Bizi Takip Edin

ASYA

Güney Kore’nin işçi sınıfı seçimler öncesi iktidarın vaatlerini gerçekçi bulmuyor

Yayınlanma

Güney Kore 10 Nisan’da parlamento seçimlerine gidecek. Hem iktidar hem de muhalefet partisi seçim kampanyasında kendilerini geçim masrafları ve sosyal refah gibi meselelere çözüm getiren taraf olarak göstermeye çalışıyor.

Nikkei Asia’nın haberine göre, oylama öncesinde iktidardaki muhafazakar Halkın Gücü Partisi ve sol eğilimli Kore Demokratik Partisi, çalışan insanlara yardım etmek için devlet harcamalarını artırma vaatlerinde bulunuyor.

Oylar, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un beş yıllık görev süresinin geri kalanı için Ulusal Meclis’in yapısını belirleyecek. Yoon, 2022’de göreve geldiğinden bu yana, Demokrat Parti’nin Ulusal Meclis’te çoğunluğu elinde bulundurması nedeniyle yasaları geçirmekte zorlanıyor. Yoon’un partisi önümüzdeki hafta daha fazla sandalye kazanamazsa, beş yıllık görev süresinin bitmesine yaklaşık üç yıl kala “topal bir başkan” olma ihtimaliyle karşı karşıya kalacak.

Anket şirketi RealMeter’a göre, seçim gününe bir hafta kala anket verileri Demokrat Parti’nin %43,1’lik destekle Halk Gücü Partisi’nin %35,4’lük desteğine karşı önde olduğunu gösteriyor. Yoon’un popülaritesi şubat ayı sonlarında grevdeki doktorlarla devam eden anlaşmazlığın ilk aşamalarında yükselmişti, ancak son anketler o zamandan bu yana onay oranının düştüğünü gösteriyor.

Güney Kore’de stajyer doktorlar grevde

Yüksek market fiyatlarının önemli bir sorun olarak ortaya çıkmasıyla Yoon mart ayında Seul’deki bir süpermarkette göründü ve fiyatları düşürmek için gıda üretimini sübvanse etmek ve ithalatı artırmak için 150 milyar won (110 milyon dolar) tahsis etme sözü verdi.

Ülkede tüketici enflasyonu şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre %3,1 artarken, bir önceki ay %2,8 olan artış tarım ürünleri fiyatlarındaki yükselişten kaynaklandı.

Bu, bakım ücretlerini destekleme ve yaşlılar için ücretsiz öğle yemeği sağlama planlarını da açıklayan iktidar partisinin bu tür bir dizi vaadinin bir parçası. Yoon geçtiğimiz aylarda ülkeyi dolaşarak, yerel ekonomileri canlandırmak için ulaşım altyapısı ve inşaat projelerini hayata geçirme sözü verdiği halk toplantıları düzenledi.

Demokrat Parti de benzer vaatlerde bulunarak toplu taşımayı genişletmek ve çalışan ailelerin hayatını kolaylaştırmak için milyarlar teklif ediyor.

Vaatlerin altı doldurulmuyor

Uzmanlar ise bu büyük vaatlerin nasıl finanse edileceğine dair gerekli planlamanın yapılmadığını söylüyor.

Seul’deki Kore Üniversitesi profesörlerinden Andrew Eungi Kim Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “Eğer hükümet gerçekten sıkıntı çeken insanlara yönelik yardımları artırmak istiyorsa, bunun için gerçek yapısal reformlara ihtiyaç var. Eğer bunu yapmaya istekli değillerse, bu tür kısa vadeli vaatler sadece popülizm olur,” dedi.

Kim, “Siyasi partiler seçmenlerin ne istediğini biliyor ve buna her zaman en azından sözde hizmet ediyorlar” diye ekledi.

Yoksullar arasında iktidara destek düştü

Yoon’un görev süresi boyunca Güney Kore ekonomisi düşük büyümeye takılıp kaldı ve hem 2023’ün dördüncü çeyreğinde hem de bu yılın ilk üç ayında %0,6’lık genişleme kaydetti.

Göreve geldiğinde harcamaları kısma ve devletin ekonomiye müdahalesini azaltma sözü veren Yoon, büyümenin gecikmesiyle birlikte devlet harcamalarının Güney Kore’nin ekonomik sıkıntılarını gidermeye nasıl yardımcı olabileceği konusunda sesli açıklamalar yapıyor.

