Bizi Takip Edin

ASYA

FT: Güney Kore Avrupa’ya nükleer reaktör ihraç etmek için bastırıyor

Yayınlanma

Güney Kore, Çin ve Rusya’nın hakim olduğu küresel pazarda lider bir oyuncu olmak için Avrupa’ya nükleer reaktör ihraç etme girişimlerini hızlandırıyor.

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre temmuz ayında Çek Cumhuriyeti’nde 17 milyar dolarlık bir proje için ABD’li Westinghouse ve Fransız EDF’yi geride bırakarak tercih edilen teklif sahibi olan devlet şirketi Korea Hydro & Nuclear Power (KHNP), önümüzdeki yılın başlarında orta Avrupa ülkesinde iki reaktör için sözleşme imzalamaya hazırlanıyor.

Anlaşma tamamlandığı takdirde, KHNP’nin ana şirketi Kepco liderliğindeki bir konsorsiyumun 2009 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’nde dört nükleer santral inşa etmek ve işletmek üzere 20 milyar dolarlık bir sözleşme kazanmasından bu yana geçen 15 yıl içinde Kore’nin ilk büyük denizaşırı nükleer enerji projesi olacak.

KHNP Başkanı Whang Joo-ho, şirketin Hollanda’da bir nükleer enerji santrali için fizibilite çalışması yürüttüğünü ve 2030 yılına kadar dünya çapında 10 reaktör daha ihraç etmeyi hedeflediği için Finlandiya ve İsveç’te reaktör inşa etmek üzere görüşmelerde bulunduğunu söyledi.

Kepco ayrıca Galler açıklarındaki Anglesey adasında yeni bir istasyon inşa etmek üzere İngiliz yetkililerle erken aşamada görüşmeler yürütüyor.

Çek Cumhuriyeti ile yapılan anlaşma, EDF gibi batılı rakipler tarafından yürütülen projelerin inşaat gecikmeleri ve maliyet aşımlarına takıldığı bir dönemde Güney Kore’nin öne çıkma çabalarının altını çiziyor.

Çek projesi, KHNP’nin 2022 yılında Pątnów’da Polonya’nın devlet kontrolündeki enerji şirketi PGE ile ortak bir girişimle bir nükleer santral inşa etme anlaşmasını takip ediyor. KHNP’nin mayıs ayında açıklanan Slovak enerji santrali projesi için de teklif vermesi bekleniyor.

Güney Kore’nin nükleer maliyetleri rakiplerine göre çok daha düşük

Ülkenin sanayi bakanı Ahn Duk-geun Çek anlaşmasının açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Kore [reaktörleri] zamanında ve bütçesine uygun olarak inşa eden tek ülke,” dedi.

Dünya Nükleer Birliği’ne (WNA) göre Güney Kore’de bir nükleer santralin inşaat maliyeti kilovat başına 3.571 dolar olarak tahmin edilmektedir; bu rakam Fransa için 7.931 dolar ve ABD için 5.833 dolardan çok daha düşük.

Ukrayna savaşı başlayana kadar Avrupa’da düşüşte olan nükleer enerji, daha fazla AB üyesi ülkenin enerji kaynaklarını güvence altına almaya çalışmasıyla yeni bir ilgi odağı haline geldi. Nükleer enerjiye olan ilgi, artan elektrik talebi karşısında düşük karbonlu enerji kaynakları geliştirmek isteyen ülkeler tarafından da yeniden canlandırıldı.

Güney Koreli yetkililer, ülkenin, bloğun iddialı iklim hedeflerinin İtalya ve Belçika gibi ülkelerin yeni nükleer reaktörlere karşı önceki muhalefetlerini tersine çevirmelerine yol açtığı Avrupa’da daha fazla anlaşma kazanmak için güçlü bir konumda olduğuna inanıyor.

