Bizi Takip Edin

AMERİKA

Amerikan şirketleri Çin’den ithalatı azalttı

Yayınlanma

ABD’nin yayınladığı istatistiklere göre, bu yılın ilk beş ayında ABD’nin Çin’den ithalatı bir yıl öncesinin aynı dönemine göre yüzde 24 azaldı. HP, Stanley Black & Decker ve Lego gibi şirketler, ya rakip güçler arasında sıkışıp kalma riskinden kaçınmak için ya da müşterilere daha yakın mal üretmeye yönelik uzun vadeli bir stratejinin parçası olarak tedarik zincirlerini Amerikalı tüketiciler için yeniden konumlandıranlar arasında yer alıyor.

Washington Post’un yayınladığı Oxford verilerine göre, Amerikalıların ithalata harcadığı her 6 doların yaklaşık 1’ini Çin ürünleri oluştururken, bu oran pandemi öncesinde 4’te 1’e kadar yükselmişti. Verilere göre Japonya da artık Çin’den daha az alım yapıyor fakat Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinin ithalatı büyük ölçüde sabit duruyor.

Bu arada yabancı yatırımcılar da Çin’de daha az sayıda yeni fabrika inşa ediyor ve bu da diğer Asya ülkelerinin ABD ithalatındaki paylarını Çin’in aleyhine artırmaya devam edeceğini gösteriyor. Oxford verilerine göre, Çin’de yeni veya sıfırdan kurulan tesislere yapılan yıllık harcama 2010’da yaklaşık 100 milyar dolar iken 2019’da 50 milyar dolara düştü ve geçen yıl sadece 18 milyar dolar oldu.

Öte yandan bazı Çinli şirketler ABD gümrük vergilerinden kaçınmak için Çin dışına taşınırken, diğerleri de ürünlerini Çin kökenlerini gizleyen mütevazı bir miktar nihai işlem için üçüncü ülkelere gönderiyor. Sonuç olarak, bir zamanlar Çinli şirketler tarafından Çin’deki fabrikalarda üretilen bazı ürünler artık Meksika veya Vietnam’daki Çin fabrikalarından ABD’ye geliyor.

Bu yıl ABD’nin Çin’den ithalatında yaşanan 54 milyar dolarlık düşüşün ne kadarının bu uygulama ile Çin açısından dengelendiğini bilmek zor.

Öte yandan ABD’nin Meksika’ya genel olarak Asya’yı ikame etmek için kullandığı da görülüyor. ABD’nin Meksika’dan yaptığı ithalat geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık 10 milyar dolar artarken, Vietnam’dan yaptığı ithalat yaklaşık 9 milyar dolar azaldı. ABD ayrıca Tayvan, Tayland, Endonezya, Malezya ve Kamboçya’dan da artık daha az alım yapıyor.

Washington Post, bu yıl yaşanan düşüşten önce bile iki ülke arasındaki ticaretin, reel ya da enflasyona göre düzeltilmiş olarak daraldığına dikkat çekiyor. Cato Enstitüsü’nde araştırma görevlisi Alfredo Carrillo Obregon’un hesaplamalarına göre, yükselen fiyatlar hesaba katıldığında, geçen yılki 690 milyar dolarlık iki yönlü ticaret, 2018’deki ticaret savaşı öncesi zirveden yüzde 7 daha düşüktü. ABD’nin geçen yıl Çin’den yaptığı ithalatın enflasyona göre düzeltilmiş değeri beş yıl öncesine göre yüzde 12 daha az.

Elektronik endüstrisi yeni üretim bölgelerine yönelişte başı çekiyor. S&P Global Market Intelligence’a göre Çin’in ABD’nin kişisel bilgisayar ithalatındaki payı 2016’da yüzde 61 iken geçen yıl yüzde 45’e düştü. Aynı dönemde Çinli tedarikçilerin ABD’nin yazıcı ithalatındaki payı da yüzde 48’den yüzde 23’e düştü.

AMERİKA

ABD Gizli Servisi’nde büyük istifa dalgası

Yayınlanma

ABD Gizli Servisi’nde 2022-2023 döneminde 1400’den fazla personelin istifa ettiği belirtilirken, kurumun son 20 yılın en büyük personel kaybıyla karşı karşıya olduğu bildirildi.

