Bizi Takip Edin

AVRUPA

Batı kamuoyunda Ukrayna savaşına bakış: Destek azalıyor

Yayınlanma

Rusya-Ukrayna savaşının birinci yıl dönümünde, Kiev’in müttefikleri savaş faaliyetlerine desteğin süreceğini yüksek perdeden dile getiriyorlar. ABD Başkanı Joe Biden’in Kiev ve Varşova ziyaretleri, NATO içerisinde oluşması mümkün çatlakları şimdilik sıvamış görünüyor. Biden’ın ABD’nin desteğinin devam edeceği yönündeki taahhüdü, özellikle ittifakın doğu kanadındaki Rusya karşıtı şahin ülkeleri şimdilik yatıştırdı.

Bununla birlikte batı kamuoyunda Ukrayna savaşına desteğin geçen seneye göre benzer bir yüksekliğe ulaşmadığı anlaşılıyor. Yapılan anketler, birinci yıl dönümünde savaşın o kadar da popüler olmadığına ilişkin ipuçları sunuyor. Özellikle Avrupa’da yükselen enerji fiyatları ve hayat pahalılığı, ABD’de ise Cumhuriyetçilerin Biden’a yönelik eleştirileri kamuoyu desteğinde belirgin bir erime olduğuna işaret ediyor.

ABD’de savaşa destekte büyük düşüş

Reuters/Ipsos tarafından 4 binin üzerinde ABD’li ile yapılan anket, Washington’daki karar alıcıların hoşuna gitmeyecek cinsten.

6-13 Şubat tarihleri arasında yapılan ankete göre, Ukrayna’ya askeri yardım sağlanmasını destekleyen ABD’lilerin oranı yüzde 58’e gerilemiş durumda.

Bu oran, Nisan 2022’de yapılan ankette yüzde 73’tü.

Associated Press’in (AP) NORC Center for Public Affairs Research ile birlikte yaptığı anket de benzer bir sonuca ulaşmış. Bu kurumların Mayıs 2022’de yaptığı ankette, katılımcıların yüzde 60’ı Ukrayna’ya silah gönderilmesinden yanaydı. Yeni ankete göre ise bu oran yüzde 48’e gerilemiş durumda. AP anketinde yüzde 29 Ukrayna’ya silah gönderilmesine karşı çıkarken, yüzde 22 ne silah gönderilmesinden yana ne de karşı.

Aynı ankette, federal hükümetin fonlarının Ukrayna’ya akıtılması konusunda da kamuoyunun bölündüğü görülüyor. Ankete katılanların yüzde 37’si mali yardımdan yana iken yüzde 38’i buna karşı çıkıyor.

Anket, Amerikalıların yalnızca yüzde 19’unun, Biden’ın Ukrayna meselesini ele alışına kesin bir güven duyduğunu gösteriyor. Yüzde 37, biraz güven duyduğunu söylerken, yüzde 43 ise güven duymuyor. Elbette bu oranlar, Demokrat veya Cumhuriyetçi seçmene göre bir hayli değişiyor. Demokratların yüzde 90’ı biraz veya tam güven duyarken, Cumhuriyetçi seçmenin yüzde 76’sının Biden’a hiç güveni yok.

Cumhuriyetçi fay hattı

2024 seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adaylık yarışına katılması beklenen Florida Valisi Ron DeSantis, Biden’ın Ukrayna’ya yönelik ‘açık çek’ politikasını eleştiriyor.

Eski Başkan Donald Trump da 3. Dünya Savaşının eşiğinde olunduğunu savunarak, Ukrayna savaşını hemen bitirebileceğini öne sürüyor.

Elbette Cumhuriyetçilerin tamamı, özellikle de Kongredekiler, Ukrayna’nın silahlandırılmasına karşı değil. Örneğin Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul, Kiev’e yaptığı ziyarette, Washington’daki momentumun Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler ve savaş uçakları vermeye doğru kaydığını söyledi.

Kongre’deki bazı Cumhuriyetçi senatörlerin verdiği ‘Ukrayna Tükenmişliği’ tasarısı Cumhuriyetçi grup içerisinde yalnızca 11 destek bulsa da, yorumcular bu sayının azlığına bakarak savaşın bitirilmesini isteyen ekibin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorlar.