Japonya’daki Ritsumeikan Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan Lee Kang-kook, “Yoksullar ve serbest meslek sahipleri de dahil olmak üzere pek çok Koreli acı çekiyor ve bunlar arasında iktidar partisine destek düşük. İktidar partisinin kazanması için bu tür harcamaları teşvik etmekten başka çaresi yok,” değerlendirmesini yaptı.

Nikkei’ye konuşan Lee, “Yoon’un ekonomik vizyonunun temelinde zengin emlak sahipleri ve şirketler için vergi indirimleri vardı, ancak bu yatırımları teşvik etmek için pek bir işe yaramadı” dedi.

Önde gelen sivil toplum gruplarından PSPD mart ayında bir bildiri yayınlayarak Yoon’u, boş vaatlerle partisinin seçim şansını artırmaya çalışmakla suçladı. Grup, siyasi partilerin kısa vadeli tedbirler yerine ulusal emeklilik ve istihdam sigortası programlarında reform yapılması için çalışmaları gerektiğini söyledi.

Yoon’ın dış politika hamleleri

Ülke içinde zor durumda kalan Yoon, başkan olarak enerjisinin çoğunu dış politikaya odakladı. Ülkesinin başlıca güvenlik müttefiki olan ABD ile işbirliğini, özellikle de geçen yıl imzalanan nükleer işbirliği anlaşmasıyla güçlendirdi.

Yoon ayrıca Güney Kore’nin eski rakibi ve eski işgalcisi Japonya ile uzun süredir yıpranmış olan bağları iyileştirmek için Washington’ın ‘teşvikiyle’ bir kampanya yürüttü. Geçen yıl Yoon, onlarca yıldır ikili ilişkileri tehlikeye atan ana konulardan biri olan İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon şirketleri için çalışan Güney Korelilere tazminat ödenmesini sağlayacak özel bir vakıf kurulduğunu duyurdu.

Bu plan ve Yoon’un Tokyo ve Seul’de Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile yaptığı zirveler, sivil gruplardan ve muhalefetten sert eleştiriler aldı ancak Yoon’un onaylanma oranında derin ya da sürekli bir düşüşe yol açmadı.

Kuzey Kore konusunda Yoon, nükleer silahlara sahip Kuzey’i caydırmak için Güney Kore ordusunun güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Washington merkezli Brookings Enstitüsü Doğu Asya Politika Çalışmaları Merkezi’nde kıdemli araştırmacı ve SK-Kore Vakfı Kore Çalışmaları Kürsüsü Başkanı olan Andrew Yeo, bu dış politika konularının seçmenlerin ana kaygıları arasında yer almadığını söyledi.

Nikkei Asia’ya konuşan Yeo, “İnsanlar Yoon’un dış politika alanında yaptıklarının farkında ama böyle bir seçimde bunların hepsi ikinci planda kalıyor,” dedi ve ekledi: “Fiyatlar gerçekten çok yüksek ve seçmenler adayların fiyatları nasıl kontrol edeceklerine dair bir planları olup olmadığını bilmek istiyor.”

İşçiler: Vaatler ilgimizi çekmiyor

Önümüzdeki hafta yapılacak seçimler öncesinde, Nikkei Asia temizlik işçilerini ve güvenlik görevlilerini taşıyan 8146 numaralı otobüs yolcuları ile röportaj yaptı.

Yolcular, Seul’ün kuzeyindeki işçi sınıfı bölgesinden geliyor ve başkentin gösterişti Gangnam bölgesine taşınıyor. Politikacıların vaatleri, önümüzdeki hafta yapılacak önemli seçimler öncesinde bu işçilerin çoğunun ilgisini çekmiyor.

Nikkei’ye konuşan yolcular hayat pahalılığını düşürecek önlemlerin alınmasını istediklerini söylediler. İşçilere göre, seçim sonuçları günlük hayatlarında “büyük değişikliklere yol açmayacak” ve hükümetin vaatleri “hayat pahalılığı üzerinde bir etki yaratmayacak”.

ASYA

TSMC, Tayvan’da meydana gelen son depremlerden 162 milyon dolar zarar bildirdi

Yayınlanma

Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) pazartesi günü yaptığı açıklamada, ocak ayında meydana gelen 6,4 şiddetindeki depremden kaynaklanan kayıpların yaklaşık 5,3 milyar Yeni Tayvan doları (161,5 milyon $) olacağını ve ilk çeyrek gelirini daha önceki tahminlerinin alt sınırına çekeceğini söyledi.

