Bizi Takip Edin

AMERİKA

‘Epstein belgeleri’ açıklandı: Prens Andrew, Bill Gates, Bill Clinton, Donald Trump gibi isimler var

Yayınlanma

Ünlüler, politikacılar, dolar milyarderleri ve akademisyenlerle ilişki kurmasıyla tanınan biri olan Jeffrey Epstein, 2019 yılında reşit olmayan kızları fuhuşa zorlamaktan tutuklanmış ve hakkında dava açılmıştı.

İlk olarak 2005 yılında Florida, Palm Beach’te 14 yaşındaki bir kıza seks için para ödemekle suçlandıktan sonra tutuklanan Epstein, düzinelerce reşit olmayan kız çocuğunun da benzer cinsel istismarı anlatmasına rağmen o dönem yalnızca tek bir kurbanla ilgili bir suçlamayı kabul etmiş ve savcılar da buna izin vermişti.

Son davasında hapishanede intihar ettiği söylenen Epstein’ın dava dosyalarının bir kısmı açıklandı. 18 Aralık 2023’te federal yargıç Loretta Preska, Virginia Giuffre’nin 2015’te Ghislaine Maxwell’e karşı açtığı karalama davasının kamuoyuna açıklanmayan belgelerinin 1 Ocak 2024 tarihinde yayınlanacağına karar vermişti. Kırk beş belge nihayetinde 3 Ocak akşamı yayınlandı ve dünya çapındaki ilgi, belgeleri barındıran web sitesinin çökmesine neden oldu.

Ghislaine Maxwell, Epstein’ın eski kız arkadaşı ve reşit olmayan kızların fuhuşa zorlanmasına yardım ettiği için 2021’de hüküm giydi ve 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Dava sürecinde intihar ettiği söylenen tek kişi Epstein değildi. Bunlardan biri, 2022’de Paris’teki bir hapishanede intihar ettiğinde reşit olmayan kızlara tecavüz ettiği suçlamasıyla yargılanmayı bekleyen Epstein’a yakın bir Fransız mankenlik ajansı olan Jean-Luc Brunel. Giuffre, Brunel’i cinsel tacizle suçlayan kadınlar arasındaydı.

Virginia Giuffre, Florida, New York, ABD Virjin Adaları ve New Mexico’daki evlerinde taciz ettiğini söyleyerek Epstein’a dava açan onlarca kadından biri.

Şu anda kamuoyuna açıklanan belgeler, Epstein’ın kurbanlarının ve yasal süreç sırasında isimleri ortaya çıkan fakat suçlarına ortak olmayan diğer kişilerin gizlilik haklarıyla ilgili endişeler nedeniyle karartılan veya tamamen mühürlenen bölümlere dair yaklaşık 250 kayıt içeriyor.

Bu belgelerden sadece 40 kadarı çarşamba günü kamuoyuna açıklandı. Önümüzdeki günlerde daha fazlası yayınlanacak.

Yargıç Preska, belgeleri, ‘halihazırda birçoğunun kamuoyunca biliniyor olması nedeniyle’ yayınladığını açıkladı.

107 ve 110 numaralı iki istismar mağdurunun belgeleri hemen açıklanmayacak. Belgelerde reşit olmayan kızların ve istismar kurbanlarının isimleri yerine ‘Jane Doe’ (Kimliği Belirsiz Kadın) takma adları kullanılıyor.

İddialar neydi?

Giuffre, 17 yaşına girdiği yaz, Trump’ın Mar-a-Lago kulübünde spa görevlisi olarak çalışırken, Epstein için bir ‘masöz’ olarak işe alındığını söyledi.

Giuffre ayrıca, İngiltere Prensi Andrew, eski New Mexico Valisi Bill Richardson, eski ABD Senatörü George Mitchell ve milyarder Glenn Dubin de dahil olmak üzere Epstein’ın sosyal çevresindeki erkeklerle seks yapması için baskı gördüğünü iddia etti.