AP anketinde, Rusya’ya yönelik yaptırımların devam etmesini destekleyen ABD’lilerin oranının da yüzde 71’den yüzde 63’e düştüğü görülüyor. Ukraynalı sığınmacıların ABD’ye kabul edilmesini isteyenlerin oranı da yüzde 64’ten yüzde 55’e düşmüş.

Alman kamuoyu savaşın bitmesini istiyor

Rusya karşıtı yaptırımlardan iktisadi olarak en çok etkilenen ülkelerden olan Almanya’da da kamuoyu anketleri koalisyon hükümetinin siyasetinden yana değil.

Ocak ayında Forsa Poll tarafından yapılan ankete göre, Alman halkı Ukrayna’nın kendini savunma hakkını desteklese de, yüzde 80 oranında savaşın Ukrayna’nın galibiyetindense müzakerelerle bitmesini savunuyor. Buna katılmayanların oranı ise yalnızca yüzde 18.

Ipsos anketine göre, Mart 2022’de Ukraynalı sığınmacıların ülkeye kabulünü yüzde 82 oranında destekleyen Alman kamuoyunda şimdi bu oran yüzde 68’e düşmüş durumda.

Yine Mart 2022’de, mevcut iktisadi sorunların Almanya’nın Ukrayna’ya mali desteğini imkansız kıldığını düşünenlerin oranı yüzde 47 iken, şimdi bu oran yüzde 56’ya yükselmiş durumda.

Ukrayna meselesinin Almanya’yı ilgilendirdiğini ve ülkenin müdahil olması gerektiğini düşünenlerin oranı da 11 puan azalarak yüzde 43’e geriledi.

600 binin üzerinde imza toplandı

Öncülüğünü Sol Parti (Die Linke) milletvekili Sahra Wagenknecht ile feminist yazar Alice Schwarzer’ın yaptığı imza kampanyası ise büyük ses getirdi. Almanya’nın Ukrayna’ya ağır silah göndermesinin durdurulması ve Olaf Scholz’ün müzakereler yoluyla ateşkes ve barış anlaşması için inisiyatif alması amacıyla change.org’da açılan kampanyaya şu ana kadar 600 binin üzerinde imza verildi.

İlk imzacılar arasında eski Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Gunter Verheugen, emekli tümgeneral Erich Vad, gazeteciler Franz Alt ve Gisela Marx ve Eski Almanya Federal Konseyi Başkanı ve Sol Partili Oskar Lafontaine de yer alıyor.

İmza metninde, “Batı tarafından desteklenen Ukrayna tekil muharebeleri kazanabilir. Fakat dünyanın en büyük nükleer gücüne karşı savaşı kazanamaz,” denildi.

Müzakere etmenin teslim olmak anlamına gelmediğini savunan imzacılar, müzakereler yoluyla uzlaşmanın iki taraftan da binlerce insanın hayatını kurtaracağını savunuyor.

Wagenknecht ve Schwarzer, Cumartesi günü Berlin’de düzenlenecek büyük savaş karşıtı mitinge de çağrı yaptı.

Avrupa genelinde destek azalıyor

ECFR tarafından yapılan anket de AB ülkeleri arasında Ukrayna savaşına desteğin azaldığını gösteriyor.

Dokuz AB ülkesini kapsayan anket sonuçlarına göre, savaşın uzamasına ve daha çok insanın ölümüne de neden olsa Ukrayna’nın kaybettiği tüm topraklarını geri almasını savunanlar yüzde 38. Savaşın mümkün olan en kısa sürede sona ermesini savunanların oranı ise yüzde 30. 

Ankete katılanların yüzde 55’i ise, AB’nin Rusya’dan enerji tedarik etmemesi gerektiğini savunuyor.

Ipsos’un Kasım-Aralık aylarında yaptığı anket, Almanya, Fransa, Hollanda ve İtalya gibi ülkelerde Ukrayna’ya silah tedariğine olan desteğin azaldığını gösteriyor.

Yine aynı ankette, mevcut iktisadi sorunların Ukrayna’ya desteği imkansız kıldığına ilişkin görüşü destekleyenlerin oranı da Mart-Nisan 2022 anketine göre net bir biçimde artmış görünüyor.

Dokuz AB üyesi içerisinde Ukrayna’ya desteğin sürmesini destekleyenlerin en az olduğu ülkeler ise Belçika (yüzde 47), İtalya (yüzde 42) ve Macaristan (yüzde 37).

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English