Rusya ordusunun ana iletişim müdürlüğünün eski başkanı ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Vadim Şamarin, hakkında açılan yolsuzluk davasının ikinci sanığından 19 milyon ruble rüşvet aldığını kabul ederek kısmen suçunu itiraf etti.
Şamarin’in avukatı İgor Dyukin, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, aynı zamanda Şamarin’in 30 milyon rubleden fazla rüşvet almakla suçlandığını belirtti.
Aukvat, “Şamarin’in bu miktarı aldığını kabul ediyoruz, ancak bunun bir rüşvet olduğuna inanmıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Şamarin, 23 Mayıs’ta büyük ölçekte rüşvet suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ceza Kanunu uyarınca 8 ila 15 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya.
Şimdi 21 Ekim’e kadar tutuklu yargılanacak.
Rusya Soruşturma Komitesine göre, Nisan 2016’dan Ekim 2023’e kadar olan dönemde general, Telta fabrikasının genel müdürü Aleksey Vısokov ve fabrikanın baş muhasebecisi Yelena Grişina’dan Rusya Savunma Bakanlığı’nın ihtiyaçları için devlet sözleşmeleri kapsamında tedarik hacminin artırılması ve genel himaye karşılığında rüşvet aldı.
Şamarin, aldığı milyonlarca rubleyi kendi takdirine göre elden çıkardı.
Daha önce general suçunu kabul etmemiş, bu nedenle dava daha önce dolandırıcılıktan hüküm giymiş dört tanığın ifadesine dayanılarak açılmıştı.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ve Belarus Başbakan Yardımcısı Viktor Karankeviç, ortak petrol ve doğalgaz pazarı oluşturulması konusunu görüştü. Görüşmede, iki ülke arasındaki ticaret ve enerji alanındaki işbirliği de ele alındı. Putin daha önce Rusya’nın Belarus ekonomisine 4 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin arttığını belirtmişti.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Belarus Başbakan Yardımcısı Viktor Karankeviç ile bir araya geldi. Görüşmede, ortak petrol ve doğalgaz pazarının oluşturulması çalışmaları ve Birlik Devleti kapsamındaki diğer entegrasyon yöntemleri değerlendirildi.
Ayrıca, ülkeler arasındaki ticaret ve enerji alanındaki işbirliği de masaya yatırıldı.
Novak, hükümetin internet sitesinde yer alan açıklamasına göre, görüşmede şunları söyledi: “Geçen yılın sonuçlarına göre, iki ülke arasındaki ticaret hacmi muhtemelen yeniden rekor kıracak. Ocak-Ekim döneminde ticaret hacmi yüzde 6,5 arttı, buna karşılık ekonomik ürünlerin ticaret hacmi 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 16,1 arttı.”
Novak, Rusya’nın Belarus için ilk ticaret ortağı olduğunu, Belarus’un ise Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu’ndaki (BDT) en büyük ticaret ortağı ve dünyadaki dördüncü büyük ticaret ortağı olduğunu da sözlerine ekledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha önce Rusya’nın Belarus ekonomisine 4 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını açıklamıştı.
Ayrıca, ülkeler arasındaki ticaret hacmindeki artışa değinerek Rusya-Belarus entegrasyonunun etkinliğini vurgulamıştı.
Moskova ile Washington arasındaki Ukrayna ihtilafını çözme görüşmeleri sürerken, yatırımcılar 2022’de Rusya’dan ayrılan Batılı şirketlerin geri dönüp dönemeyeceğini merak ediyor. Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar devam ederken bu pek mümkün görünmese de, ABD yönetiminin yaptırımları hafifletmesi durumunda bazı şirketler için bu olasılık doğabilir. Ancak, Rusya piyasasının değişen yapısı ve bazı şirketlerin ‘itibar kaygıları’ dönüşü zorlaştırabilir.
Moskova ile Washington arasındaki Ukrayna ihtilafını çözme görüşmeleri sürerken, yatırımcıların en çok merak ettiği konulardan biri, Şubat 2022’de Ukrayna’daki askeri müdahalesinin başlamasına tepki olarak Rusya’dan toplu hâlde ayrılan şirketlerin geri dönüp dönemeyeceği.
Moskova’ya yönelik geniş kapsamlı Batı yaptırımları devam ettiği sürece bu pek mümkün görünmüyor.
Fakat ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin kısıtlamaları hafifletmeye çalışması hâlinde, bazı şirketler için bir zamanlar hızla büyüyen bu pazara geri dönme fırsatı doğabilir.