Prens Andrew ve Bill Clinton gibi isimler, Epstein’ın ‘pedofil çetesi’nde bulunduklarına ilişkin iddiaları reddetmişlerdi. Fakat 2016’daki ifadesinde, Epstein’ın kurbanlarından biri olduğu belirtilen Johanna Sjoberg’e, Epstein’ın eski başkan Bill Clinton’dan hiç bahsedip bahsetmediği sorulunca Sjoberg, “Bir keresinde kızlara atıfta bulunarak, Clinton’ın onları genç sevdiğini söyledi,” diyor.

Sjoberg ayrıca bir keresinde Atlantic City’de beklenmedik bir şekilde durduklarında Epstein ile özel bir uçakta olduğunu iddia etti ve Epstein’ın, “Harika, Trump’ı arayacağız,” dediğini aktardı.

Sjoberg, Epstein’ın onu ilk kez Prens Andrew ile tanıştırdığında prensin ‘elini göğsüne koyduğunu’ da ileri sürüyor.

Sjoberg ayrıca ifadesinde iki yeni isim de veriyor: David Copperfield ve Michael Jackson. Jackson ile Epstein’ın Palm Beach malikanesinde tanıştığını iddia ediyor. Başka bir olayda Epstein’ın evlerinden birinde, ‘bazı sihir numaraları yaptığını’ söylediği Copperfield ile tanışmış. Sjoberg, Copperfield’ın ‘kızların başka kızlar bulmak için para aldığının farkında olup olmadığımı sorguladığını’ iddia ediyor.

Mağdurlara göre Epstein, kadınları kariyerlerinde veya ABD’ye göç etme girişimlerinde onlara yardım edebileceğine ikna etmek için elit arkadaşlarının çoğunun isimlerini ortaya atıyordu.

Epstein’ın mağdurlarından birinin avukatına göre, “Seks kaçakçılığı planını daha da kolaylaştırmak için karıştığı güçlü insanları, bu insanlar bilsin ya da bilmesin, kullandı. Bu meşruiyet cephesini yaratmak için etrafındaki herkesi kullanıyordu.”

Deutsche Bank, 75 milyon dolarlık ‘Jeffrey Epstein’ cezası ödeyecek

‘2016 seçimlerini iptal ettirecek bilgilerim var’

Belgelerin açıklanmasından sonra New York Post’a konuşan  Epstein’ın kardeşi Mark Epstein ilginç bir iddiada bulundu.

Mark, kardeşinin kendisine hem Hillary Clinton hem de Donald Trump hakkında birçok ayrıntıları bildiğini söylediğini aktardı.

Mark Epstein, kardeşinn sözlerini aktararak, “İşte doğrudan bir alıntı: ‘Her iki aday hakkında da bildiklerimi söyleseydim, seçimi iptal etmek zorunda kalırlardı,’” ifadelerini kullandı.

Bu bilgilerin ne olduğu sorulduğunda kardeş Epstein, ağabeyinin kendisine bu konuda daha fazla açıklama yapmadığını söyledi.

Her iki adayın da doğrudan veya dolaylı olarak Epstein’ın çevresi içinde hareket ettiği biliniyordu.

Uçuş kayıtlarına göre Trump, 90’lı yıllarda Epstein’ın özel jetiyle yedi kez uçtu ve en az iki kez aile üyeleriyle birlikte Palm Beach, Florida ve New York arasında gidip geldi.

Hillary Clinton’ın Epstein ile doğrudan bir bağı olup olmadığı bilinmese de kocası Bill Clinton hakkındaki iddialar henüz sonuca bağlanmış değil. Bill ve Epstein, Epstein’ın Beyaz Saray’a en az 17 ziyarette bulunması da dahil olmak üzere yıllar boyunca birbirlerini defalarca ziyaret ettiler.

Eski başkan ayrıca Epstein’ın jetiyle dünyayı dolaştı, 2002 ve 2003’te Avrupa, Asya ve Afrika’ya geziler yaptı.

