ABD’nin son Şam Büyükelçisi Robert Ford, (Başkan Joe) Biden yönetiminin bölgedeki yerel ortak olarak gördüğü YPG’den vazgeçmeyeceğini söyledi.
TRT World Forum 2023’e katılmak için İstanbul’a gelen Ford, AA’dan Faruk Hanedar’ın sorularını yanıtladı. Ford, “YPG’ye desteğin devam edeceğini düşünüyorum. Biden yönetimi Amerikan güçlerini Suriye’nin doğusunda tutmakta ısrarlı ve yerel bir ortağa ihtiyaçları var. Amerikalıların 10 yıldır sahip olduğu yerel ortak ise YPG. Biden yönetimi Türkiye’nin bu ortaklıktan memnun olmadığını biliyor ama Beyaz Saray ve Biden yönetimi, tutumunu değiştirmeyecek” dedi.
IŞİD’i durdurmak iddiasıyla silahlandırılan ve ABD’nin bölgedeki en önemli yerel müttefiki haline gelen YPG’nin IŞİD’i kalıcı olarak ortadan kaldırmaya yardımcı olamayacağının altını çizen Ford, “Şu anda Deyrizor gibi yerlerde muhtemelen IŞİD’in, YPG ile Arap topluluklar arasındaki sürtüşmeden fayda sağladığı yönünde sorunlar görüyoruz” diye konuştu.
Ford, Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul’un geçen hafta Senato’ya sunduğu ve reddedilen “ABD askerlerinin Suriye’den geri çekilmesi” karar tasarısı hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Senatör Paul’un Amerikan güçlerinin Suriye’den ayrılması gerektiğini söylediğine işaret eden Ford, tasarıya 13 “evet” oyu verildiğini, 84 senatörün ise Paul’un fikrine karşı çıktığını hatırlattı. Ford, “Bu oylama gösteriyor ki Suriye’nin doğusundaki Amerikan askeri varlığına hâlâ güçlü bir siyasi destek var. Ancak ilginç olan bir diğer husus da aşırı solcu Demokratların, Bernie Sanders, Elizabeth Warren ve Christopher Murphy gibi önemli isimlerin, aşırı sağcı bazı Cumhuriyetçilerle Rand Paul’u destekleyen şekilde oy kullanmasıydı. Yani aşırı sol ve aşırı sağ bir arada. Tabii ki Donald Trump da aşırı sağdan geliyor ve bu da Amerikan siyasi bakış açısının zamanla değiştiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Biden’ın Gazze çelişkisi
ABD-Asya ekonomik ilişkilerinin son derece önemli olduğunu ve Biden yönetiminin dikkatini Uzak Doğu’ya, özellikle de Çin’e vermek istediğini söyleyen Ford, önce Rusya-Ukrayna Savaşı ardından da İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının Washington’un dikkatini Asya’dan alıp yeniden Avrupa ve Orta Doğu’ya çevirdiğini belirtti. Ford, “Biden yönetiminin bundan memnun olduğunu sanmıyorum ancak bundan kaçamazlar” dedi.
Biden yönetiminin iki şey istediğini dile getiren Ford, bunlardan birincisinin “iki devletli çözüm”ü kabul etmediği için Hamas’ın Gazze’deki kontrolünü sonlandırmak, ikincisinin ise İsrail’in Gazze’de sivilleri öldürmemesi olduğunu kaydetti. Ford, Biden yönetiminin Hamas’ın Gazze’den çıkarılması ve sivillerin öldürülmemesi konusunda derin bir çelişkiye düştüğünü ve bu çelişkiye bir çözüm bulamadığını söyledi. İsrail’in eylemlerinin soykırım niteliği taşıdığının bu konuda uzman birçok kişi tarafından dile getirildiğine işaret eden Ford, 7 Ekim ve sonrasında yaşanan saldırılarda bin 200 İsraillinin, buna karşılık 15 bin Filistinlinin öldürüldüğünü ve bunun orantılı olmadığını belirtti. Ford, “Bu, sorunun askeri çözümü olmadığını gösteriyor, siyasi çözüme ihtiyaç var” dedi.