Orta ve doğu Avrupa’da Kore nükleerine talep artıyor

WNA’ya göre Güney Kore dünyanın en büyük beşinci nükleer enerji üreticisi ve 26 reaktörü ile ülkenin elektrik arzının üçte birini sağlıyor. Mayıs 2022’de göreve geldikten kısa bir süre sonra muhafazakâr Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, liberal selefi Moon Jae-in’in nükleer enerjiyi aşamalı olarak terk etme politikasını tersine çevirdi.

Pątnów projesi, Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın selefi muhafazakâr PiS yönetiminin nükleer enerji stratejisini kapsamlı bir şekilde gözden geçirme kararı almasının ardından hâlâ onay bekliyor.

Ancak, devlet tarafından finanse edilen Polonya Ekonomi Enstitüsü’nde enerji analisti olan Adam Juszczak, KHNP’nin düşük fiyatlandırma ve inşaat teslim tarihlerine uyma konusundaki güçlü geçmişi nedeniyle orta ve doğu Avrupa’da ilerleme kaydettiğini söyledi.

Nükleerde Fransa-Güney Kore rekabeti

Avrupa’nın en büyük nükleer operatörü ve inşaatçısı olan EDF için Koreli şirketin Çek hükümeti tarafından seçilmesi hayal kırıklığı yarattı.

Şirkete yakın kişilere göre Fransız grup, “Avrupa egemenliği” argümanının, yerelleştirilmiş bir nükleer tedarik zinciri oluşturma teklifinin bir parçası olarak Çeklerle olan şansını artıracağını umuyordu.

Fakat bu anlaşma aynı zamanda, işletmedeki çoğu reaktörde kullanılan gaz yerine soğutucu olarak su kullanan Avrupa Basınçlı Reaktör (EPR) tasarımlarının Fransa dışında da müşteri bulabileceğini kanıtlamak için bir şanstı.

Fransız hükümeti şirketten önümüzdeki yıllarda en az altı yeni EPR 2 modeli inşa etmesini istedi, fakat reaktörün güncellenmiş ve basitleştirilmiş bir versiyonunun tasarımı henüz sonuçlandırılmadı.

Fransa’da inşa edilen tek EPR reaktör modeli tamamlanmak üzere fakat programın 12 yıl gerisinde.

Şirkete yakın bir kişi, EDF’nin kısmen fiyattan kaybettiğini söyledi, fakat Çek kararıyla ilgili daha fazla yorum yapmayı reddetti. Şirket geçmişte hızlı bir şekilde daha fazla reaktör inşa edebilecek durumda olduğunu ısrarla vurgulamıştı.

Bazı eleştirmenler kararın sürpriz olmadığını söyledi. Eski bir Fransız hükümet yetkilisi, “Bu bazı açılardan iyi haber: EDF’nin bunu yapacak ne mali kaynağı ne de insan kaynağı var,” iddiasında bulundu.

ABD’de Koreli şirket aleyhine dava açıldı

Bununla birlikte, Güney Koreliler de yol boyunca engellerle karşılaşabilir.

Örneğin KHNP, Westinghouse’un APR1400 reaktörleri için tescilli teknolojisini kullandıkları iddialarıyla karşı karşıya.

Bir ABD bölge mahkemesi geçen yıl Westinghouse’un Koreli şirketlerin teknoloji paylaşımı için ABD hükümetinin onayını gerektiren ABD ihracat yönetmeliklerini ihlal ettiğini savunan davasını reddetti.

Fakat mahkeme fikri mülkiyet ihlali konusunda bir karar vermediği için anlaşmazlık çözümsüz kaldı.

Güney Kore sanayi bakanı Ahn bu ayın başlarında iki şirketin anlaşmazlıkları çözmek için “son aşama görüşmelerde” olduğunu söylese de, ABD şirketi bu hafta KHNP’nin tercih edilen teklif sahibi olarak seçilmesini protesto etmek için Çek tekelcilik karşıtı ofise itirazda bulundu.

ABD’li şirket, “KHNP ne temel teknolojinin sahibidir ne de Westinghouse’un onayı olmadan üçüncü bir tarafa alt lisans verme hakkına sahiptir,” iddiasında bulunuyor.

