Avrupa
Handelsblatt: Çek silah şirketi Ukrayna’ya tedarik ettiği top mermilerinden fahiş kârlar elde etti

Ukrayna savaşında Kiev’in ihtiyaç duyduğu top mermilerini tedarik etmek için kurulan ve Çekya’nın önderlik ettiği bir grubun, piyasa değerinin üstünde satın alımlarla bir silah şirketini zengin ettiği iddia ediliyor.
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’ta yer alan habere göre, yüksek satın alma maliyetleri Çek silah endüstrisinin dünya çapında mühimmat tedarik eden aracıları tarafından tahsil ediliyor.
Handelsblatt gazetesi, iç belgelere dayanarak, Çek aracılardan biri olan Excalibur Army’nin top mermilerinden orantısız bir kâr elde ettiğini öne sürdü.
Silah şirketi mühimmat fiyatlarının mevcut piyasa fiyatlarına tekabül ettiğini savunurken, Çekya Başbakanı Petr Fiala da Çek silah üreticilerini savunarak, mühimmat girişiminin “saldırıların ve değer düşürme girişimlerinin” hedefi haline geldiğini ileri sürdü ve bunu yapmaya çalışanların sadece Rusya’ya yardım ettiklerini iddia etti.
Türk şirket de tedarikçiler arasında
Habere göre 20 kadar yabancı ortağın yer aldığı mühimmat girişiminden, işadamı Michal Strnad’a ait Czechoslovak Group’un (CSG) bir parçası olan Šternberg’deki silah fabrikası Excalibur Army’nin yararlandığı belirtiliyor.
Gazeteye göre, silah fabrikası top mermilerinin fiyatlarını önemli ölçüde şişirdi. İddiaya göre şirket, bir top mermisini Türk ortağından yaklaşık 62.000 Çek Kronuna (yaklaşık 2.753 dolar) satın aldı ve daha sonra bunu girişime yaklaşık 80.000 Çek Kronuna (yaklaşık 3.553 dolar) sattı.
Gazeteye göre, Çek tarafının tedarik etmeyi vaat ettiği 800.000 adetten yaklaşık 90.000 adeti bu şekilde Türk şirketten alınıp satılan mermiler.
Gerçek rakamlar söz konusu olduğunda, Çek şirketinin sadece bu alımdan elde ettiği kar, diğer maliyetler hariç, 1,5 milyar Çek Kronunu (yaklaşık 66.631.515 dolar) aşacaktı.
Pentagon şubat ayı sonunda General Dynamics Ordnance and Tactical Systems ile Teksas’ta üç adet 155mm’lik mermi metal parça hattı inşa etmek üzere sözleşme imzaladığını açıkladı. Şirket, tesisin haziran ayında üretime geçmesinin planlandığını söyledi.
Türk savunma firması Repkon’un üretim hatlarının, 2025 yılına kadar ABD yapımı 155 mm top mermilerinin yaklaşık %30’unu üretmesinin beklendiği belirtildi. Ayrıca Savunma Bakanlığı bu yıl teslim edilmek üzere Türk şirketi Arca Savunma’dan 116.000 adet savaşa hazır mühimmat satın aldı ve önümüzdeki yıl teslim edilmek üzere yeni alımların yapılması bekleniyor.
Berlin’e göre Çek silah şirketinin kârları “kabul edilebilir sınırlar içinde”
Çek komisyoncularının mühimmat bulma, edinme ve bazen de modifiye etme konusunda kendi genel giderlerinin olması anlaşılabilir bir durum. Öte yandan, marjlarının makul olup olmadığını sormak da meşru sayılıyor. Handelsblatt bunun “hassas bir konu” olduğunu kabul ediyor. Aktörler ve ortaklar arasında Ukrayna’ya yardımın birinci öncelik olduğu konusunda bir fikir birliği var fakat gazete, bu fiyat artışları nedeniyle Kiev’in parasızlık nedeniyle bazı mermileri alamadığını söylüyor.
Alman Savunma Bakanlığı, fiyatın belirlenmesinde belirleyici faktörün, şu anda arzın çok üzerinde olan talep olduğu yorumunda bulundu. Buna rağmen Alman Savunma Bakanlığı’nın görüşüne göre Çek satıcıların marjları “kabul edilebilir sınırlar içinde.”
