Bizi Takip Edin

AVRUPA

Finlandiya hükümeti ‘planlı göç’ gerekçesiyle Rusya sınırını kapatıyor

Yayınlanma

Finlandiya Başbakanı Peter Orpo ve Dışişleri Bakanı Mari Rantanen Perşembe günü düzenledikleri basın toplantısında, Finlandiya hükümetinin Rusya’dan gelen ‘yasadışı trafikte’ son dönemde görülen artışa karşı koymak amacıyla Perşembe günü Finlandiya’nın güneydoğusundaki dört sınır kapısını kapatma kararı aldığını açıkladı.

Son günlerde Finlandiya’nın Rusya ile olan doğu sınırından geçen ve seyahat belgeleri yetersiz olan sığınmacıların sayısının artması üzerine Finlandiya, güneydoğudaki Imatra, Niirala, Nuijamaa ve Vaalimaa sınır istasyonlarını Cumartesi günü gece boyunca kapatacak.

Ulusal Koalisyon Partisi’nden Başbakan Petteri Orpo ve Gerçek Finler’den İçişleri Bakanı Mari Rantanen Perşembe günkü basın toplantısında, “Bunlar katı ve istisnai önlemler, fakat yasadışı trafiği durdurmak için şimdi gerekli,” diyerek sığınmacı sayısının hükümetin beklediğinden daha hızlı arttığını ve daha katı önlemlerin hazırlandığını duyurdu.

Kabinenin kararı 18 Şubat 2024 tarihine kadar geçerli olacak ve yakında başbakan tarafından yapılacak bir açıklama ile parlamentoda görüşülecek.

Bu uygulama, bir yıl kadar önce revize edilen ve hükümete ‘kamu düzeni, ulusal güvenlik veya kamu sağlığına yönelik ciddi bir tehdidi önlemek’ için kısıtlamalar getirme yetkisi veren Sınır Kontrol Kanunu’ndaki yeni hükümlerin ilk uygulaması.

Orpo ve Rantanen kararı son günlerde sınır geçişlerinin önemli ölçüde arttığını söyleyerek gerekçelendirirken, Rantanen önlemlerin göç politikasıyla ilgili değil, ‘Rusya’nın planlı eylemlerine bir yanıt’ olduğunu söyledi. Rantanen, “Bu bir göç ya da iltica politikası meselesi değil, insanların buraya gelmeleri için organize edilmeleri meselesidir ve esas olan sayı değil, bunun arkasındaki olgudur,” dedi.

Dosya hakkında bilgi sahibi bir kaynak, ‘konunun en üst düzeyde endişe konusu olduğunu’ ve Helsinki’de ‘çok ciddiye alındığını’ doğruladı.

Euractiv’e konuşan kaynak, 2022 yılında Polonya sınırında yaşanan ve Polonya’nın Belarus tarafından organize edildiğini ve göçmenlerin AB’ye baskı yapmak için siyasi bir araç olarak kullanıldığını söylediği göçmen krizine atıfta bulunarak, “Bu, Polonya-Belarus senaryosunu en başından önlemekle ilgili,” dedi.

Öte yandan, Viborg’un bin kilometre kuzeyindeki Salla ve Vartius sınır istasyonlarında sığınma başvuruları kabul edilmeye devam edecek. Kuzeydeki Raja-Jooseppi ve Kuusamo da süresiz olarak açık kalacak.

Tuğamiral Markku Hassinen, Finlandiya Sınır Muhafızlarının Rus Sınır Muhafızları ile temas halinde olduğunu ve endişelerini dile getirdiğini sözlerine ekledi. Hassinen, Rusya’nın politikasını neden değiştirdiğine ve şimdi belgesiz mültecilerin Finlandiya sınırına ulaşmasına neden yardım ettiğine dair hiçbir yanıt alamadıklarını da sözlerine ekledi. ‘Ulusal güvenliğe yönelik ciddi bir tehdit’ten söz eden Hassinen, bu tehdidin doğu sınırındaki yetkililerin çalışmalarını halihazırda engellediğini söyledi. Tuğamiral, ‘hızlı ve daha güçlü adımlar atmaya hazır olduğunu’ söyledi.

Basın toplantısına katılan bakanlar, daha fazla mültecinin sınır karakollarını atlayarak ormanlardan geçip geçmeyeceği gibi gelecekteki gelişmeler hakkında tahminde bulunmadılar. Finlandiya sınır çitinin Rusya tarafında kurulması gerekebilecek olası mülteci kampları hakkında da yorum yapmadılar. Orpo’ya göre şu anda asıl amaç trafiği durdurmak.

Rantanen ayrıca sosyal medyada şu mesajı içeren bir bilgilendirme kampanyası sözü verdi: “Sınır kapalı. Finlandiya’’ya gelmeye değmez.”

