Bizi Takip Edin

RUSYA

“General kış”, Batı – Rusya savaşı ve nükleer risk

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Rusya ile İttifak arasındaki savaş ihtimalinin “gerçek bir olasılık” olduğunu söyledi. Bir Norveç kanalına konuşan Stoltenberg, “Ukrayna’daki savaşın kontrolden çıkıp NATO ile Rusya  arasındaki büyük bir savaşa dönüşmesinden endişe ediyorum” diyor ve “böyle bir savaştan kaçınmak mümkün ama tehdit gerçek” yorumunu yapıyor. Birinci yılına yaklaşan savaşın “Batı’nın nefesi yettiği kadar” devam edeceği netlik kazanırken bastıran kış şartlarını Rusya’nın sonuna kadar kullanmak istediği ortada.

Harici’ye konuşan Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurşin Güney, “Kış bitimi baharın gelip gelmediğini göreceğiz” yorumunu yapıyor. Güney, “NATO’nun genişlememesine yönelik sözler tutulmadı. Renkli devrimler ve benzeri süreçleri takiben bu karmaşa içinde savaşı görüyoruz. Ukrayna savaşının başlangıcında Batı’nın yaptığı hatalar var. Rusya’nın da Budapeşte Memorandumu bağlamında Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması taahhüdünü çiğneyerek yaptığı hatalar var” diyor.

Peki, bu hatalar ucu nükleer savaşa çıkabilecek bir çatışmaya dönüşür mü? Avrupa’nın uzun kışı nasıl geçecek? NATO Genel Sekreteri’nin “kaygılarını” nasıl okumak lazım?

“Savaşın sonucuna varmak için çok erken”

Cephedeki durumu ana hatlarıyla özetleyecek olursak, Rus ordusu, Donetsk ve Herson’un belli bölümlerinden çekildi. Kerç Köprüsü saldırıya uğradı. Karadeniz Filosu’nun amiral gemisi Moskova’nın batırılması, Sivastopol’daki savaş gemilerinin vurulması Rusya’nın da el yükseltmesinin nedenleri arasında sıralanıyor.

Dahası Ukrayna sürekli artan Batı menşeili silah envanteriyle Rusya’nın iç bölgelerine saldırılar düzenlemeye başladı. Aralık ayının ilk haftasında Rusya’nın Ukrayna sınırına yüzlerce kilometre uzaklıktaki üç Rus ordusuna ait hava üssü Ukrayna tarafından vuruldu. Olay üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Ukrayna’ya Rusya topraklarında kullanması için silah vermedik. Bunların savunma amaçlı tedarikler olduğunu açıkça beyan ettik. Başkan da daha önce açık bir şekilde ifade etti. Ukrayna’ya sınırlarının ötesinde saldırılar düzenlesin diye destek vermiyoruz. Ukrayna’nın sınırları dışında saldırılar düzenlemesini de teşvik etmiyoruz” demek durumunda kaldı. Rusya ise Ekim ayından bu yana ağırlıklı olarak Ukrayna’nın sivil alt yapısını hedef almaya başladı.

Kış şartlarının da bastırmasıyla sivil alt yapıyı hedef alan saldırıların cephede yeni sonuçlar doğurması mümkün. Prof. Dr. Nurşin Güney, Rusya’nın bu taktik değişikliğini “Kritik altyapılarını vurarak Ukrayna’nın mücadele azmini ve kapasitesini çökermeye çalışıyor” sözleriyle değerlendirdi.

Ukrayna’nın kış taleplerine Batı’nın dayanma limiti 

Batı’yı, Avrupa ve ABD olarak iki ayrı kümede değerlendiren Prof. Dr. Nurşin Güney, ABD’ye yakın dönemde yaptığı bir ziyaretten hareketle şu gözlemini aktarıyor:

ABD’de ciddi bir rahatsızlık yok ve sistem işliyor. ABD’de Ukrayna’da bir savaş olduğu yönünde hissiyat yok. Rusya’nın ise Batı pazarına alternatifleri var. Buradaki kayıplarını telafi edebilir ve kendi kendine yeterli olabilecek düzeyde ekonomik, doğal kaynakları bulunuyor.  Avrupa Birliği (AB) daha çok zarar görecek. Bu da halkı etkileyecek. Zaman zaman protestoları görüyoruz Avrupa’da. ABD’nin ise Rusya karşıtı politikasını değiştireceği yönünde bir işaret yok. ABD’nin amacı Rusya’yı iktisadi ve askeri olarak küçültmek.”

