Bizi Takip Edin

Ortadoğu

İsrail hükümetinde Haredi krizi: Meclisin feshi için harekete geçildi

Yayınlanma

Tartışmalı askerlik muafliyeti yasası nedeniyle İsrail hükümetinde Haredi krizi derinleşiyor. Haredilerin dini liderleri, Tevrat eğitimi alan yeshiva öğrencilerini askerlikten muaf tutacak yasanın Meclis’ten hâlâ geçirilmemesi üzerine, Birleşik Tevrat Yahudiliği yetkililerine hükümetten çekilmeleri yönünde talimat verdi. Bu gelişme üzerine muhalefet partileri, İsrail Meclisi’nin feshi için yasa tasarısı sunacaklarını duyurdu.

Times of Israel’in İbranice yayın yapan medya organlarına dayandırdığı habere göre, Birleşik Tevrat Yahudiliği -UTJ içindeki üst düzey yetkililer, Meclis Dışişleri ve Savunma Komitesi Başkanı Yuli Edelstein ile yapılan son geceki toplantının başarısızlıkla sonuçlandığını söyledi. Degel HaTorah Partisi lideri Milletvekili Moshe Gafni’nin, partisinin ruhani liderlerinden hükümetten çekilmesi ve meclisin feshi için çalışması yönünde talimat aldığı duyurdu.

“Düşman ordusunda askerlik yapmayız” diyen Harediler polisle çatıştı

Degel HaTorah, UTJ’yi oluşturan iki ana partiden biri. Diğer parti ise UTJ’nin de liderliğini üstlenen Yitzchak Goldknopf’un temsil ettiği Agudat Yisrael Partisi. Agudat Yisrael’in halihazırda Meclis’in feshi ve erken seçim sürecini başlatacak yasa teklifini ilerletmek için çalıştığı iddia ediliyor.

Degel HaTorah’ın dini liderlerinden ve Bnei Brak’taki Slabodka Yeshiva’nın başkanı Haham Moshe Hirsch adına yapılan açıklamada şöyle denildi: “Dün gece milletvekilleri, Edelstein ile yapılan görüşmenin detaylarını Haham Hirsch’e aktardıktan sonra, askerlik meselesinde hiçbir ilerleme sağlanamadığı netleşti. Bu nedenle, yeshiva başkanı yakın zamanda koalisyondan çekilme talimatı verecek.”

Haredi krizi muhalefeti harekete geçirdi

Bu gelişmelere karşılık olarak, muhalefetteki Gelecek Var (Yesh Atid), İsrail Evimiz (Yisrael Beytenu) ve Demokratlar partileri, gelecek çarşamba günü Meclis’in feshine yönelik bir yasa tasarısı sunacaklarını açıkladı. Bu adım, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya sorunu çözmesi için bir hafta süre tanınması anlamına geliyor. Ayrıca, teklifin Meclis’te oylamaya sunulması için geçecek süreç de dikkate alınacak.

Askerlik muafiyeti krizi Netanyahu hükümetini düşürebilir mi?

Şas ve UTJ, Meclis’teki iki Haredi partisi olarak, tartışmalı askerlik muafiyeti yasa tasarısının bu yıl 2 Haziran’da sona eren Şavuot Bayramı’na kadar geçirilmesini talep etmişti. Aksi takdirde hükümetin geleceğinin riske gireceği uyarısında bulunmuşlardı.

Ancak yedi milletvekilliği bulunan UTJ, tek başına hükümeti düşürebilecek güce sahip değil. Bu yönde atılacak herhangi bir adımın, koalisyon ortağı Şas’ın da desteğini alması gerekiyor. Netanyahu’nun mevcut koalisyonu, 120 sandalyeli Meclis’te 68 koltukla çoğunluğu elinde bulunduruyor.

Şas Partisi, gelişmelere ilişkin şu ana kadar kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadı.

Aşırı Ortodoks olarak bilinen Harediler daha önce verdikleri birçok ültimatomdan geri adım atmıştı. Ancak son gelişmeler, özellikle İsrail ordusunun genç ultra-Ortodoks erkeklere yönelik celp sayısını artırma planları, Netanyahu ile Haredi partiler arasındaki ilişkinin kopma noktasına geldiğini gösteriyor.

Ortadoğu

İran’dan İsrail’e karşı operasyon: Çok sayıda casus gözaltına alındı, İHA atölyesi çökertildi

Yayınlanma

İran, İsrail’le işbirliği yaptığı şüphesiyle ülke genelinde çok sayıda kişiyi gözaltına alındığını ve İsfahan’da bir İHA üretim atölyesini çökerttiğini açıkladı. Bu operasyonlar kapsamında daha önceden Mossad adına çalıştığı tespit edilen bir kişi idam edilirken, Yargı Erki Başkanı işbirlikçilerin süratle yargılanacağı sözünü verdi.