Çekya liderinden habere tepki
Çekya medyasından Echo24’e konuşan şirket sözcüsü Andrej Čírtek, şirketin topçu mermisi hazırlarken katlandığı ek maliyetleri hesaba kattığını söyledi.
Sözcü, “Projeyi koordine eden Çek Savunma Bakanlığı ile şeffafız. Güvenlik nedeniyle bireysel işlemlerin ayrıntılarını açıklamıyoruz. Mühimmat fiyatlarının mevcut piyasa fiyatlarına tekabül ettiğini ve bazı durumlarda kullanıma hazır bir ürün teslim etmek için gerekli lojistik veya üretim işlemlerini yansıttığını vurgulamak isterim,” dedi.
Salı akşamı Çek Başbakanı Petr Fiala da yayınlanan bilgilere tepki gösterdi. Başbakan, Çek Cumhuriyeti’nin girişime 865 milyon Çek Kronu (yaklaşık 38,5 milyon dolar) katkıda bulunacağının doğru olduğunu ve hiçbir şeyin değişmediğini söyledi.
Fiala daha sonra Çek silah üreticilerinin AB üyesi olmayan ülkelerden yaptıkları alımların yüksek fiyatlı olduğu iddiasını yalanladı. X’te yayınlanan bir videoda Fiala, “Mühimmat, girişim kapsamında uluslararası piyasadaki cari fiyatlarla satılıyor ve tedarik ediliyor ve arz ve talebe göre belirleniyor. Başka hiç kimse bunlara müdahale etmiyor,” dedi.
Mühimmat girişiminin son zamanlarda saldırıların ve itibarsızlaştırma girişimlerinin hedefi haline geldiğini ileri süren Fiala, “Bunu yapmaya çalışanlar doğruyu söylemiyorlar, manipülasyon yapıyorlar ve maalesef sadece Rusya’ya yardım ediyorlar,” iddiasında bulundu.
Alman gazetesi, Çek senatörün iddialarını doğruluyor
Handelsblatt’ın iddiaları, Çekya Korsan Partisi Senatörü Lukáš Wagenknecht’in birkaç hafta önce ortaya attığı bilgilerle örtüşüyor.
Ağustos ayı ortasında Senato’nun kamu fonlarını denetleme komitesinin bir toplantısında Wagenknecht, mühimmatın 1,4 milyar Çek Kronu fazla fiyatlandırıldığını ve bu nedenle yaklaşık 20.000 adet daha az satın alındığını ileri sürmüştü.
Nihayetinde Senato komitesi, konunun gizli olarak tartışılması gerektiğini söyleyerek iddiaları değerlendirmeyi reddetmişti. Fakat bilgileri Ukrayna savunma bakanlığı ve parlamentosuyla kontrol ettiğini söyleyen Wagenknecht, “Mühimmat sektöründe 1,4 milyarlık savurgan harcamadan bahsediyoruz,” demişti.
Senatörler için hazırladığı materyalde ayrıca, 80.000 adetlik mühimmat tedarikinin ikinci kısmının fiyatının 505 milyon CZK fazla gösterilmesi tehdidi ile karşı karşıya kalındığını söylemişti.
Çek Savunma Bakanı Jana Černochová, Wagenknecht’in iddialarına sert bir şekilde itiraz ederek senatörün açıklamalarını asılsız ve “Çek Cumhuriyeti’ne zarar verici” olarak nitelendirdi.
Savunma Bakanlığı, “Bu marjlar piyasanın gerçeklerine uygundur ve kesinlikle yerleşik uygulamadan sapmamaktadır. Önceki teslimatların yaklaşık 1,4 milyar fazla fiyatlandırılmış olması tamamen yanlış bir bilgidir,” demişti.
Çekya, donör ülkelerin “denetimine” açık
Çek Cumhuriyeti daha önce donör ülkelere süreci doğrudan Çek Cumhuriyeti’nde denetlemesi için bir kişi göndermeyi teklif etmişti. Örneğin Danimarka bu fırsattan yararlanarak denetçi göndermişti.
