Hamas’ın İsrail savunmasını çökerttiği 7 Ekim’den sonra İsrail ordusu havadan bomba yağdırdığı Gazze’ye karadan müdahale için girişimlerde bulunuyor. Gazze’ye yönelik kara harekatının kapsamı ve niteliği hâlâ tartışılmaya devam ederken dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip İsrail ordusunun eli, yerel bir militan örgüt olan Hamas karşısında ne kadar güçlü?
Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale, İsrail ordusu ve Hamas’ın envanterindeki silahlara mercek tutuyor. İsrail ordusunun imkanlarıyla Hamas’ın kıyaslanması absürt gelebilir ancak analizde görüşlerine yer verilen uzmanlara göre “Gazze gibi yoğun nüfuslu ve tehditlerin tespit edilmesinin daha zor olduğu bir ortamda sayıca üstünlük her zaman önemli olmayabilir.”
***
Acımasız Gazze kara savaşında İsrail ve Hamas neler kullanıyor?
Annika Burgess
Gazze’de bir kara operasyonu İsrail için yüksek maliyetli, düşük ödüllü bir senaryo olarak görülüyor.
Bunun savaşı tırmandırması ve uzatması, her iki taraf için de çok daha yıkıcı hale getirmesi ve kitlesel sivil kayıplara yol açması bekleniyor.
“Gazze’de iyi bir kara seçeneği yok. Son nokta” diyor ABD’li düşünce kuruluşu RAND’ın Hava Kuvvetleri Projesi’nin başkanı Raphael Cohen: “Çok ama çok karışık ve kanlı olacak.”
İsrail teknolojik açıdan dünyanın en gelişmiş ordularından birine sahip. Savunma yeteneklerini geliştirmek için onlarca yıl harcadı ve ABD’nin en iyi silah sistemlerine erişimi var. ABD ayrıca İsrail’e yılda yaklaşık 3,8 milyar dolarlık askeri yardımda bulunuyor.
Buna karşılık Hamas militanları ağır silahları var ve İran’dan silah ve teknoloji yardımı alıyorlar, “Ancak bunlar oldukça basit şeyler” diyor Avusturya Stratejik Analiz’in (Strategic Analysis Australia) araştırma başkanı Marcus Hellyer.
Ancak İsrail ileri teknolojilere, binlerce tanka ve sofistike savaş uçaklarına sahip olsa da meskûn mahal savaşı dinamiği tamamen değiştirebilir.
Dr. Hellyer, “Şehir içi çatışma büyük dengeleyicidir” diyor.
Daha şimdiden Hamas’ın asimetrik ve alışılmadık bir yaklaşım benimsediğini, yamaç paraşütü kullanarak gelişmiş sensörlerle donatılmış duvarların üzerinden uçtuğunu ve sınır duvarlarını buldozerle aştığını gördük.
Analistler Gazze’de hızlı doğaçlama ve adaptasyonun büyük bir rol oynayacağını ve Hamas militanları ile İsrail savunma güçleri arasında eski moda “dağınık” çatışmaların yaşanacağını düşünüyor.
Peki her iki taraf da neler kullanıyor?
Rakamların karşılaştırılması
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu işgal kelimesini kullanmadı, ancak bölgedeki kara operasyonunun Hamas’la yapılacak “uzun ve zorlu” bir savaşın “ikinci aşaması” olduğunu söyledi.
Gazze’ye kaç kara birliğinin gireceği konusunda henüz bir açıklama yapılmadı ancak İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari pazar günü yaptığı açıklamada “Gazze Şeridi’ndeki kara faaliyetlerini ve güçlerinin kapsamını kademeli olarak genişlettiklerini” söyledi.
Kara harekâtı öncesinde İsrail ordusu 170 bin aktif savunma gücü personeline ek olarak yaklaşık 360 bin yedek askeri göreve çağırdı.
Karşılaştırmak gerekirse, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna’yı işgal ettiğinde sınıra yaklaşık 100 bin asker yığmıştı.
İsrail, Hamas’ın yaklaşık 30 bin savaşçısı olduğunu söylüyor. Bunlar genellikle makineli tüfek ve hafif silahlarla donatılmış araçlar ve motosikletlerle dolaşıyor.
Bu arada İsrail’in sokak sokak çatışmaları desteklemek için zırhlı personel taşıyıcıları ve bin 700 civarında savaşa hazır tankı var. Ancak Gazze gibi yoğun nüfuslu ve tehditlerin tespit edilmesinin daha zor olduğu bir ortamda sayıca üstünlük her zaman önemli olmayabilir. Genellikle yakın mesafeli çatışmalar gerilla gruplarının lehine olabilir.