KHNP bu hafta Westinghouse’un sadece önceki iddialarını tekrarladığını söyledi. Şirket, açıklamasında, “Çek projesi üzerinde herhangi bir etki yaratmayacağından emin olmak için yasal anlaşmazlıkları uygun şekilde ele alacağız,” dedi.

ABD, Güney Kore’nin nükleer programını anlaşmalarla kısıtlıyor

Seul Ulusal Üniversitesi’nden nükleer uzman Suh Kyun-ryul, KHNP’nin muhtemelen Westinghouse ile mali bir uzlaşmaya varmak zorunda kalacağını söyledi.

Suh, “Bu, zarar eden bir anlaşma olarak bile sonuçlanabilir,” dedi.

Suh ayrıca Güney Kore’nin ABD ile 1950’lerde imzalanan ve Seul’ün nükleer silah programı geliştirme kabiliyetini kısıtlayan uzun süreli bir anlaşma ile elinin kolunun bağlandığını hatırlattı.

Anlaşma uyarınca Güney Kore’nin hammadde kaynaklarına erişimi sınırlı ve uranyum zenginleştirme ya da kullanılmış yakıtın yeniden işlenmesine izin verilmiyor.

Uzun vadeli alıcıların nükleer yakıt tedarikinden atık bertarafına kadar tek elden hizmet talep etmelerinin muhtemel olduğunu söyleyen Suh, ABD anlaşmasının “Güney Kore’nin aşil topuğu” olmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.

ASYA

Çin otomobil ihracatını artırmak için rekor hızda yeni gemiler inşa ediyor

Yayınlanma

Çin, küresel deniz taşımacılığı üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak ve BYD gibi elektrikli araç üreticilerinin denizaşırı genişlemelerini ilerletmelerine yardımcı olmak istediğinden, Çin tersaneleri benzeri görülmemiş bir hızla büyük yeni araba taşıma gemileri inşa ediyor.

Şanghay Waigaoqiao Shipbuilding Co. tarafından 8.600 araba taşıma kapasitesine sahip son devasa geminin sadece 200 günde monte edilip teslim edildiği ve şirketin yeni gemiyi perşembe günü teslim ettiği bildirildi.

Yaklaşık 200 metre uzunluğundaki ro-ro – ya da “roll on/roll off” – gemisi, ilk seferinde Çin yapımı arabaları Şanghay’dan Avrupa’daki limanlara taşımak için kullanmayı planlayan devlete ait bir holding olan COSCO’nun bir yan kuruluşu tarafından işletilecek.

Bu, Çin’in dünya çapında otomobil taşımak için kendi nakliye filosunu oluşturma stratejisinin bir parçası olup, Çin’in otomobil üreticilerinin ihracatlarını artırmaya çalışırken nakliye kapasitesine istikrarlı bir şekilde erişmelerini sağlamakta.

Geminin sahibi China Citic Financial Leasing’in Komünist Parti şefi Li Gang yaptığı resmi açıklamada yeni geminin “Çinli bir armatör tarafından işletilen en büyük gemi olduğunu ve ‘ulusal araçlar ve ulusal taşımacılık’ stratejisinde önemli bir adım teşkil ettiğini” söyledi.

Çin’in dünyanın en büyük gemi yapımcısı olması, kısa bir süre önce Çin yapımı gemilere ev sahipliği yapan limanlar için acımasız cezalar öneren ABD için giderek artan bir endişe kaynağı haline geldi.

Son teslimat, Çin’in gemi yapımcılarının verimlilik ve teknolojik gelişmişlik açısından ilerleme kaydetmeye devam ettiğini gösteriyor.

Araba gemisinin toplam güverte alanı yaklaşık 75.000 metrekare (807.000 feet kare), yani kabaca 11 standart futbol sahasına eşdeğer. Ancak Shanghai Waigaoqiao’ya göre “Çin hızında” inşa edilerek sektörün en kısa inşaat döngüsü rekorunu kırdı.