Bakanlık, “Mühimmat Girişimine katılan ülkeler, uygulama sürecini ‘denetlemek’ için çeşitli katılım biçimleri kullanmaktadır. Bu işbirliği, bağışçı ülkelerin Savunma Bakanlığı temsilcilerinin Çek Cumhuriyeti’ne gönderilmesiyle, VTC konferansları çerçevesinde ya da güvenli bir bağlantı aracılığıyla bireysel istişarelerle gerçekleştirilmektedir,” dedi.
Prag, girişim kapsamında AB ülkelerinden 1,6 milyar avro topladı
Echo24 daha önce mühimmatın bir kısmının Fas ve Endonezya’dan da geleceğini söylemiş, ayrıca AB üyesi olmayan diğer ülkelerde de el bombalarının tedarik edildiğini belirtmişti.
Mühimmat tedarik planı geçen şubat ayı ortasında Münih Güvenlik Konferansında Devlet Başkanı Petr Pavel tarafından sunulmuştu. Çek Cumhuriyeti’nin AB üyesi olmayan ülkelerde standart NATO kalibresinde (155 mm) 500.000 adet ve Sovyet kalibresinde (122 mm) 300.000 adet topçu mühimmatı bulduğunu söylemişti.
Yaklaşık 18 ülke kademeli olarak bu girişime katıldı ve Çekya bu girişim kapsamında AB ülkelerinden 1,6 milyar avro topladığını açıklamıştı.
Avrupa
Meloni, Ukrayna’nın Rusya topraklarını vurmasına karşı duruşunu koruyor

İtalyan gazetesi Il Fatto Quotidiano’nun haberine göre İtalya, Almanya’nın aksine, Ukrayna’ya tedarik ettiği silahların Rusya topraklarındaki hedeflere karşı kullanılmasına yönelik kısıtlamaları kaldırmayacak. Başbakan Giorgia Meloni’nin bu konudaki tutumunun değişmediği belirtilirken, Roma’nın Storm Shadow füzeleri gibi uzun menzilli silahların sadece Ukrayna sınırları içinde kullanılmasında ısrarcı olduğu vurgulandı.
İtalyan gazetesi Il Fatto Quotidiano‘nun hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine göre İtalya, Almanya’nın aksine, Ukrayna’ya tedarik edilen silahların Rusya topraklarına yönelik saldırılarda kullanılmasına ilişkin kısıtlamaları yeniden gözden geçirmeyi düşünmüyor.
Başbakan Giorgia Meloni’nin ofisinden, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in benzer kısıtlamaların kaldırıldığına dair son açıklamaları hakkında yorum yapılmazken gazete, Roma’nın bu konudaki tutumunu değiştirmeyi ve Berlin’in yolunu izlemeyi planlamadığını yazdı.
Gazete, Başbakan Giorgia Meloni’nin geçen yıl haziran ayında dahi dönemin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Ukrayna’nın Rusya topraklarına saldırmasına izin verilmesi çağrısını açıkça eleştirdiğini hatırlattı.
Kaynaklara göre, İtalyan başbakanının bu pozisyonu o zamandan beri değişmedi.
Storm Shadow füzeleri ve kontrol tartışması
Ukrayna’ya yapılan on bir askeri yardım paketinin detayları resmi olarak açıklanmasa da, Il Fatto Quotidiano, Roma’nın Rusya’nın içlerine doğru saldırılar düzenlemeye imkan tanıyan menzile sahip Storm Shadow füzelerini teslim ettiğini belirtti.
Haberde, İtalya’nın bu silahların herhangi bir şekilde kullanımının Ukrayna topraklarıyla sınırlı olması gerektiği konusunda ısrarcı olduğu, ancak Batı silahlarının savaş alanındaki uygulamasını gerçekte kimin kontrol ettiğinin belirsizliğini koruduğu vurgulandı.
Bu belirsizlik, sahadaki fiili durum hakkında soru işaretleri yaratıyor.
Almanya cephesinden çelişkili açıklamalar
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, 27 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Berlin’in Kiev’e tedarik edilen silahların Rusya’daki hedeflere karşı kullanımına yönelik kısıtlamaları kaldırdığını duyurmuştu.
Merz ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Birleşik Krallık’ın da benzer kararlar aldığını iddia etmişti.
Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı bu bilgiyi teyit etmekten kaçındı. Kısa bir süre sonra ise Almanya Maliye Bakanı Lars Klingbeil, bu konuda herhangi yeni bir anlaşmanın söz konusu olmadığını belirtti.
