı değil”

Öte yandan Alman Federal Bilgi Güvenliği Dairesi (BSI) Başkanı Claudia Plattner, ülkenin işleyen bir kriz yönetim sistemine sahip olmadığı için olası büyük ölçekli bir siber saldırıya karşı yeterince hazırlıklı olmadığını açıkladı.

Uluslararası güvenlik durumunun giderek gerginleşmesine rağmen Almanya şu ana kadar kritik altyapılara yönelik büyük ölçekli bir siber saldırıya maruz kalmadı.

Fakat siber saldırılarla mücadeleden sorumlu kurumun başkanı Claudia Plattner, Almanya’nın böyle bir saldırıya yeterince yanıt verecek araçlardan yoksun olacağı uyarısında bulundu.

Plattner, hükümeti ‘büyük bir şey olmadan ve örneğin sıra sıra ATM’ler bozulmadan önce’ siber güvenliğe öncelik vermeye çağırdı.

Plattner, Tagesspiegel’e verdiği demeçte, “Neden her zaman hatalardan ders almak zorundayız? Bu konunun son derece önemli olduğunu biliyoruz,” dedi.

Böyle bir kriz durumunda Almanya’nın 16 eyaleti ile federal makamlar arasında işbirliğini sağlayacak herhangi bir yapı şu anda mevcut değildir ve bu da ülkenin böyle bir saldırıya karşılık verme kabiliyetini zayıflatabilir.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English