Şirket ayrıca, geleneksel deniz yakıtının yanı sıra sıvılaştırılmış doğal gazla da çalışabilen yeni nesil büyük Çin otomobil taşıma gemilerinin ilki olduğunu da sözlerine ekledi.

Geminin ilk seferinde Şanghay’dan Birleşik Krallık’taki Bristol, Belçika’daki Zeebrugge ve Almanya’daki Bremerhaven gibi büyük Avrupa limanlarına hem otomobil hem de inşaat araçlarından oluşan 5.700’den fazla araç taşıyacak.

Açıklamaya göre, “Çin’in imalat sektöründen küresel otomotiv ticaretine güçlü bir ivme kazandırarak” Avrupa rotalarındaki nakliye kapasitesi sıkıntısını hafifletmesi bekleniyor.

Çin gümrük verilerine göre, ülkenin otomobil ihracatı yıllık %23 artışla 2024 yılında 6.41 milyona ulaşırken, Çin son birkaç yılda hızla dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı haline geldi.

Otomobil ihracatındaki hızlı artış, otomobil endüstrisinde kullanılan ana taşıma yöntemi olan ro-ro gemilerinin tedarikinde sıkıntıya yol açtı.

BYD, Chery ve SAIC gibi Çinli otomobil üreticileri son yıllarda kendi filolarını kurarak maliyetleri düşürmeyi ve “bağımsız nakliye” stratejisiyle operasyonlarını istikrara kavuşturmayı hedefliyor.

Ocak ayında, doğrudan BYD tarafından sipariş edilen ilk otomobil taşıyıcısı – 7.000 birim kapasiteli, LNG ile çalışan yeni bir çift yakıtlı gemi – ilk seferine çıktı.

Okumaya Devam Et

ASYA

Bangladeş’in geçici hükümet başkanı Yunus, Çin’e ilk ziyaretini yapacak

Yayınlanma

Bangladeş Dışişleri Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, Bangladeş geçiş hükümeti başkanı Muhammed Yunus’un ağustos ayında göreve gelmesinden bu yana Çin’e yapacağı ilk ziyareti 26 Mart’ta gerçekleştireceğini doğruladı.

Hindistan ile dostane bir ilişkiye sahip olan eski Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’nın kitlesel protestolar nedeniyle istifa ederek Yeni Delhi’ye sığınmasından bu yana Bangladeş ve Hindistan arasında soğuk ilişkiler devam ederken, Muhammed Yunus’un Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşecek olması ziyaretin önemini artırıyor.

Yunus, 27 Mart’ta Çin’in Hainan eyaletinde düzenlenecek olan Asya için Boao Forumu (BFA) Yıllık Konferansı’nın açılış oturumunda bir konuşma yapacak. BFA, 25 Asya ülkesi ve Avustralya’nın Asya ve küresel meseleler üzerine diyalog kurma girişimidir.

Bakanlığa göre Yunus, Çin Devlet Başkanı ile görüşmeden önce 28 Mart’ta Çin Devlet Konseyi Başkan Yardımcısı ile bir araya gelecek.

Yunus’un ayrıca Bangladeş’e dönmeden önce 29 Mart’ta Pekin Üniversitesi’nde düzenlenecek bir etkinliğe katılması bekleniyor.

“İlgili tüm ortaklar bu ziyarete başka hangi ikili konuların dahil edileceği üzerinde çalışıyor. Detaylar ziyaretten önce sunulacak,” dedi bakanlık.

Bengal Körfezi’nin tepesindeki stratejik konumu ile Asya-Pasifik’te önemli bir merkez olan Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Çin gibi bölgesel güçlerin yanı sıra ABD’nin de dikkatini çekiyor. Ülke, Hindistan-Çin rekabeti artarken denge politikası izlemeye çalışıyor.