Merz, Ukrayna konusunda ‘çelişkili’ açıklamaları nedeniyle eleştirilerin hedefinde
Avrupa
Alman Ekonomi Bakanı Reiche, Brüksel’den sübvansiyon desteği bekliyor

Almanya’nın yeni ekonomi bakanı Katherina Reiche, Brüksel’den Alman enerji yoğun şirketleri destekleme planını onaylaması için çağrıda bulunurken, ülkenin ağır sanayisinin hayatta kalmasının Avrupa’nın egemenliği için hayati önem taşıdığını ileri sürdü.
Financial Times’a (FT) konuşan Reiche, Avrupa Komisyonu’nun, Almanya’nın savaş sonrası en uzun durgunluk dönemini sona erdirmek için kimya ve çelik gibi sektörlerin elektrik maliyetlerini sübvanse etme ihtiyacını anladığını umduğunu söyledi.
Berlin’in “yapısal reformları” hayata geçirerek ve altyapı ve savunma sanayisine 1 trilyon avroluk bir yatırım planı başlatarak “ödevini yapmaya” kararlı olduğunu vurgulayan Reiche, Rusya ve Çin’e aşırı bağımlılığa yol açan önceki hatalara işaret ederek, diğer imalat sanayilerinin de korunması gerektiğini savundu.
Reiche, “Almanya’da çelik üretimi olmaması, yeni bağımlılıklara girilmesi anlamına gelir. Temel kimyasal üretiminin olmaması, yeni bağımlılıklara girilmesi anlamına gelir,” iddiasında bulundu.
Reiche, Almanya’daki büyümenin, Avrupa’da yeniden büyüme sağlamak için önemli olduğunu da savundu. Komisyon, bu yılki büyüme hedeflerini aşağıya çekmek zorunda kalmıştı. Alman bakana göre bu nedenle, Almanya’yı bir “iş merkezi” olarak yeniden güçlendirmekönemli.
Muhafazakâr Şansölye Friedrich Merz’in yeni koalisyonu, büyümeyi canlandırmak ve ülkenin otomobil üreticilerini ve diğer imalatçıları desteklemek için daha geniş kapsamlı bir planın parçası olarak, vergileri ve şebeke ücretlerini düşürerek elektrik maliyetlerini kilovat-saat başına en az beş sent azaltma sözü verdi.
Hükümetin vaatleri arasında çelik, cam, çimento ve kimyasallar gibi enerji yoğun sektörler için özel bir indirimli elektrik tarifesi getirme de yer alıyor.
Plan, üye ülkelerin ekonomilerine haksız avantajlar sağlamasını önlemek için tasarlanan AB’nin devlet yardımı kurallarına aykırı olma riski taşıyor. Fakat bu kurallar, Ukrayna savaşının ardından, ülkelerin rekor düzeyde yüksek gaz fiyatlarından zarar gören sektörleri destekleyebilmesi için esnekleştirildi.
Reiche, “Almanya’da enerji yoğun sektörleri … korumak için devlet yardımı onayı gerekiyor,” dedi. Bakan, dolaylı karbondioksit maliyetlerine bağlı mevcut fiyat telafi sisteminin de “genişletilmesi” gerektiğini ekledi.
Reiche, büyümenin kıtadaki “demokrasinin sağlığı” için gerekli olduğunu savunarak, “Aynı zamanda sistemler arasında rekabet içindeyiz ve Avrupa, hızlı tepki verebileceğini göstermeli ve gösterecektir. Daha iyi olmak ve demokratik süreçlerimizi korumak ve değerlerimizi savunmak için,” diye konuştu.
Daha önce 17 yıl CDU üyesi olarak Federal Meclis’te görev yapmış ve Angela Merkel’in görev süresi boyunca iki kez bakan yardımcısı olarak görev yapmış olan Reiche, son on yılını iş dünyasında çalışarak geçirdi. Son beş yıldır Alman enerji devi Eon’un iştiraki Westenergie’nin genel müdürüydü.
Reiche, Avrupa enerji işbirliği konusunda önceki hükümetten ayrıldığını işaret etti. Brüksel’de, eski şansölye Olaf Scholz’un koalisyonu, AB’nin karbonsuzlaşma çabalarının bir parçası olarak nükleer enerjiyi teşvik eden Fransa’nın çabalarına karşı çıkmıştı.
