İsrail’in saldırılarıyla insanlık felaketinin derinleştiği Gazze Şeridi’nde geçici bir ateşkes ve esir takasına ilişkin taslak anlaşmayı dış istihbarat teşkilatı Mossad’ın direktörü David Barnea savaş kabinesine sundu.
İsrail televizyonu Kanal12’nin haberine göre Barnea, Gazze Şeridi’ndeki tüm İsrailli esirlerin serbest kalabileceği 9 aşamalı bir taslak anlaşmayı savaş kabinesine sundu.
İlk aşamada, 35 günlük bir ateşkes karşılığında kadın, hasta, yaralı ve yaşlı 35 İsrailli esirin serbest kalması planlanıyor.
İkinci aşamada, görüşmelerin sürmesi için ateşkesin bir hafta daha uzatılabileceği, Hamas’ın savaşçı olarak kabul ettiği kişilerin ve erkek esirlerin serbest bırakılması üzerinde müzakerelerin yapılabileceği öngörülüyor.
Haberde, İsrail’in hapishanelerindeki kaç Filistinli esirin serbest bırakacağına ilişkin detay yer almadı. Hamas’ın önde gelen Filistinli sembol isimlerin serbest kalmasını talep ettiği, buna karşı Tel Aviv’in “daha düşük profilli” esirleri serbest bırakmayı istediği öne sürüldü.
Hamas kesin onay vermedi
Öte yandan Dubai merkezli Al Arabiya televizyonunun haberinde, Hamas’ın Paris’te oluşturulan ateşkes teklifine “kesin onay” vermediğini belirtildi. Hamas’ın ilk aşamada üst düzey Filistinli esirler yerine 7 Ekim 2023’ten sonra demir parmaklıklar ardına gönderilen Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını talep edebileceği ileri sürüldü.
Lübnan basınındaki haberlere göre, Hamas Sözcüsü Usame Hamdan, cumartesi bir ateşkes imzalanacağı iddialarını reddederek, kendilerine sunulan teklife ilişkin “kapsamlı rezervleri” olduğunu belirtti.
Lübnan merkezli el-Meyadin kanalına konuşan Hamas’ın üst düzey isimlerinden Ali Bereke de “teklifi çalıştıklarını, müttefikleri ve paydaşlarıyla istişare edeceklerini, bir haftadan kısa sürede karar vereceklerini” ifade etti.
Paris toplantısı
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, 28 Ocak’ta Washington’da verdiği bir röportajda, َFransa’nın başkenti Paris’te ABD, İsrail, Mısır ve Katar’ın Gazze’de ateşkes ve esir takasına ilişkin yetkililerle müzakerelerin yapıldığını belirtmişti.
Daha sonra, İsrail Kanal 12 televizyonu da Paris’te ABD, Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda İsrail’den istihbarat direktörlerinin katıldığı görüşmelerde bir anlaşma teklifi hazırlandığını geçmişti.
Teklife göre, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının 45 gün boyunca durması, buradaki 35 kadar İsrailli esirin serbest kalması karşılığında İsrail hapishanelerindeki binlerce Filistinli esirin serbest kalmasının yer aldığı öne sürülmüştü. Hamas, Gazze’ye gönderilecek insani yardımın da arttırılmasını içeren teklifin ellerine ulaştığını bunun üzerinde çalıştıklarını duyurmuştu.
“Netanyahu Hamas’ın esir takasından çekilmesini istiyor”
Öte yandan İsrail basını, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, Hamas’ın esir takası anlaşmasından çekilmesi amacıyla “aşırılık yanlısı açıklamalar yaptığından” duyulan endişeyi yazdı.
Haaretz’in, ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırılan haberinde, “Netanyahu’nun son günlerde yaptığı açıklamalardaki aşırılığın amacının, Hamas’ı daha sert tavır almaya ve esir takası anlaşmasını yok etmeye teşvik etmek için olduğuna” dair endişelerin söz konusu olduğu belirtildi.
Haberde, İsrailli yetkilinin, “Böyle bir adım, müzakerelerin başarısızlığından Hamas’ı sorumlu tutarak İsrail’in savaşmaya devam etmesine izin verebilir” değerlendirmesine yer verildi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Rehinelerimizin serbest kalması için yeni bir taslak üzerinde çalışıyoruz ama şunu söylüyorum; ne pahasına olursa olsun değil.” ifadesini kullanmıştı.
“Kırmızı çizgilerinin” olduğunu savunan Netanyahu, Gazze’ye yönelik “savaşı bitirmeyeceklerini, İsrail ordusunu Gazze’den çıkarmayacaklarını ve binlerce teröristi serbest bırakmayacaklarını” söylemişti.
Netanyahu, “Rehineleri serbest bırakmak ve savaşın, Hamas’ı ortadan kaldırmak ile Gazze’nin artık bir tehdit teşkil etmemesini sağlamak gibi diğer hedeflerine ulaşmak için sürekli çalışıyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
İsrail Başbakanı, hükümetinin, söz konusu 3 hedef üzerinde çalıştığını ve bunların hiçbirinden vazgeçmeyeceğini savunmuştu.