Çin Devlet Başkanı Xi Jinping pazartesi günü öğleden sonra Pekin’de Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’i ağırladı.
Bu, Avustralyalı bir liderin yedi yıl sonra gerçekleştireceği ilk Çin ziyareti oldu ve eski başbakanlardan Gough Whitlam’ın 1973 yılının Ekim ve Kasım aylarında gerçekleştirdiği ziyaretin 50. yıldönümüne denk geldi.
Global Times’a göre, Çinli lider, Albanese’e, “Ziyaretiniz geçmişi devam ettirmek ve geleceğe açılmak olarak tanımlanabilir” dedi ve bu yılın Çin’i ziyaret eden ilk Avustralyalı lider olan Gough Whitlam’ın seyahatinin 50. yıldönümü olduğunu hatırlattı.
Her iki tarafın ortak çabaları sayesinde Çin ve Avustralya’nın çeşitli alanlardaki değişimleri yeniden başlattığını ve ilişkileri iyileştirme ve geliştirme yolunda doğru yola girdiğini belirten Xi, iki ülkenin tarihi şikayetleri ya da temel çıkar çatışmaları olmadığını ve karşılıklı güven ve karşılıklı başarı ortakları olabileceğini kaydetti.
Xi, Albanese’ye “küçük bahçe ve yüksek çit” zihniyetinin, “ayrıştırma” veya “riskten arındırma”nın esasen korumacılık biçimleri olduğunu ve bunların piyasa yasalarına, bilim ve teknoloji geliştirme yasalarına ve insan toplumunun eğilimine ters düştüğünü söyledi.
Xi, Çin ve Avustralya’yı barış içinde bir arada yaşama yoluyla karşılıklı anlayış ve güveni artırmaya ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliği yoluyla ortak kalkınmaya ulaşmaya çağırdı.
Xi sözlerine Çin’in Pasifik ülkelerinin kalkınma direncini artırmak, iklim değişikliği ve diğer zorluklarla mücadele etmek ve Asya-Pasifik bölgesinde açıklık ve kapsayıcılık yoluyla barış ve istikrarı korumak için Avustralya ile daha fazla üçlü ve çok taraflı işbirliği yapmaya hazır olduğunu söyleyerek devam etti.
Avustralya medya kuruluşu The Sydney Morning Herald’a göre Albanese Xi’ye zaman içinde ilişkilerde kaydedilen ilerlemenin her iki ülke için de “tartışmasız çok olumlu” olduğunu söyledi.
“Çin’in daha iyi anlaşılmasından hepimizin faydalanabileceğine inanıyorum” diyen Avustralya lideri, “Farklılıkların ortaya çıktığı yerlerde iletişim kurmamız önemlidir. İletişimden anlayış doğar” vurgusunu yaptı.
Albanese liderlerin, düşmanlıkla geçen çalkantılı dört yılın ardından ilişkileri ileriye götürecekleri konusunda mutabık kaldıklarını söyledi: “Bir dizi diyaloğu yeniden başlattık ve ikili ziyaretlerin temposu artıyor.”
Çin’in Avustralya başbakanını yüksek profilli bir şekilde karşılamasının bu ortağına verdiği önemi gösterdiğini vurgulayan Çinli analistler, kesintiye uğrayan stratejik diyalog mekanizmalarının yeniden kurulmasını beklediklerini ifade ettiler.
Aynı gün Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi de Avustralyalı mevkidaşı Penny Wong ile yaptığı görüşmede, “Birbirimizle her buluşmamız ve birbirimizi anlamamız Çin-Avustralya ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunuyor” dedi.
Penny Wong, Albanese ile birlikte pazartesi günü Çin ziyareti sırasında doğum gününü kutlarken, Wang, Avustralyalı üst düzey diplomata “Doğum gününüzü Pekin’de kutlayabilmeniz, Çin ile bir bağınız olduğunu gösteren özel bir öneme sahip” dedi.