Hangi şirketler, nasıl ayrıldı?
McDonald’s’tan Mercedes-Benz’e kadar binden fazla şirket, son üç yılda satış, ülke içindeki yöneticilere devir veya varlıklardan vazgeçme yoluyla Rusya’dan ayrıldı.
Danone ve Carlsberg gibi diğer firmaların ise varlıklarına el konuldu ve satış zorla gerçekleştirildi.
Batılı şirketler, değer düşüklüğü ve kaybedilen gelirler şeklinde toplam 107 milyar dolarlık zarar açıkladı.
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kirill Dmitriyev ise Amerikan şirketlerinin Rusya’dan ayrılmaları nedeniyle 324 milyar dolar kaybettiğini belirtiyor.
McDonald’s, Renault ve Henkel gibi firmalar, ülkeden ayrılırken geri satın alma olasılığını görüşmüştü.
Fransız Renault, Mayıs 2022’de Rus otomobil üreticisi AvtoVAZ’daki hisselerinin çoğunu görünüşte sadece 1 rubleye —altı yıl içinde geri satın alma opsiyonuyla— sattı.
Procter & Gamble, PepsiCo ve Mondelez dahil olmak üzere gıda ve sağlık sektörlerindeki bazı şirketler, Rusya halkına temel ürünleri sağlamaya devam etmek için insani nedenlerle Rusya’da kaldıklarını söylüyor.
İlk hangi şirketler dönmek istiyor?
Dmitriyev, ABD ve Rusya heyetlerinin bu hafta yaptığı görüşmenin ardından, bazı Amerikan şirketlerinin ikinci çeyrekte geri dönmesini beklediğini söyledi, ancak ayrıntı vermedi.
Yaptırımlar dışında faaliyet gösteren firmaların, örneğin perakendeciler ve gıda üreticilerinin, enerji ve finans gibi sektörlerdeki oyunculara kıyasla geri dönme olasılığı daha yüksek.
Dmitriyev, Rusya’da başarılı olan büyük Amerikan petrol şirketlerinin bir noktada geri döneceğine işaret eti.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’daki Finansal Piyasalar Komisyonu Başkanı Anatoliy Aksakov bu hafta, Visa ve Mastercard ödeme sistemlerinin yakın gelecekte Rusya’ya geri döneceğini ve hizmetlerini sunacağını söyledi. Fakat bu iki şirket, Rusya’daki operasyonlarının askıya alınmasının devam ettiğini bildirdi.
Hangileri ‘asla’ geri dönmeyecek?
Carlsberg ve Unilever dahil olmak üzere yüzlerce Batılı şirket, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri müdahalesi başladıktan sonraki birkaç gün ve hafta içinde kınadı ve Rusya pazarından ayrılmalarını veya operasyonlarını askıya almalarını ahlaki gerekçelerle açıkladı.
Rusya’nın Ukrayna topraklarını alacağı bir anlaşmaya varılması hâlinde, Moskova’yı eleştiren şirketler geri dönmeleri nedeniyle “itibar kaybı” yaşama riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılabilecek malların tedarikinde uzmanlaşmış firmalar, Batı’nın kısıtlamalarına tabi.
Örneğin Boeing ve Airbus, uçak ve yedek parça tedarikini durdurdu. Bu tür mallara diğer örnekler arasında çipler, telekomünikasyon ekipmanları ve elektronik yer alıyor.
ABD ve Rusya arasındaki görüşmelerin yaptırımların hafifletilmesine yol açıp açmayacağına dair spekülasyonlar var, ancak henüz somut bir teklif yapılmadı.
Bu arada, Avrupa Birliği çarşamba günü birincil alüminyum ithalatına yasak getirilmesini de içeren Rusya’ya yönelik 16’ncı yaptırım turunu onayladı.
Yaptırımlar kapsamında, Rusya’ya finansal ve enerjiyle ilgili hizmetler sunmak yasak. Rus yetkililerin Batılı şirketlerin geri dönüşünü beklediklerine dair açıklamaları şimdilik temenni gibi görünüyor.
Rusya pazarında dönüşüm
Starbucks veya IKEA gibi dünyanın en popüler markalarından bazılarının yerini, onların yerli benzerleri aldı.
Rusya’daki 800’den fazla eski McDonald’s restoranı artık girişimci Aleksandr Govor’a ait olan marka altında faaliyet gösteriyor.