Bloomberg‘in haberine göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Rusya’nın enerji tesislerine yönelik saldırıları durdurmayı kabul etti. Taraflar, ateşkes rejimini daha da genişletme konusunda anlaştılar. Trump, görüşmenin ‘çok iyi’ geçtiğini ve Rusya ile Ukrayna’nın taleplerini uyumlu hâle getirmeyi amaçladığını belirtti.
Bloomberg‘in haberine göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile 19 Mart Çarşamba günü yaptığı telefon görüşmesinde Rus enerji tesislerine yönelik saldırıları durdurmayı kabul etti.
Ajansa konuşan bir kaynak, her iki tarafın da ateşkes rejimini daha da genişletmek için çalışmaya razı olduğunu belirtti.
Trump, görüşmenin “çok iyi” geçtiğini ifade etti. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin amacının “Rusya ve Ukrayna’nın talep ve ihtiyaçlarını koordine etmek” olduğunu söyledi.
Görüşmenin “büyük” bir bölümünün, ABD liderinin 18 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesine dayandığını belirten Trump, “Doğru yoldayız,” diye konuştu.
Zelenskiy’nin ofisi henüz görüşmeyle ilgili bir açıklama yapmadı. Suspilne, ABD ve Ukrayna başkanlarının “cephede, havada ve denizde sessizliğe” ulaşma yollarını görüştüğünü yazdı.
Zelenskiy’nin Trump’ı cephedeki durum hakkında bilgilendirdiği ve esirlerin serbest bırakılması konusunu gündeme getirdiği belirtildi.
Ukrayna Devlet Başkanlığından bir kaynak, ülkenin yönetiminin Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulmasını desteklediğini, ancak bunun karşılıklı olması şartıyla mümkün olduğunu söyledi.
Zelenskiy de 18 Mart’ta bu konuya değinerek, “Bizim tarafımız bunu destekleyecektir. Ancak Rusya bizim enerjimizi vururken bizim sessiz kalmamız söz konusu olamaz. Cevap vereceğiz,” uyarısında bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Trump’a Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için ilk adım olarak Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları sınırlamaya hazır olduğunu, ancak ABD’nin talep ettiği tam ateşkesi kabul etmediğini söyledi.
Putin, tam bir ateşkes için Ukrayna’daki seferberliğin durdurulmasını ve Ukrayna ordusuna Batı silahlarının sevkiyatının sona ermesini talep etti.
Bu arada, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna’da tam ateşkes anlaşmasına birkaç hafta içinde varılabileceğini söyledi.
Witkoff, ateşkes rejiminin tüm ayrıntılarını çözmenin “biraz daha karmaşık olduğunu, zira 2 bin kilometrelik bir sınır, Kursk ve bunu etkileyen pek çok başka şey olduğunu” belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya arasındaki yakın ilişkiler konusunda temkinli olduğunu ifade ederek, dünya sahnesinde ABD’ye karşı birleşen iki ülke ile ilişkileri geliştirme planlarının ana hatlarını çizdi.
ABD lideri Fox News’e verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerini tamamlamasından kısa bir süre sonra gelen yorumlarında, “Bir tarih öğrencisi olarak … öğrendiğiniz ilk şey Rusya ve Çin’in bir araya gelmesini istemediğinizdir,” dedi.
Amerikan lider, Moskova ve Pekin’in ikili ilişkilerinin temeli konusunda şüpheleri olduğunu söyledi ve bunun “doğal” olmadığını ileri sürdü.
Trump, “Muhtemelen şu anda dostlar ama biz her ikisiyle de dost olacağız,” diye ekledi.
Trump’ın Rusya ile ilişkileri geliştirmek istemesi, bazı analistler tarafından “tersten Nixon” olarak adlandırılan ve Soğuk Savaş döneminde Amerika’nın SSCB’yi Çin’den ayırma çabalarına atıfta bulunan bir girişimle, Moskova’yı Pekin’den uzaklaştırma çabası olarak görülüyor.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen ay bu düşünceyi reddederek, ABD’nin Rusya’nın Çin’in küçük ortağı olmasını engellemek istediğini ama nükleer silahlara sahip komşuların anlaşmazlığa düşmesinin “küresel istikrar için” kötü olacağı uyarısında bulunmuştu.
