Bizi Takip Edin

Amerika

Arjantin’de Javier Milei dönemi başladı

Yayınlanma

‘Arjantin’in siyaset kurumunu dümdüz etme’ sözü veren siyasetçi Javier Milei, Pazar günü ezici bir farkla başkanlığı kazanarak yeni bir dönemin sinyalini verdi.

Batı medyasında ‘liberteryen’ olarak tanımlanan, Wall Street Journal’ın aktardığına göre ise kendini ‘anarko-kapitalist’ olarak tanımlayan Milei, ‘müesses nizamın dışından biri’ olarak nitelendirilse de iktisadi ve toplumsal politikalar bakımından aşırı liberalizm ile aşırı muhafazakârlığı bir araya getirmiş görünüyor.

Aralarında yeni başkanın önderlik ettiği Liberteryen Parti’nin de bulunduğu ‘La Libertad Avanza’ (Özgürlük İlerliyor – LLA) ittifakının adayı Milei, iktidar partisinin adayı Sergio Massa’yı %56’ya %44 ile mağlup etti ve 10 Aralık’ta resmen göreve başlayacak. LLA, yeni iktidarda devleti küçültmeyi ve 19 olan bakanlık sayısını 8’e düşürmeyi hedefliyor. Yeni yapıda şu bakanlıklar yer alacak: Ekonomi Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Güvenlik Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, 

Dış İlişkiler Bakanlığı, Altyapı Bakanlığı ve yeni gündeme gelen İnsan Sermayesi Bakanlığı. Bu yapıda kabinede sağlık ve eğitim temsil edilmeyecek.

Kamu harcamalarını ve vergileri dramatik bir biçimde azaltmayı hedefleyen LLA, işgücü piyasasında reform ve enflasyonla mücadele için Merkez Bankası’nı lağvetmeyi vaat ediyor. 

Dolarizasyon ve sermaye dolaşımına tam özgürlük

Enflasyonla mücadelede ‘şok terapisi’ hedefleyen Milei, yine enflasyonla mücadelede pesonun tedavülden kaldırılmasını ve tam dolarlaşma öneriyor.

Dolarizasyon fikrinin mimarı ise, 2005’te Arjantin’in kırsal kesimine taşınmadan önce 20 yıldan fazla bir süre Wall Street’te çalışan Emilio Ocampo. Salomon Brothers’da yatırım bankacısı olarak çalışan Ocampo, geçen yıl Buenos Aires kitapçılarında tükenen dolarizasyon üzerine bir kitap kaleme aldı ve o zamandan beri Milei’ye konuyla ilgili danışmanlık yapıyor.

Bu modele göre Arjantin, El Salvador’da Devlet Başkanı Nayib Bukele tarafından kullanılan ‘gönüllülük esasına dayalı’ modeli taklit edecek. Bu modele göre, insanlar her iki para birimini de kullanabilecek ve sermaye hareketleri için mutlak özgürlük sağlanacak.

Arjantin’in muhtemel başkanı Milei’nin ‘dolarizasyon’ planı

BRICS, Çin ve Rusya’ya karşı, ABD ve İsrail’den yana

Ağustos ayındaki ön seçim zaferinin ardından Milei, Çin ile ilişkileri donduracağını söylemişti. O dönemde yaptığı açıklamada Milei, ‘Çin’de insanların özgür olmadığını, istediklerini yapamadıklarını ve yaptıklarında da öldürüldüklerini’ iddia etmiş ve “Bir suikastçiyle ticaret yapar mıydınız?” diye sormuştu.

Yeni yönetimde Dışişleri Bakanı olması beklenen Diana Mondino, seçimlerin ardından Sputnik’e yaptığı açıklamada Arjantin’in BRICS’e katılmayacağını söyledi. Mondino, “BRICS’e neden bu kadar ilgi olduğunu bilmiyorum,” diye ekledi.    

Mondino ayrıca, Arjantin’in ana ticaret ortakları olmalarına rağmen Çin ve Brezilya ile ortak işbirliklerinin sona ereceğini ama ülkenin Güney Amerika ticaret bloğu Mercosur’da kalmayı planladığını vurguladı.

