Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Harris, Gantz ile görüştü: “Zayıf halka” suçlaması

Yayınlanma

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, dün Netanyahu’nun onayını almadan Washington’a gelen İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz’la görüştü. Harris, Gantz’a Gazze’deki insani koşullardan duyduğu “derin endişeyi” ve “acilen” rehine anlaşmasına varılması gerektiğini iletti.

Görüşmeyle ilgili Beyaz Saraydan yapılan açıklamada, Harris’in İsrail’i ABD ve uluslararası ortaklarıyla işbirliği içinde “Gazze’ye insani yardım akışını arttırmak ve ihtiyaç sahiplerine güvenli bir şekilde dağıtılmasını sağlamak” için “ek tedbirler almaya” çağırdığı kaydedildi.

Açıklamada, Başkan Yardımcısı Harris’in Gazze’deki insani koşullar ve yakın zamanda Gazze’nin kuzeyinde bir yardım konvoyunun vurulmasına dair derin endişelerini dile getirdiği ifade edildi.

“Başkan Yardımcısı, rehine anlaşmasına varılmasının aciliyetini görüştü ve İsrail’in rehine görüşmelerine yönelik yapıcı yaklaşımını memnuniyetle karşıladı” denilen açıklamada, Harris’in ayrıca Hamas’a da rehinelerin serbest bırakılması, altı haftalık acil ateşkes ve Gazze genelinde insani yardımların artırılmasıyla sonuçlanacak şartları kabul etmesi çağrısında bulunduğu belirtildi.

Gazze’nin güneyindeki Refah kentindeki durumun da ele alındığına işaret edilen açıklamada, Harris’in burada herhangi bir büyük askeri operasyon öncesinde “inandırıcı ve uygulanabilir bir insani yardım planına duyulan ihtiyacı” dile getirdiği vurgulandı.

Kamala Harris, dün, Alabama eyaletinin Selma şehrinde yaptığı konuşmada, Gazze’de yaşanan büyük acılardan dolayı acil ateşkese ihtiyaç olduğunu söylemişti. ABD Başkan Yardımcısı Harris, “Gazze’de insanlar açlıktan ölüyor. Koşullar insanlık dışı ve ortak insanlığımız, bizi harekete geçmeye zorluyor” diye konuşmuştu.

Washington’un Netanyahu’nun itirazına rağmen Gantz’ı ağırlaması, “Netanyahu üzerindeki baskıyı artırma” hedefi taşıyor. Joe Biden yönetiminin, Gazze’deki katliama rağmen İsrail’e tam destek vermesi Demokrat seçmenler nezdinde itibarını sarmış durumda. Washington, Ramazan’dan önce geçici bir ateşkesi Netanyahu’ya kabul ettirip kendisine yönelen eleştirileri hafifletmeye çalışıyor.

Washington’un “Gantz” adımı: Hedef Netanyahu’ya baskı yapmak

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, İsrail’in, rehinelerin serbest bırakılması karşılığında 6 hafta sürebilecek ve Gazze’ye daha fazla insani yardımın ulaştırılacağı geçici ateşkese razı olduğunu kaydederek, “İsrail bu çerçeveye uymaya razı oldu, şimdi aynısını yapmak Hamas’a kalıyor” şeklinde konuştu. Olası bir ateşkes anlaşmasının takvimi konusunda ise Kirby, “Ramazan başlamadan önce bunun (anlaşmanın) yapıldığını görmek istiyoruz, bu konuda umutluyuz ve buradaki amacımız bu” değerlendirmesini yaptı.

Gantz zayıf halka”

Öte yandan Gantz’ın ABD’ye gitmesinin Tel Aviv’de yarattığı gerilim de sürüyor. İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Washington yönetiminin, Gantz’ı, ABD’ye davet ederek hükümeti bölmeye çalıştığını iddia etti. Smotrich yaptığı yazılı açıklamada, Gantz’ın tek başına ABD’ye gittiğini ve bu ziyaretin, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun onayı olmadan gerçekleştiğini hatırlattı.

“ABD’nin, Gazze’deki savaşı durdurmaya ve Filistin devletini tanımaya çalıştığını herkes biliyor” ifadesinin kullanan Smotrich, Gantz’ın “zayıf halka” olduğunu, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı evinde kabul ettiğini ve Filistin devletinin kurulmasını desteklediğini pek çok kez dile getirdiğini ifade etti.

“ABD, Gantz vasıtasıyla İsrail hükümetini ve toplumunu bölmeye çalışıyor” suçlamasında bulunan Smotrich, Gantz’ın, Joe Biden yönetimi yararına çalıştığını ve onların (ABD) bir Filistin devleti kurma planını desteklediğini kaydetti. Smotrich, Gantz’ı, İsrail hükümeti ile Meclisinin, Filistin devletinin kurulmasını reddeden kararını ABD topraklarında açıkça dile getirmeye çağırdı.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English