Epstein davasında ismi geçen ünlüler

Yeni yayınlanan belgelerde, Jeffrey Epstein ile ilişkilendirilen ünlü isimler şöyle:

  • Vera Wang: Ünlü moda tasarımcısı. Epstein, fuhuşa zorladığı genç kızlara modellik kariyerinde yükselebilmeleri için Wang’ın ismini veriyordu.
  • Naomi Campbell: Ünlü model. Epstein’ın suçlayan bir Ukraynalı model, 2010 yılında Paris’te Naomi Campbell için düzenlenen bir moda etkinliğine katıldığında Epstein’ın onu gördüğünü ve onunla konuşması için bir Rus kadını gönderdiğini söyledi. Kadın, Epstein’ı kendisine Campbell’ın arkadaşı olan ve modellik kariyerine yardımcı olabilecek ‘zengin bir hayırsever’ olarak tanımladı. Ukraynalı, Rus kadın için, “Çok üst sınıf görünüyordu,” dedi.
  • Thorbjørn Jagland: Eski Norveç Başbakanı. Wall Street Journal’ın haberine göre, Epstein’ı suçlayanlardan biri, Epstein’ın Jagland ile paylaştığı e-postaları gösterdiğini ve onunla tanışmasını istediğini açıkladı.
  • Robert Kennedy Jr.: Eski Başkan John F. Kennedy’nin yeğeni ve şimdi başkanlık için aday adayı. Fox News röportajında Jeffrey Epstein’ın uçağında iki kez uçtuğunu söyledi.
  • Sergey Brin: Google’ın kurucularından. Bir mahkeme dosyasına göre, Epstein Brin’e JPMorgan’daki bankacılarla birlikte, 2004’ten 2007’ye kadar bir vergi sığınağının nasıl kurulacağına dair rehberlik de dahil olmak üzere tavsiyelerde bulundu. Brin, Epstein’ın tavsiyesi üzerine 2004 yılında bankanın müşterisi olmuş ve daha sonra orada 4 milyar dolardan fazla para tutmuştu. Wall Street Journal, Epstein’ın Brin ve Apollo Global Management’ın kurucu ortağı Leon Black’in benzer bir vergi sığınağı kurmasına yardım ettiğini belirtiyor. Epstein’ın Brin ile ilişkisi, ABD Virjin Adaları’nın bankanın Epstein ile ilişkisi nedeniyle JPMorgan’a karşı açtığı hukuk davasında Ağustos 2023’te yapılan bir mahkeme başvurusunda ortaya çıktı.
  • Cecile de Jongh: ABD Virjin Adaları eski First Lady’si. Wall Street Journal’ın haberine göre, JPMorgan’ın ABD Virjin Adaları tarafından bankaya karşı açılan hukuk davasına cevaben yaptığı mahkeme dosyalarına göre, Cecile de Jongh’un 2000 yılından itibaren Epstein için çalışmaya başladığı ve kocası John de Jongh ABD topraklarının valisi olarak görev yaparken (2007’den 2015’e kadar) onun için çalışmaya devam ettiği iddia ediliyor.
  • Ehud Barak: Eski İsrail başbakanı. Belgelere göre,İsrailli politikacı, 2013’ten 2017’ye kadar Epstein’ın Yukarı Doğu Yakasındaki evinde düzenli olarak misafir oldu ve o dönemin büyük bir bölümünde finansörle aylık olarak görüştü. Barak ayrıca Epstein’ın jetiyle uçtu.
  • Bill Gates: Microsoft’un kurucusu. Epstein ve Gates arasındaki bağlantı yıllardır iyi biliniyordu, fakat Mayıs ayı sonlarında Wall Street Journal, ilişkileri hakkında aydınlatıcı yeni bir hikaye yayınladı. Gazete, Gates’in 2010’ların başında Mila Antonova adında bir briç oyuncusuyla ilişkisi olduğunu ve Epstein’ın Microsoft’un kurucu ortağına karşı durum hakkındaki bilgisinden yararlanmaya çalıştığını bildirdi.