Milei ayrıca Rusya ile olan savaşında Ukrayna’ya desteğini ifade etmiş ve ABD ile İsrail’i Arjantin’in ‘ana ortakları’ olarak gördüğünü söylemişti. Yeni başkan, ilişkilerinde geri adım atacağı ülkeler arasında Rusya’yı da saymıştı. Nitekim konu hakkındaki görüşleri sorulan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Sayın Milei’nin seçim kampanyası sırasında yaptığı bir dizi açıklamayı not ettik, fakat kendisini esas olarak göreve başladıktan sonra yaptığı açıklamalara odaklanacak ve değerlendireceğiz,” açıklamasını yaptı.

Amerika

Trump, ABD’deki göstericilere ‘hayvan’ dedi

Yayınlanma

Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sert önlemlerine karşı protestolar ABD genelinde yayılırken, Başkan göstericilere ‘hayvan’ dedi.

Birçok örgüt, cumartesi günü (14 Haziran) başkanın 79. doğum gününde Washington’da düzenlenecek askeri geçit töreniyle eş zamanlı olarak gösteri düzenlemeyi planlıyor.

The Hill’de yer alan habere göre “No Kings” ve “50501” adlı gruplar, New York, Pennsylvania, Wisconsin, Tennessee, Florida, Alabama, Georgia, Teksas, Kaliforniya ve diğer eyaletlerde protesto gösterileri düzenlemek için işbirliği yaptı.

Cumhuriyetçi Teksas Valisi Greg Abbott, eyaletin Ulusal Muhafızlarını görevlendirmeye hazır olduğunu açıklarken, Austin, Teksas’ta da ayrı protestoların düzenlenmesi planlanıyor.

ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta

Protestolar, Los Angeles’ta Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Biriminin (ICE) baskınlarına karşı düzenlenen ilk gösterilerin ardından başladı. Bu gösterilerin bazıları şiddet olaylarına ve mülklerin tahrip edilmesine yol açtı.

Bunun üzerine Trump, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass’ın itirazlarına rağmen Ulusal Muhafızları çağırdı.

Daha sonra Pentagon, Newsom’un “provokatif” olarak eleştirdiği bir başka adımla 700 deniz piyadesini Los Angeles’a gönderdi.

Bu çatışma, yasal bir mücadeleyi başlattı ve şu anda ülke çapında yeni protestolara yol açıyor gibi görünüyor.

Protestocuların web sitesinde yayınlanan açıklamada, “Mahkemelerimizi hiçe saydılar, Amerikalıları sınır dışı ettiler, insanları sokaklardan kaybediler, sivil haklarımıza saldırdılar ve hizmetlerimizi kesti. Yolsuzluk çok ileri gitti. Taht yok. Taç yok. Kral yok,” denildi.

Trump yönetiminden Los Angeles’ta sıkıyönetim hazırlığı

Protestocular, cumartesi gününe kadar Zoom üzerinden toplantılar düzenleyerek, başkanın yasadışı göçmenlere yönelik baskısına karşı sokaklarda mücadele etmek için planlar yapıyor, hazırlıklar yapıyor ve harekete geçiyor.

“No Kings”, Trump’ın ordunun 250. kuruluş yıldönümü şerefine düzenlediği devasa askeri geçit töreninde Washington’da protesto yapmak yerine, Philadelphia’da bir etkinlik düzenleyeceğini açıkladı.

Grup, internet sitesinde, “Bu doğum günü geçit töreninin ilgi odağı olmasına izin vermek yerine, o gün Amerika’nın hikayesini başka yerlerde yazacağız: İnsanlar, güçlü adam siyasetini ve yolsuzluğu reddetmek için ülke çapında topluluklar halinde bir araya gelecek,” diye yazdı.

Trump, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg’da yaptığı konuşmada göstericileri “hayvanlar” olarak nitelendirmeden önce, sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda, Washington’daki askeri geçit törenini bozmaya çalışan protestocuların “çok büyük bir güç” ile karşılaşacaklarını söyledi.

Los Angeles’ta sokağa çıkma yasağı

Trump askerlere yaptığı konuşmada, “Bunlar hayvan, ama gururla başka ülkelerin bayraklarını taşıyorlar. Amerikan bayrağını taşımıyorlar. Sadece yakıyorlar. Bayrakların yakıldığını gördünüz mü?” dedi.

Trump, Amerikan bayrağının ABD’den ya da “ülkemizi seven insanlar tarafından” yakılmadığını ileri sürerek, Amerikan bayrağını yakanların bir yıl hapis cezasına çarptırılması gerektiğini savundu.

Öte yandan Başkan Trump ile Kaliforniya Valisi Newsom arasında başlayan gerilim büyüyor.