İran, ülke genelinde İsrail adına faaliyet yürüttüğü belirtilen çok sayıda kişinin gözaltına alındığını, İsfahan’da bir insansız hava aracı (İHA) üretim atölyesinin çökertildiğini ve bir Mossad ajanının idam edildiğini duyurdu.

Operasyonların, İran’ın Sadık Vaad 3 operasyonuyla karşılık verdiği ve 13 Haziran 2025’ten bu yana devam eden İsrail saldırıları sırasında yoğunlaştığı bildirildi.

İsfahan Emniyet Müdürlüğü tarafından pazartesi günü yapılan açıklamada, İsrail’le işbirliği yaptığı şüphesiyle 4 kişinin tutuklandığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca, “İsfahan’da İHA ve küçük uçak üretimi yapılan bir atölye ortaya çıkarılmış, İHA üretimine yönelik çok miktarda teçhizat ve yedek parça ele geçirilmiştir” denildi.

Bunun yanı sıra Tesnim haber ajansı, İsfahan siber polisinin, kamuoyunu yanıltarak ve söylentiler yayarak güvenliği bozmaya çalışan ve İsrail’le bağlantılı olduğu değerlendirilen 60 kişiyi tespit ettiğini bildirdi.

İsfahan’da İHA atölyesine baskın

Lübnan merkezli el-Meyadin ise, “İran’ın batısındaki Lorestan eyaletinde İsrail saldırılarına karışan bir grup ajanın yakalandığını” aktardı.

Ülke genelindeki operasyonlar pazar günü de devam etti. İran iç güvenlik birimleri, Tahran, İsfahan ve Kerman’da Mossad’a bağlı casusluk ve propaganda hücrelerinin çökertildiğini açıkladı.

Başkent Tahran’ın batısındaki Elburz eyaletinde iki Mossad ajanının yakalandığı belirtildi.

İsfahan’da ise Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı istihbarat teşkilatı, İsrail saldırılarına medya desteği vermek ve rejim karşıtı propaganda yapmakla suçlanan 16 kişiyi gözaltına aldı.

Ülkenin güneydoğusundaki Kerman eyaletinde de İsrail’in “vahşi eylemlerini” desteklediği öne sürülen iki kişi gözaltına alındı.

Mossad ajanına idam, işbirlikçilere ‘süratli yargılama’ sözü

Öte yandan İran makamları, pazartesi sabahı İsrail istihbarat teşkilatı Mossad adına çalıştığı suçlamasıyla İsmail Fikri isimli bir kişinin idam edildiğini duyurdu.

Yetkililer, idam edilen Fikri’nin son İsrail saldırıları sırasında yakalanan kişilerden olmadığını vurguladı.

Bu gelişmeler üzerine İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, İsrail’le işbirliği yaptığı şüphesiyle yakalananlar için süratli yargılama sözü verdi.

Tesnim ajansının aktardığına göre Muhsini Ejei, “Eğer bir kişi Siyonist rejimle bağlantısı ve işbirliği nedeniyle tutuklanırsa, savaş koşulları da göz önünde bulundurularak yasalar çerçevesinde çok hızlı bir şekilde yargılanmalı ve hakkında hüküm verilmelidir,” ifadelerini kullandı.

Tutuklamaların, İsrail ile her türlü istihbarat, medya veya propaganda işbirliğini suç sayan ve en ağır yasal cezaları öngören “İsrail’in Düşmanca Eylemleriyle Mücadele Yasası”nın 6, 7, 8 ve 10. maddeleri uyarınca yapıldığı belirtildi.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Grossi, İran ile UAEA arasındaki işbirliğinden övgüyle söz etti

Yayınlanma

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, İranlı yetkililer ile ajans arasındaki işbirliğini överek İsrail saldırısı sonrası nükleer tesislerde ciddi bir hasar tespit edilmediğini bildirdi. Grossi, güvenlik koşulları elverdiğinde denetimlerin devam edeceğini belirtti.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, bugün yaptığı açıklamada, İranlı yetkililer ile ajans arasındaki işbirliği ve bilgi alışverişinden övgüyle söz etti.

Grossi, İsrail’in saldırısının ardından İran’daki nükleer tesislerin durumuna ilişkin verdiği brifingde, Fordo urantum zenginleştirme tesisi veya Khondab’da inşaatı süren reaktörde herhangi bir hasar gözlemlenmediğini bildirdi.

Grossi, UAEA’nın İran’da bulunduğunu ve bulunmaya devam edeceğini vurgulayarak, “İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca, güvenlik koşulları elverir elvermez denetimler orada devam edecektir,” dedi.

Ayrıca Natanz veya Fordo’daki uranyum zenginleştirme tesislerinde daha fazla hasar olduğuna dair bir belirti bulunmadığını da teyit etti.

