Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İran ve Çin’den çeşitli alanlarda 16 mutabakat zaptı

Yayınlanma

İran ile Çin arasında “25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması” kapsamında 16 mutabakat zaptı imzalandı.

İran resmi ajansı IRNA’ya göre, İran Ekonomi Bakanı İhsan Handuzi, resmi ziyaret kapsamında başkent Tahran’a gelen Çin Başbakan Yardımcısı Hu Chunhua ve beraberindeki üst düzey heyet ile görüşme sonrası açıklamada bulundu.

Bakan Handuzi, iki ülke arasında imzalanan 25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması’nın açıklık kazanması ve hızlı bir şekilde uygulanabilir olması için uzman heyetlerin görüştüğünü belirtti.

Heyetler arası görüşmelerin ardından 16 farklı proje için mutabakat zaptı imzalandığını aktaran Handuzi, mutabakatların, enerji, petrol, doğal gaz, ortak yatırımlar, döviz alışverişi, stratejik transit geçişler ve limanlar gibi çeşitli alanları kapsadığını ifade etti.

Handuzi, ayrıntıların ise devlet başkanları arasında yapılması planlanan görüşmede açıklanacağını belirtti.

Bu bakımdan imzalanan 16 mutabakatın İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında yapılacak görüşme öncesi bir ön hazırlık niteliğinde olduğunu söyleyen Handuzi, “İki ülke de tüm uluslararası baskı ve yaptırımlara rağmen ticari ilişkilerini geliştirmek istiyor. Çin ile ticaretimizde yüzde 20 gibi bir artış var. 2023’te ticaret hacmimizin daha da artmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Tek taraflılığa karşı aynı pozisyondayız’

Çinli heyet ayrıca İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Muhbir ile de bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhbir, görüşmede, “İran ve Çin’in dünya hakimiyetinin tek taraflılığına karşı aynı görüş ve pozisyona sahip olduğunu ve iki ülke arasında çeşitli konularda iyi ve yapıcı müzakerelerin sürdüğünü” ifade etti.

İran’ın petrol ve gaz rezervlerine, transit taşımacılık gibi sektörlerdeki kapasitesine işaret eden Muhbir, Tahran’ın enerji, transit geçiş ve ortak üretim gibi sektörlerde Pekin ile işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu kaydetti.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Muhbir ve Çin Başbakan Yardımcısı Hu Chunhua 

25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması

İran’ın, Çin’in “Kuşak Yol” girişimine katılımını öngören 25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması, Tahran ve Pekin yönetimleri tarafından geçen yıl imzalanmıştı.

İran Dışişleri Bakanlığının kamuoyuyla paylaştığı bilgilendirme metninde, anlaşmanın “ekonomi, güvenlik, teknoloji ve enerji” başta olmak üzere birçok alanı kapsadığı belirtilmişti.

Bu çerçevede iki ülkenin petrol üretimi, taşımacılık, demir yolu, kara yolu ve liman altyapı geliştirme çalışmaları, bankacılık ve bilgi teknolojileri alanında işbirliği yapması öngörülüyordu.

Çin Başbakan Yardımcısı Hu Chunhua ve beraberindeki üst düzey heyet, resmi ziyaret kapsamında geldiği başkent Tahran’da, İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Muhbir ve İranlı yetkililer ile 25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması’nın uygulanma sürecini de değerlendirdi.

İran Cumhurbaşkanından ‘Riyad’ hatırlatması

Hu Chunhua, ayrıca İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile de görüştü.

IRNA’nın haberine göre, İran İslam Cumhuriyeti ile Çin arasındaki bağların “İslam Devrimi’nin zaferinden bu yana sürekli geliştiğini” kaydeden Reisi, Çin Devlet Başkanı’nın bölgeye yaptığı son ziyarette ortaya koyduğu bazı tavırların İran hükümetinin ve halkının memnuniyetsizliğine neden olduğunu ve bu konuda ciddi bir telafi beklediklerini sözlerine ekledi.

Çin heyetinin İran’da bulunmasının iki devlet arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin gelişmesi açısından önemli olduğunu anlatan Reisi, iki ülke cumhurbaşkanlarının daha önceki görüşmelerinde varılan anlaşmalara işaret ederek bunları hayata geçirme çağrısında bulundu.

‘İran’ın egemenliğine saygı duyuyoruz’

Hu Chunhua ise Çin’in “güçlü bir İran ile ilişkiler geliştirme iradesini” ülkenin kalıcı bir stratejisi olarak vurguladı ve bunu değişmez bir irade olarak nitelendirdi.

