Bizi Takip Edin

AMERİKA

Biden, hekimlerin teşhis koyması durumunda görevi bırakabileceğini söyledi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden yeni bir röportajında hekimler tarafından kendisine “tıbbi bir durum” teşhisi konulması halinde adaylıktan çekilmeyi düşünebileceğini söyledi.

81 yaşındaki Başkan bu açıklamayı salı günü BET’te yayınlanan bir röportajında, adaylığını yeniden gözden geçirmesi için ne yapması gerektiği sorulduğunda yaptı.

Biden,“Eğer ortaya çıkan bir sağlık sorunum olsaydı, eğer birisi, hekimler bana gelip, şu sorunun var, bu sorunun var deseydi,” diyerek çekilmeye kapıyı açık bıraktı.

Aynı röportajda Biden, 2020’de söylediği gibi “geçiş dönemi” lideri olarak hizmet etmek yerine yeniden aday olma ihtiyacı hissettiğini çünkü ülkenin “çok bölünmüş” olduğunu söyledi.

Biden, “Geçiş dönemi adayı olacağımı söylemiştim ve bu görevi başkasına devredebileceğimi düşünmüştüm. Ama işlerin bu kadar, bu kadar, bu kadar bölüneceğini tahmin etmemiştim. Ve açıkçası, bence yaşın getirdiği tek şey biraz bilgelik,” dedi.

CNN, Biden’ın yarıştan çekilme fikrine sıcak bakmaya başladığını yazdı

Öte yandan CNN’de yer alan habere göre de ABD Başkanı Joe Biden 2024 başkanlık yarışından çekilmesini ele alan görüşmelere “açık” hale geldi.

CNN’e konuşan üst düzey bir Demokrat danışman Kongre ile özel görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Danışman, “Biden anlayışlı davranıyor. Kamuoyu önünde olduğu kadar meydan okuyucu değil,” dedi.

Biden’ın Başkan Yardımcısı Kamala Harris konusunda da fikrini değiştirdiği söylenirken, ismini vermek istemeyen danışman, “‘Kamala kazanamaz’dan ’Kamala’nın kazanabileceğini düşünüyor musunuz’a geçti. Nereye varacağı hala belirsiz ama dinliyor gibi görünüyor,” diye ekledi.

Biden’ın kampanyası ise haberi yalanlarken, Biden’ın sözcüsü Kevin Munoz CNN’e yaptığı açıklamada, “Eğer gerçekler önemliyse -ki öyle olmalı- işte bir tanesi: Başkan Biden Demokratların adayıdır ve bu kasımda kazanacaktır,” dedi.

Bu açıklama, Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer’in hafta sonu Biden’ı 2024 başkanlık yarışından çekilmeye çağırdığını iddia eden bir haberin ardından geldi.

Çarşamba günü, California’da Senato için yarışan Demokrat Temsilci Adam Schiff, Biden’ı yarıştan çekilmeye çağıran en son yüksek profilli üyesi ve eski Başkan Donald Trump’a yönelik suikast girişiminin ardından bunu açıkça yapan ilk kongre Demokratı oldu.

Biden COVID’e yakalandı

Öte yandan Biden yeniden Covid-19’a yakalındı. Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, 81 yaşındaki ABD Başkanı Joe Biden’ın Las Vegas’ta katıldığı etkinliğin ardından korona virüs testinin pozitif çıktığı duyuruldu.

Biden’ın aşılı olduğu ve hafif semptomlar gösterdiği belirtildi. Biden’ın Delaware’e eyaletinde karantinaya gireceği, bu süre zarfında tüm görevlerini tam olarak yerine getirmeye devam edeceği vurgulandı. Beyaz Saray’ın Biden’ın durumu hakkında düzenli olarak bilgi paylaşacağı aktarıldı.

Biden’ın doktorundan yapılan yazılı açıklamada da, “Başkan halsizlik, burun akıntısı ve öksürük dahil üst solunum yolu semptomlarıyla başvurdu. Günün ilk etkinliğinde kendini iyi hissetti, ancak daha sonra kendisini iyi hissetmediği için Covid-19 testi yapıldı ve sonucu pozitif çıktı. Semptomları hafif seyrediyor, solunum hızı, ateşi ve nabzı normal,” ifadeleri kullanıldı.

