Bizi Takip Edin

AVRUPA

Almanya: Rusya’nın nükleer doktrinindeki değişiklikler dikkate değer değil

Yayınlanma

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Rusya’nın nükleer doktrinindeki değişikliklerin Berlin ve NATO’nun genel politikasını etkilemeyeceğini belirterek, Berlin’in bu konuda herhangi bir tepki vermesine gerek olmadığını söyledi. Pistorius’a göre, Almanya’nın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in adımlarına ‘fazla odaklanmasına’ gerek yok.

Pistorius Litvanya’da düzenlenen basın toplantısında, “Tüm bu tartışmada ve konunun sürekli gündeme getirilmesinde bizim bir rolümüz olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda yorum yapmanın da bir anlamı yok, zira yarın başka bir şey gündeme gelecek,” dedi. Ayrıca Almanya’nın ‘kendi yolunu izlediğini’ ve doğru bildiği şeyleri yapmaya devam ettiğini vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Eylül’de yapılan Güvenlik Konseyi toplantısında, nükleer doktrinde bir değişiklik önerdi. Buna göre, nükleer bir güç tarafından desteklenen herhangi bir devletin Rusya’ya karşı giriştiği bir saldırı, doğrudan Rusya’ya yönelik bir saldırı olarak kabul edilecek.

Ayrıca, Rusya’ya yönelik stratejik havacılık, seyir füzeleri, hipersonik silahlar ve insansız hava araçları gibi saldırı araçlarının toplu olarak fırlatılacağına dair ‘güvenilir bilgiler’ alınması durumunda, Rusya’nın nükleer silah kullanabileceği belirtildi. Bunun yanı sıra Putin, Belarus’a yönelik bir saldırının konvansiyonel silahlarla yapılması durumunda dahi bu ülkenin Rusya’nın nükleer kalkanıyla korunacağını ifade etti.

ABD ve Avrupa Birliği (AB), Putin’in bu önerilerini sorumsuzluk olarak değerlendirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu tür söylemlerin kabul edilemez olduğunu savundu ve Putin’in daha önce de nükleer silahları tehdit unsuru olarak kullandığında, Çin de dahil olmak üzere dünya çapında pek çok aktörün bu tür tutumların sorumsuzluğunu açıkça dile getirdiğini öne sürdü.

AB Komisyonu’nun Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Peter Stano ise, Brüksel’in bu tür tehditleri ‘kesin bir dille reddettiğini’ ve Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğini söyledi.

Stano, Putin’in nükleer kartı daha önce de oynadığını belirterek, ‘son derece sorumsuz ve kabul edilemez bu davranışın’ tüm dünyaya Putin’in gerçek yüzünü gösterdiğini ifade etti. Ukrayna Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Andriy Yermak ise Rusya’nın nükleer doktrinindeki değişiklikleri ‘şantaj’ ve ‘gözdağı’ olarak nitelendirerek, bunun Ukrayna’ya karşı herhangi bir etkisi olmayacağını vurguladı.

Rusya nükleer doktrinini neden değiştiriyor?

AVRUPA

The Economist: Zelenskiy, iktidarını pekiştirmek için 2025’te başkanlık seçimi yapacak

Yayınlanma

The Economist‘e konuşan kaynaklar, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in iktidarını sağlamlaştırmak amacıyla 2025 yılında bir başkanlık seçimi düzenlemeyi düşündüğünü belirtti.

Kaynaklara göre, şu anda Zelenskiy’nin olası rakipleri hakkında ciddi tartışmalar var. Bu isimler arasında, bu yılın şubat ayında Genelkurmay Başkanlığı görevinden alınan Valeriy Zalujnıy’ın adı da öne çıkıyor.

Derginin kamuoyu yoklamalarına atıfta bulunduğu haberde, Ukrayna halkının eski bir subayın yeni devlet başkanı olarak seçilmesi fikrine sıcak baktığı ifade ediliyor.

Amerikan Ulusal Demokrasi Enstitüsü’nün verilerine göre, Ukraynalıların mevcut cumhurbaşkanına olan güveni Mayıs 2023’te yüzde 80 iken 2024’te bu oran yüzde 45’e kadar düştü. Hükümete olan güven ise daha da düşük seviyelere geriledi. Üç kez devlet başkanlığına aday olan eski Ukrayna Başbakanı Yuliya Timoşenko, The Economist’e yaptığı açıklamada, “Siyasi süreç kesinlikle başladı,” dedi.