ABD’nin kaya gazı devrimiyle enerjide kendine yeterliliği sağladığını anımsatan Güney, Avrupa Birliği (AB) için ise durumun tam tersi olduğunu vurguluyor. Batı’nın desteği sayesinde bu savaşı sürdürüldüğünü belirten Güney’e göre “Avrupa’nın ve Ukrayna’nın dayanıklılığı” savaşın gidişatında belirleyici olacak. Rusya’yı bütünüyle “kaybeden” olarak gösteren yorumlara ise katılmadığını ifade eden Güney, Moskova’nın bu savaşta henüz bütün kapasitesini kullanmadığını vurguladı.

Paris’te düzenlenen Ukrayna Halkıyla Dayanışma konferansında konuşan Ukrayna Başbakanı Denis Şmihal ise dayanma kapasitelerini artırmak için ülkesinin enerji alt yapısını koruyacak Patriot ve benzeri gelişmiş hava savunma sistemlerinin ülkesine verilmesini istedi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise kış aylarındaki zorlukları aşabilmek için Avrupa’nın önüne 6 maddelik liste koydu. Listede enerji alt yapısının tamiri, gaz tribünleri, pistonlar, 2 milyar metreküp gaz satın almak için mali destek gibi istekler sıralanıyor. 6. madde ise Zelenski’nin “Rusya’nın enerji terörü” olarak tanımladığı eylemlerine karşı “Paris mekanizması” kurulması. Başbakan Şmihal ise alt yapı onarımı için acil 1 milyar dolarlık kaynak talebinde bulunmuştu.

Ukrayna Halkıyla Dayanışma Konferansı – 13 Aralık 2022  – Paris

Rusya nereye kadar gerileyebilir?

Ukrayna savaşıyla Brüksel-Moskova arasındaki diyalog mekanizmaları bütünüyle işlevsizleşti. Kuzey akıma sabotajla enerji temelinde gelişen ekonomik ilişkilere de kalıcı bir darbe vuruldu. Şimdi kaygı, bu savaşın daha da genişleyip Rusya – Batı savaşına dönüşmesi ya da Rusya’nın savunma doktrini kapsamında taktik nükleer silaha başvurması.

Aslında Rusya, “özel askeri operasyon” kapsamında uzun süre sivil alt yapıyı hedef almamıştı. Ancak dört bölgenin referandumla Rus toprağı ilan edilmesinden bu yana gerilim farklı bir kanaldan tırmanmaya başladı. Kremlinden yapılan son açıklama şu şekilde: “Ukrayna tarafının şimdiye kadar geçen zamanda oluşan gerçeklikleri kabul etmesi gerekiyor. Bu gerçeklikler, Rusya Federasyonu’na referandumlar sonucunda yeni bölgeler (Donetsk ve Lugansk cumhuriyetleri ile Herson ve Zaporojye) eklendiğini söylüyor. Bu yeni gerçeklikleri kabul etmeden ileri doğru gitmek imkansız.” Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in, Noel’e kadar Rus birlikleri geri çekilsin teklifine Kremlin sözücü Peskov, “Bu, söz konusu dahi olamaz” yanıtını verdi.

Moskova, dört Ukrayna bölgesini artık Rus toprağı olarak gördüğüne göre buraya yapılan saldırılara verilecek yanıtın içeriği değişiyor. Bu yeni kırmızı çizgilerin Ukrayna ordusu tarafından aşındırılması ve Rusya içlerine kadar uzanan saldırılar “Rusya’nın büyük güç olarak yenilme seçeneğinin olmaması” ile birleşince taktik nükleer silahlar devreye girer mi sorusu daha sık sorulmaya başlandı.