Demokratların üçte ikisi Biden’ı istemiyor

AP-NORC tarafından çarşamba günü yapılan bir ankete göre, Demokratların %65’i Başkan Biden’ın 2024 başkanlık yarışından çekilmesi ve partinin farklı bir aday seçmesine izin vermesi gerektiğine inanıyor.

Anketörlerin 1.253 yetişkinle yaptığı ankete dayanan sonuçlar, “ortalama seçmenin” Biden’ın yarışta kalmasını istediği yönündeki kendi iddiasına da ters düşüyor.

Genel olarak ABD seçmenlerinin %70’i Biden’ın 2024 yarışından çekilmesini isterken, sadece %57’si eski Başkan Trump’ın çekildiğini görmek istiyor. 

Fakat Trump kendi partisi içinde yüksek bir desteğe sahip. Cumhuriyetçilerin sadece %26’sı yarıştan çekilmesi ve partinin farklı bir aday seçmesine izin vermesi gerektiğini düşünürken, %73’ü yarışa devam etmesini istiyor.

Demokratların sadece %35’i Biden’ın 2024 yarışında kalmasını istiyor.

AMERİKA

Washington’ın ticaret kısıtlamaları Çin’deki ABD’li işletmeler için en büyük endişe kaynağı

Yayınlanma

Yeni bir ankete göre, Washington’un Pekin’e yönelik daha sert ticaret kuralları Amerikan ve Çinli şirketler arasındaki ilişkilere zarar verirken, bu durum Amerikan işletmeleri için büyük bir endişe kaynağı haline geldi.

ABD-Çin İş Konseyi, üyelerinin Beyaz Saray’ın Çin’deki Amerikan ticari faaliyetlerine daha fazla ihracat kontrolü, gümrük vergisi ve ticari düzenleme getirmesine neden olan ve yıllardır süren ikili gerilimlerden zarar gördüğünü söyledi. Konsey, Çin ile iş yapan 270’ten fazla Amerikan şirketinin oluşturduğu partiler üstü özel bir grup.

Konseyin yıllık üye anketinde, geçen yılki ankete kıyasla daha fazla katılımcının ABD’li düzenleyicilerin daha fazla inceleme yapacağını belirttiği ve bu oranın 9 puan artarak %34’e yükseldiği görüldü.

Ankete göre, ihracat kontrolleri Çin’de Amerikan şirketlerinin güvenilmez tedarikçiler olduğu algısını körükleyerek tedarik zincirinde aksamalara ve Çinli müşterilere yapılan satışlarda kayıplara yol açıyor. Raporda ayrıca ihracat kontrolleri, yaptırım politikaları ve yatırım taramaları nedeniyle kopan müşteri ilişkilerine de dikkat çekildi.

Raporda, “ABD iç siyaseti tartışmasız en büyük belirsizlik kaynağıdır” denildi. “Kasım ayındaki ABD seçimlerinin sonuçları ne olursa olsun, ABD’nin Çin’e yönelik kısıtlamaları muhtemelen öngörülebilir gelecekte sıkılaşmaya devam edecektir. Pekin’in bir sonraki ABD yönetiminin ve Kongresinin politikalarına nasıl karşılık vereceği Çin’deki iş ortamı üzerinde kalıcı etkilere sahip olacaktır” değerlendirmedi yapıldı.

Çin’in ekonomik yavaşlaması da endişe kaynağı

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerilim ankete katılan 140 ABD şirketi arasında en önemli endişe kaynağı olmaya devam etse de, bu yılki ankete eklenen yeni bir seçenek olan Çin’in ekonomik yavaşlaması bu yılın en önemli 10 sorunu arasında ikinci sırada yer aldı.

Yatırım bankaları Çin’in gayrisafi yurtiçi hasıla tahminlerini düşürdü ve Bank of America çarşamba günü büyüme tahminini %5’ten %4.8’e indirdi. Emlak sektöründeki çöküş, zayıf iç talep ve artan ticari gerilimler ekonomiyi olumsuz etkiledi.

Konsey anketi haziran ve temmuz aylarında, Çinli politika yapıcıların önümüzdeki beş yıl için ekonomi politikalarını şekillendirdiği kritik bir toplantı olan Pekin’deki üçüncü plenumdan önce gerçekleştirdi.