  • William Burns: CIA direktörü. Belgeler, Epstein’ın 2014 yılında, o sırada Obama yönetiminde Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Burns ile planlanmış üç toplantı yaptığını gösteriyor. İkili Washington DC’de bir araya geldi.
  • Noam Chomsky: Dünyaca ünlü dil bilimci. Belgelere göre Epstein, 2015 ve 2016 yıllarında, Epstein’ın yüz binlerce dolar bağışladığı MIT’de ders veren Chomsky ile birkaç görüşme ayarladı. Planlanan toplantılar arasında akademisyenlerin bir araya gelmesinin yanı sıra Epstein’ın özel jetiyle New York’a uçuş, film yönetmeni Woody Allen ve eşi Soon-Yi Previn ile bir akşam yemeği yemeyi içeriyordu. Wall Street Journal konu hakkında bilgi almak için Chomsky’e ulaştığında, profesörün cevabı, “Birincisi bu sizi veya kimseyi ilgilendirmez. İkincisi, onu [Epstein’ı] tanıyordum ve ara sıra buluşuyorduk,” olmuştu.
  • Ariane de Rothschild: Edmond de Rothschild Group başkanı. İsviçreli banka Edmond de Rothschild Group 2019 yılında kurumun ya da başkanın Epstein ile ilişkisi olduğunu yalanlasa da Wall Street Journal’ın ulaştığı belgeler tersini söylüyor. Rothschild, Epstein ile onlarca toplantı yapmıştı. Belgelere göre Epstein, personel ve mobilya konusunda Rothschild’ın yardımını istedi ve onunla iş anlaşmalarını tartıştı.
  • Kathryn Ruemmler: Goldman Sachs Baş Hukuk Müşaviri ve eski Beyaz Saray Hukuk Danışmanı. Belgeler, Epstein’ın, Beyaz Saray’dan ayrıldıktan ve özel sektöre hukuk firması Latham & Watkins’e ortak olarak katıldıktan sonra, 2014’ten başlayarak Ruemmler ile onlarca toplantı planladığını ortaya koyuyor. 
  • Peter Thiel: Eski PayPal CEO’su. New York Times, Epstein’ın takvim kayıtlarına göre, 2014 yılında PayPal kurucu ortağıyla birkaç toplantı yaptığını bildirdi.
  • Michael Jackson: Belgelere göre, Epstein’ı suçlayanlardan biri olan Johanna Sjoberg, bir keresinde Michael Jackson ile Epstein’ın Florida, Palm Beach’teki evinde tanıştı, fakat pop ikonu ile ‘istenmeyen bir şey’ yaşanmadığını söyledi.
  • Stephen Hawking: Ünlü fizik profesörü. 2015 yılında, Virginia Giuffre’nin ABD’de hukuk davası açmasından kısa bir süre sonra, Jeffrey Epstein’ın Ghislaine Maxwell’e gönderdiği bir e-posta dikkat çekiyor. E-postada Epstein, Hawking’in reşit olmayan kızların yer aldığı bir grup seks partisine katıldığı iddialarına karşı koymanın bir yolu olarak, Giuffre’nin arkadaşlarından herhangi birine ‘ödül vermesini’ istediğini ortaya koyuyor. Epstein, “Virginia’nın öne çıkan ve iddialarının yanlış olduğunu kanıtlamaya yardımcı olan herhangi bir arkadaşına, tanıdığına, ailesine ödül verebilirsiniz,” diyor.