Prof. Dr. Nurşin Güney,  büyük bir nükleer güç olarak Rusya’nın “geri çekilme” limitlerine ilişkin “Taraflardan birisi son kertede kaybettiği anda taktik nükleer silahları kullanabilir. Kullanma ihtimali yok değil. Kaybetmemek adına bu taktik nükleer güçlere başvurma ihtimali yüksek. Son kertede her şeyi kaybettiği sonucuna varacak bir Rusya’nın taktik nükleer güce başvurma ihtimali var” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın “Statükoyu sarsma gücü”ne işaret eden Güney, savaşın halen devam ettiğini ve NATO ile Rusya’nın şu aşamada bir savaşa girme niyetinde olmadığını ekledi. Ancak Rusya lideri Vladimir Putin’in Aralık ayı başı itibariyle nükleer savaş riskine işaret ettiği konuşmaları bu konudaki tartışmaları alevlendirmiş durumda. Rusya İnsan Hakları Konseyi toplantısında konuşan Putin, “İlk kullanan biz olmayacağız ama bu aynı zamanda ikinci kullanan da biz olmayacağız anlamına geliyor. Çünkü topraklarımıza nükleer bir saldırı düzenlenmesi durumunda karşılık verme imkanımız son derece kısıtlı olur” demişti. Bu sözleirn ardından İsrail’den ilginç bir analiz geldi.

Jeruselam Post analizi: Ukrayna’ya nükleer silah verilmemeli 

Bir dönem İsrail ordusunda da görev yapmış olan askeri analist Ehud Eilam’ın yazısının başlığı “Hiçbir ülke Ukrayna’ya nükleer silah vermemeli.” Güvenlik çalışmaları alanında altı kitabı bulunan Ehuh Eilam, Ukrayna’ya ABD, İngiltere veya bir başka NATO üyesi tarafından neden taktik nükleer silah verilmemesi gerektiğini açıklıyor. İsrailli güvenlik analistine göre, Ukrayna’ya nükleer silah vermek Rusya’yı Ukrayna’da daha fazla saldırdan olmaktan caydırabilir ancak bunu yapmak son derece tehlikeli.

Uç senaryoların canlandırıldığı analizde, “Ukrayna’nın görece yeni bir devlet olduğu, NATO’nun bu ülkenin karar mekanizmalarını  tam olarak anlamayabileceği, demokrasisinin kırılgan olduğu, Ukrayna liderinin bu silahları kontrol etmesinin zor olabileceği” belirtiliyor. Yine Ukrayna’nın “hayal kırıllığı” ile bu silahları Rusya’ya karşı kullanarak NATO’yu savaşın içine çekme olasılığından bahsediliyor. Askeri analist Ehuh Eilam’a göre; “NATO Ukrayna’ya nükleer silah verirse Rusya’nın bir NATO ülkesine saldırma olasılığı artacaktır.”

Yazar, NATO’yu tehlikeye atmadan Ukrayna’ya taktik nükleer silah verme seçeneğinin bu silahların hızla yayılabileceği bir ortam yaratacağı uyarısıyla yazısını bitiyor. Böyle bir adım atıldığı takdirde “Rusya korkusu” nedeniyle Polonya gibi birçok NATO ülkesinin yanı sıra İran’a karşı Körfez ülkelerinin de talepte bulunabileceği belirtiliyor.

Türkiye’nin göze batan denge politikası

Türkiye işte bu fırtınada denge gemisini yürütmek için çabalıyor. AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e göre ise “Türkiye’nin, AB’nin Rusya’ya yönelik kısıtlayıcı önlemlerine katılmama politikası giderek artan endişe kaynağı.” Borell sözlerinin devamında “Türkiye de dahil bütün aday ülkelerden, Rusya’ya karşı kararlaştırılan önlemlere uymalarını bekliyoruz” diyor.

Türkiye’nin dengede durma sınırı veya limiti nedir sorusuna Güney, şu yanıtı veriyor:

“Türkiye yaptırımlara inanmıyor ve bugüne kadar yaptırımlarla bir sonuç alınamadı. İran’a kaç yıldır yaptırım uygulanıyor. Şu an nükleer silah üretme sınırına yaklaştılar. Ayrıca bize kendi müttefikimiz yaptırım uyguluyor. Dahası İsrail’in de AB ile çok sıkı ilişkileri var. O da yaptırım uygulamıyor Rusya’ya. Neden Türkiye’ye yöneltilen sorular İsrail’e yöneltilmiyor? Ayrıca biz AB üyesi değiliz. Aday üyeyiz. Böyle bir hukuki sorumluluğumuz yok.”