AVRUPA

Almanya’da “Mittelstand”lar 2025’te krizin derinleşmesini bekliyor

Yayınlanma

Alman Mittelstand İşletmeler Birliği (BVMW) tarafından yapılan bir ankete göre, her on Mittelstand’dan sekizi 2025 yılında Alman ekonomisinin hızla küçülmesini bekliyor.

Mittelstand adı verilen şirketler, klasik “KOBİ” kategorisine alınamayacak, kimisi ihracat pazarının yüzde 90’ına sahip geleneksel Alman şirketlerine verilen isim. Mittelstand kategorisindeki şirketler, Alman ekonomisinin, özellikle istihdamın bel kemiğini oluşturuyor.

WELT’te yer alan habere göre ankete katılan şirketlerin yüzde 58’i iktisadi bir gerileme beklediklerini söyledi. Her beş şirketten biri önümüzdeki on iki ay içinde bir bunalıma hazırlanıyor.

Ankete göre, Mittelstandların yüzde 40’ı sona eren yılda cirolarında düşüş kaydetti. Katılımcıların yüzde 40’ı da yeni yılda bir önceki yıla kıyasla daha az yatırım yapmayı planladıklarını belirtti.

Genel iktisadi duruma ek olarak, Mittelstandlar özellikle vasıflı işgücü sıkıntısı konusunda endişe duyuyor: Şirketlerin yüzde 62’si önümüzdeki yıl boş eğitim pozisyonlarını dolduramayacaklarından korkuyor.

BVMW Federal Genel Müdürü Christoph Ahlhaus, “Sadece ekonomimiz değil, toparlanmaya olan güven de son yıllardaki siyasi gidiş gelişler nedeniyle sarsıldı. Almanya’da siyasi sorumluluk üstlenmek isteyen herkes, ekonomimizin yeniden nasıl ilerleyebileceğini kesin bir şekilde açıklamalıdır,” dedi.

BVMW baş iktisatçısı Hans-Jürgen Völz, şirketlerin umutlarını yeniden kazanabilmeleri ve Almanya’ya yatırım yapabilmeleri için bürokrasinin azaltılması, enerji maliyetleri, işgücü piyasası ve sosyal politika alanlarında bir reform politikası uygulanmasının önemli olduğunu söyledi.

Völz, “Dünya çapında yer seçebilen büyük şirketlere ve kurumlara değil, 3,5 milyon Alman Mittelstandına odaklanmak çok önemlidir. Pazar günleri Mittelstandları öven iyi niyetli konuşmaların, pazartesiden cumaya kadar parlamentoda buna uygun siyasi eylemlerle eşleştirilmesi önemlidir,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Kişinev, MoldovaGaz’ı millileştirmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Moldova Başbakanı Dorin Recean, MoldovaGaz’ın millileştirilmesine yönelik yasal düzenlemeler hazırlanması talimatını verdi. Recean, Gazprom’un Transdinyester’e doğalgaz tedarikini durdurmasını ve MoldovaGaz’ın borcunu gerekçe göstermesine tepki gösterdi. Ayrıca Recean, ulusal varlıkların millileştirilmesini kolaylaştıracak yasa değişikliklerinin yapılması gerektiğini belirtti.

Moldova Başbakanı Dorin Recean, MoldovaGaz’ın varlıklarının millileştirilmesine ilişkin yasal çerçevenin hazırlanması için talimat verdi. Şirketin kontrol hissesi (yüzde 50 artı bir hisse) Gazprom’a ait bulunuyor.

İnterfaks ajansının aktardığına göre Recean, bugün düzenlenen bakanlar kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, Gazprom’un ocak ayından itibaren Transdinyester’e doğalgaz tedarikini durdurma kararından memnun olmadığını ifade

Bu kararın MoldovaGaz ile yapılan anlaşmaya aykırı bir şekilde alındığını ve şirketin borcunu gerekçe göstererek uygulamaya konduğunu savunan Recean, “Uluslararası denetim, böyle bir borcun var olmadığını ortaya koydu. Belki bu para seyahatlere ve yatlara harcandı, ancak bu borcun Moldova vatandaşlarının sırtına yüklenmesi kabul edilemez,” dedi.

Bununla beraber Recean, Moldova’nın daha önce de Rusya’nın enerji şantajıyla başa çıktığını vurguladı. Adalet Bakanlığı’na stratejik alanlar da dahil olmak üzere işletmelerin millileştirilmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri hazırlama talimatı verdi.

Başbakan, “Bu arada, bu varlıklar zamanında bizden zorla alındı. Bu varlıkları devletin mülkiyetine geri kazandırmalıyız,” diye ekledi.

