Bizi Takip Edin

AMERİKA

Amerikan kampüslerinde son durum: Teksas’ta polis saldırısı, Columbia’da işgal

Yayınlanma

ABD’de üniversite kampüslerinde başlayan Filistin yanlısı protestolar ve protestoculara yönelik baskılar sürüyor.

Protestocular ve polis pazartesi günü Teksas Üniversitesi’nde karşı karşıya geldi. Austin’deki kampüste yaşanan polis saldırısında en az 40 gösterici ‘izinsiz girme’ ve ‘düzensiz davranış’ suçlamalarıyla gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlardan bazıları çevik kuvvet polisi tarafından yerlerde sürüklenerek götürüldü.

Bir başka grubun polislerin ve gözaltı araçlarının etraf sarması üzerine kolluk kuvvetleri kalabalığı dağıtmak için biber gazı ve ses bombası kullandı.

Üniversite pazartesi günü geç saatlerde bir açıklama yayınlayarak protestocuların birçoğunun okulla bağlantısı olmadığını ileri sürdü ve kampüste kamp kurmanın yasak olduğunu söyledi. Okul ayrıca bazı göstericilerin üniversite personeliyle ‘fiziksel ve sözlü olarak kavga ettiğini’ olduğunu ve yetkililerin kolluk kuvvetlerini çağırdığını iddia etti.

Vietnam Savaşı protestolarında işgal edilen bina bir kez daha işgal altında

Teksas’taki ve diğer kampüslerdeki protestolar Columbia Üniversitesi’nde başlayan ve devam eden gösterilerden ilham almıştı. Pazartesi günü, Columbia’nın Manhattan kampüsündeki öğrenciler, yaklaşık 120 çadırdan oluşan bir kampı terk etmek için saat 14:00’e kadar süre tanınmasına karşı çıktılar.

Yetkililer, protestocuların son tarihe kadar ayrılmaları ve Haziran 2025’e kadar üniversite politikalarına uyacaklarını taahhüt eden bir form imzalamaları halinde, dönemi ‘iyi bir şekilde’ bitirebileceklerini, aksi takdirde, daha fazla soruşturma yapılana kadar okuldan uzaklaştırılacaklarını ilan ettiler.

Cevap olarak, yüzlerce protestocu avluda yürüyüşe devam etti. Bir grup karşıt gösterici ise İsrail bayrakları salladı ve bir tanesi “Hamas karşıtı sloganlar nerede?” yazılı bir pankart taşıdı.

Daha sonra Columbia Üniversitesi, protestocuların salı günü erken saatlerde Hamilton Hall’u işgal ettiğini açıkladı. Bu bina 1968’de Vietnam Savaşı karşıtı protestolar sırasında göstericiler tarafından ele geçirilmişti.

Görgü tanıkları Filistin yanlısı göstericilerden oluşan büyük bir grubun salonun dışında toplandığını, daha küçük bir grubun ise içeriye girerek masalar, sandalyeler ve otomatlarla barikat kurduğunu söyledi. Videoda göstericilerin camları kırmak için çekiç kullandıkları ve ardından kapıları içeriden kilitledikleri görülürken, dışarıdan daha fazla protestocu onlara tezahürat yaptı. 

Üniversite gece yayınladığı bir kamu güvenliği uyarısında öğrencilerden ve personelden salı günü Morningside kampüsünden uzak durmalarını istedi. 

Binanın önündeki kalabalığa seslenen bir protestocu, “Columbia’nın bağış dahil tüm mali kaynaklarını İsrail’in Filistin’deki apartheid, soykırım ve işgalinden kar eden şirket ve kurumlardan ayırmasını talep ediyoruz. … Taleplerimizin her biri yerine getirilene kadar, Filistin’in her bir karışı özgür olana kadar durmayacağız,” dedi.

Protestocular Hamilton Hall’un penceresinden ‘Özgür Filistin’ yazılı büyük bir pankart açtılar. Protestocular Hamilton Hall’un adını, öldürülen 6 yaşındaki Filistinli Hind Rajab’ın adı ile değiştirerek ‘Hind’s Hall’ yaptılar.

Columbia Rektörü Shafik Kongre’de ifade verecek

Öte yandan Columbia Üniversitesi Rektörü Minouche Shafik bu hafta Washington, D.C.’ye giderek Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi önünde ifade verecek. Bu komite, daha önce de ‘antisemitizm’ ile ilgili oturumlar düzenleyerek Harvard Üniversitesi ve Pennsylvania Üniversitesi rektörlerini istifaya zorlamıştı.

Çarşamba günkü oturumun başlığı ‘Columbia Krizde: Columbia Üniversitesi’nin Antisemitizme Tepkisi’ başlığını taşıyor. Öte yandan Shafik liderliğindeki üniversite yönetimi, bir süredir Filistin yanlısı söylemleri bastırmakla meşgul.