Rusya’nın en başta gündeme getirdiği “yazılı güvenlik garantileri” konusunda bir adım atılması halinde çeşitli pazarlıkların yapılması olası. Ancak Rusyanın en güçlü olduğu ve değişmez kadim komutanı “general kış” aylarında ordu birliklerine Kiev’in talep ettiği gibi Noel izni vermesi pek olası görülmüyor.

RUSYA

Rusya Merkez Bankası, yeni faiz artırımını göz ardı etmiyor

Yayınlanma

Rusya Merkez Bankası, ülke ekonomisinin hala ‘kayda değer ölçüde aşırı ısınma’ halinde olması nedeniyle gerekirse politika faizi oranında ilave bir artışı göz ardı etmiyor

Faiz artırımı kararının duyurulmasının ardından Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, düzenlediği basın toplantısında “Faiz oranını, enflasyonu hedefe geri getirmek ve sabitlemek adına uzun bir süre yüksek tutacağız,” ifadelerini kullandı.

Vedomosti gazetesinin aktardığına göre Nabiullina, “Gerekirse faiz oranında ilave bir artışı göz ardı etmiyoruz. Bu, önümüzdeki üç yıl için oran yörüngesinin önemli ölçüde artırıldığı güncellenmiş tahmine de yansıyor,” dedi.

Banka, bugün faiz oranını bugün 200 baz puan artırarak yüzde 18’e çıkardı.

Enflasyon tahminlerine işaret eden Nabiullina, “Tüm bunlar, temel senaryodan anlamlı bir şekilde saptığımız anlamına geliyor,” dedi.

Rusya Merkez Bankası Başkanı: Yaptırımlara rağmen küresel ekonomiye entegre olmalıyız

Merkez Bankası Başkanı, bu yıl için enflasyon tahmininin yüzde 6,5 ila 7’ye yükseltildiğini de sözlerine ekledi.

Bu rakamın önümüzdeki yıl yüzde 4 ila 4,5’e düşmesi ve sonrasında yüzde 4 civarında konsolide olması bekleniyor.

Nabiullina’ya göre, ekonominin ‘kayda değer ölçüde aşırı ısınmasının’ü derin bir resesyon pahasına durdurulabilecek bir stagflasyon tehdidini beraberinde getiriyor.

Nabiullina, “Bugünkü ek sıkılaştırma politikamız böyle bir senaryoyu önleyecektir,” diye ekledi.

Diğer yandan Nabiullina, bugünkü toplantıda kurul üyelerinin çoğunluğunun faiz oranının yıllık yüzde 18’e yükseltilmesinden yana olduğunu belirterek faizi yüzde 16’da tutma ve yüzde 19 ila 20’ye çıkarma seçeneklerini de değerlendirdiklerini ifade etti.

Rusya Merkez Bankası faiz artırdı

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’da eski Savunma Bakan Yardımcısı Bulgakov’a yolsuzluk gözaltısı

Yayınlanma

Rusya Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB), eski Savunma Bakan Yardımcısı Orgeneral Dmitriy Bulgakov’u yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına aldı.

TASS ajansının haberinde Bulgakov’un Moskova’daki Butırka ön duruşma gözaltı merkezine yerleştirildiği ve hakkında soruşturma işlemlerinin yürütüldüğü belirtildi.

Soruşturma Komitesi Sözcüsü Svetlana Petrenko, yaptığı açıklamada, “Komite, 2008-2022 yılları arasında Savunma Bakan Yardımcılığı görevini yürüten Dmitriy Bulgakov hakkında gözaltı kararını içeren yolsuzluk davasını soruşturuyor. Sanıkla ilgili gerekli soruşturma işlemleri halihazırda devam ediyor,” ifadelerini kullandı.

Bulgakov, Savunma Bakanlığı’nda ordunun maddi ve teknik tedarikinden sorumluydu.

Eylül 2022’de başka bir göreve geçerek bakan yardımcılığı görevinden alındı.

Yerine, daha önce Rusya Milli Savunma Kontrol Merkezi Başkanı olarak görev yapmış olan Albay General Mihail Mizintsev getirildi.

Metla portalınn haberine göre Bulgakov, 1990’lı yılların sonundan bu yana bakanlıkta lojistikten sorumluydu ve generalin kızı Marina Meşkova, Savunma Bakanlığı’na yapılan tedariklerden para kazanıyordu.