AMERİKA

Elon Musk evsizlik için ‘yalan’ ve ‘propaganda’ dedi

Yayınlanma

Dünyanın en zengin insanı Elon Musk Amerikan hükümetinin, evsizliği sona erdirmek için çalışan kuruluşları zenginleştirmek amacıyla daha fazla insanı evsiz bırakmaya yönelik “küresel bir komplonun” arkasında.

Musk, “‘Evsizleri kurtaran’ STK’lara genellikle sokaklarda kaç evsiz olduğuna göre ödeme yapılıyor, bu da evsizlerin sayısını en üst düzeye çıkarmaları ve sorunu asla çözmemeleri için güçlü bir mali teşvik yaratıyor!” diye yazdı.

Musk X’te yaptığı başka bir paylaşımda, “Çoğu durumda, ‘evsiz’ kelimesi bir yalandır. Genellikle ağır akıl hastalığı olan şiddet eğilimli uyuşturucu bağımlıları için kullanılan bir propaganda sözcüğüdür,” dedi.

Musk eylül ayında da, “Ne kadar çok evsiz varsa, bu kuruluşlar o kadar çok para alıyor, bu yüzden teşvikleri evsizliği azaltmak değil, artırmak!” demişti.

Trump da “tedavi, akıl hastanesi veya gözaltı” öneriyor

SpaceX ve Tesla CEO’su ekim ayında ise Tucker Carlson’a verdiği demeçte, “Evsiz kelimesi yanlış bir isimlendirme. Birinin ev kredisini biraz geciktirdiğini ve eğer ona bir iş verirseniz, kendi ayakları üzerinde durabileceğini ima ediyor,” demişti.

Musk’a göre “Aslında sahip olduğunuz şey, sokaklarda ölü gözleri, iğneleri ve insan dışkıları olan şiddet yanlısı, uyuşturucu zombileri.”

Musk, evsizlikle mücadele için ne kadar çok para harcanırsa “durumun o kadar kötüye gittiğini” söylemişti.

Bu arada Trump, evsiz kalan insanların tedaviye ya da akıl hastanelerine zorlanmaları ya da “gözaltına alınmaları” gerektiğini söylüyor.

Kampanyasında “tehlikeli derecede dengesiz” olanların “kâbusuna son verme” sözü veren Trump, “ucuz araziler açmayı, doktorlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları ve uyuşturucu rehabilitasyon uzmanları getirmeyi ve evsizlerin yerleştirilebileceği ve sorunlarının tespit edilebileceği çadır kentler kurmayı” planladığını söylemişti.

Yeni başkan, “ciddi derecede akıl hastası veya tehlikeli derecede dengesiz” olanları “topluma yeniden kazandırmak” amacıyla barındırmak ve rehabilite etmek için akıl hastanelerini geri getirmek istiyor.

Trump yanlısı zenginler de evsizliği bir “hastalık” olarak göre eğiliminde

Musk ve Trump bu konuda yalnız değil. Ulusal Evsizlik Hukuk Merkezinin kampanya ve iletişim direktörü Jesse Rabinowitz’e göre, etkili milyarderler ve sağcı düşünce kuruluşları Kongrede ve Yüksek Mahkemede evsizliği suç sayan yasaları geçirmek istiyor ve “hepsi de insanları yeterince cezalandırırsak yoksul olmamayı seçecekleri şeklindeki bu geriye dönük, yanlış görüşü paylaşıyor.”

Tam verilerin mevcut olduğu son tarih olan Ocak 2023’te, ABD’de tek bir gecede 650.000’den fazla kişi evsizdi. Bu, 2022’ye göre yüzde 12’lik bir artışa işaret ediyor ve Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından yaklaşık 20 yıldır kaydedilen en yüksek rakam.

Rapora göre, evsizlik yaşayan her 10 kişiden yaklaşık üçü çocuklu bir ailenin parçası ve tüm evsizlerin yüzde 17’si 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor.

New York’ta ekim ayında 45.000’den fazlası çocuk olmak üzere 130.000’den fazla kişi barınaklarda uyuyordu.

Özellikle aileler arasında evsizliğin başlıca nedeni, evlerden tahliye, aşırı kalabalık konutlar, aile içi şiddet ve iş kayıplarının evsiz aileleri barınaklara ve sokaklara göndermesiyle birlikte, uygun fiyatlı istikrarlı konut eksikliği.

ABD’nin hiçbir yerinde asgari ücretli bir işçi iki odalı bir ev kiralayamıyor

İstatistiklere göre asgari ücret alan tam zamanlı bir işçi, ülkenin herhangi bir yerinde piyasa fiyatından iki yatak odalı bir ev kiralayamıyor.