Zelenskiy’nin beş yıllık görev süresi 20 Mayıs 2024’te sona eriyor. Ukrayna’da devlet başkanlığı seçimlerinin normal şartlarda mart ayında yapılması gerekiyordu, ancak ülkedeki sıkıyönetim nedeniyle seçimler ertelendi.

Zelenskiy daha önce, ülkede seçimlerin yapılmasının ‘uygunsuz’ olduğunu ifade etmişti. Seçimlerin yapılması sadece Rusya’nın çıkarına olacağını iddia eden Zelenskiy, “Şu anda savunma zamanındayız, devletin ve halkın kaderinin bağlı olduğu bir savaşın ortasındayız. Rusya’nın Ukrayna’dan beklediği tek şey, dikkatimizin dağılması,” demişti.

Zelenskiy, aynı zamanda askeri çatışma sona ererse ikinci bir dönem için başkanlığa aday olmayacağını dile getirdi. Ukraynalı lider, “Savaş sürerken kaçamam,” diye ekledi.

Öte yandan, Golos Partisi’nden Rada milletvekili Yaroslav Jeleznyak, 14 Eylül’de yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın 2025 yılı bütçesinde seçimlerin düzenlenmesi için ödenek bulunmadığını belirtti.

Ardından, Avrupa Dayanışması’ndan Rada milletvekili Oleksiy Gonçarenko, 19 Eylül’de, Ukrayna Devlet Başkanlığı İdaresinin yeni başkan yardımcısı Viktor Mikita’nın, iktidardaki Halkın Hizmetkârı Partisi’nin bölgesel şubelerinin başkanlarıyla seçim hazırlıklarına dair bir toplantı yaptığını bildirdi.

Gonçarenko, “Elbette kimse doğrudan ‘seçim’ kelimesini kullanmadı, ancak seçim süreci ve nasıl hazırlanılacağı hakkında konuştular. Genel olarak seçim hazırlıkları gündemdeydi,” diye ekledi.

Politico: Ukrayna’da adil seçimlerin düzenlenmesi mümkün değil

Okumaya Devam Et

AVRUPA

BASF, Almanya’da sanayinin durumu nedeniyle temettü ödemelerini azalttı

Yayınlanma

Dünyanın en büyük kimya grubu Alman devi BASF, son yılların en kötü kriziyle mücadele ederken temettü oranını üçte bir oranında düşürdü, sermaye harcamalarını kısmayı planlıyor ve tarım birimini kısmen halka arz etmeye hazırlanıyor.

Financial Times’a (FT) göre Ukrayna savaşından bu yana enerji fiyatlarındaki keskin artış nedeniyle grubun yaşadığı sıkıntılar, Alman endüstrisindeki daha geniş karamsarlığa da katkıda bulunuyor.

BASF’nin hisseleri Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana değerinin üçte birini kaybetti ve 2020’nin başlarında Covid-19 pandemisinin başlangıcındaki kısa süreli borsa çöküşünden bu yana ağustos ayında en düşük seviyeden işlem gördü.

BASF perşembe günü yatırımcıları, daha önce hissedarlara ödemeleri geçen yılki 3,40 avro seviyesinde tutma sözü vermiş olmasına rağmen, 2024 ve takip eden üç yılda “hisse başına en az 2,25 avro” temettü ödeyeceği konusunda uyardı.

Şirket tarafından yayınlanan bir ankete göre, analistler 2024 yılı için bu tür ödemeler bekliyorlardı ve önümüzdeki iki yıl boyunca hafif artışlar öngörüyorlardı. BASF hisseleri haber üzerine yüzde 2,8 düştü.

Reuters’in haberine göre, BASF CEO’su Markus Kamieth, şirket içi bir görüşmede çalışanlara, borsanın şu anda birimin kazanç beklentilerini hafife aldığını savunarak, şirketin tarımsal iş kolunu kısmen borsaya kote etmeye hazırlandığını söyledi.

Çiftçiler için herbisit, fungisit ve tohum üreten tarım birimi, yıllık 10 milyar avro satış gerçekleştiriyor ve BASF’nin toplam gelirinin yüzde 15’ini oluşturuyor.

BASF’nin iç görüşmesinin kayıtlarına ulaşan Reuters’e göre Kamieth ayrıca yönetimin, Almanya’nın zor durumdaki otomobil üreticilerini en önemli müşterileri arasında sayan boya işinin satışı da dahil olmak üzere stratejik seçenekleri değerlendireceğini söyledi.