‘Askeri tırmanış diplomasiyi geciktiriyor’

UAEA Yönetim Kurulu’na yaptığı açıklamada, sahadaki müfettişlerle temas halinde olduklarını belirten Grossi, “Onların güvenliği en büyük önceliğimiz olmaya devam ediyor ve zarar görmemelerini sağlamak için gerekli tüm önlemler alınıyor,” ifadelerini kullandı.

Grossi, “Askeri tırmanış, İran’ın nükleer silah elde etmemesini sağlayacak diplomatik bir çözüme yönelik gerekli çalışmaları geciktiriyor,” diyerek endişelerini dile getirdi.

İran’dan hasar ve kirlilik açıklaması

Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, daha önce yaptığı bir açıklamada, Fordo tesisinin saldırılar sonucu maruz kaldığı hasarın sınırlı olduğunu ve hassas ekipman ve malzemelerin büyük bir kısmının daha önceden taşındığını belirtmişti.

Kemalvendi, sahada herhangi bir radyoaktif kirlenme olmadığını vurgulayarak, İsrail’in İran’ın nükleer altyapısını hedef alan “nitelikli saldırılar” düzenlediği yönündeki iddiaları yalanladı.

Aynı bağlamda Kemalvendi, Natanz tesisinde bir iç kirlilik tespit edildiğini ancak bunun tesis içinde sınırlı olduğunu, çevreye veya çevredeki bölgelere bir tehdit oluşturmadığını duyurdu.

Sözcü, acil durum ekiplerinin sahayı tamamen temizlemek için çalıştığını da sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

FT: Fordo tesisi Amerikan sığınak delici bombalarıyla bile yok edilemez

Yayınlanma

İngiliz Financial Times gazetesi, İran’ın Kum şehri yakınlarındaki Fordo nükleer tesisinin, bir dağın yarım kilometre altında yer alması ve gelişmiş savunma sistemleriyle korunması nedeniyle İsrail için bir ‘kabus’ teşkil ettiğini belirtti. Habere göre tesisin, Amerikan sığınak delici bombalarına karşı bile dayanıklı olabileceği değerlendirilirken, uzmanlar İsrail’in ABD yardımı olmadan tesisi yok edemeyeceğini vurguluyor.

Financial Times gazetesi, İran’ın Fordo nükleer tesisinin, İsrail’deki askeri planlamacılar için adeta bir “kabus” olduğunu vurguladı.

Gazete, tesisin Kum şehrinin güneyinde bir dağın yarım kilometre derinliğinde yer aldığını ve yoğun güvenlik önlemleri ile gelişmiş hava savunma sistemleri gibi devasa tahkimatlara sahip olduğunu, bu durumun da tesisi yok etmeyi neredeyse imkansız hale getirdiğini belirtti.

Haberde, Fordo’un, İran’ın nükleer programını olası bir saldırıya karşı koruma çabalarının en belirgin örneği olduğu ifade edildi.

Tesisin, “nükleer silah üretiminin” temel bileşenleri olan santrifüjlerin ve yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun güvenliğini sağlayacak şekilde doğrudan saldırılara dayanıklı olarak tasarlandığı kaydedildi.

Buna karşılık, İran’ın nükleer silah üretiminin savunma doktrininin bir parçası olmadığını her zaman vurguladığı da hatırlatıldı.

‘Nükleer sürecin başı ve sonu’

Financial Times‘a konuşan ABD merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı’ndan araştırmacı Behnam Ben Taleblu, “Fordo, İran nükleer programının en önemli direğidir,” dedi.

Taleblu, “İran’ın nükleer sürecinde her şeyin başlangıcı ve bitiş noktasıdır,” ifadelerini kullanarak tesisin stratejik önemine dikkat çekti.

‘İsrail, ABD yardımı olmadan yok edemez’

Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nden (INSS) İran uzmanı Danny Citrinowicz ise Fordo’un “son derece korunaklı ve dağın derinliklerinde” olduğunu teyit etti.

Citrinowicz, İsrail’in ABD’nin yardımı olmadan tesisi imha etmesinin mümkün olmadığını savundu. Uzman, bu tesisin İsrail’in askeri operasyonunda “en zor ve belki de son hedef” olabileceğini değerlendirdi.

Natanz’dan daha korunaklı

Ayrıca Financial Times, Fordo tesisinin jeolojik tahkimat açısından Natanz tesisini geride bıraktığını ve bu durumun onu geleneksel hava saldırılarına karşı neredeyse tamamen korunaklı hale getirdiğini aktardı.

Gazete, tesisin “60 metre betonu delme kapasitesine sahip Amerikan GBU-57 tipi sığınak delici bombasına karşı bile korunaklı olabileceğine” işaret etti.

Öte yandan, İran Öğrenci Haber Ajansı’nın yakın zamanda tesise bir saldırı düzenlendiğini, ancak oluşan hasarın “sınırlı” kaldığını duyurduğu bilgisine de haberde yer verildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English