Reiche, bu tür konularda Paris ile yapıcı bir şekilde çalışmanın önemli olduğunu söyledi. “Benim yaklaşımım, bizi ayıran noktalara daha az odaklanıp ortak noktalar bulmaya çalışmak,” diyen Reiche, bu alanlardan birinin, fisyonun aksine uzun ömürlü radyoaktif atık üretmeyen nükleer füzyon teknolojisi olacağını ekledi.
Reiche, büyük otomobil üreticileri de dahil olmak üzere Alman ihracatçılar için en önemli pazarlardan biri olan, ama aynı zamanda Avrupa için iktisadi ve jeopolitik bir tehdit olarak giderek daha fazla görülen Çin konusunda bir denge kurulması gerektiğini vurguladı.
Almanya’nın zamanla Çin ürünlerine ve hammaddelerine bağımlılığını azaltması gerektiğini savunan Reiche, Pekin ile “makul ve iyi ilişkiler” sürdürmesi gerektiğini de sözlerine ekledi ve “Bu devasa bir pazar, iktisadi bir güç, askeri bir güç… Şirketlerimiz orada büyük yatırımlar yaptı. Çin’deki yatırımlardan çok fazla katma değer elde ediyoruz,” dedi.
Reiche, kendi partisinden de birkaç kişinin dahil olduğu Alman siyasetçilerin, Rusya ile ülkesi arasındaki Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarının yeniden faaliyete geçirilmesi yönündeki son çağrılara sert tepki gösterdi.
Alman siyasetçi, “Yine Rus gazına mı? Her gün Kiev’i bombalayan bir rejime mi? Bu benim için kesinlikle düşünülemez,” dedi.
Bir zamanlar Gazprom’un Avrupa’daki en büyük müşterisi olan Almanya’nın, bunun yerine tedarik kaynaklarını çeşitlendirme çabalarını yoğunlaştırması gerektiğini savundu.
Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde (DDR) büyüyen Reiche, bölgenin bazı kesimlerinde Rusya’ya karşı köklü bir sempati duyulmasının kendisine “yabancı” geldiğini söyledi.
Reiche, “Ailem, dedem ve büyük dedem birkaç kez devletleştirilen bir şirkete sahipti, bu yüzden eski Sovyetler Birliği ile ilişkilerim gerginlikten uzak değil. Duvar yıkıldığında çok mutlu oldum,” dedi.
Almanya’nın, dünyada ne olursa olsun Rus gazı arzının güvenli olduğuna inanarak “bir yanılgıya kapıldığını” söyleyen Reiche, “Bu naif tavrımızın bedelini acı bir şekilde ödedik,” diye ekledi.
Şubat ayında birçok doğu seçim bölgesinde birinci olan sağcı Almanya için Alternatif partisinin, buralardaki “belirsizlik duygusunu istismar ettiğini” savunan CDU’lu siyasetçi, bu eyaletlerin Nazi rejimi, Alman Demokratik Cumhuriyeti ve yeniden birleşme altında onlarca yıl süren siyasi ve iktisadi çalkantılar yaşadığını belirtti ve Batı Almanların “doğulu kuzenlerine” karşı beslediği bazı önyargıları hatırlattı.
Avrupa
Ukrayna, Alman finansmanıyla kendi topraklarında uzun menzilli füze üretecek

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Berlin’de yaptığı görüşmenin ardından, iki ülkenin Ukrayna topraklarında Alman finansmanıyla uzun menzilli silah sistemlerinin ortak üretimi konusunda anlaştığını duyurdu. Menzil kısıtlaması olmayacak sistemlerin yanı sıra Almanya, Ukrayna’nın Starlink ağının önemli bir bölümünü de finanse edecek.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile Berlin’de gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, Kiev’e yönelik askeri desteğin genişletileceğini ve iki ülkenin yeni bir savunma sanayi işbirliğine adım attığını duyurdu.
Dpa ajansının aktardığına göre Merz, Almanya’nın Ukrayna’da uzun menzilli silah sistemlerinin üretimine finansman sağlayacağını ve bu sistemlerin menzilinde herhangi bir kısıtlama olmayacağını belirtti.