Dr. Hellyer, Hamas’ın IDF’yi kara savaşına kışkırtmayı amaçladığına inanıyor.
Hellyer, ABC’ye verdiği demeçte, “Şehir çatışmalarında gördüğümüz şeylerden biri, savunmada olanların kaldırılmamış moloz yığınları içinde faaliyet göstermeye devam edebilmeleridir” diyor.
Tanklar dronlara karşı
Dr. Hellyer, İsrail ordusunun eskiden “zırhlı savaşın ustaları” olarak bilindiğini söyledi.
Merkava ana muharebe tankları IDF Zırhlı Birlikleri’nin belkemiğini oluşturuyor ve dünyanın en iyileri arasında sayılıyor. Ukrayna’da çok rağbet gören Alman Leopard 2 tankına benziyor. Ancak bir tank en iyi birkaç kilometre ötedeki bir hedefi vurduğunda işe yarar. Ve onları bir şehre soktuğunuzda, her yönden tehdit altında kalabilir- özellikle de dronlar tarafından.
Dr. Hellyer, “Ukrayna’da gördüğümüz şeyi burada da hızlı bir şekilde göreceğiz; Hamas’ın standart ticari insansız hava araçlarını silah olarak kullanacağını…” dedi.
Askeri ve jeopolitik araştırmalar yapan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS), videolarda quadcopter dronlardan atılan mühimmatların bir İsrail merkava tankını imha ettiğinin görüldüğünü açıkladı.
Analistler, Hamas’ın hem kendi geliştirdiği hem de İran’ın yardımıyla büyük miktarda insansız hava aracı stoklamış olabileceğini söylüyor.
Militan grubun 7 Ekim’deki saldırılarının ardından yayınladığı bir videoda, Ukrayna’da Rus güçleri tarafından kullanılan İran yapımı insansız hava araçlarına benzer ancak daha büyük insansız hava araçlarına sahip olduğu görülüyor.
Dünyanın önde gelen insansız hava aracı (İHA) kullanıcılarından ve üreticilerinden biri olan İsrail’in gözetleme ve savaş için kendi üretimi geniş drone ağı var. Aynı zamanda sofistike karşı drone teknolojisine de sahip, ancak kentsel ortamlar bunların kullanımını daha da zorlaştırıyor.
Roketler ve füzeler
Geçmişteki çatışmalarda Hamas militanları Gazze’yi roketler, havan topları, güdümlü tanksavar füzeleri ve roket güdümlü el bombaları kullanarak savundu.
Pazar günü Hamas, Gazze’nin kuzeyindeki İsrail güçlerine havan topu attığını ve İsrail tanklarını füzelerle vurduğunu söyledi.
İsrail istihbaratı Gazze’de bulunan toplam roket sayısının 30 bin civarında olduğunu ve bunların arasında 250 kilometre menzile sahip olanların da bulunduğunu tahmin ediyor.
Singapur Üniversitesi Orta Doğu Enstitüsü’nde kıdemli araştırma görevlisi olan Jean-Loup Samaan, İran ve Suriye’nin geçmişte Gazze’ye roket kaçakçılığı yapmış olsa da şu anda birçoğunun yerel olarak üretilmiş gibi göründüğünü söyledi. ABC’ye konuşan Dr. Samaan, “Daha az sofistike roketler için İran’ın desteğine ihtiyacınız yok” dedi.
Hamas’ın Ulusal İlişkiler Sorumlusu Ali Baraka, Russia Today’in Arapça haber kanalı RTArabic’e verdiği röportajda militan grubun iki yıldır hazırlık yaptığını söyledi, “Her şey için yerel fabrikalarımız var. Menzili 250 km, 160 km, 80 km, 45 km ve 10 km olan roketlerimiz var” dedi: “Havan topları ve mermileri için fabrikalarımız var… Kalaşnikoflar ve mermileri için fabrikalarımız var.”
Hamas’ın Sovyet Malyutkaları ve Konkursları da dahil geniş bir yelpazede güdümlü tanksavar füzeleri kullandığı da biliniyor.
Dr. Hellyer artık “bu Rus sistemlerinin İran’da üretilen çakma versiyonları” olduğunu ve grubun bunlara erişimi olduğunu söylüyor.