Çin lideri Xi Jinping, Ukrayna savaşının başlamasından günler önce Putin ile “sınırsız” bir dostluk ilan etmiş ve Çin pazarlarına erişim o zamandan beri ABD liderliğindeki yaptırımların izole ettiği Moskova’ya iktisadi olarak can simidi olmuştu.
Çin hükümeti Moskova’yı savaşı sona erdirmek için Washington ile görüşmeler yaptığı için övdü ve “nifak tohumları” ekme girişimlerini “başarısızlığa mahkum” olarak nitelendirdi.
Trump röportajında Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin ısınmasını eski Başkan Barack Obama dönemine dayandırdı ve ayrıntıya girmeden iki ülkenin “kötü enerji politikaları” nedeniyle bir araya gelmek zorunda kaldığını savundu.
ABD lideri, önceki ABD yönetimleri temiz enerji gündemini zorlarken Çin gibi ülkelerin kömür enerjisini kullanmak zorunda bırakılarak “haksız bir avantaj” elde ettiklerini savundu.
Trump iktidara geldiğinden bu yana Putin ile doğrudan görüşürken, ABD’nin dünyanın 2 numaralı ekonomisine yönelik gümrük vergilerini iki kez artırmasına rağmen Çin lideriyle henüz görüşmedi.
Trump, “Çin’in ticaret açısından bize çok ihtiyacı var ama açığı düzeltmemiz gerekiyor ve Rusya ile birlikte, bizim iktisadi gücümüzün bir kısmına sahip olmak istiyorlar,” iddiasında bulundu.
Rusya ve Pakistan deniz kuvvetleri, Arap Denizi’nde ortak bir tatbikat gerçekleştirdi. Rusya’dan korvetler ve bir tanker, Pakistan’dan ise bir fırkateyn ve bir korvetin katıldığı tatbikatta, taktik manevralar, hava savunma ve teröristler tarafından ele geçirilen bir geminin kurtarılması gibi senaryolar uygulandı.
Rusya Deniz Kuvvetleri’ne ait gemiler, Pakistan Deniz Kuvvetleri ile Arap Denizi’nde ortak bir tatbikat gerçekleştirdi.
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre tatbikata Rusya tarafından Pasifik Filosu’na bağlı Rezkiy ve Rusya Federasyonu Kahramanı Aldar Tsıdenjapov korvetleri ile Peçenga adlı orta sınıf deniz tankeri katıldı.
Karaçi limanından ayrıldıktan sonra Rus gemileri, Pakistan’a ait Şah-Cihan fırkateyni ve Tabuk korveti ile birleşerek ortak bir filo oluşturdu.
Tatbikat sırasında Rus ve Pakistan gemileri, taktik manevra görevlerini yerine getirdi ve düşman insansız deniz araçlarının olası saldırılarını bertaraf etti.
Daha sonra mürettebat, Pakistan savaş uçakları ve devriye uçaklarının gemisavar füze atışlarını simüle ettiği bir hava savunma tatbikatı gerçekleştirdi.
Tatbikat, Peçenga tankerinin teröristler tarafından ele geçirilmesinin ardından kurtarılması senaryosuyla sona erdi.
Rusya Savunma Bakanlığı, geçen yılın ekim ayında Pakistan’da Dostluk-2024 adlı Rusya-Pakistan ortak tatbikatının başladığını duyurmuştu.
Bu taktik tatbikatlarda, iki ülkenin askerleri yasa dışı silahlı grupların imhası, keşif-arama faaliyetleri ve pusu operasyonları gibi görevlerde işbirliğini geliştirdi.
Rusya ve Pakistan arasındaki “Dostluk” ortak tatbikatları 2016’dan beri düzenli olarak yapılıyor.