MoldovaGaz anonim şirketi, 1999 yılında kuruldu. Şirket hisselerinin yüzde 35,33’ü Moldova hükümetine, yüzde 13,44’ü Transdinyester’in mülkiyet yönetimi komitesine ve yüzde 1,23’ü azınlık hissedarlarına ait.

2000’lerin başında Transdinyester yetkilileri hisselerini Gazprom’un yönetimine devretti. 2021 yılında Gazprom ve MoldovaGaz beş yıllık bir sözleşme imzaladı.

Sözleşmenin şartlarından biri, Moldova’nın borcunu ödemesiydi. Rus şirketi bu borcu 709 milyon dolar olarak değerlendiriyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy: Fico, Putin’in emriyle ikinci enerji cephesini açtı

Yayınlanma

Ukrayna ile Slovakya arasında devam eden “enerji” gerilimi gitgide artıyor.

Son olarak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, “Görünen o ki Putin, Fico’ya Slovak halkının çıkarları pahasına Ukrayna’ya karşı ikinci bir enerji cephesi açma emrini verdi,” deyince ipler iyice gerildi.

Zelenskiy, Ukrayna’nın Gazprom ile Rus gazının Avrupa’ya taşınmasına ilişkin anlaşmayı yenilemeyi düşünmediğini ve Kiev’in Rus gazını Azerbaycan gazı kisvesi altında pompalamayı kabul etmeyeceğini de açıkça belirtmişti.

Zelenskiy, Slovakya’nın halihazırda Ukrayna’nın elektrik ithalatının yüzde 19’unu karşıladığını ve Ukrayna’nın arzı artırmak için Avrupa Birliği komşularıyla birlikte çalıştığını söyledi.

“Slovakya tek Avrupa enerji pazarının bir parçasıdır ve Fico ortak Avrupa kurallarına saygı göstermelidir,” diye yazan Zelenskiy, Ukrayna’ya elektrik tedarikinin kesilmesinin Slovakya’yı yılda 200 milyon dolardan mahrum bırakacağını da sözlerine ekledi.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada Fico’nun Ukrayna’nın elektrik ithalatını kesmek için “anlamsız tehditler” savurarak “Putin’in yanında yer aldığını” öne sürdü.

Bu çerçevede Fico, Rusya’ya bir ziyarette bulunarak Kremlin’de Vladimir Putin ile bir araya gelmişti.

Fico, cuma günü yaptığı açıklamada Kiev’in 1 Ocak’tan itibaren gaz geçişini durdurması halinde Slovakya’nın Ukrayna’ya karşı yedek elektrik tedarikini durdurmak gibi karşılıklı tedbirleri değerlendireceğini söyledi.

Slovakya, Zelenskiy’in “ikinci enerji cephesi” sözlerine tepki gösterdi. Slovakya Dışişleri Bakanlığı Zelenskiy’in Fico’nun sözlerine verdiği tepkiyi “abartılı” olarak algıladığını vurguladı.

Açıklamada, “Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in spekülasyonunu yaptığı ‘ikinci enerji cephesi’ açılmasına ilişkin asılsız iddiaları ve Vladimir Putin ile herhangi bir ittifak kurulduğuna dair uydurma suçlamaları şiddetle reddediyoruz,” denildi.

Slovak Dışişleri Bakanlığı, “Ukrayna’daki savunmasız ve ciddi şekilde etkilenmiş insanlara elimizden gelen en iyi şekilde insani yardım sağladıklarını ve sağlamaya devam edeceklerini” söylerken, “Ayrıca, Dışişleri Bakanlığındaki Ukraynalı mevkidaşlarımız, Ukrayna topraklarından geçen Rus gazının Ukrayna’ya ülke ekonomisi için hayati önem taşıyan önemli gelirler getirdiği gerçeğini gözden kaçırmamalıdır,” dedi.

Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’nın “uzun süreli bir askeri çatışma içinde” olması nedeniyle “yeni düşmanlar yaratmaktan ya da ‘ikinci cephe’ fikrini icat etmekten kaçınması gerektiğine” dikkat çekti.

Slovak hükümetinin her şeyden önce “ülkenin, vatandaşlarının ve Avrupa Birliği’nin stratejik çıkarlarını korumakla yükümlü” olduğunu hatırlatan bakanlık, Bratislava’nın “Ukrayna tarafının onaylayıp onaylamadığına bakmaksızın” bu doğrultuda hareket edeceğini kaydetti.

Slovakya, alternatif güzergahların maliyetleri artıracağını ve kendi transit operasyonlarını etkileyerek 500 milyon avro kaybetmesine neden olacağını söyleyerek Ukrayna üzerinden Rus gazı tedarikini sürdürmek istiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English