Menzil kısıtlaması olmayacak
Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Merz, “Bu bağlamda yeni bir şeyi vurgulamak istiyorum. Ülkenin Starlink ağının önemli bir kısmını finanse edeceğiz ve savunma bakanlarımız bugün Ukrayna’da üretilen uzun menzilli silah sistemlerinin, sözde uzun menzilli sistemlerin tedarikine ilişkin bir mutabakat zaptı imzalayacaklar. Menzil konusunda herhangi bir kısıtlama olmayacak. Bu, Ukrayna’nın kendi toprakları dışındaki askeri hedeflere karşı bile kendisini tam olarak savunmasına olanak tanıyacak,” dedi.
Şansölye Merz, bu adımın iki ülke arasında “büyük potansiyele sahip yeni bir askeri-sanayi işbirliğinin başlangıcı” olduğunu vurguladı. Merz, şansölye seçilmeden önce de Ukrayna’nın Almanya’dan Taurus uzun menzilli füzeleri alabileceğini ifade etmişti.
Konuyla ilgili doğrudan bir soruya Merz, “Ukrayna’ya uzun menzilli silahlar sağlamak istiyoruz,” yanıtını verdi ve “ortak üretim” kararına atıfta bulundu. Ancak işbirliğinin ayrıntılarının kamuoyuyla paylaşılmayacağını da sözlerine ekledi.
Alman Savunma Bakanlığı’ndan üretim takvimi
Daha sonra Alman Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, savunma anlaşmasının imzalandığı teyit edildi.
Açıklamada, Almanya’nın Ukrayna’daki silah üretimini yatırım taahhüdü çerçevesinde “Ukrayna’da uzun menzilli silah sistemlerinin üretimini finanse edeceği” belirtildi.
Bakanlık, “2025 yılında önemli miktarda uzun menzilli silah sisteminin üretilmesi bekleniyor. Silah sistemleri hızla Ukrayna ordusunun kullanımına sunulacak, ilk sistemler sadece birkaç hafta içinde konuşlandırılabilir. Herhangi bir ek eğitime gerek duyulmayacak,” ifadelerini kullandı.
Kremlin’den tepki: Savaşı kışkırtıyor
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Merz’in uzun menzilli füzelerle ilgili açıklamalarını “savaşı daha da kışkırtma” ve Ukraynalıları daha fazla savaşmaya zorlama girişimi olarak değerlendirdi.
TASS‘ın aktardığına göre Peskov, “Ve bu, barış sürecine girme girişimlerini engellemekten başka bir şey değildir,” dedi.
Merz’den barış müzakereleri açıklaması
Barışçıl çözüme ilişkin de konuşan Merz, “Ukrayna’dan daha fazla kimse barış istemiyor,” dedi ve ülkesinin müzakerelerin bir sonraki aşamasına hazır olduğunu belirtti.
Başbakan, “Nerede yapılacağı önemli değil, Vatikan, Cenevre ya da başka herhangi bir üçüncü yer olabilir. Biz Avrupalılar bu müzakereleri desteklemeye hazırız,” diye vurguladı.
Şansölye Merz, 26 Mayıs’ta yaptığı bir açıklamada Almanya, İngiltere, Fransa ve ABD tarafından “Ukrayna’ya tedarik edilen silahlarda artık herhangi bir menzil kısıtlaması olmadığını” ifade etmişti.
Ancak bu açıklamanın ardından Almanya Başbakan Yardımcısı Lars Klingbeil, Berlin’in bu konudaki politikasının değişmediğini söyleyerek Merz’i yalanlamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise bu bilgiyi doğrulamamıştı.
Merz, ertesi gün yaptığı bir başka açıklamada ise Ukrayna’nın aldığı silahların menzil kısıtlamalarının kaldırılması kararının “birkaç ay önce” alındığını söylemişti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da böyle bir kararın uzun zaman önce gizlice alınmış olabileceğini öne sürmüştü.
Merz, Ukrayna konusunda ‘çelişkili’ açıklamaları nedeniyle eleştirilerin hedefinde
-
Dünya Basını6 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika1 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş1 hafta önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Görüş2 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak
-
Dünya Basını2 hafta önce
Dani Rodrik: Merkantilizm o kadar da kötü değil ama Trump’ınki en kötüsü