Saatlik ücretle çalışan bir işçinin, ülkenin herhangi bir yerinde adil piyasa kirasıyla ortalama bir yatak odalı bir ev kiralayabilmesi için haftada 104 saat çalışarak saatte en az 15 dolar kazanması gerekiyor.

Musk evsizlik yaşayan insanları “şiddet yanlısı” olarak tanımlasa da, bu kişilerin suç faili olmaktan ziyade suç mağduru olma olasılığı daha yüksek. 

San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi Benioff Evsizlik ve Barınma Girişimi, her gece yarım milyondan fazla Amerikalıyı sokaklara iten bir dizi politika başarısızlığından kaynaklanan “gizli bir salgın” olarak adlandırıyor.

Musk ve Ramaswamy, beslenme yardımı programında kesintiye gidecek

Musk ve milyarder girişimci Vivek Ramaswamy, sağlık sigortası ve gıda programlarındaki kesintiler de dahil olmak üzere, trilyonlarca dolarlık federal harcamalarda yapılacak kesintileri belirlemek üzere Kongre ile birlikte çalışmak üzere yeni oluşturulan bir danışma grubunu yönetiyor. 

Ramaswamy, yoksul Amerikalılar ve aileler için en kritik güvenlik ağı programlarından biri olan Ek Beslenme Yardımı Programı ya da gıda pulları için 1 milyar dolarlık kesinti yapılmasını önerdi.

Yardım alanların yaklaşık yüzde 75’i yoksulluk içinde ve yüzde 20’den fazlası bu yardımlar dışında başka bir geliri olmadığını bildirmiş durumda. 

Musk ve Ramaswamy’nin ayrıca düşük gelirli Amerikalılar ve çocuklara yönelik federal sağlık programlarında (evsiz Amerikalıların da hak sahibi olduğu programlarda) kesintiye gitmeyi düşündükleri bildiriliyor.

Trump’ın ilk döneminde evsizlik artmıştı

Trump ilk yönetimi sırasında, evsizliğe yönelik federal müdahaleyi denetleyen kurumun başına, kendini “evsizlik danışmanı” olarak tanımlayan birini atamıştı.

ABD Kurumlar Arası Evsizlik Konseyini 2019-2021 yılları arasında yöneten Robert Marbut, yıllardır krizi ele alma politikalarının arkasındaki itici güç olan ve ülke çapında evsizlik ve barınma kurumları ve hizmetleri tarafından yaygın olarak desteklenen standart “önce barınma” çerçevesini terk etti. 

Fakat Marbut, “dördüncü konut” olarak adlandırdığı ya da insanların destekleyici hizmetlere kaydolmasını sağlamak için konutun bir teşvik olarak kullanılmasını onayladı.

Trump “evsizlik belasını sona erdirme” sözü vermişti. Başkanlığının son yılı olan 2020’de, evsizliği deneyimleyen insanların sayısı üst üste dördüncü yıl artmıştı.

Covid-19 salgınının ilan edilmesinden iki ay önce, Ocak 2020’de tek bir gecede, yaklaşık 580.000 kişi (ya da ülkedeki her 10.000 kişiden yaklaşık 18’i) evsizdi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump’ın FBI Direktörü adayı Zelenskiy hakkında soruşturma başlatmak istiyor

Yayınlanma

FBI direktörlüğüne aday gösterilen Kash Patel, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in ABD yardımlarını nasıl kullandığını öğrenmek için soruşturma başlatmayı planlıyor.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) direktörlüğüne aday gösterilen Kash Patel, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskisy hakkında soruşturma başlatmayı planladığını açıkladı.

Patel, Kiev yönetiminin, ABD vergi mükelleflerinin sağladığı yardımları nasıl kullandığını öğrenmeyi amaçlıyor.

Pentagon’un daha önceki tahminlerine göre, Joe Biden’ın başkanlık döneminde ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı toplam askeri yardımın miktarı 62 milyar doları aşmış durumda.