Newsom salı gecesi eyalet ve ulusa seslenerek Trump’ın “küstahça güç suistimali” yaptığını, bunun “patlamaya hazır bir durumu alevlendirdiğini” ve demokrasiyi tehdit ettiğini söyledi.

Trump ise Fort Bragg’da, Los Angeles’taki protestolarla ilgili şimdiye kadarki en sert söylemlerini kullandı. Trump, “Los Angeles’ı kurtaracağız ve yeniden özgür, temiz ve güvenli hale getireceğiz,” dedi.

Çarşamba günü ise Trump, asker gönderdiği için Los Angeles’ın “şanslı” olduğunu söyledi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Starbucks, Çin’deki iş ortaklığı için ‘büyük ilgi’ gördüğünü açıkladı

Yayınlanma

Starbucks’ın CEO’su, ABD’li kahve zincirinin Çin’deki büyümesini yeniden canlandırmak için dış yatırımcılarla ortaklık kurmayı düşündüğü için, şirketin Çin’deki işine ait hisselerin satışına “büyük ilgi” olduğunu söyledi.

Brian Niccol, Financial Times‘a verdiği röportajda, Starbucks’ın mart ayı sonu itibarıyla 7.758 mağaza işleten Çin biriminin azınlık hisselerinin satışını düşündüğünü söyledi.

Salı günü yaptığı açıklamada Niccol, “İyi haber, çok fazla ilgi gördük, gerçekten çok fazla ilgi” dedi ve ekledi: “İnsanlar Starbucks markasının değerini görüyor. Kahve kategorisinin büyüdüğünü görüyorlar. Bence, bu sayıyı 8.000’den 20.000’e nasıl çıkaracağımızı bulmak için bizimle ortaklık kurmak isteyeceklerdir.”

Çin anakarası, Seattle merkezli şirketin 1999 yılında ülkeye ilk girişinden bu yana ikinci büyük pazarı haline geldi. Çin, Starbucks’ın küresel genişlemesinin temelini oluştururken, yöneticiler orta sınıf tüketicilerin daha fazla özel kahve içeceğine bahis oynuyor. 2022 yılında şirket, 2025 yılına kadar anakarada 9.000 mağaza açma hedefi koydu.

Ancak, Starbucks’ın yüzlerce yeni mağaza açmasına rağmen, Çin’den elde edilen gelirler 2021’deki 3,7 milyar dolarlık zirveden 2024’te 3 milyar dolara geriledi. Luckin Coffee ve Cotti Coffee gibi daha düşük fiyatlı yerli rakipler çoğalırken, zayıf ekonomik koşullar tüketici talebine ilişkin endişeleri artırdı.

Bu hafta Starbucks, “Çin’in hızla büyüyen kahve dışı pazarı”nı hedeflemek için 20’den fazla buzlu ve çay bazlı içecekte ortalama 5 yuan (70 sent) fiyat indirimi yaptığını duyurdu. Son yıllarda, baloncuklu ve sütlü çay markaları da anakarada önemli ölçüde yaygınlaştı ve içecekleri 1 dolar gibi düşük fiyatlarla satmaya başladı.

Niccol, “Çin’deki stratejimiz daha rekabetçi olmak” dedi ve şirketin özellikle kahve dışı içecekler için “fiyatlandırma yapısını” düzeltmesi gerektiğini belirtti.

Eylül ayında CEO olan Niccol, Starbucks’ın bu hafta Las Vegas’ta üç günlük liderlik toplantısında 14.000 çalışanı bir araya getirirken konuştu. Starbucks Çin CEO’su Molly Liu da etkinlikte yer alan yöneticiler arasındaydı.

Starbucks, geçen yıl aynı mağaza satışlarının düşmesinin ardından Çin’de “stratejik ortaklıklar” araştırdığını açıklamıştı, ancak ayrıntıları hakkında çok az bilgi verdi.

Sürece yakın kaynaklar, Çinli ve küresel özel sermaye şirketleri ile stratejik yatırımcıların hisse satın almayı değerlendirdiğini, ancak bunun henüz ön aşamada olduğunu belirtti. Konuya yakın kaynaklara göre, süreci Goldman Sachs yönetiyor.

Niccol, hangi potansiyel yatırımcıların ilgi gösterdiğini açıklamayı reddetti, ancak şirketinin “bir ortak edinmenin mantıklı olup olmadığını görmek için süreci izlemeyi” planladığını söyledi.

“Bu konudaki tutumumuz esnek. Anlamlı bir hisseye sahip olmak istiyoruz” dedi.