Çin’in İran ile ilişkilerini güçlendirme ve derinleştirme kararlılığının bölgesel ve uluslararası gelişmeler ne olursa olsun devam edeceğini belirtti.

Çin’in, İran’ın ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne her zaman saygı duyduğunu söyleyen Hu Chunhua, İran’ın temel çıkarlarını güvence altına alma çabalarını desteklediğini de sözlerine ekledi.

DİPLOMASİ

Biden’dan Netanyahu’ya ağır hakaretler iddiası

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın, İsrail’in Gazze işgalinin başlamasından bu yana geçen bir yıl içinde, İsrail lideri Binyamin Netanyahu ile sık sık özel diyaloglarda karşı karşıya geldiği iddia ediliyordu.

Biden’ın “yaşadığı hayal kırıklığının derinliği”, ünlü ABD’li gazeteci Bob Woodward’ın yakında çıkacak olan ve Biden’ın yabancı liderlerle ilişkilerine odaklanan Savaş [War] adlı kitabından alıntılarla gözler önüne seriliyor.

CNN’e göre Biden bu bahar özel olarak, “O o***pu çocuğu Bibi Netanyahu kötü bir adam. O lanet olası kötü bir adam,” demişti.

Haaretz’in aktardığına göre kitabın yayınlanmasından bir hafta önce yapılan alıntılar, Biden ve Netanyahu’nun, İsrail’in ilkbaharda Refah’ı işgali konusundaki anlaşmazlıklarının yanı sıra Hizbullah’tan Fuad Şükr gibi üst düzey yetkililerini hedef almasını da detaylandırıyor.

Kitapta aktarılan bir diyaloğa göre, Biden nisan ayındaki bir telefon görüşmesinde Netanyahu’ya, “Stratejin nedir dostum?” sordu. Netanyahu’nun yanıtı ise, “Refah’a girmek zorundayız,” oldu.

“Bibi, hiçbir stratejin yok,“ diyen Biden, daha sonra danışmanlarına, “Bir şeyler yapacağını biliyorum ama bunu sınırlandırmanın yolu ona ‘hiçbir şey yapmamasını’ söylemek,” dedi.

Woodward, İsrail Refah’a girdikten sonra Biden’ın Netanyahu için özel bir konuşmasında, “O kahrolası bir yalancı,” dediğini yazıyor.

Bununla birlikte Haaretz’e göre ABD, İsrail’in Refah operasyonunda Washington’un tavsiyelerini dikkate aldığını ve “yoğun nüfuslu kente tam ölçekli bir işgali tercih etmediğini” açıkça ve özel olarak ifade etmişti.

İsrail aylar sonra temmuz sonunda Beyrut’ta düzenlediği bir hava saldırısında Şükür’ü öldürdüğünde Biden’ın “Bibi, ne oluyor lan?” diye bağırdığı iddiası da Woodward’ın kitabında dile getiriliyor.

İddiaya göre Biden Netanyahu’ya, “Biliyorsun İsrail’in dünyadaki algısı giderek artan bir şekilde senin haydut bir devlet, haydut bir aktör olduğun yönünde,” dedi.

Netanyahu yanıt olarak hedefin “önde gelen teröristlerden biri” olduğunu söyledi ve “Bir fırsat gördük ve bunu değerlendirdik. Ne kadar sert vurursanız, müzakerede o kadar başarılı olursunuz,” yanıtını verdi.

Washington Post, Biden’ın ayrıca “Netanyahu için çalışan 19 kişiden 18‘inin ‘yalancı’ olduğunu” söylemesi de dahil olmak üzere anlaşmazlık hakkında ek ayrıntılar yayınladı.

Woodward ayrıca diğer üst düzey ABD’li yetkililer ile Netanyahu arasındaki gerilime de dikkat çekerek, İsrail’in Gazze’deki itidal eksikliği konusunda “Blinken’ın hiçbir etkisi olmadığı açıktı,” diye yazdı.

Woodward ayrıca Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Keith Kellogg’un bu yılın başlarında İsrail’e yaptığı bir gezi sırasında Netanyahu ile gizlice görüştüğünü ortaya koyuyor.

Kellogg döndükten sonra 7 Ekim saldırısından Biden’ı sorumlu tutan bir notu kamuoyuyla paylaşmış ve ziyaretin “Biden yönetiminin ABD’nin küresel caydırıcılığını erozyona uğratmasının ve İran’a yönelik başarısız politikalarının Amerika’yı Orta Doğu’da müttefikimiz İsrail için yıkıcı sonuçları olacak bölgesel bir savaşa sürüklediğini pekiştirdiğini” belirtmişti.

