Bizi Takip Edin

RUSYA

Batı’nın ‘ya Çin başarırsa’ korkusu

Yayınlanma

Çin’in askeri sert gücüyle değil de kurucu ve yapıcı bir güç olarak kriz alanlarına arabulucu rolüyle müdahalesi Batılı başkentlerde hegemonya kaybı endişesini artırıyor.

Çin’in İran ve Suudi Arabistan arasında başarıyla yürüttüğü arabuluculuk benzer bir rolün Ukrayna’da mümkün olup olmadığı sorusunu dış politika analistlerinin önüne koydu. Çin’in geleneksel olarak kendisini ilgilendirmeyen konulara mesafeli tutumunu değiştirmeye başladığı şeklindeki yorumlar Batılı gözlemcilerin ortak gözlemi ve “kaygısı” olarak öne çıkıyor.

Batılı analistlerin korkusu: Ya Çin başarırsa?

Time dergisindeki Ian Bremmer imzalı analiz Çin’in sunduğu 12 maddelik çözüm taslağını zamanlama olarak erken buluyor. Çin’in teklifinde Rus güçlerinin Ukrayna’dan çekilmesini öngörmediği için eleştiren yazar, Çin’i Ukrayna’yı Rus kazanımlarını kabul etmeye ve Rusya’ya toprak vermeye zorlamakla suçluyor.

Batı’nın Orta Doğu’da bıraktığı yıkıntı ve düşmanlıklar üzerine Çin’in yapıcı ve oyun kurucu rolde istekli görünmesi ve somut adımlar atması gerçekten yeni bir durum. Oluşacak olumlu örneklerin dünyanın diğer kriz alanlarında yarın bir gün Çin arabuluculuğunun talep görmesi şeklinde bir sonuç yaratması elbette Batılı başkentleri endişelendirmesi için yetiyor.

Time’da konuyu değerlendiren Ian Bremmer de “Çin’in barış planı, üstü kapalı olarak ABD’yi bir savaş çığırtkanı ve NATO’yu da ABD’nin bu korkunç savaşı daha da uzatan ve maliyetli hale getiren bir aracı olarak lanse ediyor” diyerek endişeyi özetliyor. Yazara göre Çin’in “tehlikeli bir oyun oynadığı” konusunda hataya yapmamak gerekiyor. Bremmer, “Rusya’ya yapılacak herhangi bir silah tedariği zaten sorunlu olan ABD-Çin ilişkisini daha da kötü hale getirecektir” görüşüyle Batı’nın Ukrayna’ya silah desteğini önemsizleştirmeye çalışıyor.

Batı’nın yıkıcı ve sömürgeci geçmişiyle kıyaslandığında dünya çapındaki imajı ve sicili daha parlak görünen Pekin’in “sorun çözücü” rolüne daha çok soyunmasının orta vadede kalıcı, dönüştürücü etkileri olacağını tahmin etmek zor değil.

Bu kriz alanların başında da Ukrayna ve Suriye geliyor. Suriye krizinde karşı karşıya gelen bütün Arap ülkeleriyle özel ve iyi ilişkilere sahip bulunan Pekin’in burada oynayacağı rol bölgenin kaderini değiştirebilir. Sıkışan Astana masasına yeni ve güçlü bir soluk olarak Pekin’in dahil olması tıkanıkları aşmak için yeni bir ivme yaratabilir.

Suudi Arabistan’ın Şangay İş Birliği Örgütü’ne katılma kararı, Riyad’ın Tahran’la Şangay’ın vadettiği güvenlik şemsiyesi altında buluşmaya “evet” demesi içinde olduğumuz benzersiz dönüşümün önemli bir halkası.

Suriye’den önce ise Ukrayna’daki sıcak krizin en azından dondurulması bile Çin açısından büyük bir başarı olacaktır. Ancak Batılı ortaklarının Zelenskiy’in Pekin uçağına binmesini sessizlikle karşılamayacağı da ortada.