Dünyanın en büyük çip üreticisi, deprem ve artçı sarsıntılar sırasında işlenmekte olan belirli sayıda yonga levhasının etkilendiğini ve hurdaya çıkarılması gerektiğini söyledi.

Şirket pazartesi günü yaptığı açıklamada, 2025’in ilk çeyreğindeki gelirin artık 25 milyar ila 25,8 milyar dolar olan rehberlik aralığının alt ucuna daha yakın olmasının beklendiğini kaydetti. Yapay zeka çiplerine yönelik güçlü talep sayesinde ocak ayındaki geliri yine de yıldan yıla %35,9 arttı.

TSMC, ABD doları cinsinden yaklaşık %25’lik büyümeye ilişkin tüm yıl görünümünü değiştirmediğini söyledi. Ancak ocak-mart dönemi için brüt kar marjı ve işletme marjı daha önceki tahminlerine göre düşebilir.

21 Ocak’taki deprem, TSMC ‘nin en gelişmiş çip tesislerinin kümelerini işlettiği ve Nvidia, Apple, Intel, Advanced Micro Devices ve diğer küresel çip geliştiricilerine yapay zeka ve mobil işlemciler tedarik ettiği Tainan’a yakın olan Tayvan’ın güneyindeki Chiayi şehrini vurdu.

Standart acil durum prosedürlerine uygun olarak TSMC ve diğer çip üreticileri depremin ardından tesislerini derhal boşalttı. Sektör yöneticileri Nikkei Asia’ya operasyonların normale dönmesinin birkaç gün alacağını söylemişti.

Gelir revizyonu, Washington’un TSMC ve Samsung’un gelişmiş çipleri Çin’e gönderme kabiliyetine yönelik ihracat kontrollerini sıkılaştırmaya devam ettiği bir dönemde geldi. Yeni Başkan Donald Trump da Tayvan’da üretilen çipler de dahil olmak üzere geniş bir ürün yelpazesine ek gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti.

Tayvan ekonomi bakanlığı, Trump yönetimiyle bu potansiyel vergiler hakkında konuşmak amacıyla bu hafta ABD’yi ziyaret etmek üzere ticaret elçileri gönderiyor. TSMC halen çiplerinin büyük bir kısmını Asya’nın en önemli yarı iletken merkezi olan Tayvan’da üretiyor, ancak tedarik zincirini çeşitlendirme çağrılarını karşılamak için ABD, Japonya ve Avrupa’da agresif bir denizaşırı genişleme hamlesi başlattı.

TSMC ayrıca ABD’nin ihracat kontrollerine karşı son derece temkinli bir yaklaşım sergileyerek 16 nanometre veya daha gelişmiş çipleri için Çinli müşterilerine siparişlerinin ABD onaylı tedarikçiler tarafından paketlenmediği sürece gönderilemeyeceğini ve Çin’de bulunan tesislerde paketlendikleri takdirde hiç gönderilemeyeceğini bildiriyor. Bu daha dikkatli yaklaşım, şirketin ABD Ticaret Bakanlığı ve dış hukuk danışmanıyla görüşmesinin ardından geldi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Trump’ın yeni çelik tarifeleri Japonya piyasalarını dalgalandırdı

Yayınlanma

Cuma günü Japon piyasalarını saran tedirginlik, Başbakan Shigeru Ishiba’nın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından kısa bir süreliğine rahatlamaya dönüşürken, pazartesi günü ABD Başkanı’nın çelik ve alüminyum ithalatına yönelik gümrük vergilerini işaret etmesinin ardından tekrar belirsizliğe dönüştü.

Trump’ın “herkese” karşılıklı gümrük vergisi uygulamaktan bahsetmesi, Japonya da dahil olmak üzere Amerika’nın tüm ticaret ortaklarının karşı karşıya olduğu riskleri keskin bir şekilde hatırlattı. Yine de yatırımcılara göre cuma günü gerçekleşen ilk zirvenin “dostane atmosferi” orta vadede Japon hisse senetlerini destekleme potansiyeline sahip.

