Bizi Takip Edin

AVRUPA

Avrupa Uzay Ajansı, kendi ‘SpaceX’ini kuruyor

Yayınlanma

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) ticari kargo hizmetleri vermek üzere çarşamba günü iki şirketi seçerek SpaceX’in Avrupa versiyonunu yaratma girişiminde düğmeye bastı.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre sadece üç yıl önce kurulan bir Fransız-Alman şirketi olan The Exploration Company (TEC) ve bir Fransız-İtalyan uzay sistemleri tedarikçisi Thales Alenia Space, 2028 yılına kadar alçak dünya yörüngesine ticari olarak güvenilir bir hizmet inşa etmek üzere ayrı ayrı 25 milyon avroluk ilk finansmanı kazandı. Yüzbinlerce avro olması beklenen ikinci tur finansmana 2025’te yapılacak bir sonraki ESA bakanlar toplantısında karar verilecek.

Bu hamle, ESA’nın yaklaşık 20 yıl önce ABD uzay ajansı NASA’nın öncülük ettiği, roket ve uzay aracı geliştirmek yerine ticari şirketlerden uçuş hizmetleri satın alma stratejisini benimseme yolunda attığı ilk somut adım.

NASA’nın sabit fiyatlı hizmet sözleşmeleri verme stratejisi, bugün ISS’ye fırlatma, kargo ve mürettebat hizmetleri sağlayan SpaceX’inin büyümesi için çok önemliydi.

ESA’nın ticarileşmesi tam gaz

Göreve geldiğinden bu yana Avrupa’nın uzay sektörünü beslemek ve maliyetleri düşürmek için tedarikte daha ticari bir yaklaşım benimsenmesi yönünde baskı yapan ESA Genel Direktörü Josef Aschbacher, “Alçak dünya yörüngesi kargo dönüş hizmet sözleşmelerinin imzalanması, ESA’nın uzay ekonomisinin bir sonraki döneminin taleplerini karşılamak için nasıl modernize olduğunu gösteriyor,” dedi.

ESA bu araçların insanlı uzay uçuşlarına ya da Ay görevlerine de uyarlanabileceğini umuyor.

ESA’nın insan ve robot keşiflerinden sorumlu direktörü Daniel Neuenschwander, FT’ye verdiği son mülakatta, “Alçak dünya yörüngesine mürettebatlı taşımacılığa ya da Lunar Gateway’den [Nasa ve ortakları tarafından geliştirilen ve Ay’ın yörüngesine oturacak olan uzay istasyonu] kargo getirmeye olanak sağlayacak kabiliyetleri sahip olmak istiyoruz,” dedi.

ESA’nın bütçesi NASA’ya göre çok küçük

Bu strateji NASA’nın 2006 yılında başlattığı Ticari Yörünge Ulaştırma Hizmetleri (COTS) programına dayanıyor. Fakat ESA tarafından sağlanan meblağlar SpaceX’in başarısını sağlayan meblağlardan çok daha küçük. NASA başlangıçta ISS’ye ikmal hizmeti verebilecek bir araç geliştirmek üzere aralarında SpaceX’in de bulunduğu iki şirkete 400 milyon dolardan fazla fon sağlamış ve iki yıl içinde 3,4 milyar dolarlık sabit fiyatlı sözleşmeler üzerinde anlaşmaya varmıştı.

ESA’nın bu ilk aşama için sadece 75 milyon avrosu var. Çarşamba günü yapılan duyuruda tahsis edilmeyen 25 milyon avronun, Fransız ArianeGroup’un bir yan kuruluşu olan MaiaSpace olduğu düşünülen üçüncü bir teklif sahibine verilmesi bekleniyordu.

Startup üç senede 70 milyon dolar topladı

ESA geçtiğimiz aralık ayında kargo aracı yarışmasını başlatmadan önce bile hem TEC hem de Thales Alenia Space kendi kargo aracı tasarımları üzerinde çalışıyordu.

2021’de kurulduğundan bu yana yaklaşık 70 milyon dolar fon toplayan TEC, sözleşmenin Nyx aracı için “bir kilometre taşı başarısı” olduğunu söyledi.

Thales Alenia Space ise kargo programının uzay keşif ortamının hızla geliştiği, kurumsal ve ticari oyuncuların alçak dünya yörüngesini, Ay’ı ve Mars’ı keşfetmek için görevlere başladığı bir zamanda geldiğini söyledi.

AVRUPA

Handelsblatt: Şansölye Scholz, 2020’de ABD’ye Kuzey Akım-2 için gizli bir anlaşma teklif etti

Yayınlanma

Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt, Şansölye Olaf Scholz’un 2020’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump yönetimine Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattına yaptırım uygulanmaması konusunda ‘gizli bir anlaşma’ teklif ettiğini yazdı.