Bununla birlikte Rusya tarafı da Ukrayna’nın barış süreci için Batı silah desteğinin arttığı şu günlerde hazır olmadığını düşünüyor. Bununla birlikte Rusya tarafı Ukrayna’yı hem yoklamak hem de daha önce ortaya koyduğu şartlar dahilinde müzakere masasına teşvik etmek için girişimlerde bulunuyor.

Kremlin: Çin’in planı askıya alınmadı

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov Rusya-Belarus Birlik Devleti Devlet Konseyi’nin toplanacağını ve Belarus’un Ukrayna’da ateşkes önerisinin bu toplantıda görüşüleceğini kaydetti.

Çin’in 12 maddelik planına şans vermeye değer gördüğünü Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov’un şu sözlerinden anlamak mümkün:

“Plan (Çin’in önerdiği barış planı) askıya alınmadı. Ancak deyim yerindeyse Ukrayna’nın patronlarına, komutanlarına itaatsizlik edememesi nedeniyle uygulanamayan belirli hükümleri var.” Rusya’nın meseleye ikili bakışını özetleyen Peskov, Batı’nın savaşın devamında istekli olduğunu ifade ederek “Bildiğimiz gibi bu komutanlar Kiev’de değiller. Savaşın devam etmesi için ısrar ediyorlar” dedi.

Rusya’da cephelerde bahar aylarında olacak büyük olaylar beklenirken devreye giren Çin diplomasisi savaşın maliyetlerini düşürebildiği ölçüde kendisini başarılı sayacak.

Okumaya Devam Et

RUSYA

AB, Rus milyarder Dmitriy Pumpyanskiy’nin oğluna uygulanan yaptırımları kaldırdı

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB) yargısı, Rus milyarder Dmitriy Pumpyanskiy’in oğlu Aleksandr Pumpyanskiy’e yönelik yaptırımların kaldırılmasına karar verdi. Pumpyanskiy, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri müdahalesinin ardından geçen yıl mart ayında yaptırımlara maruz kalmıştı.

Nastoyaşe Vremya’da yer alan habere göre dava sonucunda ayrıca Pumpyanskiy’in hukuka aykırı olarak yaptırım listesine dahil edilmesiyle ilgili manevi tazminat olarak 100 bin avro talebi reddedildi.

Aleksandr Pumpyanskiy, yaptırımların uygulanmasının ardından babasıyla birlikte Pipe Metallurgical Company Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etti. Kendisi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekteydi.

Dmitriy Pumpyanskiy, Pipe Metallurgical Company’nin eski CEO’su ve çoğunluk sahibi. Bu yılın eylül ayı başında AB yargısı, Dmitriy Pumpyanskiy, eşi Galina ve oğlu Aleksandr’a yönelik yaptırımları kaldırmayı reddetmişti.

Son mahkeme kararında, Dmitry Pumpyanskiy’nin yaptırım listesine dahil edilmesinin, Rusya bütçesi için ‘kayda değer bir gelir kaynağı oluşturan sektörlerin faaliyetlerine katılması’ nedeniyle haklı olduğu kaydedildi. Ayrıca eşine uygulanan yaptırımlar da kaldırılmadı.

Aleksandr Pumpyanskiy, daha önce İsviçre’nin Blick gazetesine yaptığı açıklamada, 2016’dan beri vatandaşlığını taşıdığı İsviçre’yi ailesiyle birlikte terk etmek zorunda kaldığını bildirmişti.

Aleksandr, yaptırımların uygulanmasının ardından ev kredisini ödeyemediğini, cep telefonunun kesildiğini ve kiraladığı arabayı da iade etmesinin istendiğini ifade etmişti.

Dünya Ticaret Örgütü raporu: Rusya yaptırımları Batı’yı vurdu

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya İçişleri Bakanlığı, yabancılara ‘sadakat sözleşmesi’ imzalatmak istiyor

Yayınlanma

Rusya İçişleri Bakanlığı, tüm yabancıların ülkeye girerken bir dizi kısıtlamaya uymalarını öngören bir ‘sadakat anlaşması’ imzalamalarını zorunlu kılmayı teklif etti.