The New York Times’ın federal verilere dayandırdığı haberine göre, 2022 ve 2023 yılları arasında ABD Gizli Servisi’ndeki 7 bin 800 çalışandan en az 1400’ü kurumdan ayrıldı.

Bu rakam, kurumun son 20 yılda yaşadığı en büyük personel kaybına işaret ediyor.

Gazete, 20’den fazla mevcut ve eski Gizli Servis çalışanıyla gerçekleştirdiği görüşmelerde, ayrılan personelin çoğunlukla “en iyi eğitimli mensuplar” olduğunu ortaya koydu.

İstifaların başlıca nedenleri arasında karşılığı ödenmeyen fazla mesailer, terfi ve işe alımlardaki kayırmacılık ile insansız hava araçları gibi yeni teknolojilerin kullanımında yaşanan sorunlar yer alıyor.

Uzmanlar, Gizli Servis’in işe alım standartlarında da düşüş yaşandığına dikkat çekiyor.

Kurum, 2024 yazı itibarıyla 8 bin 100 personele ulaşmış olsa da bu sayı 2026 yılına kadar sorunsuz operasyon yürütebilmek için gerekli görülen 10 bin hedefinin oldukça altında kalıyor.

Kurum Geçici Müdürü Ronald L. Rou Jr., NYT‘ye verdiği demeçte bu zorlukları kabul ederek, kurumun eğitimli ajan sayısını artırması ve teknolojik altyapısını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.

Bu toplu istifalar, siyasi kampanyalar ve çok sayıda kongrenin düzenleneceği yoğun 2024 takvimi öncesinde gerçekleşiyor. Son aylarda başkan adayı Donald Trump’a yönelik iki suikast girişiminin yaşanması durumun ciddiyetini artırıyor.

Trump, temmuz ayında Pennsylvania’daki seçim kampanyası etkinliğinde kulağından yaralanmış, eylül ayında ise Trump International Golf Club’da bir Gizli Servis görevlisi, çit dışında dürbünlü tüfek tespit etmişti.

Şüpheli şahıs, Trump’tan 270-460 metre uzaklıkta yakalanmış, üzerinde dürbünlü bir AK-47, iki sırt çantası ve bir GoPro kamera ele geçirilmişti.

İlk saldırı girişiminin ardından Gizli Servis, Trump’ın güvenlik önlemlerini artırdığını açıklamıştı. İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas olayı güvenlik zafiyeti olarak değerlendirerek bağımsız soruşturma sözü vermişti.

Fakat ikinci saldırı girişimi sonrasında, ajanların golf kulübü arazisinde önceden gerekli aramaları yapmadığı ortaya çıktı. Gizli Servis bu hatayı kabul ederek, sorumlu personel hakkında işlem başlatılacağını duyurdu.

FBI, Florida’daki olayı “Trump’a suikast girişimi” olarak soruşturuyor

Okumaya Devam Et

AMERİKA

CIA, Çin, İran ve Kuzey Kore’de casus ağını genişletiyor

Yayınlanma

CIA, Rusya’daki ‘başarılı uygulamasının’ ardından, Çin, İran ve Kuzey Kore’deki potansiyel muhbirler için güvenli iletişim talimatları yayımladı.

Associated Press‘in haberine göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Rusya’da gizli bilgi paylaşmak isteyenlere yönelik bir kullanım kılavuzunu ‘başarıyla test ettikten sonra’, diğer ülkelerdeki potansiyel muhbirlere de ulaşmaya karar verdi.

Kurum, internette Korece, Farsça ve Mandarin Çincesi dillerinde, potansiyel muhbirlerin ABD istihbaratıyla güvenli bir şekilde irtibata geçebilmeleri için gerekli adımları detaylandıran talimatlar yayımladı.

Kuzey Kore, İran ve Çin’de yaşayanları hedef alan bu talimatlar, kullanıcının kimliğini gizlemek için tasarlanmış özel araçlar kullanarak CIA ile internet sitesi veya dark web üzerinden iletişim kurmanın yollarını sunuyor. Teşkilat, benzer bir talimatı Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından Rusça olarak yayımlamıştı.