Tokyo’daki UBS SuMi Trust Wealth Management’ın bölgesel baş yatırım yetkilisi Daiju Aoki, “Trump’ın Japon otomobillerine gümrük vergisi getirebileceğine dair endişeler vardı,” dedi ve şöyle devam etti: “(Toplantıda) Herhangi bir tarife yoktu. Yen açısından, sadece finans şeflerinin yakın temas halinde olacaklarını teyit ettiler. Japonya’nın savunma harcamaları konusunda da yeni bir talep gelmedi. Piyasalar için rahatlatıcı olacak.”

Japonya’nın 225 endeksli Nikkei Borsası pazartesi günü erken saatlerde %0,1 düşüşle işlem görürken, zirveden gelen destek ABD enflasyon beklentilerinin yükselmesi ve Trump’ın tüm çelik ve alüminyum ithalatına %25 gümrük vergisi getireceği yönündeki açıklamalarıyla dengelendi.

Bu gelişme çelik üreticilerinin hisselerini düşürdü ve Nippon Steel %2,6’ya varan oranda değer kaybetti.

Trump ayrıca Japon çelik üreticisinin U.S. Steel’in çoğunluk hissesine sahip olamayacağını söylerken, liderler Japon şirketin doğrudan satın alma dışında bir yatırım yapması için alternatif bir plan üzerinde çalıştıklarını belirttiler. İkonik ABD firması için yapılan 14.1 milyar dolarlık teklif Biden yönetimi tarafından engellenmişti.

Trump, ülkesinin Japonya ile olan ticaret açığını ortadan kaldırmaya çalışırken, Ishiba daha fazla Amerikan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) satın almayı kabul etti ve Toyota ve Isuzu Motors’un ABD’de daha fazla yatırım yapma planlarını açıkladı.

Singapur’daki Lombard Odier’de kıdemli makro stratejist olan Homin Lee, The Japan Times’a yaptığı değerlendirmede, “Zirvenin dostane tonu ve içeriği, özellikle Japonya’nın ABD çelik sektörüne yaptığı yüksek profilli yatırımla ilgili olarak, Japon yatırımcılara mütevazı bir rahatlama sağlamalıdır,” dedi ve firmanın Japon hisse senetleri konusunda “yapıcı” olduğunu ekledi.

Döviz analistleri, zayıflığı Trump’ın Japonya’ya ilişkin uzun süredir devam eden endişelerinden biri olmasına rağmen, konuşmanın odak noktası haline gelmediği için yenin sessiz bir tepki göstermesinin muhtemel olduğunu söyledi.

Trump’ın sözlü müdahalede bulunmaması yenin %0,2 gevşeyerek dolar başına 151,76 yene gerilemesine neden olsa da cuma günü gördüğü iki ayın en yüksek seviyesi olan 150,93 yenden çok uzakta değil.

Daiwa Securities’de yönetici ekonomist olan Mari Iwashita, piyasaların Trump’ın Japonya’ya karşı gümrük vergisi konusundaki tutumunu daha önce düşünülenden daha az şiddetli olarak algılaması halinde yenin güvenli bir liman haline gelebileceğini söyledi.

Mitsubishi UFJ Asset Management’ın baş fon yöneticisi Masayuki Koguchi, ABD’den daha fazla LNG satın almanın ve oraya daha fazla yatırım yapmanın nihayetinde Japonya’dan dolar satın almak için daha fazla talep anlamına geleceğini belirtti.

Okasan Securities baş stratejisti Fumio Matsumoto, Ishiba’nın Trump ile görüşmesini ele alış biçiminin iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin popülaritesini artırma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

Ishiba’nın geçen yıl yapılan seçimlerde Alt Meclis’te çoğunluğu kaybetmesinden bu yana siyasi istikrarsızlık endişelerinin piyasayı baskıladığı göz önünde bulundurulduğunda, bu durum bu yılın sonunda yapılacak Üst Meclis seçimleri öncesinde Japon hisse senetleri için olumlu olabilir.

Elbette Ishiba-Trump görüşmesinin ardından yaşanan rahatlama riskleri ortadan kaldırmadı ve Japon piyasaları keskin değişimlere açık olmaya devam ediyor.