ABD ve Çin arasındaki jeopolitik rekabet yoğunlaştıkça, Washington çeşitli sektörleri hedef alan politikalarını güçlendirdi. Değişiklikler arasında yarı iletkenler üzerindeki ihracat kontrolleri ve Çin’in elektrikli araç ve bataryalarına yönelik gümrük vergisi artışlarının yanı sıra Çin’deki bazı yüksek teknoloji sektörlerine giden Amerikan yatırımlarını kısıtlayan kurallar da yer alıyor.

Amerikalı seçmenler 5 Kasım’da ülkenin bir sonraki lideri olarak Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump arasında seçim yaparak önümüzdeki dört yıl boyunca Çin ile ilişkilerin seyrini belirleyecek. Pekin’e karşı sert bir yaklaşım iki partinin de desteğini alıyor; hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partiler Çin’den yapılan ithalata bağımlılığın azaltılmasının ve ABD’nin ticaret dengesizliğiyle başa çıkılmasının önemini vurguluyor.

ABD’li işletmeler, biri Çin diğeri Amerikan pazarı için olmak üzere iki paralel tedarik zinciri oluşturuyor, ancak çoğunluk hala Çin’in küresel rekabet güçleri için kritik öneme sahip olduğuna inanıyor.

Ankete katılanların %70’i Çin’deki tedarik zincirlerini gözden geçirdiklerini söyledi. Tedarik zincirlerinin bir kısmını Çin’den uzaklaştıranlar ise ABD, Güneydoğu Asya ve Hindistan’a yöneldi.

Anket raporu, Kasım 2023’teki Biden-Xi zirvesinin ardından yılın başında ihtiyatlı bir iyimserlikten bahsetti, ancak “iş ortamında önemli iyileştirmeler yapılacağına dair umutlar büyük ölçüde azaldı – en azından şimdilik” dedi.

Sıkılaştırılan düzenlemeler ve Çin’in ekonomik yavaşlaması nedeniyle, katılımcıların dörtte biri Çin’deki faaliyetlerine yapmayı planladıkları yatırımları azalttı veya duraklattı.

Faaliyetlerini Çin dışına taşıdıklarını veya taşımayı planladıklarını söyleyen katılımcıların oranı geçen yılla tutarlı olarak %19 civarında seyrediyor. Çin’de kalanlar ise bunu çoğunlukla Çinli müşterilere hizmet vermek için yapıyor.

Ankette ayrıca, Çin hükümetinin yabancı şirketler için pazara erişim konusunda iyileştirmeler yapmasına rağmen, güveni yeniden tesis etmek ve iç tüketimi artırmak için daha fazlasının yapılması gerektiği belirtildi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Hazinesinden Rus bankalarının şubelerine ev sahipliği yapan ülkelere tehdit

Yayınlanma

ABD Hazine Bakanlığı’nın Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC), Rus bankalarının yurt dışında şube veya bağlı kuruluş açmasının, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş nedeniyle uygulanan yaptırımları aşma girişimi olabileceği konusunda diğer ülkeleri tehdit etti.

OFAC, yabancı bankaları Rus kredi kuruluşlarının yeni açılan yurt dışı şubeleri veya bağlı kuruluşlarıyla işlem yaparken dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Bu uyarı, ABD yaptırımlarına tabi olmayan kuruluşları da kapsıyor.

Açıklamada, “Bu tür şube veya bağlı kuruluşlarla ilişki kuran yabancı finans kurumları, hesap hizmetleri, para transferleri veya ödeme işlemleri, ticaret finansmanı ve sigorta gibi diğer hizmetler de dahil olmak üzere önemli yaptırım riskleri taşıdıklarını göz önünde bulundurmalı,” ifadelerine yer verildi.

Bununla birlikte, gıda, tarım, tıp, enerji ve telekomünikasyon ile ilgili işlemlerin hala izin verilen faaliyetler olduğu belirtildi.

OFAC, Hazine Bakanlığı’nın ‘Rusya’nın savunma sanayiini finanse etme girişimlerini engelleme konusunda bir dizi araca sahip olduğunu’ vurguladı. Bu araçlardan biri, Banka Gizlilik Kanunu (BSA) olarak belirtildi.