Starbucks’ın aceleci olmadığını da ekledi ve “süreci akışına bırakacağız” dedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, askeri üslere Konfederasyon generallerinin isimlerini iade edecek

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Pentagon’un eskiden Konfederasyon generallerinin adını taşıyan yedi askeri tesisin adını geri vereceğini duyurdu.

Trump, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg’da düzenlenen ve ordunun 250. yıl dönümünü kutlayan törende katılımcılara, “Küçük bir son dakika haberi olarak, Fort Picket, Fort Hood, Fort Gordon, Fort Rutger, Fort Poke, Fort AP Hill ve Fort Robert E. Lee’nin isimlerini de geri vereceğiz,” dedi.

Bu üsler şu anda sırasıyla Virginia’da Fort Barfoot, Teksas’ta Fort Cazavos, Georgia’da Fort Eisenhower, Alabama’da Fort Novosel, Louisiana’da Fort Johnson, Virginia’da Fort Walker ve yine Virginia’da Fort Gregg-Adams olarak biliniyor.

Konfederasyon ordusu, Amerikan İç Savaşı’nda (1861-1865) Güneyli köle/plantasyon sahibi beyaz milliyetçilerinin tarafındaydı ve Kuzey’deki Abraham Lincoln yönetimindeki Birlik’ten ayrılığı savunuyordu.

Trump kalabalığa, “Değişiklik yapmanın zamanı değil. Ben batıl inançlıyım, biliyorsunuz. Her şeyi olduğu gibi bırakmayı seviyorum, değil mi?” diye seslendi.

Bu söz, Trump’ın seçim kampanyasında verdiği bir vaadi yerine getiriyor. Başkan, Kongre tarafından görevlendirilen bir komisyonun 2022’de dokuz askeri üssün yeni isimleri önermesinin ardından, üslerin orijinal isimlerine geri döndürülmesini vaat etmişti.

Savunma Bakanı Pete Hegseth, bu yılın başlarında Fort Liberty ve Fort Moore adlı iki üssün isimlerinin Fort Bragg ve Fort Benning olarak geri döndürülmesini emretti.

Hegseth, orijinal isimleri geri getirdi, fakat bunların orijinal isimlerinin verildiği Konfederasyon generalleri değil, farklı kişileri onurlandırmak için kullanıldığını söyledi.

Fort Bragg’ın ismi, İkinci Dünya Savaşı’nda görev yapmış, madalyalı bir paraşütçü olan Er Roland Bragg’dan alındı. Konfederasyon generali Braxton Bragg, İç Savaş’ta birçok savaşı kaybetmiş ve ordudan ayrıldıktan sonra köle çalıştıran bir şeker plantasyonu işletmişti.

Fort Benning ise artık, Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’da ABD ordusunda görev yaparken Distinguished Service Cross madalyası ile ödüllendirilen Onbaşı Fred G. Benning’in adını taşıyor. Üs, orijinal olarak kölelerin özgürleştirilmesine karşı çıkan Konfederasyon generali Henry Benning’in adını taşıyordu.

Pentagon şefi bu değişikliği mart ayında yaptı ve hayatlarını orduya ve askeri ailelere yardım etmeye adayan Hal Moore ve eşi Julie Moore’u onurlandırmak için verilen adı kaldırdı.

Moore ve eşi, en çok günümüze kadar kullanılan hayatta kalanlara destek ağları ve kayıp bildirim ekipleri kurmakla tanınıyorlardı.

Bu değişiklik, askeri tesislerin Konfederasyon’u onurlandıran isimlerden arındırılması için beş yılı aşkın bir süredir devam eden siyasi çekişmenin ardından geldi.

Bu süreç, 2020’nin sonlarında yıllık savunma yetki yasasının Savunma Bakanlığı’nın varlıklarına Konfederasyon sembollerinin adını vermesini ilk kez yasaklamasıyla başladı.

O dönemde ilk görev süresinin sonuna yaklaşan Trump, kısmen üslerin isimlerinin değiştirilmesine ilişkin hüküm nedeniyle Ulusal Savunma Yetki Yasası (NDAA) olarak bilinen savunma yasasını veto etmiş ama veto Kongre tarafından reddedilmişti.

Bunu, dokuz askeri üs için yeni isimler önermek üzere bir komisyon kurulmasını zorunlu kılan 2021 NDAA izledi ve tesisler 2023 yılı boyunca düzenlenecek törenlerle yeni isimlerini resmen alacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English