Sydney’deki Kohle Capital Markets’ın baş piyasa analisti Tim Waterer, “Japonya hala yeni gümrük vergilerinin muhatabı olabilir,” dedi ve ekledi. “Bu ihtimal, en azından Trump’ın tarife ‘hedef listesinde’ hangi ülkelerin olduğunu ve hangi tarife seviyelerinin uygulanacağını görene kadar Japon piyasalarındaki coşkuyu sınırlayabilir.”

Trump çelik ve alüminyuma yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin ordusu Tayvan Boğazı’nda ortak hava tatbikatı gerçekleştirdi

Yayınlanma

Tayvan Boğazı’nı denetleyen Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) komutanlığı, ordunun farklı kollarının düzinelerce havaalanını kullanmasına ve yüzlerce eğitim sahasında bilgi paylaşmasına olanak tanıyarak ortak hava eğitimini geliştirdi.

Tayvan ve Doğu Çin Denizi çevresindeki operasyonları denetleyen Doğu Bölgesi Komutanlığı, bölgedeki olası bir savaşı kazanmanın anahtarı olduğuna inandığı PLA’nın ortak operasyon kabiliyetini artırmaya yardımcı olmak için yeni uygulamayı başlattı.

Salı günü askeri yayın organı PLA Daily tarafından yayınlanan bir makalede, Doğu Bölge Komutanlığı için düzenli bir uygulama haline gelen ordu, donanma ve hava kuvvetlerinin birlikte eğitim yapması ve altyapı ve kaynakları paylaşması ayrıntılı bir şekilde anlatıldı.

Makalede, ordu, donanma ve hava kuvvetlerine ait çok sayıda uçak tipinin artık ortak operasyonlar için koordine edildiği, birlikte iniş kalkış yaptığı ve entegre eğitim için karşılıklı destek sağlandığı belirtildi.

Bir hava üssündeki personelin yaklaşık yüzde 70’i de çoklu uçak destek kabiliyetleri konusunda eğitildi; buna ordunun çeşitli kollarından 16 farklı uçak tipine bakım yapabilen bir teknisyen örneği de dahil.

Bu hamle, Çin’in son yıllarda askeri güçlerini bölgeler ve alanlar arasında yeniden yapılandırma ve müşterek komuta, muharebe desteği ve kaynak paylaşımındaki engellerin üstesinden gelme çabalarıyla uyumlu olarak görülüyorç

Halihazırda PLA’nın Kuzey, Güney, Doğu, Batı ve Merkez olmak üzere beş bölge komutanlığı kendi bölgelerinin toprak savunmasından sorumlu olmakla birlikte savaş zamanında birbirleriyle koordinasyon içinde çalışmaktadır. Her biri kara ve hava gibi hizmetleri denetliyor, ayrıca bazıları deniz filolarını işletiyor. Ayrıca Roket Gücü’nün konvansiyonel füzeleri üzerinde bir dereceye kadar operasyonel kontrol uygulayabilirler.

Pekin, Tayvan lideri William Lai’yi ‘boğazlar arası barışın yıkıcısı’ olarak nitelendirdi

Tayvan Boğazı’nda tansiyon yükselmeye devam ederken, farklı servisler arasında ortak eğitimler, özellikle Doğu Komutanlığı için giderek daha düzenli hale geldi. Makaleye göre, çoğunlukla helikopterlerden oluşan ordu uçaklarının ikmal için donanma gemilerine iniş ve kalkış yapmasına izin verildi.

Bu “savaş eğitimi kaynaklarının ortak paylaşımı mekanizması” aynı zamanda birlikte yeni savaş taktikleri geliştirmeyi, diğer servisler tarafından paylaşılabilecek yeni hava üsleri inşa etmeyi ve ortak komutayı da içeriyor.

Makalede, komutanlığın birden fazla askeri kolunu kapsayan bir eğitim tatbikatı sırasında, kara, deniz ve hava kuvvetlerinden pilotların aynı kontrol kulesinde bir araya gelerek deniz sızma operasyonları görevlerini yürütmek üzere ortak bir komuta grubu oluşturdukları belirtiliyor.

Geçtiğimiz ekim ayında, güçlü Merkezi Askeri Komisyon’un başkan yardımcısı Zhang Youxia, yeni bir askeri eğitim sisteminin inşasının hızlandırılması ve birleşik askeri operasyonların yenilikçi gelişiminin artırılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

Ayrıca Çin ordusunun ağ bilgi sistemi temelinde ortak operasyonlar yürütme kabiliyetinin arttırılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English