Handelsblatt‘ın haberinde, Alman Şansölyesi Olaf Scholz’un, 2020 yılında maliye bakanı olarak görev yaparken ABD’nin o dönemde inşaatı devam eden Rus doğalgaz boru hattı Kuzey Akım-2’ye yönelik yaptırımları önlemek adına gizli bir anlaşma önerdiği iddia edildi.

Gazetenin eline geçen Ekonomi Bakanlığı’nın iç belgelerine göre Scholz’un yanı sıra Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti Başbakanı Manuela Schwesig de söz konusu anlaşmaya destek verdi.

Haberde, her üç ismin de şu anda Ukrayna’nın ateşli destekçileri olsalar da ‘sadece birkaç yıl önce bu ülkenin güvenlik çıkarlarına taban tabana zıt bir projeyi’ destekledikleri savunuldu.

Belgelere göre Scholz, Steinmeier ve Schwezig, Washington yönetiminin Kuzey Akım-2’yi hedef alan yaptırımlarını önlemek adına başta dönemin Hazine Bakanı Steven Mnuchin olmak üzere dönemin ABD Başkanı (2017-2021) Donald Trump yönetimine ısrarda bulundu.

Scholz’un 2020 yazında Mnuchin’e bir mektup göndererek Almanya’nın kuzey kıyısındaki sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) alım terminallerine vergi indirimi karşılığında 1 milyar avroluk bir yatırım yapılması çağrısında bulunduğu iddia edildi.

Bunun karşılığında Scholz, ABD’nin boru hattına uyguladığı yaptırımları kaldırmasını talep etti, ancak Beyaz Saray bu öneriyi bütünüyle reddetti.

Trump, boru hattının inşasına şiddetle karşı çıkmış ve yaptırımlar uygulamıştı. Ancak Almanya Ekonomi Bakanlığı tarafından Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesine sunulan mahkeme tutanaklarına göre, görevdeki ABD Başkanı Joe Biden, Kuzey Akım-2’nin inşası konusunda Alman yetkililere ciddi tavizler verdi.

Gazete, Biden’in boru hattı projesine eleştirel yaklaştığını, fakat Alman yönetimiyle bir uzlaşı aradığını vurguladı.

Sonrasında Biden, Kuzey Akım-2’yi yaptırımlara tabi tuttu; 23 Şubat 2022’de, Rusya’nın Ukrayna’ya dönük askeri müdahalesinin ardından boru hattının işletmecisi olan Nord Stream AG şirketi ve genel müdürü Matthias Warnig’e yaptırım uygulandı. O zamana kadar boru hattı çoktan inşa edilmişti, ancak Almanya sertifikasyonunu askıya aldı.

Eylül 2022’de Kuzey Akım 1 ve 2 havaya uçuruldu. Her ikisinin de dört kolonundan biri sağlam kaldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’yi boru hatlarını sabote etmekle suçladı.

Seymour Hersh: Kuzey Akım boru hatları ve çevreleme politikasının tehlikeleri

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Polonya, Ukraynalı sığınmacılara yapılan sosyal yardımları iptal etti

Yayınlanma

Polonya makamları, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan Ukraynalı sığınmacılara yardım yasasında değişikliğe gitti.

Polskie Radio‘nun haberine göre, sığınmacılara konaklama ve temel giderler için verilen 300 zloti (74,5 dolar) tutarındaki toplu yardımın yanı sıra Ukraynalıları evlerinde barındıran Polonya vatandaşlarına verilen 40 zloti (9,9 dolar) tutarındaki yardım da iptal edilecek.

Polonya’daki Ukraynalılar Derneği’nin Przemysl şubesi başkanı İgor Gorkov, radyoya verdiği demeçte ülkedeki Ukraynalı sığınmacıların geleceğinin ‘son derece belirsiz göründüğünü’ söyledi.

Gorkov, Przemysl kentine Harkov, Odessa ve Suma oblastlarından her gün 2 bin ila 5 bin arasında sığınmacının gelmeye devam ettiğini belirtti.

Haberde, Polonya makamlarının kararı ‘sistemin güvenilirliğini sağlamadaki güçlükler’ nedeniyle aldıkları kaydedildi.

Polonya’daki Ukraynalılara yardıma ilişkin yasa 2022’nin mart ayında kabul edilmişti. BM Yüksek Komiserliği, ülkedeki Ukraynalı sığınmacı sayısının bu yılın sonuna kadar 1,1 milyona ulaşacağını tahmin ediyor.

Çekya, Ukraynalı sığınmacıların evlerine dönmeleri için para ödeyecek

Okumaya Devam Et

AVRUPA

NATO’nun genel sekreter adayı Mark Rutte kimdir?

Yayınlanma

Tüm NATO ülkeleri, dün itibariyle ittifakın genel sekreterliği için Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin adaylığı üzerinde anlaştı.

