Bizi Takip Edin

AVRUPA

Almanya’da sanayi üretimi temmuz ayında düştü

Yayınlanma

Almanya’nın sanayi üretimi temmuz ayında beklentilerin üzerinde geriledi.

Sanayi üretimi haziran ayına kıyasla %2,4 azalarak Bloomberg anketine katılan analistlerin tahmininden daha kötü gerçekleşti. İstatistik ofisi, çoğu sektörde düşüş olmasına rağmen otomotivin ana etken olduğunu söyledi.

Almanya ekonomisi ikinci çeyrekte %0,1 oranında daralarak yıllardır süren durgunluğu nihayet geride bırakabileceğine dair umutları suya düşürdü. Volkswagen’in kendi pazarında eşi benzeri görülmemiş fabrika kapatma planları yapması da karamsarlığı artırıyor.

Perşembe günü Ifo Enstitüsü bu yıl ve gelecek yıl için tahminlerini önemli ölçüde düşürdü.

Enstitü daha önce %0,4 olan büyüme oranının 2024’te sıfıra inmesini, 2025’te ise %1,5 olan büyüme oranının sadece %0,9 olmasını bekliyor.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü ise daha da karamsar bir tablo çizerek bu hafta yaptığı açıklamada gayrisafi yurtiçi hasılanın 2023’teki %0,3’lük daralmanın ardından bu yıl %0,1 küçüleceğini öngördüğünü belirtti.

Avrupa Komisyonu mayıs ayında yayınladığı son ekonomik tahmininde, Almanya’nın şubat ayındaki%0,3’lük tahminine kıyasla sadece %0,1 oranında büyüyeceğini öngörmüştü.

Bu hafta başında açıklanan verilere göre Almanya’da fabrika siparişleri Temmuz ayında beklenmedik bir artış gösterdi. Yine de bu artış, büyük ölçekli siparişlerden kaynaklandı ve bu siparişler olmasaydı gösterge daha da düşecekti.

Bu arada, ticaret verileri temmuz ayında hem ihracat hem de ithalatta ekonomistlerin öngördüğü yönde bir artış olduğunu gösterdi.

Ifo’nun tahminler bölümü başkanı Timo Wollmershäuser yaptığı açıklamada, “Yapısal bir kriz yaşıyoruz. Özellikle imalat sektöründe çok az yatırım yapılıyor ve verimlilik yıllardır durgun seyrediyor,” dedi.

Analist, Almanya’nın ekonomik rahatsızlığının zayıf tüketici talebiyle daha da kötüleştiğini ve ülkenin mevcut %11,3’lük tasarruf oranının COVID-19 pandemisinden önceki on yıldaki %10,1’lik ortalamanın çok üzerinde olduğunu belirtti.

Wollmershäuser ayrıca yaşlanan nüfus, yavaşlayan dış talep ve Çin’in artan rekabeti gibi Alman ekonomisinin karşı karşıya olduğu diğer uzun vadeli zorluklara da işaret etti.

Bundesbank Başkanı Joachim Nagel salı günü yaptığı açıklamada ilkbahardaki daralmanın bir “uyandırma çağrısı” olması gerektiğini ve “mevcut şirket raporlarının belirli sektörlerin baskı altında olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” söyledi.

İmalat sektöründeki toparlanma Almanya ekonomisini canlandırmak için kilit önem taşıyor, fakat şu ana kadar gerçek bir geri dönüş belirtisi yok. Bu da sorunlarının geçici olmaktan çok yapısal olduğu endişelerini artırıyor.

Üçüncü çeyreğin başında sıkıntı yaşayan tek ülke Almanya değildi. Bugün yayınlanan Fransız sanayi üretim rakamları da ekonomistlerin beklediği %0,3’ten daha kötü bir şekilde %0,5’lik bir daralma gösterdi. Burada da otomotiv sektöründeki üretimin keskin bir şekilde azalması etkili oldu.

AVRUPA

Almanya, sınır kontrollerinin “trafik sıkışıklığına neden olmayacağı” sözünü verdi

Yayınlanma

Pazartesi gününden itibaren Alman polisi Almanya’nın tüm sınırlarında nokta kontrolleri yaparken, Berlin’deki trafik lambası koalisyonu da rahatsız olan komşularını rahatlatmak için çaba sarf ediyor.

Solingen’de bir sığınmacıyla bağlantılı saldırının ardından artan baskının ardından Alman hükümeti geçen hafta “düzensiz göçle mücadele” için kontrolleri yeniden başlatacağını duyurmuştu.

Bu, Alman polisinin Schengen bölgesi kurallarına aykırı olarak Fransa, Belçika, Lüksemburg ve Danimarka sınırlarında esnek bir şekilde kontroller yapabileceği ve Polonya, Çekya, Avusturya ve İsviçre sınırlarındaki mevcut kontrollere ekleme yapabileceği anlamına geliyor.