Hamas, 7 Ekim saldırısında 20 dakika içinde yaklaşık 5 bin roket attığını iddia etti ki bu sayı 2021’deki 11 günlük Gazze çatışmasında kullanılan miktardan neredeyse daha fazla.
Tüneller ve ‘canlı kalkanlar’
Hava gücü açısından, IDF’nin yaklaşık 300 avcı kara saldırı jeti var.
Kara harekâtı öncesinde Netanyahu “Hamas’ın üzerine cehennem ateşi yağdırmakla” ve hava saldırılarında “binlerce teröristi” öldürmekle övündü.
IDF ayrıca savaş uçaklarının Gazze’de Hamas’a ait çok sayıda komuta merkezini vurduğunu iddia etti.
Şimdi artık militanlara ulaşmak için askerlerin kapı kapı dolaşması ya da yer altına inmesi gerekecek.
Hamas yaklaşık 15 yıldır Gazze’nin büyük bölümünün altından geçen ve İsrail askerlerinin “Gazze Metrosu” olarak adlandırdığı bir tünel ağı inşa ediyor.
Cohen, IDF’nin Hamas’ı yok etmek istiyorsa, militanlarla geniş tünel ağlarında savaşması gerekeceğini söyledi. Cohen bir basın toplantısında “Hamas bunu biliyor ve muhtemelen bubi tuzakları ve benzeri şeyler üzerinde çalışıyor olacak” dedi.
İsrail’in elinde az sayıda GBU-28 “bunker buster” bombası bulunuyor ve Dr. Samaan bu bombaların Hamas’ın tünellerini yok etmek için faydalı olabileceğini söyledi.
Yerin derinliklerindeki hedeflere nüfuz etmek üzere tasarlanan bu bombalar ABD tarafından Afganistan’da El Kaide’ye karşı yürütülen operasyonlarda kullanılmıştı.
IDF geçmişte Hamas’ın tünelleri silah depoları, sığınaklar, komuta merkezleri ve roketatarlar da dahil teröristler ve silahlar için gizli bir ulaşım arteri olarak kullandığını iddia etmişti.
Ayrıca tünellerde çok sayıda rehinenin de bulunduğundan şüpheleniliyor.
Dr. Hellyer, “Hamas’ın rehineleri dağıtıp stratejik öneme sahip yerlere yerleştirmesi ve esasen onları canlı kalkan olarak kullanması muhtemel” dedi.
Daha ne kadar kirlenebilir?
İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim’deki terör saldırılarının ardından başlattığı yoğun hava bombardımanlarında şimdiden binlerce Gazzelinin öldüğüne inanılıyor.
İsrail, militanların sınır ötesi saldırılarında çoğu sivil bin 400 kişinin öldüğünü ve 200’den fazla kişinin de rehin alındığını açıkladı.
Netanyahu karaya asker çıkararak İsrail’in “Hamas’ın kökünü kazıyabileceğine” ve esir tutulan sivilleri evlerine döndürebileceğine inanıyor.
Ancak Hamas’ı ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir ve yüksek sivil ve askeri kayıplar İsrail’e yöneltilen eleştirileri daha da körükleyecektir.
Dr. Hellyer, “Hamas’a karşı kazanılacak zaferin bedeli çok yüksek olacak… İsrail’in burada öfkesini ifade etmek dışında pek fazla iyi seçeneği yok” dedi.
İsrail’in siviller için yüksek risk teşkil eden misket bombası gibi silahlara sahip olduğu ve uzun süredir ilan edilmemiş bir nükleer silah programını sürdürdüğü biliniyor.
Ancak Dr. Hellyer bu düzeyde bir tırmanma yaşanmasının pek olası olmadığını söyledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü yaptığı açıklamada İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki son askeri operasyonlarda siviller üzerinde “dayanılmaz yanıklara ve ömür boyu acıya” neden olabilen beyaz fosfor bombaları kullanmakla suçlandığını söyledi.
Ancak IDF “kesin olarak yanlış” diyerek iddiaları reddetti.
Dr. Hellyer, “İsrail’in sivil kayıpları önlemek için elinden gelen her şeyi yapıp yapmadığı konusunda herkesin kendi fikri olacak” dedi.
Ancak genişletilmiş bir kara operasyonunda ne kullanılırsa kullanılsın, 2 milyon 100 bin kişiye ev sahipliği yapan küçük yerleşim bölgesinde “kaçınılmaz olarak büyük sivil kayıplar olacaktır.”