Bu gelişme Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis’in adaylığını geri çekmesinin ardından geldi. Yeni genel sekreterin temmuz ayında ittifakın Washington’da yapılacak zirvesinde resmen göreve başlaması bekleniyor.

Rutte’nin kökeni, eğitimi, mesleki faaliyetleri

Rutte, 14 Şubat 1967’de Lahey’de büyük bir ticaret şirketinin yöneticisi olan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1992 yılında Leiden Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi’nden mezun oldu. Unilever şirketinde insan kaynakları yöneticisi olarak çalıştı.

2008 yılında Lahey’deki Jan de Witt Koleji’nde sosyal bilimler alanında öğretim görevlisi oldu.

Siyasi faaliyetleri

Rutte, öğrenciyken liberal Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (PPFD) gençlik örgütünü yönetti. 1993-1997 yılları arasında partinin yürütme konseyinin bir üyesiydi.

2002-2004 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı ve 2006 yılına kadar NPSD’nin merkezci Hıristiyan Demokrat Temayül’ün (CDA) ortağı olarak katıldığı Jan Peter Balkenende hükümetinde Eğitim, Kültür ve Bilimden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptı.

Rutte, 2003 yılında ilk kez parlamentonun alt kanadına girdi. 31 Mayıs 2006 tarihinde NPD’nin lideri seçildi ve ardından partinin parlamento grubunun başkanı oldu.

Başbakanlık dönemi

2010 parlamento seçimlerinde Rutte, NPD’yi zafere taşımayı başararak 150 sandalyeli parlamentoda 31 sandalye elde etti. Uzun müzakerelerin ardından CDP ile bir koalisyon hükümeti kuruldu.

Rutte, 14 Ekim’de başbakan ve genel işlerden sorumlu bakan olarak görevi devraldı. Nisan 2012’de, bütçe konularında partiler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle hükümeti istifa etti.

Aynı yılın kasım ayında düzenlenen erken seçimlerden sonra Rutte, bu kez NPD ve İşçi Partisi’nden oluşan yeni bir hükümet kurdu.

Mart 2017 seçimlerinin sonuçları Rutte’yi üçüncü kez başbakanlığa taşıdı (NPD 33 sandalye kazandı). Kabinede ayrıca CDP, Demokratlar 66 ve Hristiyan Birliği de yer aldı.

Söz konusu hükümet, 15 Ocak 2021’de vergi memurlarının binlerce ebeveyni yanlışlıkla dolandırıcılıkla suçladığı ve çocuk ödeneklerini geri ödemelerini emrederek pek çok aileyi borç batağına sürüklediği skandal nedeniyle istifa etmişti.

Mart 2021’de NPSD’nin parlamentoda 34 sandalye kazandığı seçimlerin ardından Rutte dördüncü kabinesini kurdu. Bu kabinede yine CDP, Demokratlar 66 ve Hristiyan Birliği yer aldı.

7 Temmuz 2023’te Rutte, göç politikası konusunda iktidar koalisyonundaki anlaşmazlıklar nedeniyle Kral Willem-Alexander’a istifasını sundu.

Rutte’nin o dönemde lideri olduğu NPD, mülteci akışını azaltma yönünde önlemler geliştirdi ve çeşitli sığınmacı kategorileri için aile birleşimi haklarını sınırladı.

Bu öneri Hıristiyan Birliği tarafından kabul edilemez bulundu. 14 Ağustos 2023 tarihinde Rutte, NPD liderliğini bıraktı. Daha önce partinin adayı olmayacağını ve görev süresi dolar dolmaz siyasetten çekileceğini açıklamıştı.

Rutte, Kasım 2023 seçimlerinin ardından yeni bir kabine kurma müzakereleri ertelendiği için başbakan olarak görev yapmaya devam etti.

Başbakanlığı sırasında ülke, krallığa yerleşen göçmenlerin çocuklarının aileleriyle yeniden bir araya gelmesini yasaklayan bir yasa gibi göç yasalarını sıkılaştırdı.

Hükümeti terörle mücadeleyle ilgili çeşitli yasa tasarılarını parlamentodan geçirdi. Bu tasarılar kapsamında yetkililere, aşırılık yanlısı ve radikal İslamcı olduğundan şüphelenilen şahıslar ile daha önce terör faaliyetlerine karışmış ve çifte vatandaşlığa sahip şahısların vatandaşlıklarını iptal etme yetkisi verildi.

Rutte yönetimindeki hükümet sürdürülebilir enerji gelişiminin yanı sıra konut, çocuk bakımı ve eğitim alanlarında büyük projeler hayata geçirdi.

Rutte, 2014 yılında Ukrayna krizi nedeniyle Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya karşı yaptırımlarının uygulanmasını destekledi ve daha sonra bu yaptırımların genişletilmesi ve sıkılaştırılması gerektiğini savundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English