Alman İçişleri Bakanı, sınırı geçmeyi planlayanlara polisin sabit kontrol noktalarında her aracı kontrol etmeyeceği konusunda bir kez daha güvence verdi.

Kontroller “esnek” olacak: Yalnızca karada değil, havada da olabilir

Bakan Nancy Faeser Bild am Sonntag’a verdiği demeçte, “Uzun trafik sıkışıklığı olmayacak, fakat ilgili durumun gerektirdiği şekilde akıllı kontroller yapılacak,” dedi.

İçişleri Bakanlığı ve federal polise göre, önlemler zaman ve yer açısından esnek olacak; yani açık ve gizli, karada, denizde, havada ve günün her saati. Bu tedbirler 30 kilometre içeriye kadar uygulanabilecek.

Bakanlık, Schengen vatandaşı olmayanlara kimlik belgesi ya da vize taşımaları çağrısında bulundu.

Faeser’in güvencelerine rağmen bakanlık, esnek kontrollerin sorun yaratabileceği için “sınır ötesi trafikte geçici aksaklıkların göz ardı edilemeyeceğini” kabul etti.

Scholz “rahatsızlıkları” ele alacak

Berlin, daha önce de komşu ülkeler arasında “rahatsızlıklar” olduğunu kabul etmişti. Birçok ülke geçtiğimiz hafta Avrupa’nın bütünlüğü açısından doğuracağı sonuçlarla ilgili endişelerini kamuoyu önünde dile getirmişti.

Polonya Başbakanı Donald Tusk yeni kontrolleri “kabul edilemez” olarak nitelendirmişti. Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Wladyslaw Teofil Bartoszewski de Alman hükümetinin iddialarının aksine Polonya’nın önceden “hiç bilgilendirilmediğini” savunmuştu.

Polonya İçişleri Bakanlığına göre Tusk, “tüm Schengen Bölgesi’nin işleyişini tehdit edebilecek” bu konuyla nasıl başa çıkılacağını istişare etmek üzere komşu ülkelerle bir toplantı düzenleyeceğini söyledi.

Gelen tepkiler üzerine bir hükümet sözcüsü cuma günü yaptığı açıklamada Scholz’un “yakında” aralarında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de bulunduğu Avrupalı liderlerle ayrı ayrı görüşeceğini duyurdu.

Scholz’un Tusk ile de bir görüşme gerçekleştirdiği bildirildi. 

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Moldova, Rus Ortodoks Kilisesi’ni yasaklamayı planlıyor

Yayınlanma

Sonbaharda yapılacak seçimlerin ardından Moldova hükümeti, Rus Ortodoks Kilisesi’nin (ROK) özerk bir parçası olan Moldova Ortodoks Kilisesi’nin faaliyetlerini yasaklamayı planlıyor.

Parlamentodaki Komünistler ve Sosyalistler Bloku (BCS) milletvekili Bogdan Tsridiya, İzvestiya gazetesine verdiği demeçte, 20 Ekim’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Avrupa Birliği’ne (AB) entegrasyona ilişkin referandumun ardından, seçimleri kazanan Maya Sandu’nun ‘Ukrayna’daki senaryoyu takip edebileceğine’ dikkat çekti.

Milletvekili, Sandu’nun medya yasakları ve Rus diline getirilen kısıtlamalar gibi Ukrayna’nın attığı bazı adımları tekrarladığını belirtti ve bu doğrultuda bir sonraki adımın Moldova Ortodoks Kilisesi’nin yasaklanması olabileceğini öne sürdü.

Milletvekili Vladimir Odnostalco da yetkililerin ‘toplumdaki durumu daha da kötüleştirmemek’ ve seçmenleri korkutmamak için referandumdan önce böyle bir adım atmayacağını söyledi.

Moldova’nın iktisadi olarak zor durumda olduğunu, sürekli olarak Avrupa’nın en yoksul ülkeleri arasında yer aldığını ve Moldova Ortodoks Kilisesi’nin ülke ve Transdinyester nüfusunun yaklaşık yüzde 70’ini temsil ettiğini vurgulayan Odnostalco, “Kiliseye karşı alınacak radikal tedbirler muhalefetin ekmeğine yağ sürebilir,” dedi.

Ağustos sonunda, iktidardaki PAS partisinin milletvekili Vasiliy Şoymaru, ‘Rus Ortodoksluğunun’ bu sonbaharda ülkede yasaklanabileceğini belirtmiş, “Kilise sorununun bu sonbaharda çözüleceğine inanıyorum,” diye eklemişti.

20 Ağustos’ta Ukrayna parlamentosu, Rus Ortodoks Kilisesi ve kontrolü altındaki Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin ülke topraklarında yasaklanmasını amaçlayan bir yasa tasarısını kabul etmişti.