Kitapta ayrıca İsrailli yetkililerin, özellikle Demokratların başkan adaylığını üstlenmesinden bu yana Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten giderek artan “bıkkınlığı” da yer alıyor.

Kitapta İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog’un, “Şimdiye kadar Başkan Yardımcısı Harris’in sorunlarımız üzerinde herhangi bir etkisi olduğunu düşünmüyordum. Odadaydı ama hiçbir zaman bir etkisi olmadı,” dediği aktarılıyor.

Netanyahu’nun, Harris’in perde arkasındaki dostane yaklaşımıyla, temmuz ayındaki görüşmenin ardından İsrail’in sivil kayıpları azaltmadaki başarısızlığını kamuoyu önünde eleştirmesi arasındaki tezattan dolayı “çileden çıktığı” bildiriliyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine, 12 Ekim’de Almanya’da yapılması planlanan Ukrayna Temas Grubu toplantısı ertelendi.

Pentagon’dan bir yetkilinin Spiegel dergisine verdiği bilgiye göre, Ukrayna Temas Grubu’nun 12 Ekim’de Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde yapılması planlanan toplantısı ertelendi.

Toplantı, ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine askıya alındı. Toplantının yeni tarihi ise henüz belirlenmedi.

Bir gün önce, 8 Ekim’de, Biden’ın Florida eyaletine yaklaşan Milton Kasırgası’nı yerinde incelemek üzere Almanya’ya yapacağı uçuşu ertelediği öğrenilmişti.

Florida Valisi Ron DeSantis, eyalette 5,5 milyondan fazla kişinin tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.

Meteorologlara göre, kasırga saatte 14,5 km hızla ilerlerken rüzgarların hızı saatte 287 km’ye ulaşıyor.

Washington Post’un haberine göre, Ramstein Üssü’ndeki toplantıda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in bir kez daha “zafer planını” sunmayı planladığı bildirildi.

Gazetenin kaynaklarına göre, NATO ülkeleri bu toplantıda Ukrayna’nın gelecekte ittifaka üye olabilmesi için “daha somut adımlar” önermeyi tartışacak.

Zelenskiy, planını ilk kez Eylül ayında Washington’a yaptığı ziyarette tanıtmış, ancak bu öneri ABD yönetimini etkilemekte başarılı olamamış ve “bir dizi girişim” olarak değerlendirilmişti.

Ramstein temas grubu toplantısında neler konuşulacak?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Zelenskiy, Rusya ile müzakereler konusunda esneklik göstermeye başladı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in Rusya ile barış müzakerelerine daha açık bir tutum sergilediği bildirilirken, Batılı müttefiklerin Kiev üzerindeki baskısı artıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Rusya ile müzakere koşullarını görüşmeye ve savaşı sona erdirmeye hazır olduğu bildirildi.

Bloomberg‘e konuşan ve Ukrayna Devlet Başkanı ile Batılı liderler arasındaki görüşmelere aşina olan bir dizi yetkiliye göre, Zelenskiy’in öne sürdüğü “zafer planı” Washington’da pek sıcak karşılanmadı.

Amerikalı yetkililer, Kiev’den önümüzdeki yıl için askeri teçhizat, endüstriyel kalkınma yardımı ve mali destek de dahil olmak üzere ihtiyaçlarına dair kapsamlı bir yol haritası hazırlamasını talep etti.

Bu doğrultuda Ukrayna lideri, planın ayrıntıları üzerinde çalışmak üzere yardımcılarını Washington’a gönderdi.

Habere göre, Batılı müttefikler savaşı sonlandıracak somut bir plan için Kiev üzerindeki baskıyı artırdı.

Ajansa bilgi veren üst düzey bir yetkili, Kiev’in henüz planın tüm ayrıntılarını açıklamamış olmasını, Ukraynalı yetkililerin stratejik belirsizlik unsurunu kullanma ve böylece daha geniş bir manevra alanı elde etme çabası olarak yorumladı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan başka bir kaynak, ateşkes görüşmeleri sırasında ABD’den alınacak güvenilir ikili güvenlik garantilerinin, aslında Kiev’in ittifaka üyeliği anlamına geleceğini dile getirdi.

Ancak aynı kaynak, Moskova’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine kesin olarak karşı olduğunu hatırlatarak, hangi formülün tüm tarafları müzakere masasına getirebileceğinin belirsiz olduğunu vurguladı.

Ukrayna, Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından önerilen ve 1991 sınırlarına geri dönülmesini, Rusya ordusunun çekilmesini içeren “barış formülünün” uygulanmasında ısrarcı olmaya devam ediyor.

Pentagon, Ukrayna’ya uzun menzilli seyir füzesi göndermeyi önerdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English