Bizi Takip Edin

AMERİKA

Cumhuriyetçiler Trump’ın siyasi tutum belgesini yayınladılar

Yayınlanma

Cumhuriyetçi Ulusal Komite’nin (RNC) Platform Komitesi, Donald Trump’ın tercih ettiği “Önce Amerika” duruşuna yaslanan ve geleneksel Cumhuriyetçi toplumsal konularından uzak bir belge olarak kabul edilen Trump’çı platformu benimsedi.

Platform, “GÖÇMEN İSTİLASINI DURDURUN” ve “ENFLASYONA SON VERİN” de dahil olmak üzere büyük ölçüde eski başkanın sloganlarından alınan 20 vaatle başlıyor.

Son zamanlarda Trump, bazı müttefikleri tarafından bir araya getirilen tartışmalı (ve uzun) “Proje 2025” isimli politika belgesiyle arasına mesafe koymaya çalışıyordu.

Trump’ın bu konuya vurgu yapmamaya ve kararsız seçmenlere hitap etmeye çalışması nedeniyle vaatlerde kürtajla ilgili herhangi bir ifadenin yer almaması dikkat çekiyor. Platformun tamamında bu kelime sadece bir kez, partinin “yaşam davasını” korumaya olan bağlılığıyla ilgili bir ifadede geçiyor. Belgede yalnızca, “Geç Dönem Kürtaja karşı çıkacağız,” yazıyor.

Kürtaj hakkının anayasadan çıkarılmasına yardımcı olan Yüksek Mahkeme yargıçlarını atadıktan sonra, bu konunun artık eyaletlere bırakılması gerektiğini söylemişti.

“Eleştirel Irk Teorisi” olarak adlandırılan teoriyi öğreten okulların federal fonlarının sınırlandırılması ve “erkeklerin kadın sporlarından uzak tutulması” ile ilgili vaatler de dahil olmak üzere diğer toplumsal konular daha sık yer alıyor.

Platform özellikle Trump’ın İsrail, Yahudiler/antisemitizm ve Ortadoğu ile ilgili öncelikleri ve politikaları konusunda hiçbir yanılsamaya yer bırakmıyor. Özellikle İsrail’in Demir Kubbe füze savunma sistemini ABD’ye getirme projesini vurgularken, öğrenci vizesine sahip Filistin yanlısı protestocuları sınır dışı etme ve İsrail’in Ortadoğu’daki bölgesel ortaklıklarını güçlendirme sözü veriyor.

Politika belgesinin 10 bölümden oluşan daha detaylı versiyonunda Trump Demir Kubbe konusunu detaylandırıyor ve “Demir Kubbe Füze Savunma Kalkanı da dahil olmak üzere en son araştırma ve ileri teknolojilere yatırım yapacağız, Askerlerimizi daha yüksek maaşlarla destekleyeceğiz ve uyanmış Solcu Demokratları mümkün olan en kısa sürede kovacağız,” diyor.

20 maddeden biri de, “Hamas yanlısı radikalleri sınır dışı edin ve üniversite kampüslerimizi yeniden güvenli ve vatansever hale getirin,” şeklinde.

Bu noktayı detaylandıran platform, “Hükümete sağduyu getirin ve Amerikan medeniyetinin sütunlarını yenileyin” bölümünde, “Cumhuriyetçiler antisemitizmi kınıyor ve terörizmi ve cihatçılığı destekleyen Yabancı Uyrukluların vizelerinin iptal edilmesini destekliyor. Yahudi halkına karşı şiddet uygulayanlardan hesap soracağız,” ddiyor.

Başka bir yerde, “Cumhuriyetçiler, Hıristiyan düşmanı yabancı Komünistleri, Marksistleri ve Sosyalistleri Amerika’dan uzak tutmak için mevcut Federal Yasaları kullanacaktır. Ülkemize katılanlar ülkemizi sevmelidir. Cihatçıların ve cihat sempatizanlarının kabul edilmemesini sağlamak için aşırı inceleme yöntemini kullanacağız,” deniyor.

RNC üyelerinin tamamı önümüzdeki hafta platformun kurultay kürsüsünden resmen onaylanması için oy kullanacak.

 

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English