2021’de ABD, BSA’da yapılan değişiklikle Amerikan düzenleyici kurumlarına, soruşturmalar kapsamında ABD’de muhabir hesabı bulunan yabancı bankalardan, yurt dışında saklanan bilgiler de dahil olmak üzere herhangi bir hesapla ilgili bilgi talep etme yetkisi verdi.

Yatırım bankeri Yevgeniy Kogan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda “OFAC’ın yeni uyarısı, hesapların kapatılması ve diğer ilgili finansal hizmetlerin askıya alınması uygulamasının genişlemesine yol açacak,” değerlendirmesini yaptı.

Kogan ayrıca, “ABD Hazine Bakanlığı herkesi o kadar korkuttu ki, bu artık ırk ayrımcılığını andırıyor. Rusya’da yaşamayan veya çalışmayan, ancak ek olarak Rusya pasaportu olan veya yabancı vatandaşlığında doğum yeri Rusya Federasyonu/SSCB olarak belirtilen kişilerle iş yapmaktan çekinilen vakalar var,” diye ekledi.

ABD’den Rusya ile işbirliği yapan Hindistan bankalarına yaptırım tehdidi

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD ordusu Gazze’deki ateşkes görüşmelerinin çökmesi halinde planlar hazırlıyor

Yayınlanma

ABD ordusu, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerinin çökmesinin daha geniş çaplı bir bölgesel çatışmayı tetikleyebileceği endişesiyle hazırlık yapıyor.

ABD Genelkurmay Başkanı General CQ Brown perşembe günü Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, “Görüşmelerin durması ya da tamamen sona ermesi halinde bunun bölgedeki gerilimi nasıl etkileyeceğini ve böyle bir durumda hazırlıklı olmak için neler yapmamız gerektiğini düşünüyorum,” dedi.

Ukrayna temas grubunun Almanya’daki toplantısına giderken konuşan Brown, görüşmelerin başarısızlığa uğraması halinde bölgesel aktörlerin nasıl tepki vereceğini ve “potansiyel olarak yanlış hesaplama yoluna giren ve çatışmanın genişlemesine neden olan herhangi bir tür faaliyetlerini artırıp artırmayacaklarını” değerlendirdiğini söyledi.

Amerikalı general, “Çatışmayı nasıl genişletmeyeceğimize ama aynı zamanda güçlerimizi nasıl koruyacağımıza odaklanmış durumdayım,” dedi.

Rehine anlaşması hâlâ “yakın değil”

Brown’ın açıklamaları müzakerelerin çıkmaza girdiği bir dönemde geldi. İsrail ve Hamas, İsrailli rehinelerin ve Filistinli mahkumların serbest bırakılmasıyla ilgili ayrıntılar ve İsrail’in Gazze’nin Mısır sınırı boyunca uzanan ve Philadelphi koridoru olarak bilinen toprak şeridinde asker bulundurma ısrarı nedeniyle anlaşmazlık yaşıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken perşembe günü yaptığı açıklamada ABD’nin “önümüzdeki günlerde” İsrail ve Hamas ile “kalan soruların tam olarak nasıl çözüleceğine dair düşüncelerini” paylaşacağını söyledi. Ardından da “evet ya da hayır kararı vermenin taraflara bağlı olduğunu” ekledi.

ABD görüşmeler konusunda iyimser kalmaya çalışırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kamuoyu önünde görüşmelerdeki ilerleme olduğu iddialarını reddetti ve perşembe günü Fox News’e verdiği demeçte bir anlaşmanın “yakın olmadığını” söyledi.

Üst düzey ABD’li yetkililer görüşmelerin %90 oranında tamamlandığını açıklamakla birlikte zor noktaların çözümsüz kaldığını kabul ediyorlar.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby perşembe günü yaptığı açıklamada “Aksilik, aksilik ve daha fazla aksilikle karşılaştık. Kuşkusuz, yönetim olarak bu anlaşmayı hâlâ sonuçlandıramamış olmaktan dolayı hayal kırıklığına uğramış durumdayız,” dedi.

Üst düzey bir ABD’li yetkili, geçen hafta Hamas’ın elinde bulunan altı İsrailli rehinenin ölümünün “[müzakere] sürecine bir aciliyet duygusu getirdiğini” fakat aynı zamanda “Hamas’ın herhangi bir anlaşma yapmaya hazır olup olmadığının da sorgulanmasına yol açtığını” ileri sürdü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English