Üniversite 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundan bu yana Filistin’i savunan öğrenci gruplarını askıya aldı, öğrencilerin ve öğretim üyelerinin İsrail’e yönelik eleştirileri cezalandırmaya hizmet edeceğinden endişe ettikleri bir ‘antisemitizm görev gücü’ oluşturdu, Gazze için kampüste düzenlenen bir miting sırasında öğrencilere kimyasal madde püskürtüldüğüne dair haberlerin soruşturulmasında ayak sürüdü.

Bu ayın başlarında Columbia, Filistin hakkında izinsiz bir etkinlik düzenledikleri gerekçesiyle dört öğrenciyi uzaklaştırdı ve okuldan tahliye etti. Üniversitenin, 7 Ekim’e destek çıkanların da ye raldığı ‘Direniş 101’ etkinliğini düzenleyen öğrencilere karşı eylemi, ‘deneyimli eski kolluk kuvvetleri müfettişleri tarafından yönetilen bir şirket’ tarafından da desteklendi.

24 Mart’taki etkinlikten sonraki 10 gün içinde, uzaklaştırılan öğrenciler kampüsteki konutlardan tahliye edildi ve üniversite binalarına, yemekhanelere ve sağlık hizmetlerine erişimleri yasaklandı.

Northwestern Üniversitesi’nde anlaşma sağlandı

Harvard, Pennsylvania Üniversitesi, Yale ve diğer üniversitelerde devam eden çatışmalarla birlikte öğrenciler kamplarını dağıtmayı reddederken, Virginia Commonwealth Üniversitesi’nde çevik kuvvet pazartesi günü geç saatlerde bir kampı dağıtmaya çalıştı, protestocularla çatıştı, biber gazı kullandı ve öğrencileri plastik kelepçe ile gözaltına aldı.

Northwestern Üniversitesi ise, Chicago’nun kuzeyindeki kampüsünde protestocuların çoğunluğunu temsil eden öğrenciler ve öğretim üyeleriyle anlaşmaya vardığını açıkladı.

Anlaşma, 1 Haziran’da bahar derslerinin sona ermesine kadar barışçıl gösterilere izin veriyor ve bunun karşılığında, yardım amaçlı bir çadır hariç tüm çadırların kaldırılmasını ve üniversite aksini onaylamadığı sürece gösteri alanının sadece öğrenciler, öğretim üyeleri ve personelle sınırlandırılmasını öngörüyor.

AMERİKA

Trump’ın kabinesinde ilk fire Adalet Bakanı Gaetz oldu

Yayınlanma

ABD’de seçilmiş başkan Donald Trump’ın Adalet Bakanı olarak atadığı Matt Gaetz, görevden çekildiğini açıkladı.

Gaetz X’te açıklamada, “Onaylanmamın Trump/Vance Geçiş Sürecinin kritik çalışmaları açısından haksız bir şekilde dikkat dağıtıcı bir unsur haline geldiği açıktır. Washington’da gereksiz yere uzatılan bir çekişmeyle kaybedecek zamanımız yok, bu nedenle Adalet Bakanı olarak görev yapmak üzere olan ismimi geri çekiyorum,” dedi.

Gaetz’in çekilme nedeninin, Senato Cumhuriyetçileri arasında onaylanmak için yeterli desteğe sahip olmaması olduğu söyleniyor.

Gaetz’in adaylığının çekilmesi, Trump’ın göreve gelmeye hazırlanırken yaptığı ilk önemli hamlelerden birinde sert bir şekilde eleştirilmesi ve en azından bazı durumlarda Senato Cumhuriyetçilerinin seçilmiş başkana sınırlamalar getirebileceğinin erken bir işareti.

Gaetz, Trump’ın göçmenlik gibi sosyal konulardaki gündemini yürütmek için en iyi seçim olarak görülüyordu.

Cumhuriyetçi Kongre üyeleri karardan memnun

Floridalı bir Cumhuriyetçi olan 42 yaşındaki Gaetz, cinsel istismarda bulunduğu iddialarına ilişkin uzun süredir devam eden Temsilciler Meclisi Etik Komitesi soruşturması nedeniyle yoğun bir inceleme altındaydı.

Adalet Bakanlığı da Gaetz hakkında reşit olmayan bir kişiye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla soruşturma başlatmış fakat geçen yıl avukatlarına soruşturmanın suçlama olmaksızın kapatıldığını bildirmişti.

Senato Cumhuriyetçi Lideri Mitch McConnell Gaetz’in geri çekilmesinin “iyi bir şey” olduğunu söyledi. Alaska’dan Cumhuriyetçi Senatör Lisa Murkowski ise Gaetz’in bir onay mücadelesinden kaçınarak “doğru bir karar” verdiğini söyledi. Bir başka Cumhuriyetçi, Maine Senatörü Susan Collins, senatörlerin Gaetz hakkındaki iddiaları araştırmak zorunda kalmayacakları için rahatladığını ifade etti.

Cumhuriyetçilerin yeni lideri Güney Dakota Senatörü John Thune ise, “Kendisi ve ailesi için en iyi olanı yapmalı ama kararına saygı duyuyorum,” dedi.