BASF, içinde bulunduğu krize rağmen 2028 yılına kadar hissedarlarına üçte ikisi temettü ve geri kalanı hisse geri alımı olmak üzere toplam 12 milyar avro ödeme sözü verdi ve bu süre zarfında serbest nakit akışının ödemeleri aşmasını beklediğini ekledi.

Şirket, Zhanjiang’daki dev yeni Çin kimya tesisinin faaliyete geçmesinin planlandığı 2026 yılından itibaren, sermaye harcamalarını “amortismanın çok altında” azaltacağını söyledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Belçika, AB’ye Rusya’dan LNG tedarikini yasaklamayı önerdi

Yayınlanma

Belçika Enerji Bakanı, AB’nin Rusya’dan sıvılaştırılmış doğalgaz alımını yasaklamasını önerdi. Hollanda da bu görüşü desteklerken, mevcut uzun vadeli sözleşmeler ve bazı ülkelerin muhalefeti nedeniyle bu adımın atılması kolay görünmüyor.

Rusya’nın Avrupa Birliği (AB) ülkelerine LNG ihracatı artıyor ve idari tedbirler olmadan bu artışın önüne geçilemiyor. Belçika Enerji Bakanı Tinne van der Straeten, şirketlerin uzun vadeli sözleşmeleri tek taraflı feshedemeyeceğini, bu nedenle ithalatı durdurmak için yaptırımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bu görüş Hollanda tarafından da destek görüyor.

Van der Straeten, Financial Times’a verdiği demeçte, AB’nin Rusya’dan LNG tedarikini durdurmak için ‘daha ileri adımlar atması’ gerektiğini vurguladı.

Avrupa Komisyonu şimdiye kadar ülkelere sadece Rusya’dan ithalatı azaltmaları ya da tamamen durdurmaları çağrısında bulundu. Haziran ayında onaylanan (ancak henüz yürürlüğe girmeyen) Avrupa limanlarında Rusya’dan LNG aktarımına getirilen yasak ise sadece uzak ülkelere tedariki zorlaştıracak, ancak Avrupa’ya gaz satışını engellemeyecek.

Van der Straeten, sözleşme sürelerinin genellikle on yıllarla ifade edildiğini belirterek şunları söyledi:

“Bu konu üzerinde çalışıyoruz. Rus gazı Belçika’ya akmaya devam ediyor. Her türlü çözüm yolunu araştırdım ve mevcut gaz mevzuatının burada yardımcı olamayacağını gördüm. Bizim tüm Avrupa’yı kapsayan bir yaklaşıma ihtiyacımız var.”

Diğer yandan Hollanda İklim ve Yeşil Büyüme Bakanı Sophie Hermans da “Avrupa Komisyonu’nun yaptırımları olmadan, özel anlaşmaların yerine getirilmesini durdurmanın başka bir yolu yok,” ifadelerini kullandı. Hollanda parlamentosuna yazdığı dilekçede Hermans, konuyu ekim ayında yapılacak AB enerji bakanları toplantısında gündeme getireceğini bildirdi.

Hermans, Rusya’nın bu yaz LNG teslimatlarını ikiye katladığına dikkat çekti: 2022 ortasından 2024 ortasına kadar Rotterdam limanına ayda ortalama bir Rus LNG tankeri geliyorken, son aylarda bu sayı ikiye çıktı.

Veri analiz şirketi Kpler’e göre, Belçika’nın Zeebrugge limanı Eylül 2023’ten Eylül 2024’e kadar geçen yıl 5,2 milyon tonluk ithalatla Rus LNG’sinin en büyük alıcısı oldu.

Ülkeler bazında değerlendirildiğinde ise Fransa, 2024 yılının başından bu yana iki limanından aldığı 4,3 milyon tonla zirveye yerleşti.

Böylece geçen yılın sonunda sırasıyla birinci ve ikinci sırada yer alan İspanya ve Belçika’yı geride bıraktı.

Financial Times, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerin baskısına rağmen, Avrupa çapında bir LNG ambargosunu hayata geçirmenin kolay olmayacağını belirtiyor.

Tüm ülkeler bu fikre sıcak bakmıyor: Örneğin Macaristan, Rus hidrokarbonlarının ithalatını azaltmaya yönelik tedbirleri sürekli olarak engelledi. Rus LNG tankerlerinin uğradığı ülkelerdeki diplomatlar ise, gazın daha sonra kıtanın içlerine doğru sevk edildiğine dikkat çekiyor.

Rusya, ‘gölge tankeriyle’ LNG sevkiyatına başlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English