22 Ağustos’ta, Moskova Patrikhanesi’ne bağlı Estonya Ortodoks Kilisesi (EOK), adındaki Moskova Patrikhanesi ibaresini kaldırarak idari bağımsızlığını resmen ilan etti. Bu karar, kilise konseyinde tüzük değişikliğinin onaylandığı toplantıda alındı.

Zelenskiy’den Ortodoks Kilisesi’ne karşı hamle

Okumaya Devam Et

AVRUPA

IMF Rusya’yı ziyaret edeceğini duyurdu, Avrupa tepki gösterdi

Yayınlanma

Uluslararası Para Fonu (IMF), Ukrayna müdahalesinden bu yana ilk kez Rus ekonomisini incelemek üzere önümüzdeki hafta Moskova’ya personel gönderecek. Avrupa ülkeleri tepki gösterdi.

Washington merkezli kuruluşun yetkilileri Rusya’nın başkentine giderek “paydaşlarla” görüştükten sonra ekonomiye ilişkin bir değerlendirme yayınlayacak ve Kremlin’in ekonomiyi nasıl daha iyi idare edebileceği ve iklim krizi gibi sorunlarla nasıl başa çıkabileceği konusunda tavsiyelerde bulunacak.

IMF, bir üye ülke için 4. Madde gözden geçirmesi yapmanın “karşılıklı bir yükümlülük” olduğunu ve sürecin sadece ekonomik verilerdeki dalgalanma nedeniyle askıya alındığını söyledi. Rusya’daki durum artık “daha oturmuş” durumda denildi.

Cuma günü dokuz Avrupa ülkesi IMF’nin planlarını protesto ederek, “başka bir ülkeyi işgal eden bir ülkeyle diyaloğu yeniden başlatmanın Washington merkezli fonun itibarına zarar vereceğini” savundu.

Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna müdahalesinden bu yana IMF, Rusya ile yıllık istişarelerini durdurmuştu.

Litvanya, Letonya, Estonya, Finlandiya, İsveç, İzlanda, Danimarka, Norveç ve Polonya maliye bakanları IMF genel müdürü Kristalina Georgieva’ya gönderdikleri ve Reuters tarafından görülen mektupta “IMF’nin bu tür planlarından duyduğumuz güçlü memnuniyetsizliği ifade etmek isteriz” dediler.

AB yetkilileri, Georgieva’nın Budapeşte’de AB maliye bakanları ve merkez bankacılarının katılacağı bir toplantıya katılacağını ve burada kendisine IMF’nin planları hakkında sorular soracaklarını söyledi.

“IMF istişarenin sonunda Rusya’ya ne gibi tavsiyelerde bulunmak istiyor? Bir savaş ekonomisi nasıl daha iyi yönetilir?” diye soran üst düzey bir Avro Bölgesi yetkilisi Reuters’e konuştu.

Chatham House adlı dış ilişkiler düşünce kuruluşunda Rusya analisti olan Tim Ash bir blog yazısında şunları söyledi “Açıkçası 4. Madde gözden geçirmeleri gözetimle ilgili olmakla birlikte, aynı zamanda ülkelere nerede yanlış yaptıklarına dair politika tavsiyelerinde bulunmak ve ekonomik çıktılarını nasıl iyileştireceklerine dair tavsiyeler vermeye çalışmakla da ilgilidir. Dolayısıyla IMF yetkililerinin Moskova’ya giderek Rusya’nın ekonomisini iyileştirmesine yardımcı olmaları ve böylece kendilerini Ukrayna’ya karşı savaşın yürütülmesinde Rusya’ya yardım etmekle suçlanmaya açık hale getirmeleri kaçınılmazdır.”

‘Rusya’da ekonomik durum artık daha istikrarlı’

Moskova Federal Devlet İstatistik Servisi’nin son verilerine göre Rusya ekonomisi ikinci çeyrekte yıllık %4 oranında büyüdü. Büyümenin büyük bir kısmı imalat sektöründe gerçekleşti.

Bir IMF sözcüsü perşembe günü Washington’da düzenlenen basın brifinginde şunları söyledi:

“IMF ve tüm üye ülkelerimizin 4. Madde istişarelerini yürütme konusunda karşılıklı yükümlülükleri vardır. Bu bizim anlaşma maddelerimizde yer almaktadır. Aslında Rusya örneğinde, 2022’de Ukrayna’nın işgalinden bu yana ekonomik durum son derece istikrarsızdı ve bu da 4. Madde istişarelerini, özellikle de hem yakın hem de orta vadedeki görünüm ve politika çerçeveleri hakkında düşünmeyi zorlaştırdı. Artık ekonomik durum daha istikrarlı hale geldiğine göre, başta da söylediğim gibi, hem fonun hem de üye ülkenin yükümlülükleri doğrultusunda Rusya ile 4. Madde istişareleri yeniden başlıyor.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English