Patel, Kash’s Corner adlı podcast’te yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“1 milyar dolar gibi küçük bir miktar göndermedik, değil mi? Bir ülkeye bunun yüzlerce katını yolladık. Kongre bu durumu nasıl haklı çıkarıyor bilmiyorum… Vladimir Zelenskiy’e körü körüne güvenemeyiz. Paranın nereye gittiğinin hesabını vermesini istemeden yüz milyarlarca dolar veremeyiz.”

Kash Patel ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı’nın, Washington’dan ek mali yardım alabilmek için Batılı ülkelere yönelik sahte güvenlik tehditleri oluşturup oluşturmadığını tespit etmeyi planladığını belirtti.

Öte yandan, 11 Aralık’ta mevcut FBI Direktörü Christopher Wray, resmi yetki devrini beklemeden görevinden ayrıldığını duyurdu.

Wray, seçilmiş Başkan Donald Trump’ın FBI’a yönelik eleştirilerine dikkat çekerek, bu kararını “daha fazla sürtüşmeyi önlemenin en iyi yolu” olarak değerlendirdi.

Trump, Zelenskiy ile ilk görüşmesinde Ukrayna’da ateşkes talep etti

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Guam’dan ilk balistik füze önleme denemesini gerçekleştirdi

Yayınlanma

Washington, ABD askeri yetkililerinin Hint-Pasifik bölgesinde Çin ile artan füze rekabetinin ortasında “gelişen düşman tehditlerine karşı savunma” için “kritik bir kilometre taşı” olarak nitelendirdiği Guam’dan ilk balistik füze önleme denemesini gerçekleştirdi.

ABD Savunma Bakanlığı’nın kapsamlı bir füze savunması geliştirmekten sorumlu alt kuruluşu olan Füze Savunma Ajansı (MDA) pazartesi günü bir balistik füze hedefinin ilk canlı önleme denemesini “başarıyla gerçekleştirdiğini” açıkladı.

Flight Experiment Mission-02 (FEM-02) olarak adlandırılan deney sırasında Aegis Guam sistemi, Guam’daki Andersen Hava Kuvvetleri Üssü açıklarında havadan fırlatılan orta menzilli bir balistik füze hedefini engellemek için bir Standart Füze-3 Blok IIA ateşledi.

Sistem yeni AN/TPY-6 radarını ve dikey fırlatma sistemini kullanmaktadır. Canlı bir balistik füze uçuş testi sırasında radarın ilk uçtan uca izleme kullanımında hedef fırlatıldıktan kısa bir süre sonra takip edilerek önlendi.

Füze Savunma Ajansı testin Guam’ın savunmasında “çok önemli bir adım” olduğunu ve gelecekteki Guam savunma sistemi (GDS) için “genel konsept, gereksinim doğrulama, veri toplama ve model olgunlaştırmaya kritik destek” sağladığını söyledi.

Pentagon, Guam’ı savunmak ve kalıcı katmanlı entegre hava ve füze savunma kabiliyeti sağlamak üzere savunma sistemini geliştirmek ve işletmek için uzun vadeli bir girişimin ana hatlarını çiziyor.

Ortak Görev Gücü-Mikronezya Komutanı Tuğamiral Greg Huffman “Bugünkü uçuş testi Guam ve bölgenin savunmasında kritik bir kilometre taşıdır” dedi.

“Uçuş halindeki bir hedef füzeyi tespit etme, izleme ve angaje etme kabiliyetimizi teyit ederek, gelişen düşman tehditlerine karşı savunma hazırlığımızı artırdı” diye ekledi.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nde kıdemli bir analist olan Malcolm Davis, Pekin’in geliştirdiği ve konuşlandırdığı bir askeri yetenek olan havadan fırlatılan bir balistik füzeyi (ALBM) durdurduğu için testin önemli olduğunu söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Davis, “Aslında bu bir uçaktan fırlatılan orta menzilli bir balistik füzeydi ve [Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri’nin] H-6N bombardıman uçağından fırlatılan ve DF-21D’ye dayanan, kara hedeflerine ya da potansiyel olarak denizdeki gemilere saldırabilen orta menzilli ALBM sistemine benzer yetenekleri temsil ediyordu” dedi.

