Bizi Takip Edin

Diplomasi

“Hizbullah” diplomasisi

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanı Austin İsrailli mevkidaşı ile, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Mısır, Katar ve Bahreynli mevkidaşlarıyla Mavi Hat’taki gerginliği görüştü.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile yaptığı telefon görüşmesinde, Lübnan’daki Hizbullah ile yaşanan çatışmaları ele aldı. ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) yapılan açıklamada, Austin ve Gallant’ın, İsrail’in kuzeyinde Hizbullah’la yaşanan çatışmalar hakkında görüştüğü, Washington ile Tel Aviv arasında askeri işbirliğini artırma fırsatlarını ele aldıkları belirtildi.

Açıklamada, ikilinin insani yardımların Filistinlilere ulaştırılması için Gazze sahiline kurulan yüzer iskele hakkında da görüştükleri ifade edildi. Austin’in, Müşterek Kıyı Lojistik Mekanizması’nın (JLOTS) “yakında faaliyetlerini durduracağını” söylediği aktarılan açıklamada, ABD’li Bakan’ın tüm kara geçişlerinden insani yardım akışının artırılmasının ve Gazze’de dağıtılmak üzere Aşdod Limanı’na yapılan yardım teslimatlarının desteklenmesinin önemini vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada, Austin ve Gallant’ın, “Hamas’ın kalıcı bir yenilgiye uğratılması” ve “ABD vatandaşları da dahil olmak üzere” esirlerin güvenli şekilde serbest bırakılması yönündeki isteklerini yineledikleri bildirildi.

Macron’un temasları

Macron’un temaslarıyla ilgili Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada ise Fransa Cumhurbaşkanı, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.

Görüşmeler sırasında liderler, İsrail ile Lübnan arasında “Mavi Hat” olarak tabir edilen sınır hattındaki gerilimin artmasından duydukları derin endişeyi ifade ederek, tarafları sorumluluk almaya ve gerilimin bölgeye yayılmasını engellemek için itidalli davranmaya çağırdı.

Macron, görüşmelerde, İsrail’in, Gazze Şeridi’ndeki okullara ve Megazi Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarını kınadı ve İsrail’in uluslararası hukuka uyma zorunluluğu olduğunu belirtti.

Esirlerin serbest bırakılması beklentisini dile getiren Macron, Gazze’deki insani durumu göz önünde bulundurarak bölgede ateşkesin geciktirilmeksizin ilan edilmesinin önemine değindi.

Macron, Gazze’deki halkın acılarının sona erdirilmesi ve ihtiyaç duyduğu insani yardımın engellenmeden bölgeye ulaşması gerektiğini vurguladı.

Macron, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile Arap Birliği Temas Grubunun bölgedeki barış için sarf ettiği çabaları ve ABD Başkanı Joe Biden’ın ateşkes planını desteklediğini belirterek, ülkesinin ortaklarıyla beraber bölgede iki devletli bir barışa dayalı çözüm için çalışmaya kararlı olduğunu dile getirdi.

Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdüren İsrail, kuzey sınırında Lübnan Hizbullahı ile çatışıyor. İsrail ile Lübnan arasında “Mavi Hat” olarak tabir edilen sınır hattında son haftalarda gerginlik tırmanıyor. ABD ve Fransa Lübnan ile İsrail arasında mekik diplomasisi uygulayarak çatışmanın topyekûn bir savaşa dönmesini engellemeye çalışıyor.

Diplomasi

G7 zirvesinde gündem Rusya karşıtı yaptırımlar

Yayınlanma

Kanada’da yapılacak G7 toplantısında, Rusya karşıtı yaptırımlarda AB ile ABD’nin ortaklaşıp ortaklaşamayacağı soru işareti olarak duruyor.

Reuters’a konuşan Almanya hükümetinden bir yetkili, zirvede AB ve ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlar konusunda ne ölçüde uzlaşabileceğinin görüşüleceğini söyledi.

AB, bu hafta Moskova’nın enerji gelirlerini, bankalarını ve askeri sanayisini hedef alan 18. yaptırım paketini açıkladı.

Alman yetkili, ABD’nin de bir yaptırım paketi üzerinde görüşmelerde bulunduğunu söyledi ve “Dolayısıyla Kanada’da, paralel hareketin ne kadar mümkün olacağına bakılacak,” dedi.

ABD Kongresi’nin önümüzdeki hafta başlayacak zirve öncesinde yaptırım tasarısını kabul etmesi olası görünmüyor.

Alman yetkiliye göre, 15-17 Haziran tarihlerinde yapılacak G7 zirvesi, Ukrayna açısından bir dönüm noktası olsa da, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in katılımıyla Moskova’ya karşı Kiev’e destek konusunda bir ilerleme sağlanması olası görünmüyor.

Zirveye, ABD Başkanı Donald Trump ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz de katılacak. Merz’in bu ayın başlarında Trump ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşme, genel olarak başarılı olarak değerlendirilmişti.

Yetkili, ABD’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelerde yer almasının ve yaptırım tartışmalarının doğru yönde “biraz daha ilerletilmesinin” çok önemli olduğunu söyledi.

Almanya’nın Ukrayna’ya askeri ve mali desteğini sürdürmesi konusunda ise gerçekçi olunması gerektiğini belirtti.