Starbucks, işini restoran işletmecisi Anton Pinskiy ve rapçi-iş adamı Timati’ye sattı ve burası artık Stars Coffee kahve dükkanları.
Pazardaki etkinin yeniden kazanılması özellikle otomobil üreticileri için zor olabilir: Çinli rakiplerin Rusya’daki pazar payı artık üç yıl öncesine göre yüzde 10’dan azken yüzde 50’nin üzerinde.
Rusya’nın, özellikle Moskova ile Pekin arasındaki sınırsız ortaklık göz önüne alındığında, Avrupalı otomobil üreticilerinin Çinlilere zarar verecek şekilde geri dönüşünü ne kadar istekli destekleyebileceği belirsiz.
Zira bu ortaklık kapsamında iki ülke arasındaki ticaret hacmi keskin bir şekilde arttı.
Batı, şirketlerin dönüşüne nasıl tepki verecek?
Moskova uzun zamandır, yurt dışındaki varlıklarının gasp edilmesine misilleme yapma sözü verdi ve başkanlık kararnameleri ve mahkeme kararları yoluyla Rusya’daki şirketlerin kontrolünü ele geçirdi.
Rusya, şu anda bir dizi Batılı şirkete kayyum atadı. 2025’te yabancı sahiplerle bir şekilde bağlantılı olan şirketlerin varlıklarına el konulması hızı arttı.
Rusya’dan ayrılan şirketlerin çoğu, işlerini büyük indirimlerle satmak zorunda kaldı. Yatırımcıları Rusya pazarına temkinli bir şekilde geri dönmeye ikna etmek zaman alabilir.
Renault CEO’su Luca de Meo, Financial Times‘a verdiği röportajda, şirketin Rusya’ya dönüşünü göz ardı etmediklerini belirtti. Şirketin finans direktörü Thierry Piéton ise, 2022’deki ayrılış şartlarıyla geri dönme ihtimalinin düşük olduğunu söyledi. Renault, 2024’te rekor işletme kârı elde etti.
Renault CEO’su Luca de Meo, Financial Times‘a verdiği mülakatta, şirketin Rusya’ya geri dönüşünü ihtimal dışı bırakmadığını ifade etti.
De Meo, iş fırsatlarının değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Geçmişi kovalamaktansa geleceğe bakmak daha iyi, ki biz iş insanlarıyız. Bir iş perspektifi gördüğünüzde, onu yakalamanız gerekir,” dedi.
Şirketin finans direktörü Thierry Piéton ise daha önce yaptığı basın toplantısında, Renault’nun 2022’deki ayrılışında öngörülen formatta Rusya’ya geri dönme olasılığının çok düşük olduğunu belirtmişti.
Renault, Rus otomobil üreticisi AvtoVAZ’daki kontrol hissesini Mayıs 2022’de geri alma opsiyonuyla birlikte satmıştı. Bu durum, şirketin gelecekte Rusya’ya dönme olasılığını açık bırakmıştı.
Piéton, Rusya’daki durumun nasıl gelişeceğini ve yaptırımların kaldırılıp kaldırılmayacağını görmeleri gerektiğini belirterek, herhangi bir karar almak için henüz erken olduğunu söyledi.
Otomotiv şirketinin finans direktörü, Rusya pazarına olası dönüş senaryoları hakkında sorulan bir soruya, AvtoVAZ ile yapılan anlaşmanın etkinleştirilme olasılığının son derece düşük olduğunu belirterek yanıt verdi.
Piéton, “Eğer bir gün Rusya’ya dönersek, bunun geri dönüş koşullarıyla ilgili sözleşme maddesinde yazıldığı gibi olacağını düşünmek son derece düşük bir ihtimal,” diye ekledi.
Fransız otomobil üreticisi, maliyetleri düşürmesi ve yeni modeller piyasaya sürmesi sayesinde tarihindeki en yüksek yıllık işletme kârını elde ettiğini duyurdu.
Renault’nun 2024 yılı işletme kârı, bir önceki yıla göre yüzde 3,5 artarak 4,3 milyar avroya (4,49 milyar dolar) yükseldi ve şirketin 4,2 milyar avro olarak açıkladığı beklentiyi aştı.
Renault’nun yıllık geliri de yüzde 7,4 artarak 56,2 milyar avroya ulaştı ve analistlerin ortalama 54,5 milyar avro olan tahminini geride bıraktı.