TASS‘ın aktardığına göre bakanlığın alt parlamento kanadı Duma’ya sunduğu yasa taslağına göre Rusya’ya giren yabancıların dış ve iç politikanın yanı sıra ülkenin kamu yetkilileri ve görevlilerini itibarsızlaştırmasının yasaklanması öngörülüyor.

Buna ek olarak, bilgi edinme özgürlüğü hakkı yabancılar için kısıtlanacak. Bu kısıtlamalar aile, evlilik, annelik, çocukluk ve diğer değerlere ilişkin fikirleri ‘küçümseme ya da inkâr etme eğilimi’ taşıyan bilgilerin yanı sıra ‘LGBT propagandası’ ve Büyük Anayurt Savaşı tarihinin çarpıtılması ile ilgili.

Kasım 2022’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ilgili kararnameyi imzalayarak ‘Rusya’nın geleneksel manevi ve ahlaki değerlerini korumak ve güçlendirmeye dönük’ devlet politikası temellerini onaylamıştı. Belgeye göre ülkenin geleneksel değerleri arasında yaşam, insan hak ve özgürlükleri, yurtseverlik, tarihi hafıza, güçlü bir aile, manevi olanın maddi olana önceliği ve ülke halklarının birliği yer alıyor.

Devlet politikasının hedefleri arasında geleneksel değerleri korumak ve güçlendirmek, yıkıcı ideolojinin yayılmasına karşı koymak ve Rusya’nın geleneksel değerlerin koruyucusu bir devlet olarak imajını şekillendirmek yer alıyor.

28 Kasım 2023 tarihinde Dünya Rus Halk Konseyi (WRPC) toplantısında Putin, Rusya’nın ‘kökünden sökülemeyecek asırlık geleneklere ve manevi köklere’ dayanacağını vurgulamıştı.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Medvedev: Amerikalılar heveslerini aldıktan sonra Zelenskiy’i böcek gibi ezecekler

Yayınlanma

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Amerikalıların Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile ‘yeterinde oynadıktan sonra deney böceği gibi acımasızca ezeceğini’ kaydetti.

Telegram kanalından paylaşımda bulunan Medvedev, “Amerikalı entomologlar böcek deneylerini ne kadar çok seviyor. Her türden örümceği bir kavanoza koyup birbirlerini yemelerini gizlenemez bir zevkle izlemek onların milli eğlencesidir” diye yazarak, ‘şimdi sıranın sarı-siyah deneklere geldiğini’ belirtti.

Medvedev, ‘sahiplerinin Ukraynalıları cam bir kaba koyarak yavaş yavaş yiyecekten mahrum bıraktığını’ ve ‘hiç kimsenin bunun böyle sona ereceğinden şüphe duymadığını’ ifade etti.

Medvedev, “Er ya da geç sadece böcek davranışlarını gözlemlemek sonsuz derecede sıkıcı hale gelir. Sonra aç bırakırlar ve eklembacaklıların saldırganlıklarının artmasını izlerler. Şimdi bu küçük zehirli yaratıklar özellikle agresif bir şekilde kendi hemcinslerini sokuyor ve yiyor. Hayatta kalanlar elbette daha kaslı, daha güçlü ve daha şişman olanlar. Rakiplerinden daha fazla yiyen ve daha fazla yiyecek çalan, bazı eşleriyle paylaşanlar. Onlar da hükümetin sırtından yemek istiyorlar. Ve yemek için en umut verici örümceğin tarafını seçiyorlar,” dedi.

Latince sic transit gloria mundi (Böylece geçiverir dünyanın görkemi) sözüne atıfta bulunan Medvedev, “Peki ya klan üyelerinin kanı ve cesetleriyle beslenen bu en önemli örümcek-ünlü ne olacak? Kazanan ona ne olacak? Entomologlar onun üzerine bahse girerse tabii ki. Bu da anlaşılabilir. Kıdemli böcekbilimci onunla oynadığında bir terlikle yine de acımasızca ezilecek,” diye ekledi.

ABD Dış İlişkiler Konseyi eski başkanı Haass: Ukrayna’nın kaybettiği toprakları geri kazanması mümkün değil

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English