Buzlar çözülüyor
Çinli ve Avustralyalı liderler ve üst düzey yetkililer arasında yapılan görüşmeler, Avustralya ile en büyük ticaret ortağı arasındaki tüm bakanlık temaslarının kesilmesine neden olan ve yıllardır süren diplomatik gerginliğe son verdi.
Basında çıkan haberlere göre, iki ülke arasında yıllardır süren ayrışma, 2020’de Kovid-19 salgınının başlamasıyla sınırların kapatılmasının ardından Avustralyalı işletmelere 20 milyar dolarlık ticaret darbesi vurdu.
Yedi yıl sonra Çin’i ziyaret eden ilk Avustralyalı lider olan Albanese, zirve öncesinde pazartesi günü Pekin’deki Cennet Tapınağı’na uğrayarak Whitlam’ın izinden gitti ve elli yıl önce diplomatik bağlar kurulurken yaptığı yürüyüşü tekrarladı.
“Pekin’deki Cennet Tapınağını ziyaret ettiğinden bu yana çok şey değişti. Ancak değişmeyen şey, ülkelerimiz arasındaki angajmanın önemini koruduğudur” dedi Albanese X’te yaptığı paylaşımda.
Doğu Çin Normal Üniversitesi Avustralya Çalışmaları Merkezi Direktörü Chen Hong, Çin’in Avustralya’nın en büyük ticaret ortağı ve aynı zamanda mal ve hizmet ihracatında en büyük pazarı olduğu göz önüne alındığında “Çin gezisinin önemi abartılamaz” dedi.
Şanghay’daki 2023 Çin Uluslararası İthalat Fuarına (CIIE) yaptığı başarılı ziyaretin ardından Albanese pazartesi günü erken saatlerde Pekin’de gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Dünkü ticaret fuarı gerçek bir vurguydu… Ticaretin Avustralya işleriyle ilgili olduğunu gösteriyor…. Hükümet olarak görev süremizin ilk yarısında yarım milyonun üzerinde istihdam yarattık; bu rakam Avustralya tarihinde Federasyon’dan bu yana kurulan tüm yeni hükümetlerden daha fazladır.”
Pazartesi günü Global Times’ın aktardığına göre Avustralya eyaletinin başbakanı Annastacia Palaszczuk, eğitim, iş dünyası, kaynaklar, tarım ve turizm sektörlerinden 100 sektör temsilcisiyle birlikte Queensland tarihinin Çin’e yönelik en büyük ticaret misyonuna öncülük ederek Çin İthalat Fuarı’na katıldı. Çin, Queensland’in 23,7 milyar dolar değerindeki en büyük mal ihracat pazarı.
Shandong Üniversitesi profesörü Yu Lei de, Global Times’a verdiği demeçte, Albanese’nin en büyük Avustralya delegasyonuyla birlikte Çin’e yaptığı ziyaretin “Avustralya’nın geleceği açısından en önemli ziyaret” olduğunu söyledi.
Avustralya’nın siyasi, iş ve akademik çevreleri arasında Avustralya’nın Çin’den ayrılamayacağı konusunda bir fikir birliği olduğunu belirten Yu, Çin’in uzun zamandır Avustralya’nın en büyük ticaret ortağı, ihracat pazarı ve ithalat kaynağı olduğunu hatırlattı. Yu, “Çin olmasaydı, Avustralya her yıl ticaret açığı verirdi” dedi. Çin’in aynı zamanda Avustralya için en önemli endüstriyel yarı mamul kaynağı olduğunu ve bu ürünler olmadan Avustralya’daki birçok imalat sektörünün küçüleceğini hatta çökeceğini belirtti.
Tüm bu faktörler, yeni Avustralya hükümetinin iki ülke arasında normal ekonomik ve ticari işbirliğini yeniden tesis etmeyi ummasının önemli nedenleri olarak görülüyor.
ABD ziyareti
Ancak Albanese’in Çin ziyaretinden önce ABD’ye yaptığı ziyaret de gözlerden kaçmadı. ABD Başkanı Joe Biden gezisi sırasında Albanese’e Çin’le ilgili kontrollü olması yönünde ‘tavsiyelerde’ bulundu.