Yetkili, “Mevcut durumu koruyarak, ABD’nin Ukrayna’ya bazı çok önemli hizmetleri sunmaya devam etmesi halinde, iyi bir yol izlemiş oluruz,” dedi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

NATO, Rusya’yı ve Arktik’i uydudan gözetleyecek

Yayınlanma

NATO, ABD yönetimiyle yaşanabilecek istihbarat sorunlarına karşı SINBAD adlı kendi uydu gözetleme sistemini devreye alıyor. Yapay zeka destekli proje, Rusya’nın askeri hareketliliğini, Ukrayna’daki savaşı ve stratejik önemi artan Arktik bölgesini izleyecek.

NATO, ittifakın istihbaratında ana rolü oynayan ABD ile işbirliğinde yaşanabilecek sorunları göz önünde bulundurarak kendi uydu gözetleme araçlarına geçiş yapıyor.

Bloomberg‘e konuşan NATO Dönüşüm Müttefik Yüksek Komutanı Pierre Vandier, yeni sistemin ittifakın Rusya sınırları, Ukrayna’daki savaş ve Arktik gibi “devasa toprakları” gözlemlemesine ilk kez olanak tanıyacağını belirtti.

SINBAD (Geniş Alan Tespiti için Akıllı Gösterge ve Uyarı) adı verilen girişim için NATO, ABD’li uydu görüntüleme tedarikçisi Planet Labs ile anlaştı.

Şirket, dünya genelindeki belirli bölgeleri yıl boyunca tarayarak yüksek frekanslı görüntüler elde edecek ve yapay zeka, herhangi bir değişikliği tespit ederek uyarılar oluşturmak için kullanılacak.

‘Rusların Ukrayna’da duracağından emin değiliz’

NATO komutanı Vandier, yeni uydu gözetleme imkanlarının hem mevcut görevleri hem de Ukrayna’da bir barış anlaşması durumunda ortaya çıkabilecek ihtiyaçları karşılayacağını ifade etti.

Vandier, “Bugün Rusların Ukrayna’da duracağından emin değiliz,” diyerek Doğu Avrupa ülkelerine zamanında istihbarat sağlamanın önemini vurguladı ve “Onlara şunu söyleyebileceğiz: Sizi izliyoruz,” dedi.

Yetkililere göre, bir barış anlaşmasına varılması halinde uydu istihbaratı, NATO ülkelerinin ateşkesin uygulanmasını denetlemesine yardımcı olacak.

Bu denetim, Ukrayna’da barış gücü misyonu planlayan “gönüllüler koalisyonu” içindeki ülkeler tarafından Kiev’in alması gereken garantilerin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Pilot proje Ocak 2026’da genişleyecek

Bir ittifak yetkilisine göre SINBAD, NATO’nun Ocak 2026’da planlanan daha büyük ölçekli bir uzay istihbaratı konuşlandırması öncesinde gerçekleştirilen bir pilot proje niteliğinde.

Başka bir ittifak temsilcisi ise teknolojinin, Rusya ve Çin‘in bölgedeki artan nüfuzu nedeniyle NATO için giderek daha önemli hâle gelen Arktik’i izlemek için de kullanılabileceğini söyledi.

İsveç ABD’den bağımsız olarak silah ve uzay kapasitesini artıracak

Okumaya Devam Et

Diplomasi

İsrailli yetkili ifşa etti: ABD, müzakereleri İran’ı aldatmak için kullandı

Yayınlanma

Üst düzey bir İsrailli yetkili, ABD ve İsrail’in, nükleer programına yönelik saldırıları öncesinde İran’ı aldatmak için ortak bir operasyona katıldığını söyledi.

Jerusalem Post’a (JP) konuşan yetkiliye göre, pazar günü yapılması planlanan nükleer müzakereler, İran’a karşı kullanılan aldatma taktiğinin bir parçasıydı.

Cuma sabahı erken saatlerde İran, devlet televizyonunda pazar günü yapılması planlanan ABD ile nükleer müzakerelere veya bir sonraki duyuruya kadar herhangi bir müzakereye katılmayacağını duyurdu.

İsrailli yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump’ın 12 Haziran akşamı yaptığı ve İsrail’in “saldırabileceğini” ima eden açıklamalarının İranlıları uyardığından endişe duyuyordu.

İsrail saatiyle saldırılardan sadece birkaç saat önce, saat 19:00 civarında yapılan bu açıklama, İsrail için bir tür yeşil ışık olarak algılandı.

Bu açıklamanın saldırı operasyonunu açığa çıkarabileceği korkusu, Trump’ın gece yarısı attığı tweet’te “ABD diplomatik bir çözüm arıyor” ifadesini kullanmasına neden oldu.

İsrail’in gece İran’a yönelik saldırılarından İran Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları komutanı da dahil olmak üzere çok sayıda asker, nükleer bilim insanı ve sivil yaşamını yitirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio saldırıdan sonra yaptığı açıklamada İsrail’in saldırısına ABD’nin “katılmadığını”, İsrail’in tek taraflı olarak İran’a saldırdığını ileri sürmüştü.

Başkan Donald Trump ise İran’ı misilleme yapmaması konusunda tehdit etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English