Trump, Perşembe günü Truth Social’da yaptığı bir paylaşımda Gaetz’in adaylık için gösterdiği çabaları takdir ettiğini söyledi.

Trump, “Çok iyi gidiyordu ama aynı zamanda çok saygı duyduğu yönetim için dikkat dağıtıcı olmak istemedi. Matt’in harika bir geleceği var ve yapacağı tüm harika şeyleri izlemek için sabırsızlanıyorum!” dedi.

Yeni aday Pam Bondi

Donald Trump, eski Florida Başsavcısı Pam Bondi’yi Adalet Bakanı olarak aday göstereceğini açıkladı.

Bondi, 2019’daki ilk azil sürecinde Trump’ı savunmuş ve 2024 kampanyasında da Trump’ın yanında yer almıştı.

Bondi, Trump yanlısı America First Policy Institute’da hukuk ve adalet bölümünün eş başkanlığını yürütüyordu.

Seçimi duyuran sosyal medya paylaşımında Trump, “Çok uzun zamandır partizan Adalet Bakanlığı bana ve diğer Cumhuriyetçilere karşı silah olarak kullanıldı. Artık öyle olmayacak. Pam, Adalet Bakanlığını Suçla Mücadele ve Amerika’yı Yeniden Güvenli Hale Getirme amacına yeniden odaklayacak,” dedi.

Bondi, Trump’ın yeni özel kalem müdürü Susie Wiles tarafından yönetilen ve kurucusu Brian Ballard’ın Trump’a bağış toplayan üst düzey bir isim olduğu lobi şirketi Ballard Partners’ın da ortağı.

Bondi, 2011-2019 yılları arasında Florida’nın başsavcısı olarak görev yaptı ve bu göreve gelen ilk kadın oldu.

Bondi’nin, seçilmiş başkanın gelini ve Cumhuriyetçi Ulusal Konvansiyon Başkanı Lara Trump ile yakın bir ilişkisi var. İkili eyalette köpek yarışlarının yasaklanmasına karşı birlikte kampanya yürütmüştü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Kuzey Akım-2’ye Amerikalı talip: ‘Avrupa’nın enerji tedarikini kontrol etmek adına eşsiz bir fırsat’

Yayınlanma

Rusya’da 20 yıl iş deneyimi olan Amerikalı yatırımcı Stephen Lynch, iflas sürecindeki Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattını satın almak için ABD Hazine Bakanlığı’ndan izin talep etti.

Rusya’da 20 yıllık iş tecrübesi bulunan Amerikalı sermayedar Stephen Lynch, iflas işlemleri kapsamında açık artırmaya çıkarılması durumunda Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattını satın almaya talip oldu.

The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin haberine göre Lynch, bu amaçla ABD Hazine Bakanlığı’ndan açık artırmaya katılım izni talep etti.

Lynch, yaptığı açıklamada “Mesele çok net: Bu, Amerika ve Avrupa için fosil yakıt döneminin sonuna kadar Avrupa’nın enerji tedarikini kontrol etmek adına eşsiz bir fırsat,” değerlendirmesinde bulundu ve “kimsenin adını duymadığı en zengin kişi olmak istediğini” de sözlerine ekledi.

Lynch’in avukatlarının ABD Hazine Bakanlığı’na ilettiği talepte, boru hattı işletmecisi Nord Stream 2 AG’nin iflas sürecinde borç yapılandırması ya da tasfiye için kesin bir tarih belirlendiği vurgulandı.

Talepte ayrıca, yeniden yapılandırmanın mümkün görünmediği ve kredi ödemelerindeki en uzun erteleme süresinin 24 ay olduğu belirtildi.

Bunun yanı sıra Lynch, Ukrayna’daki savaşın sona ermesiyle birlikte Rusya’nın ve başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki eski doğalgaz müşterilerinin, mülkiyeti kimde olursa olsun boru hattını yeniden faaliyete geçirmek isteyebileceklerini öngördüğünü söyledi.

Donald Trump’ın başkanlık kampanyasına önemli destekte bulunan Lynch, 2019 yılına kadar Rusya’da yaşamış ve iş faaliyetlerini sürdürmüştü.

WSJ‘ye göre Lynch “Rus varlıklarını uygun fiyata alarak” başarıya ulaştı. Örneğin, 2007’de Promneftstroy LLC aracılığıyla Yukos varlıklarının alımına katıldı, ancak sonrasında şirket yöneticileri kendisini dolandırıcılıkla suçladı. 2019’da bir İngiliz mahkemesi bu suçlamaları reddetti.

Kuzey Akım-2, İsviçre’de iflas başvurusunda bulunan Gazprom’un yan kuruluşuna ait bulunuyor. Boru hattının kollarından biri Eylül 2022’de gerçekleşen bir sabotaj sonucu hasar görmüştü.

Batı’nın Kuzey Akım sabotajını Ukrayna’ya ihale etme çabaları sürüyor

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English