CIA, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Dünyanın dört bir yanından insanlar bizimle temas kurmaya çalışıyor ve biz de onlara bunu nasıl güvenli bir şekilde yapabileceklerini öğretiyoruz. Bu yöndeki çabalarımız Rusya’da başarılı oldu ve diğer otoriter ülkelerdeki insanların da iş yapmaya açık olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.”

Talimatlar Telegram, YouTube, X, Facebook, Instagram ve LinkedIn gibi sosyal medya platformlarında yayınlanıyor. CIA, kısıtlamaları aşmak ve gözetlemeyi önlemek için potansiyel muhbirlere sanal özel ağlar (VPN’ler), özel tarayıcılar kullanmalarını ve internet tarama geçmişini silmelerini öneriyor.

Teşkilat, güvenliğin, diğer faktörlerin yanı sıra, belirli bir programın seçimine bağlı olduğu konusunda uyarıda bulunuyor: “Merkezi Rusya, İran, Çin veya ABD’ye dostça davranmadığı düşünülen başka bir ülkede olmayan bir VPN sağlayıcısı kullanın.”

The Wall Street Journal‘ın geçen yıl mevcut ve eski Amerikan istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberine göre, savaştan ve Rusya’daki gelişmelerden duyulan memnuniyetsizlik, hükümet yetkilileri ve diğer Ruslar arasında muhbir toplamak için uygun bir zemin yaratıyor.

Yetkililer, CIA’in güvenli internet kanalları aracılığıyla kendisiyle temas kurma çağrısının sonuç verdiğini belirtti.

Geçen yılın mayıs ayında teşkilat özel bir Telegram kanalı oluşturdu ve burada yayınladığı mesaj ve videolarla Ruslara ABD istihbaratıyla iletişim kurma yollarını ve neden iletişime geçmeleri gerektiğini anlattı.

Şimdi Koreliler, İranlılar ve Çinliler için de paylaşımlar yapılmaya başlandı. En son ocak ayında Ruslar için yapılan paylaşımlar 47 bin ila 61 bin arasında görüntülenirken, 2 Ekim’de yeni alıcılar için yapılan paylaşımlar yaklaşık 6 bin kez görüntülendi.

New York Times, CIA’in Ukrayna’ya ‘gizli desteğini’ yazdı

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk’ın satın almasından bu yana Twitter’ın değeri yüzde 79 azaldı

Yayınlanma

Elon Musk’ın 44 milyar dolara satın aldığı Twitter’ın (şimdiki adıyla X) değeri, Fidelity’nin son değerlemesine göre yüzde 79 oranında düşerek yaklaşık 9,4 milyar dolara geriledi.

TechCrunch‘ın haberine göre, danışmanlık firması Fidelity’nin son değerlemesi, Elon Musk’ın sahibi olduğu sosyal medya platformu X’in (eski adıyla Twitter) değerinin, orijinal satın alma fiyatı olan 44 milyar doların dörtte birinden daha azına düştüğünü ortaya koydu.

Bu değerleme, ağustos sonu itibarıyla X’teki hissesinin değerini yüzde 78,7 oranında azaltan Fidelity Blue Chip Growth Fund’ın yakın zamanda açıklanan verilerine dayanıyor.

Karşılaştırma yapmak gerekirse, Fidelity başlangıçta mavi çip fonu aracılığıyla X’e 19,66 milyon dolar yatırım yapmıştı.

Bu, Fidelity’nin X’teki hissesinin değerinde gördüğü ilk düşüş değil.

Daha önce, temmuz sonu itibarıyla Fidelity, X’teki hisselerine yaklaşık 5,5 milyon dolar değer biçmişti. Yüzde 78,7’lik düşüş, Fidelity’nin şu anda X’e bir bütün olarak yaklaşık 9,4 milyar dolar değer biçtiği anlamına geliyor.

X, aynı adı taşıyan bir sosyal ağ geliştiren Amerikan teknoloji şirketi. Eskiden Twitter olarak bilinen platform, şirketin şu anki sahibi Elon Musk tarafından yeniden yapılandırıldıktan sonra adını değiştirdi. Musk, Twitter’ı 27 Ekim 2022 tarihinde satın almıştı.

Elon Musk, “trans yasasını” gerekçe göstererek şirketlerini California’dan taşıma kararı aldı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English