“Guam’dan fırlatmanın da önemli olduğunu” çünkü Guam’ın Hint-Pasifik bölgesinde ABD ordusu için önemli bir ileri harekat üssü olduğunu ve ‘Çin Halk Kurtuluş Ordusu Roket Gücü ve Hava Kuvvetleri uzun menzilli füzeleri için birincil hedef’ olacağını söyledi.

“Bu testin Guam’dan yapılmasıyla ABD, Çin füze tehditlerinin gerçek bir operasyonel ortamda nasıl bertaraf edilebileceğine dair son derece gerçekçi bir deneyim ve faydalı veriler elde etti” dedi.

“Test aynı zamanda yeni bir radar sistemi olan AN/TPY-6 ve bu tür çatışmalar için tasarlanmış yeni bir eğimli fırlatma sistemini de içeriyordu. ABD, Çin ile bir kriz durumunda adayı daha iyi savunmak için Guam çevresindeki savunma sistemlerini hızla genişletiyor” değerlendirmesini yaptı.

Guam, Batı Pasifik Okyanusu’nda Tayvan ve Filipinler’e yakın stratejik bir konumda ve bu da Washington’un askeri varlığını sürdürmesine ve özellikle Tayvan Boğazı ya da Güney Çin Denizi’nde Pekin ile olası bir savaşta bölgedeki potansiyel krizlere yanıt vermesine olanak sağlamakta.

ABD-Çin füze gerilimi

Guam’daki test, ABD ile Çin arasında Hint-Pasifik bölgesinde balistik füzelerin fırlatılması ve konuşlandırılması konusunda artan gerilimin ortasında gerçekleşti.

Eylül ayında Çin, ABD anakarasına ulaşabilecek 13,200 km (8,200 mil) menzile ve sahte bir savaş başlığına sahip en yeni DF-31AG füzesini kullanarak 44 yıl sonra ilk kıtalararası balistik füze denemesini gerçekleştirdi.

Füzenin Hainan’dan fırlatıldığı, Filipinler ve Guam yakınlarından geçtiği ve Fransız Marquesas Adaları bölgesi yakınlarında Pasifik’e indiği bildirildi.

Nisan ayında ABD Ordusu, Typhon Silah Sistemi olarak da bilinen orta menzilli füze sisteminin, her yıl düzenlenen ABD-Filipinler ortak canlı atış tatbikatı Salaknib Tatbikatlarının bir parçası olarak Filipinler’in kuzeyindeki Luzon adasına konuşlandırıldığını duyurdu.

Sistem, sırasıyla 240 km ve 2,500 km’den fazla operasyonel menzile sahip Standart Füze 6 (SM-6) ve Tomahawk Kara Taarruz Füzesini ateşleyebilmektedir.

Bu tür bir silah sistemi, 1987 ABD-Sovyetler Birliği Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması’nın 500 km ila 5,500 km menzilli kara konuşlu füzelerin geliştirilmesini ve bulundurulmasını yasaklamasından bu yana Asya-Pasifik bölgesinde ilk kez konuşlandırılıyor.

Washington, Moskova’nın anlaşmayı ihlal ettiği iddiasıyla 2019’da anlaşmadan çekildikten sonra yeni orta menzilli füzeler geliştirmeye başladı.

Geçtiğimiz ay Manila’nın ABD’den bu orta menzilli füze sistemlerini almayı planladığı bildirilirken Japonya da olası bir Tayvan acil durumu için Japonya’nın güneybatısındaki Kagoshima ve Okinawa vilayetlerine bağlı Nansei Adaları’na füze birlikleri konuşlandırmayı da içeren ortak bir askeri plan hazırlamak üzere Washington ile görüşmeler yürütüyor.

Avustralya’daki Lowy Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Programı Direktörü Sam Roggeveen, denemenin Guam’ı “hava ve füze saldırılarına karşı dünyadaki en ağır savunulan yerlerden biri” haline getirme çabasının bir parçası olduğunu söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English