Çin, Bangladeş’teki siyasi değişimin ardından iki ülke arasındaki ilişkileri derinleştirmeye odaklanıyor. Basında çıkan haberlere göre Çin, Yunus’u Pekin’e götürmek üzere kiralık bir uçak gönderecek. Şeyh Hasina’ya sırtını dönmeyen Hindistan ise, Bangladeş’teki mevcut iktidarla arasının bozulmasından dolayı tedirgin ve komşusunu Çin’e kaptırmaktan endişe ediyor.

Bangladeş’in en büyük ticaret ortağı olan Çin, 2023 yılında Bangladeş’e 22,9 milyar dolarlık mal ihraç etti. Bangladeş ise o yıl Çin’e 677 milyon dolar ihracat yaptı.

Çin’in Bangladeş Büyükelçisi Yao Wen salı günü Dakka’da yaptığı açıklamada, uluslararası veya yerel ortamdaki değişikliklerden bağımsız olarak Çin’in Bangladeş’in ortağı olmaya devam ettiğini söyledi. En son Dışişleri Danışmanı Md. Towhid Hossain ocak ayında Pekin’e gitmişti.

Bangladeş’te radikal İslamcılar güçleniyor: Hizb-ut Tahrir’den şeriat çağrısı

Okumaya Devam Et

ASYA

Çinli şirkete İran petrolü aldığı için ABD’den yaptırım

Yayınlanma

ABD, ilk kez Çin’e, yaptırım uygulanan İran petrolünü satın aldığı gerekçesiyle yaptırım uyguladı. Trump yönetimi, Shandong Shouguang Luqing Petrochemical adlı Çinli şirketi kara listeye alarak, şirketin İran’dan yaklaşık 500 milyon dolar değerinde petrol satın aldığını ve bu petrolün Yemenli Husilerle bağlantılı olduğunu iddia etti.

Donald Trump yönetimi, Amerikan yaptırımlarına tabi olan petrolü satın alması nedeniyle Çin’e ilk kez yaptırım uyguladı.

ABD Hazine Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, İran’dan yakıt satın alan ve “terör örgütleriyle bağlantılı olmakla” suçlanan bağımsız bir Çinli petrol rafinerisini kara listeye aldı.

Bu önlemin, Rus petrolü tedarikini de etkileyebileceği belirtiliyor.

Şantung eyaletinde bulunan Shandong Shouguang Luqing Petrochemical şirketi, Washington’ın daha önce uyguladığı Amerikan yaptırımlarına rağmen İran’dan petrol satın alması nedeniyle yaptırım uygulanan ilk rafineri oldu.

Hazine Bakanlığı, Shandong Shouguang Luqing’in yaklaşık 500 milyon dolar değerinde milyonlarca varil petrol satın aldığını açıkladı.

Şirketin, petrolü “gölge filo” olarak adlandırılan ve bazıları ABD tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen Yemenli Husilere tedarik sağlama rolü nedeniyle yaptırım uygulanan gemilerle taşıdığı öne sürüldü.

Ayrıca, bu petrolün İran silahlı kuvvetleri ve İslam Devrim Muhafızları Kolordusu ile bağlantılı olduğu iddia edildi.

Çinli şirketin genel müdürü de kara listeye alındı.

Bu, Trump’ın 4 Şubat’ta ulusal güvenlik gerekçesiyle İran’a yönelik azami baskı kampanyası ilan etmesinden bu yana kabul edilen dördüncü yaptırım turu oldu.

Washington, bu amaçla Tahran’ı nükleer programından vazgeçirmek için İran petrolü satışlarını kısıtlamaya çalışıyor.

İran petrolüyle yapılan operasyonlar nedeniyle uygulanan Amerikan yaptırımlarının, Rusya’nın petrol tedarikini de etkileyebileceği belirtiliyor.

Shandong Shouguang Luqing Petrochemical’in de bulunduğu Şantung eyaleti, özel Çinli şirketler için petrol rafinaj merkezi konumunda.

Trump’ın İran’a karşı sert oyunu

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English