Çin kamuoyu Biden’ın sözlerini Avustralya’nın dış politikasına müdahale olarak kınadı.
Buna karşılık Albanese pazartesi günü Pekin’de düzenlediği basın toplantısında “Birbirimizle doğrudan konuşabildiğimiz, yapıcı bir [Çin-Avustralya] ilişkisi inşa ettiğimize inanıyorum” dedi. Avustralya lideri, Çin lideriyle yaptığı tüm görüşmelerin olumlu ve saygılı geçtiğini ve Pekin’in ” yapılmamış hiçbir şey söylemediğini” belirtti.
İkili ilişkilerde son durum
Albanese yönetimi, Avustralya’nın en büyük ticaret ortağıyla ilişkileri istikrara kavuşturmak için çalışıyor. İkili ilişkiler 2020 yılında selefinin koronavirüsün kökenine ilişkin uluslararası bir soruşturma çağrısında bulunmasının ardından bozulmuştu. Pekin buna şarap ve ıstakoz gibi Avustralya mallarına ağır gümrük vergileri uygulayarak karşılık verdi.
Albanese’in Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana her iki ülke de ilişkileri iyileştirmek için adımlar attı ve bazı tavizler verdi.
Pekin, Çin’in devlet yayın kuruluşu için çalışırken casusluk yapmakla suçlandıktan sonra üç yıldan fazla bir süre hapiste tutulan Avustralya vatandaşı Cheng Lei’yi serbest bıraktı.
Canberra ise her iki ülkenin yüzde 218,4’e varan ve Avustralya’nın yılda yaklaşık 1,2 milyar ABD doları değerindeki Çin şarap pazarını fiilen ortadan kaldıran şarap tarifeleri konusundaki anlaşmazlığı çözdüklerini açıkladı.
Avustralyalı yetkililer Darwin Limanı’nın Çinli Landbridge Group’a 99 yıllığına kiralanmasını iptal etmeme kararı aldılar ve öngörülebilir gelecekte Çinli firmalara karşı herhangi bir anti-damping davası açma niyetlerinin olmadığını söylediler.
Albanese yönetiminin ayrıca Avustralya’daki Çin yatırımlarına yönelik politikaları da değerlendirebileceği kaydedildi. Ancak Huawei Technologies’in ülkenin 5G geniş bant ağına erişimini yeniden gözden geçirmeyi “reddetti” – 2018’den beri yürürlükte olan bir yasak – ve “ulusal güvenlik konularında taviz verilmeyeceğini” belirtti.
Statükoya geri dönüş zor
Avustralya Çin’le ilişkilerini istikrara kavuştursa da, Avustralya’nın AUKUS güvenlik paktına ve Pekin’in Çin karşıtı olarak gördüğü Dörtlü Güvenlik Diyaloğu’na katılımı nedeniyle bu ilişkilerin daha ileri boyuta taşınmasının zor olduğu düşünülüyor.
Nitekim Avustralya, ABD’nin Hint-Pasifik’te Çin’i çevreleme planları dahilinde Washington ile savunma ilişkisini geliştirirken, yine ABD’nin bölgedeki müttefiki Japonya ile de bağlarını güçlendiriyor. En büyük savaş gemisini Filipinler ve ABD ile tatbikata gönderirken, Japonya ve ABD ile lojistik işbirliğini de ilerletiyor.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Avustralya ziyareti sırasında imzalanan savunma anlaşması da, ülkenin ABD’nin füze üretim üssüne dönüşmesini öngörüyor.
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, bu ilişkiyi, “Avustralya’nın şu anda Amerika’dan daha iyi bir dostu yok” diye özetlemişti.
Dolayısıyla Avustralya’nın Washington’ın baskıları arasında, en büyük ticaret ortağı Çin ile en büyük savunma ortağı ABD arasında uzun vadeli bir denge tutturması zor görünüyor.