Habere göre general yılda 15 milyon ruble alıyordu ve ayrıca yaklaşık 100 milyon ruble değerinde bir bağ evi vardı.

Bulgakov, nisan sonundan bu yana gözaltına alınan beşinci general oldu. Savunma Bakan Yardımcısı Timur İvanov, 1 milyar rublenin üzerinde rüşvet aldığı suçlamasıyla gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.

Takip eden iki hafta içinde Rusya ordusunun üç üst düzey generali daha tutuklandı.

Mayıs ayında Rusya yargısı, ordunun Ana İletişim Müdürlüğü Başkanı ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Korgeneral Vadim Şamarin’i de tutuklu yargılanmak üzere cezaevine göndermişti. Soruşturma Komitesi, Şamarin’i 36 milyon ruble rüşvet almakla suçluyor.

Mayıs ayı ortasında Savunma Bakanlığı Ana Personel Dairesi Başkanı Korgeneral Yuriy Kuznetsov gözaltına alındı. O da 30,5 milyon ruble rüşvet almakla suçlanıyor. Ayrıca dolandırıcılıkla suçlanan Güney Askeri Bölgesi 58. Ordu eski komutanı General İvan Popov da tutuklanmıştı.

Rusya’da yolsuzluktan hüküm giyenlerin sayısı artıyor

Okumaya Devam Et

RUSYA

Moskova’da Savunma Bakanlığı görevlisine suikast düzenleyen şahıs, Ukrayna’yla bağını itiraf etti

Yayınlanma

Rusya Soruşturma Komitesi, Savunma Bakanlığı’nda görev yapan Andrey Torgaşov’a yönelik bombalı suikasta ilişkin soruşturmada sabık Yevgeniy Serebryakov’a karşı suçlamalarda bulundu.

Komiteden yapılan açıklamada, “Sorgulama esnasında Serebryakov, Ukrayna Güvenlik Teşkilatının talimatıyla bombalı araç saldırısının hazırlandığı koşullar, yurt dışındaki küratörle yapılan toplantı ve patlayıcı cihazın bileşenlerinin teslim alındığı yer hakkında bilgi verdi,” ifadeleri kullanıldı.

TASS ajansının aktardığına göre açıklamada, “Serebryakov Türkiye’den, kendisine vatandaşlık sözü verilen Ukrayna’ya gidiyordu,” denildi.

Serebryakov, cinayete teşebbüs ve yasa dışı patlayıcı madde ticaretiyle suçlanıyor.

Daha önce Moskova’daki mahkeme sanığın gıyabında tutuklanmasına karar vermişti. Sanık, Rus Interpol biriminin talebi üzerine çarşamba günü Bodrum’da gözaltına alınmıştı.

Moskova’da 24 Temmuz sabahı Sinyavinskaya Caddesi üzerindeki bir apartmanın otoparkında Toyota Land Cruiser marka bir araç havaya uçurulmuştu.

Kommersant’ın bilgi sahibi kaynaklarına göre, kurban GRU subayı Andrey Torgaşov’un tam adaşı. Eşi, RT’ye yaptığı açıklamada kocasının da bir asker olduğunu ancak uydu radyo merkeziyle bir ilgisinin bulunmadığını söyledi: “Eşim asker. Ama fotoğraftaki o değil, adaşı. Yaralarım çok ciddi değil… Ameliyat olacak. Sadece spekülasyon yaratmayı bırakmalarını rica etmek için yazıyorum.”

Türk emniyeti, Rusya’nın talebinin alınmasından elli dakika önce, yanında sadece bir el bagajı bulunan şüphelinin pasaport kontrolünden geçtiğini ve Bodrum havaalanından ayrıldığını tespit etti.

Saldırganı arama çalışmalarına MİT, Göç İdaresi, Terörle Mücadele Bölge Müdürlüğü ve Bodrum’un bağlı olduğu Muğla İl Emniyet Müdürlüğü de katıldı.

Birkaç saat sonra Serebryakov’un içinde bulunduğu araç silahlı polis memurları tarafından durduruldu ve Serebryakov gözaltına alındı.

Moskova’da Savunma Bakanlığı görevlisine suikast girişimi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English